Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Yerli Sosyal Medya Uygulamasından Navigasyona Kadar Çalışmalar Başladı! Bakanlık Harekete Geçti

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye, dijital dönüşüm sürecinde stratejik altyapılarda dışa bağımlılığı azaltma ve ulusal teknolojiyi güçlendirme hedefiyle önemli adımlar atıyor. Yerli sosyal medya uygulamalarından navigasyon sistemlerine uzanan çalışmalar kapsamında, ilgili bakanlıklar harekete geçerek, ülkenin kendi teknolojik altyapısını oluşturmayı amaçlıyor.

Stratejik Hamle: Dışa Bağımlılığı Azaltan Yerli Projeler

Türkiye, son yıllarda yerli teknolojilere olan güveni artırmak amacıyla çeşitli projelere imza atıyor. Sosyal medya uygulamalarında yerli alternatiflerin geliştirilmesi, ulusal verilerin korunması ve kültürel bağımsızlığın sağlanması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu çabalar, aynı zamanda dijital dönüşüm sürecinde ülke ekonomisine ve güvenliğine katkı sunuyor.

Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi ile Ulusal Navigasyon

Türkiye, küresel navigasyon sistemlerine alternatif sunacak yerli bir navigasyon altyapısı oluşturmayı hedefliyor. Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi sayesinde:

  • Kendi Uyduları Üzerinden Hassas Veriler: GPS benzeri global sistemlere alternatif olarak, Türkiye’ye kendi uyduları üzerinden konum, navigasyon ve zamanlama verileri sağlanacak.

  • Askeri ve Sivil Uygulamalar: Sistem, askeri operasyonların yanı sıra, sivil haberleşme ağları, akıllı ulaşım sistemleri ve hassas tarım uygulamaları gibi pek çok alanda kritik rol oynayacak.

  • Teknolojik Bağımsızlık: Bu sistem, ülkenin stratejik altyapılarını güçlendirirken, ulusal veri güvenliğini de artıracak.

Yerli Teknolojide Güvenlik ve Dijital Dönüşüm

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” kapsamında, yerli teknolojilerle geliştirilen siber güvenlik çözümleri, dijital dönüşüm sürecinde büyük önem taşıyor. Otomasyon sistemlerinde artan cihaz sayısının getirdiği siber tehditler karşısında, yerli siber güvenlik çözümleri:

  • Endüstriyel Otomasyonun Güçlendirilmesi: Endüstriyel sistemlerin olası siber saldırılara karşı korunması,

  • Dijital Altyapının Güvenliği: Ülkenin dijital altyapısının korunması ve ulusal verilerin güvende tutulması,

  • Yerli Teknoloji Üretimi: Ülkenin dijital dönüşüm sürecinde güçlü bir oyuncu olarak yerini alması için kritik bir rol oynuyor.

Yerli Uygulamalarda Yeni Nesil Girişimler

Sadece navigasyon ve siber güvenlik değil, yerli harita, arama motoru ve sosyal medya gibi dijital platformlarda da yerli çözümler ön plana çıkıyor. Bu projeler:

  • Veri Güvenliği: Kullanıcıların kişisel verilerinin yurtdışı veri merkezlerine aktarılmadan, ulusal standartlarda saklanması,

  • Ekonomik Katkı: Yerli girişimcilerin geliştirdiği platformlar sayesinde ekonomik faydanın yurt içinde kalması,

  • Rekabetin Artırılması: Global pazarda eşit rekabet ortamının sağlanması için ulusal teknolojilerin desteklenmesi gibi avantajlar sunuyor.

Gelecekte Beklenen Gelişmeler

Bu çalışmaların nihai hedefi, ülkenin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve ulusal teknolojide dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmaktır. Planlanan aşamalar arasında:

  • Ön Fizibilite Çalışmaları ve Atomik Saat Geliştirme: Teknolojik altyapının temeli atılacak,

  • Uydu Tabanlı İyileştirme Sistemleri: Geliştirilen teknolojilerin uydu üzerinden entegre edilerek geniş kitlelere ulaşması,

  • Yerli Uygulama Ekosistemi: Haritalar, arama motorları ve sosyal medya platformları gibi dijital alanlarda yerli ekosistemin oluşturulması ve güçlendirilmesi yer alıyor.

Sonuç

Türkiye’nin yerli teknolojiler üzerine attığı adımlar, ulusal güvenlikten ekonomik bağımsızlığa kadar pek çok alanda önemli kazanımlar sağlamayı hedefliyor. Sosyal medya uygulamalarından navigasyon sistemlerine kadar geniş bir yelpazede gerçekleştirilen çalışmalar, ülkenin dijital dönüşüm sürecinde stratejik bir dönüşümün habercisi. Bu kapsamda, Bakanlıklar ve ilgili kurumlar, yerli teknolojinin desteklenmesi ve geliştirilmesi için yoğun bir çaba içerisinde bulunuyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

NASA’da kriz: 4 bin çalışan istifa ediyor

Yayımlandı

üzerinde

medyasının yayınladığı haberlere göre, uzay ajansı ‘nın büyük bütçe kesintileri ve liderlik belirsizliği ile karşı karşıya kalması nedeniyle, 4 bine yakın çalışanı, istifa başvurusunda bulundu.

CBS News’in haberine göre, Trump yönetiminin federal harcamaları azaltma çabalarının bir parçası olan ertelenmiş istifa programı, NASA’nın çalışan sayısını yaklaşık 18 binden 14 bine düşürebilir. Ajansa göre, bu rakam normal yolla işten ayrılan yaklaşık 500 çalışanı da içeriyor.

NASA sözcüsü Cheryl Warner, ajansın operasyonlarını düzene sokmak için çalıştığı bu dönemde güvenliğin en önemli öncelik olmaya devam ettiğini söyledi. “NASA, Ay ve Mars dahil olmak üzere keşif ve inovasyonun altın çağına bağlılığını sürdürüyor” dedi.

Satın alma girişimi, Hükümet Verimliliği Bakanlığı tarafından başlatıldı ve dün gece yarısı sona erdi. NASA, ilk turda yaklaşık 870 çalışanın başvurduğunu, ikinci turda ise 3 bin çalışanın başvurduğunu açıkladı.

BÜTÇE YÜZDE 25 AZALIYOR

Toplu istifalar, kurumda artan belirsizlik ortamında gerçekleşti. Yönetimin 2026 mali yılı bütçe önerisi, NASA’nın fonunu yüzde 25 oranında keserek 24 milyar dolardan 18 milyar dolara düşürecek, bu da personel ve paydaşlar arasında endişe yarattı.

Bu kargaşaya ek olarak, ABD Başkanı Donald Trump, SpaceX kurucusu Elon Musk ile kamuoyunda yaşanan çatışmanın ardından, ajansı yönetmesi için aday gösterdiği milyarder astronot Jared Isaacman’ın adaylığını geri çekti. Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, bu ayın başlarında geçici yönetici olarak atandı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

iOS 26 güncellemesi ne zaman gelecek? İOS 26 güncellemesi alabilecek ve alamayacak telefon modelleri listesi

Yayımlandı

üzerinde

Yeni sürümle birlikte bazı eski cihazlar güncelleme desteğini kaybediyor. iPhone 11 serisi, iPhone XR, iPhone XS ve daha eski modeller, iOS 26 kapsamı dışında bırakıldı. Bu cihazlar, iOS 25 ile yola devam edecek ancak yeni özelliklerden ve bazı güvenlik güncellemelerinden mahrum kalacak.

Destek dışı kalan bazı modeller:

iPhone 11, 11 Pro, 11 Pro Max

iPhone XS, XS Max

iPhone XR

iPhone X ve daha eski modeller

iPhone SE (1. ve 2. nesil)

Okumaya Devam Et

Teknoloji

İnsan genomunda gizli bir hayalet kod bulundu

Yayımlandı

üzerinde

İnsanlık, 1869’da İsviçreli hekim Friedrich Miescher’in ’yı ilk kez izole etmesinden bu yana genom biliminde muazzam bir yol kat etti. Bu yolculuğun dönüm noktalarından biri ise 1940’larda sitogenetikçi Barbara McClintock’un “zıplayan genler” olarak da bilinen hareketli öğeleri (transposable elements, TE) keşfetmesiydi.

Onlarca yıl sonra, İnsan Genomu Projesi bu öğelerin insan genomunun yüzde 45’ini oluşturduğunu ortaya koydu. Bu öğeler, milyonlarca yıl boyunca “kopyala-yapıştır” mekanizmasıyla genomda yayılmayı başarmıştı.

Şimdiyse bir grup araştırmacı, zıplayan genleri derinlemesine araştırarak insan genomunu etkileyen “hayalet kodları” ortaya çıkardı.

ÇÖP DNA’LARIN ÖNEMİ

Zıplayan gen dizileri, birbirine son derece benzediği ve sık tekrarlandığı için uzun süre “çöp DNA” olarak küçümsenmiş ve eski virüslerden kalma genetik kalıntılar olarak görülmüştü.

Son yıllarda ise bu bakış açısı değişmeye başladı. insanları artık zıplayan genlerin genom işlevi, kromozom evrimi, türleşme ve genetik çeşitlilikte önemli roller oynayabileceğini düşünüyor.

Bilim dünyasını heyecanlandıran yeni bir uluslararası araştırmada bu gizemli dizileri analiz etmek için yepyeni bir yöntem geliştirildi ve gen ifadesinden sorumlu gizli kalıplar ortaya çıkarıldı. Araştırma hakemli bilimsel dergi Science Advances’ta yayınlandı.

Kyoto Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Fumitaka Inoue, “Genomumuz uzun zaman önce dizilendi ama pek çok bölümünün işlevi hâlâ bilinmiyor” diyerek zıplayan genlerin anlaşılmasının genetik biliminin en büyük gizemlerinden birini çözebileceğini belirtti.

YENİ BİR YAKLAŞIM

Araştırma ekibi, zıplayan genleri daha iyi anlayabilmek için onları sınıflandırmada yeni bir yaklaşım benimsedi. Geleneksel araçlar yerine, bu dizileri hem evrimsel ilişkilerine hem de primat genomundaki koruma düzeylerine göre gruplandırdılar.

Özellikle MER11 adlı bir zıplayan gen ailesine odaklanan araştırmacılar, bu dizileri MER11_G1’den G4’e kadar dört alt gruba ayırdı. G1 en eski evrimsel dizileri, G4 ise en genç olanları temsil ediyordu.

MER11 ailesine bu yeni bakış açısıyla bakan ekip, bu grupların genom içinde düzenleyici bir işlev üstlenebileceğini ortaya koydu. Yani bu diziler, özellikle insan gelişiminin erken aşamalarında gen ifadesini açıp kapayan anahtarlar gibi davranıyor olabilir.

Gen ifadesini açıp kapamak, bir genin aktifleşip pasifleşmesini kontrol etmek anlamına geliyor. Gen ifadesi açıksa gen çalışıyor demektir, yani o genin taşıdığı talimatlara göre bir protein üretilir. Gen ifadesi kapalıysa gen devre dışıdır; protein üretimi gerçekleşmez.

EN GENÇ GRUP EN GÜÇLÜ ETKİYE SAHİP

Araştırmacılar, “lentiMPRA” adı verilen özel bir teknik de kullandı. İnsan kök hücreleri ve erken dönem sinir hücreleri üzerinde 7 bin MER11 dizisi test edildi.

Sonuçlar, en genç grup olan MER11_G4’ün gen ifadesi üzerinde en güçlü etkiye sahip olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre bu grup, gen gelişimini ve tepkisini etkileyen kısa DNA dizilerini, yani “düzenleyici motifleri” kullanıyor.

Bu grubun evrimsel geçmişini izleyen bilim insanları, kadim virüslerden miras alınan DNA dizilerinin halen primat genomunun şekillenmesinde ve işlemesinde aktif rol oynayabildiğini ortaya koydu.

İnsan genomunu anlama yolculuğu 150 yılı aşkın süredir devam etse de, her yeni buluşta şaşırtmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar