Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Berberi önerdi: Siyah saç şampuanı ‘kör ediyordu’ — İnternetten aldığı ürün yüzünü şişirdi, şikayetçi oldu

Yayımlandı

üzerinde

FATİHDOGANMEDYA / Adana — 06 Eylül 2025, 14:30 • Okuma süresi: 3 dakika

Özet: Adana’da berber tavsiyesiyle internetten satın aldığı saç siyahlaştırıcı şampuanı kullanan 48 yaşındaki Murat Gözde, ürünü uyguladıktan sonra yüz ve göz çevresinde şişlikler, kafa derisinde yaralar oluştuğunu, gözlerini kaybedebileceği korkusu yaşadığını söyledi ve üretici firma hakkında şikayette bulundu. Olayla ilgili haber ajansları gelişmeleri aktardı; uzmanlar benzer ürünlerde bulunan kimyasallara karşı temas alerjisi ve “yama testi” uyarısı yapıyor.


Olayın seyri

Adana Seyhan’da yaşayan 48 yaşındaki Murat Gözde, iddiasına göre berberinin tavsiyesiyle internette gördüğü saç siyahlaştırıcı (siyahlaştırıcı) bir şampuanı yaklaşık 301 TL’ye satın aldı. Üreticinin kullanım talimatına uygun olduğunu söyleyerek önce dirseğine sürüp 48 saat beklediğini, olumsuz reaksiyon görünmeyince tüm saçına uyguladığını aktardı. Kısa süre sonra yüzünde ve göz çevresinde şişlik, kafa derisinde yaralar ve enfeksiyon benzeri bulgular gelişti; ağırlaşıp görme ile ilgili endişe oluşunca sağlık kuruluşuna başvurdu ve ardından firma hakkında karakola giderek şikayette bulunduğunu belirtti.

Gözde, yaşadığı sıkıntıyı “Gözlerimi kaybedeceğim diye çok korktum” sözleriyle ifade etti ve maddi-manevi tazminat davası açacağını söyledi. Haberlere göre ürünün saçtaki beyazları siyah yapmadığını da belirtti.


Uzman görüşü — neden böyle reaksiyonlar oluyor?

Dermatoloji ve alerji uzmanları, özellikle koyu renkli saç boyası/formülasyonlarında bulunan parafenilendiamin (PPD) gibi kimyasalların temas alerjilerine yol açabileceğini, bunun ciltte kızarıklık, şişlik, kabarcık ve nadiren göz çevresinde ağır reaksiyonlara kadar varan tablolar oluşturabileceğini vurguluyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve büyük hastane/kliniklerin uyarılarına göre, kalıcı veya yoğun boyalar/renklendiriciler uygulamadan önce yama testi yapmak ve ürünü üretici talimatına göre kullanmak önem taşıyor. Şiddetli reaksiyonlarda dermokortikoid, antiseptik/antibiyotik tedavileri ve alerji değerlendirmesi gerekebilir.


Tüketici hakları ve dikkat edilmesi gerekenler

  • Ürünleri internetten alırken üretici bilgisi, içindekiler listesi ve kullanıcı yorumları dikkatle incelenmeli.

  • Her kozmetik/color işlemi öncesi dirsek veya cilt yama testi yapılmalı; alerjik geçmişi olanlar uzman görüşü almalı.

  • Ciddi şişlik, görme bozukluğu veya yaygın deri bulguları gelişirse derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalı; ek komplikasyon riski olduğunda enfeksiyon yönetimi gerekebilir.

  • Ürün kaynaklı ciddi zarar iddialarında (maddi/manevi zarar, kalıcı sağlık sorunu şüphesi) tüketici hukuku ve suç duyurusu yolları kullanılabilir; tüketici şikayet mercileri ve kolluk birimlerine başvuru yapılması önerilir.


Sonuç ve takip

Olayla ilgili resmi sağlık raporu ve adli süreç haber kaynaklarında şu ana kadar kamuya açık şekilde paylaşılmadı; mağdurun şikayeti ve yaşadığını iddia ettiği belirtiler haber ajansları tarafından aktarıldı. Konuyla ilgili kesin tıbbi değerlendirme ve olası kalıcı hasar iddiaları için sağlık raporları ve resmi soruşturma sonuçları bekleniyor. FATİHDOGANMEDYA olarak gelişmeleri takip edeceğiz.

Gündem

Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ve Moskova iddiaları — Doğrulanmış bilgiler ve yalanlayan işaretler

Yayımlandı

üzerinde

Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ve Moskova iddiaları — Doğrulanmış bilgiler ve yalanlayan işaretler

Tarih / Saat: 23 Ekim 2025 — 12:29 (Europe/Istanbul).
Okuma süresi: ~4 dakika.

Son 24 saatte sosyal medyada ve bazı yerel haber kanallarında dolaşan “Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ifşa oldu — 2 danışman, altın çantalar ve Moskova” başlıklı iddialar, kısmen daha önce uluslararası basında yer alan uçuş ve değerli eşya taşıma haberleriyle örtüşse de bazı ayrıntılar hâlen doğrulanmamış. Güvenilir kaynaklar; Esad’ın ülkeyi, Rusya bağlantılı bir rota aracılığıyla terk ettiği ve bazı değerli eşyaların da yanında götürüldüğüne dair raporlar verdi — ancak “iki danışman” veya “altın çantalar” gibi spesifik iddiaların bağımsız olarak teyit edildiğine dair güvenilir kanıt bulunmuyor.


Ne biliniyor? (Doğrulanmış-yakın bilgiler)

  • Uluslararası saygın haber ajansları, çatışmaların hızla şiddetlenmesinin ardından Beşar Esad’ın Suriye’den ayrıldığına; rotanın Rusya’ya uzandığına dair çok sayıda rapor yayımladı. Bu raporlarda Rusya’nın, Esad’ın çıkarılmasında etkili olduğu veya en azından varış noktası olduğu belirtiliyor.

  • Reuters ve diğer güvenilir kaynaklar, Esad’ın bazı nakit ve değerli eşyaları bir özel uçak/cesurca organize edilmiş transfer ile çıkardığına dair raporlar yayımladı; söz konusu haberlerde “nakit, kıymetli eşyalar ve bazı belgeler” gibi ifadeler yer aldı. Bu tür iddialar, olayın maddi ve lojistik boyutuna işaret ediyor.

  • Bloomberg ve Guardian gibi kaynaklar, bu tür tahliyelerin Rusya’nın elindeki lojistik/istihbarat kapasitesiyle ilişkilendirildiğine dair analizler yaptı; birçok haber Moskova’nın süreçte etkin rol oynadığı ihtimalini gündeme taşıdı.


Hangi iddialar doğrulanmadı veya tartışmalı?

Sosyal medyada hızla yayılan “2 danışman, altın çantalar” gibi ayrıntılar, doğrudan bağımsız, teyit edilebilir kaynaklarla desteklenmiyor. Bazı yerel veya daha az bilinir siteler bu ayrıntıları aktardı; fakat uluslararası ajansların raporları genellikle daha temkinli ifadeler kullanıyor — ör. “nakit ve kıymetli eşyalar” veya “özel uçakla çıkarma” gibi genel tespitler. Bu nedenle spesifik sayı (ör. “2 danışman”) veya “altın çuvallarının” tam içeriği hâlâ bağımsız olarak doğrulanmadı.


Neden temkinli olmak gerekiyor?

  • Büyük siyasi krizlerde ilk yayılan bilgiler, güvenilir olmayan kanallardan çabuk çoğalabiliyor; yanlış fotoğraf/etiketlemeler ve manipüle edilmiş videolar daha sonra teyit gerektiren yanlış algılar yaratabiliyor. AFP ve diğer fact-check kuruluşları daha önce “Assad’ın Moskova’da çekilmiş görüntüleri” gibi paylaşımların doğruluğunu sorgulamıştı.

  • Uluslararası ajanslar genellikle kaynaklarını anonim askeri/diplomatik yetkililere dayandırıyor; bu da bazı teknik ayrıntıların (ör. kimlerin eşlik ettiği, tam yük içeriği) kamuya açık ve doğrulanabilir kanallarda netleşmesini geciktiriyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Harmony gizli belgelerde: Rus casus ağı, denizin altında ABD’yi İZLİLİYOR

Yayımlandı

üzerinde

Harmony gizli belgelerde: Rus casus ağı, denizin altında ABD’yi İZLİLİYOR

Tarih: 23 Ekim 2025
Saat: 12:19 (TSİ)
Okuma süresi: Yaklaşık 4 dakika 20 saniye
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Uluslararası bir gazetecilik ağı tarafından yayımlanan belgeler, Kremlin’e bağlı gizli bir tedarik ve yerleştirme ağı sayesinde “Harmony” adı verilen kapsamlı bir denizaltı gözetleme sisteminin ortaya çıkarıldığını gösteriyor. Sistem; su altı sonarları, deniz altı sensörleri, fiber-optik kablolar ve insansız sualtı araçları kullanarak Kuzey Buz Denizi ve Barents Denizi hattında NATO ve ABD denizaltı faaliyetlerini izliyor şeklinde yorumlanıyor.

TOPSHOT – People with Russian flags look at the Russian nuclear-powered submarine Kazan, part of the Russian naval detachment visiting Cuba, arriving at Havana’s harbour, June 12, 2024. The Russian nuclear-powered submarine Kazan — which will not be carrying nuclear weapons — and three other Russian naval vessels, will dock in the Cuban capital from June 12-17. The unusual deployment of the Russian military so close to the United States — particularly the powerful submarine — comes amid major tensions over the war in Ukraine, where the Western-backed government is fighting a Russian invasion. (Photo by YAMIL LAGE / AFP) (Photo by YAMIL LAGE/AFP via Getty Images)


Detaylar — “Harmony” nedir, nasıl kuruldu?

Araştırmayı yürüten uluslararası ekip (ICIJ ve işbirliği yaptığı medya kuruluşları) belgelerde bu programı Harmony (ya da bazı kaynaklarda “Harmonie/Project Harmony” olarak anılıyor) şeklinde tanımlıyor. Belgeler, programın 2012 civarından başlayarak 2024’e kadar süren ve ikili (civil-military) nitelikteki teknoloji tedarik zincirleriyle inşa edildiğini gösteriyor. Sistemin temel bileşenleri arasında yüksek çözünürlüklü denizaltı sonarları, deniz dibi sensörleri, insansız denizaltı araçları ve denizaltı fiber-optik kablo hatları yer alıyor.

Bazı tedarik zincirlerinin, Kıbrıs merkezli aracı şirketler ve önceden kayıtlı “sahte” ticari alıcılar aracılığıyla Batılı firmalardan ekipman temin ettiği; böylece ambargoların ve ihracat kontrollerinin etrafından dolanıldığı belgelerde yer alıyor. Araştırma, “Mostrello Commercial Ltd.” gibi şirket isimlerine ve bazı operasyonel bağlantılara işaret ediyor.


Hangi ekipmanlar ve ne işe yarıyor?

Harmony ağına ilişkin belgeler, Rusya’nın denizaltı algılama yeteneğini artıracak şu tür ekipmanların tedarik edildiğini gösteriyor: yüksek hassasiyetli pasif/aktif sonarlar, deniz dibi akustik sensörler (hidrofon dizileri), binlerce kilometre sualtı optik kablo ve veri iletim ekipmanları, ayrıca haritalama ve yerleştirme işlerini yapan özel gemi ve insansız sistemler. Bu donanım, belirli deniz bölgelerinde sürekli izleme ve NATO denizaltılarının tespitine yönelik erken uyarı kapasitesi sağlıyor.


Hukuki ve stratejik sonuçlar

Belgeler tedarik zincirinin bazı aşamalarında Batılı tedarikçilerin bilgilendirildiği ya da yanlış bilgilendirildiği ihtimalini ortaya koyuyor; bu durum ihracat kontrolleri ve yaptırım mekanizmalarının etkinliğine ilişkin soru işaretleri doğuruyor. Araştırmada adı geçen aracı şirketlere ve bazı şahıslara yönelik yaptırımlar ile adli işlemler gündeme gelmiş durumda. Uzmanlar bu tip gözetleme ağlarının Rusya’nın stratejik nükleer caydırıcılığını güçlendirebileceğini ve NATO’nun denizaltı takibini zorlaştırabileceğini belirtiyor.

Ayrıca denizaltı altyapısının (sualtı kabloları, sensör ağları) ve deniz tabanı faaliyetlerinin artan jeostratejik riskler doğurduğu vurgulanıyor; bu alanlar, siber ve denizaltı fiziksel saldırılara karşı savunmasız kabul ediliyor.


ABD ve NATO için ne anlama geliyor?

Harmony’ye dair iddialar, ABD ve NATO deniz harekâtleri için iki ana endişe yaratıyor: 1) Denizde izlenme ve iz bırakma riski artıyor; 2) Rusya’nın nükleer denizaltılarının konuşlandırma serbestisi ve gizliliği güçlendirilebiliyor. Bu durum, denizaltı izleme (ASW — anti-submarine warfare) taktiklerinin yeniden değerlendirilmesini, ek sensör ve veri paylaşımı mekanizmalarının artmasını zorunlu kılabilir. Belgelerde aktarılan bazı detaylar, istihbarat servislerinin geçmiş yıllarda bu tedarik ağı konusunda uyarılarda bulunduğuna işaret ediyor.


Ne yapıldı / ne bekleniyor?

Raporları ortaya çıkaran gazetecilik ağı, belgeleri devlet kurumları ve ilgili savcılıklara da iletti. Bazı ülkeler, belgelerde adları geçen şirketlere ve kişilere yönelik yaptırım ve soruşturmalar başlattı veya başlatmayı değerlendiriyor. Uzmanlar, ihracat kontrol rejimlerinin sıkılaştırılması, denizaltı altyapısının korunması için kamu-özel sektör iş birliğinin artırılması ve NATO içinde bilgi paylaşımının derinleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.


Kısa değerlendirme

“Harmony” iddiaları, denizaltı alanında teknolojinin sivilleşmesi ve küresel tedarik zincirlerinin karmaşıklığının nasıl stratejik kırılganlıklara dönüşebileceğini gösteriyor. Haberimiz, uluslararası araştırma ortaklığının yayımladığı belgelere dayanmakta olup, gelişmeler soruşturmalar ilerledikçe güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

İş arkadaşlarının “masa altı” fotoğraflarını çeken sanığa 12 yıl hapis — Yargıtay kararı onadı

Yayımlandı

üzerinde

İş arkadaşlarının “masa altı” fotoğraflarını çeken sanığa 12 yıl hapis — Yargıtay kararı onadı

Tarih: 23 Ekim 2025
Saat: 08:33
Okuma süresi: ~2 dakika
Haber / FatihDoganMedya

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir kamu kurumunda görevli kişinin iş arkadaşlarının masa altı görüntülerini gizlice çekip bilgisayarlarındaki özel fotoğrafları kopyaladığı iddiasıyla yargılandığı dava kapsamında yerel mahkemenin verdiği toplam 12 yıl hapis cezasını onadı.


Olay ve dava süreci

Samsun’da görevli olduğu belirtilen sanık hakkında, 2018 yılında aynı odada çalıştığı iki iş arkadaşının masa altı fotoğraflarını gizlice çektiği ve mağdurların odada olmadığı zamanlarda bilgisayarlarındaki kişisel ve ailevi nitelikteki fotoğrafları kopyalayarak kendi dijital cihazına aktardığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Mağdurların şikayeti sonrasında dava açıldı; yerel mahkeme sanığı, her bir mağdur için 6’şar yıl olmak üzere toplam 12 yıl hapis cezasına mahkûm etti.

Yargıtay kararı

Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin hükmünü büyük ölçüde onadı. Kararda, mağdurların özel hayatına yönelik görüntü alınması ve hukuka aykırı veri kopyalama eylemlerinin TCK kapsamında ceza gerektirdiği vurgulandı. Kararın onanmasıyla birlikte mahkûmiyet kesinleşmiş oldu.

Hukuki çerçeve

Olayla ilgili suçlamalar, Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi — “Özel hayatın gizliliğini ihlal” hükümleri kapsamında değerlendirildi. Bu maddeye göre, kişilerin özel hayatının gizliliğinin görüntü veya ses kaydı yoluyla ihlal edilmesi hallerinde cezanın artırılabileceği ve bilişim/dijital ortama aktarılan verilerin ayrıca suç niteliği taşıyabileceği belirtiliyor. (TCK m.134 açıklamaları için mevzuat kaynaklarına bakılabilir).

Neden önem taşıyor?

Bu karar, işyerinde gizli kamera ve görüntü alınmasının özel hayatın korunması açısından nasıl cezalandırılabileceğine dair emsal nitelikte bir uygulamayı vurguluyor. Özellikle kişisel bilgisayarlardan izinsiz veri kopyalama ve gizli çekimlerin bir arada bulunduğu dosyalarda mahkemece ağır yaptırımların uygulanabildiği bir örnek olarak değerlendiriliyor.

Ne yapılmalı? (Kısa bilgilendirme)

  • İşyerlerinde mahremiyetin korunması için fiziksel ve dijital güvenlik önlemleri (kamera politikaları, kişisel bilgisayar erişim kontrolleri) güçlendirilmeli.

  • Mağdurlar benzer durumları fark ettiklerinde savcılığa şikâyet ederek hukuki süreç başlatabilir; bu suçlar çoğu durumda şikâyete bağlı olup zaman aşımı ve şikâyet sürelerine dikkat edilmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar