Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Yalı Çapkını son bölümde Halis Ağa öldü mü? “Umarım kazadan hepsi sağ çıkar”

Yayımlandı

üzerinde

Yalı Çapkını'nda korkutan kaza!

Başrollerini Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor’un paylaştığı Yalı Çapkını’nın 94. bölümüne; Halis, Ferit, Seyran ve Hatice’nin yaptığı kaza damga vurdu. Son sahneyi izleyenler “Kazada kim öldü?”, “Halis Ağa ölecek mi?” gibi sorulara yanıt aramaya başladı. İşte Yalı Çapkını son bölümde yaşananlar… (Haber: Bahar Gencer)

Her cuma akşamı Star TV’de izleyici karşısına çıkan Yalı Çapkını son bölümde; Halis Ağa’nın hastalığı ile Ferit, Halis, Seyran ve Hatice’nin yaptığı kaza dikkat çekti.
SUNA’NIN AYŞEN KORKUSU
14 Şubat akşamki bölümde; Ayşen’in düşüşü herkesi şoke ederken; Seyran “Abla ne oluyor?” diye sordu. Büyük Hanım ise “Ayşen’i hastaneye götürürsek ‘Beni Suna itti’ diyebilir, doktor gelsin burada tedavi etsin” dedi.
Dedesinin hastalığını öğrenen Ferit ise onu kaçmakla suçlarken: Halis Ağa da “Bundan kimseye bahsetmeyeceksin” diye torununu uyardı.
İşin içinden çıkamayan Seyran, Ferit’ten yardım isterken; Karam da ondan hesap soracağını ima etti.
Eve gelen doktor da Ayşen’in hastaneye götürülmesi gerektiğini ifade ederken, Suna çocuğunu babasız büyütmeyeceğini söyleyerek kararından dönmeyeceğini belirtti.
Abidin ve Suna, Ayşen’i hastaneye götürürken; Seyran da yalıya gelen Ferit’le oradan ayrıldı. “DEDEM ÖLÜYOR SEYRAN”
Seyran ile Ferit baş başa konuşurken; Ferit, “Dedem ölüyor ve bunu kimsenin bilmesini istemiyor” dedi.
Şefika da kızının durumunu öğrenip hastaneye koşarken; doktor Ayşen’in durumunun iyi olduğunu söyledi.
O sırada Ferit de dedesinin tedaviyi yarım bıraktığını ve kendisini feda ettiğini ifade etti. Seyran da ona hep destek olacağını söyledi.
Gözlerini açan Ayşen, Abidin’e bir şey hatırlamadığını söylerken; olayları öğrenen Esme ve Kazım da Suna’ya Abidin’e geri döndüğü için tepki gösterdi.
Ne yapacağını bilemeyen Suna ise Ayşen’in yanına gitti. Ayşen de ona “Bu işten bu kadar kolay sıyrılamayacaksın. Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin. Senden bir şey isteyeceğim ama daha karar vermedim” dedi.
Suna da ona “Biliyorum bana acımazsın. Ama bir karar verirken karnımdaki bebeği unutma olur mu? En azından ona karşı merhametli ol” dedi.
Akşam Suna ile yalıya dönen Abidin, annesine “Biz Suna ile düşündük. Hem bizim hem çocuğumuz için buradan gitmeye karar verdik” dedi. Çiçek ise hemen bu karara karşı çıktı.
Seyran, Ferit’e destek olurken; Ferit de babası ve yengesine dedesinin hasta olduğunu söyledi.
Ertesi sabah dedesiyle bir anısını hatırlayan Ferit ise Seyran’a gidip Halis Ağa ile konuşacağını söyledi.
Hatice, Orhan, İfakat, Ferit ve Gülgün, kafa kafaya verip Halis Korhan’ı tedaviye ikna etmek için birlikte hareket etmeye karar verdi.
Aynı anlarda Suna da Ayşen’in telefonuyla hastaneye gitti. Ayşen ona “Her şeyini toplayıp yalıdan gideceksin bir daha seni hiç görmeyeceğim” dedi. Suna da Abidin ile gideceğini söylerken Ayşen buna karşı çıkıp tek başına gitmesi gerektiğini söyleyip onu tehdit etti.
Ayşen’in isteğiyle ne yapacağını bilemeyen Suna ise annesi ve babasıyla konuşmaya gitti. Abidin ile birlikte çocuğunu uzakta büyütmek istediğini belirten Suna, onların ısrarıyla yaşadığı şeylerden uzaklaşmak istediğini söyledi.
SEYRAN VE KARAM ARASINDA GERGİNLİK
Karam’ın ablasını takip ettiğini fark eden Seyran, dışarı çıkıp onunla tartışırken; Büyük Hanım da Ayşen’in yanına gidip; onu Suna ile arasında ne olduğunu söylemesi konusunda sıkıştırdı.
Dedesini hayata bağlamak isteyen Ferit, ona bir sürpriz yaparak Cengiz ile askerlik yıllarından kalma şiir kitabını getirdi. Hatice ise Halis’in ilk yaptığı ve kendisine hediye ettiği kolyeyi ona gösterdi. İfakat, Halis Korhan’a eşi öldüğünde sırtına attığı ceketi getirip “Ben senin hakkını ölsem ödeyemem” dedi. Orhan, babasıyla çocukluk fotoğraflarını gösterirken; Kazım da Esme ile alyanslarını yeniden takmasını istedi. Halis Korhan’a bebek patiği armağan eden Seyran, Ferit’ten bir çocuk istediğini söyledi ve Halis Korhan’a ilk kez “dede” dedi. Ardından Orhan, torununun çocuğunu görmesi gerektiğini söylerken; herkes de tedavi olması için ısrar etti.
Seyran ile tartışmasını aklından çıkaramayan Karam ise Çiçek’ten ondan intikam almak için izin istedi.
FERİT’TEN SEYRAN’A DESTEK
Halis Korhan’ın tedaviyi kabul etmesi sonrası Seyran, Ferit’e “Benim hastalığımdan dolayı çocuğum olmayabilir” dedi. Ferit de ona “Biz seninle ikimiz yan yana olduktan sonra her şey hallolur” ifadelerini kullandı.
Sonraki gün Abidin ve Suna, herkesi her şeyi geride bırakıp giderken; Büyük Hanım da Ayşen’i bir kez daha sıkıştırdı. Polisler, Suna ve Abidin’i durdurup; Suna’yı aldı.
Dedesini havaalanına götüren Ferit ise Karam’ın müdahalesi sonrası frenin tutmadığını anladı. Halis ve Hatice, panik olurken; ne yapacağını bilemeyen Seyran ve Ferit de birbirlerine aşklarını ilan etti.
SOSYAL MEDYADAN YORUM YAĞDI
Son sahnenin ardından “Kazada biri öldü mü?”, “Halis Korhan ölecek mi, Çetin Tekindor diziden ayrılacak mı?” gibi sorular araştırılırken, Yalı Çapkını 94. bölüm sosyal medyada gündem oldu. “Halis belki de ölecek””Umarım Karam kendi kazdığı kuyuya düşer””Halis Ağa’ya bir şey olursa herkes mahvolur””Suna hiç bir zaman aileden olamayacak””Sevdiği kadınla ölüme giderken bile yaptığı tek şey o aşk itirafıydı””Son anda birbirlerine seni seviyorum demeleri””Kazada biri ölecek ama kim?””Hiçbirine bir şey olmayacak””Umarım kazadan dördü de sağ salim kurtulur ve Seyran’ın hamilelik haberi gelir””Umarım kazadan hepsi sağ çıkar”
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı

Yayımlandı

üzerinde

Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı

Tarih: 22.12.2025 — Saat: 12:20
Okuma süresi: 3 dk

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ünlülere yönelik uyuşturucu soruşturması kapsamında şarkıcı Yusuf Güney gözaltına alındı. Güney, jandarma eşliğinde sağlık kontrolünden geçirilip ifade işlemleri için adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında daha önce birçok ünlü isme yönelik operasyon yapılmıştı; soruşturma devam ediyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Yusuf Güney, bu sabah jandarma ekiplerince yakalanarak önce Seyrantepe Hamidiye Etfal (veya ilgili hastane) sağlık biriminde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere adliyeye getirildiği bildirildi.

Soruşturma daha önce gerçekleştirilen baskınlarla başlamış; başta Aleyna Tilki, İrem Sak, Danla Biliç ve Mümine Senna Yıldız gibi isimler hakkında da işlemler yapılmış, bazıları örnek verme ve serbest bırakılma süreçlerinden geçmişti. Bu geniş kapsamlı soruşturma çerçevesinde adresinde bulunamayan bazı isimler için yakalama çalışmaları yürütüldü.

Son dönemde soruşturmaya ilişkin ajans kaynaklı haberlerde, savcılık ve jandarma ekiplerinin titiz çalışmalar yürüttüğü, adli süreç ilerledikçe yeni gelişmelerin olabileceği vurgulanıyor. Güney cephesinden ise şu ana dek resmi bir açıklama yapılmadı; adli süreç ve alınacak ifadeler doğrultusunda dosyanın seyrinin netleşeceği belirtiliyor.

Hukuki süreç ve olası gelişmeler

  • Sağlık kontrolü ve adli tıptan alınacak örneklerin ardından şüphelilerin ifadeleri alınacak; savcılık tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk kararı verebilir ya da serbest bırakma yönünde işlem yapabilir.

  • Soruşturma çok sayıda isim ve farklı kanıt unsurlarına dayandığından, yeni gözaltı ya da serbest bırakma kararları beklenebilir. (Genel prosedür açıklaması.)

Bu soruşturma, son aylarda ünlü isimlere yönelik yürütülen benzer dosyaların bir parçası olarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Basında yer alan haberler, soruşturmanın birkaç aşamada yürütüldüğünü; bazı ünlülerin örnek verip serbest kaldığını, bazılarının ise ifadeye çağrıldığını gösteriyor. Soruşturmanın teknik ve yasal ayrıntıları savcılık belgeleriyle netleşecek.

Okumaya Devam Et

Magazin

Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı

Yayımlandı

üzerinde

Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı

Tarih: 20 Aralık 2025 • Okuma Süresi: 3 dakika| SAAT: 17:00

Sosyal medya fenomeni Murat Övüç, sosyal medya hesabından başörtüsü takarak paylaştığı bir video nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın video paylaşımı üzerine resen soruşturma başlatmasıyla başladı. İncelemeler sonucunda, paylaşımın nefret söylemi içerdiği ve toplumsal ayrımcılığı körükleyebileceği değerlendirildi.

 

Soruşturma ve Tutuklama Süreci

Olayın yasal süreci şu aşamalardan oluştu:

· Soruşturmanın Başlaması
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Murat Övüç’ün sosyal medyada başörtüsü takarak yaptığı video paylaşımını incelemeye aldı. Videonun kamuoyunda tepki çekmesi ve suç unsuru taşıdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı.
· Gözaltı ve İfade
Soruşturma kapsamında polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Övüç, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Emniyetteki sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi.
· Mahkeme Kararı
Nöbetçi sulh ceza hakimliği önüne çıkarılan Övüç hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verildi. Kararın ardından Övüç cezaevine gönderildi.

Övüç’ten Savunma: “3 Yıl Önceki Paylaşım”

Olayın gündeme gelmesinin ardından Murat Övüç, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. Övüç, eleştirilen paylaşımın eski bir içerik olduğunu belirterek, “Allah aşkına yeter. Artık normal davranıyoruz, smokinle çıkıyoruz. Artık insanlara güzel örnek olmak istiyoruz. 3 yıl önceki paylaşımı gündeme getiriyorsunuz, ayıp” ifadelerini kullandı.

Ancak, savcılık soruşturması ve mahkeme, paylaşımın içeriği ve potansiyel etkisi üzerinden hukuki değerlendirmeyi yaparak tutuklama kararını verdi.

Toplumsal Tepkiler ve Hukuki Çerçeve

Uzman Görüşü
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan hukukçular,Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun, toplumun bir kesimine karşı nefret ve düşmanlığın alenen tahrik edilmesi durumunda gündeme geldiğini hatırlattılar. Sosyal medya paylaşımlarının geniş kitlelere anında ulaşma özelliği nedeniyle, bu tür içeriklerin ceza hukuku kapsamında ağır sonuçları olabileceğinin altını çizdiler.

Sosyal Medyada Yansımalar
Olay,sosyal medya kullanıcıları arasında da iki yönlü bir tartışma başlattı. Bir kesim, ifade özgürlüğü sınırlarına vurgu yaparak hukuki sürecin doğru işlediğini savunurken, diğer bir kesim ise gündemde başka öncelikler olduğuna dair görüşlerini paylaştı.

Soruşturmanın derinleştirilerek sürdürüldüğü öğrenilirken, Murat Övüç’ün yargı sürecinin ilerleyen günlerde devam edeceği bildirildi.

Okumaya Devam Et

Magazin

Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”

Yayımlandı

üzerinde

Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”

Haber Tarihi: 17 Aralık 2025, 23:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Arabesk müziğin sevilen ismi Cansever, sağlık durumuna ilişkin sevenlerini derinden üzen bir açıklama yaptı. Uzun yıllardır yaşamını sürdürdüğü Almanya’da kendisine lösemi (kan kanseri) teşhisi konulduğunu duyuran sanatçı, tedavi süreci nedeniyle sahnelere ara verdiğini bildirdi.

“Her Şey Çok Güzel Olacak”

Cansever, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı samimi video paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Basında da duyduğunuz gibi bana bir lösemi teşhisi konuldu, yani kan kanseri. O yüzden bu paylaşımı yapmak istiyorum. Çok fazla arayan, yazan var; hepsine tek tek cevap veremiyorum. Fakat her şey çok güzel olacak. Almanya’dayım, doktorlarım çok iyi. Cuma günü kemoterapiye başlayacağım. Allah’ın adıyla ve sizin dualarınızla inşallah… Sizi çok seviyorum, dualarınızı bekliyorum”.

Sanatçının, tedavisinin Mülheim an der Ruhr kentindeki Evangelische Krankenhaus’ta devam ettiği ve moralinin yüksek olduğu öğrenildi.

Sahnelere Zorunlu Ara

Açıklamasında, müzik hayatına verdiği bu aranın tamamen tedavi sürecine odaklanmak için olduğunu vurgulayan Cansever, sevenlerinden anlayış ve destek beklediğini iletti. Sanatçı, bu zorlu dönemi güçlü bir inanç ve pozitif bir ruh haliyle karşıladığını belirterek, sahnelere daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde dönmeyi hedeflediğini ifade etti.

Cansever Kimdir?

Gerçek adıDzansever Dalipova olan sanatçı, 90’lı yıllardan itibaren kendine has yorumu ve tarzıyla arabesk müzik sahnesinde önemli bir yer edindi. “Ağla Gözbebeğim”, “Sen de Gittin”, “Kime Bu İnat” gibi unutulmaz şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Cansever, son yıllarda bazı sağlık sorunları nedeniyle ara sıra sahne aldı.

Lösemi (Kan Kanseri) Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Cansever’in mücadelesini verdiği lösemi, kemik iliğinde başlayan bir kan kanseri türüdür. Son yıllarda tıp alanında kaydedilen önemli ilerlemeler, lösemi tedavisinde umut verici sonuçlar doğurmuştur.

Tedavide Çığır Açan Gelişmeler

· Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi: 2025 itibarıyla, özellikle akut lenfoblastik lösemi (ALL) gibi bazı türlerde, monoklonal antikorlar ve CAR T-hücre tedavisi gibi yöntemlerle kemoterapi yoğunluğu azaltılabilirken, sağ kalım oranları önemli ölçüde artırılmıştır.
· Kronik Lösemilerde Devrim: Örneğin, Kronik Miyeloid Lösemi’de (KML) kullanılan BCR::ABL1 tirozin kinaz inhibitörleri sayesinde hastaların yaşam beklentisi neredeyse normale yaklaşmış ve bir kısmı ilaç tedavisini bırakabilir hale gelmiştir.
· Yüksek Sağ Kalım Oranları: Güncel tıbbi verilere göre, doğru tedaviyle birçok lösemi alt türünde 5 yıllık sağ kalım oranı %70’in üzerine çıkabilmektedir. Hairy Cell Lösemi, Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve bazı akut lösemi türlerinde bu oran %80-90’lara ulaşmaktadır.

İstatistiklerle Lösemi

· ABD’de 2025 yılı için tahmini yeni lösemi vakası sayısı 66,890, tahmini ölüm sayısı ise 23,540 olarak belirtilmektedir.
· Lösemi, tüm yeni kanser vakalarının yaklaşık %3.3’ünü oluşturmaktadır.
· Son verilere göre, lösemide 5 yıllık nispi sağ kalım oranı %72’nin üzerindedir. Bu oran, 1970’lerdeki %33’lük oranın iki katından fazladır ve tedavideki ilerlemeyi açıkça göstermektedir.

Sanatçı Cansever, Almanya’da alacağı modern tedavi yöntemleri ve yüksek moraliyle bu süreci atlatacağına olan inancını tekrarlıyor. Tüm sevenleri ve müzik camiası, ünlü sanatçıya acil şifalar diliyor ve dualarının kendisiyle olduğunu iletiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar