Politika
Trump’ın “Yeniden Vururuz” Uyarısına İran’dan Sert Yanıt: “İşbirliğini Ulusal Güvenlik Konseyi Üzerinden Yürüteceğiz”
Açıklama:
ABD Başkanı Donald Trump’ın “İran uranyum zenginleştirmeye devam ederse yeniden vururuz” tehdidine, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’den kapsamlı cevap geldi. Yeni düzenlemeyle IAEA işbirliği Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi kanalıyla yürütülecek; zenginleştirme hakkı tanınmayan hiçbir anlaşma kabul edilmeyecek.
Giriş
Ortadoğu’daki tansiyonu yeniden yükselten gelişmelerin merkezinde, 12 günlük İsrail–İran gerilimi sırasında dile getirilen tehditler ve karşılıklı açıklamalar yer alıyor. ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın nükleer faaliyetlerini “durmazsanız yeniden vururuz” sözleriyle sert bir dille uyarmıştı . Buna karşılık, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, uluslararası arenaya yaptığı açıklamada, IAEA ile işbirliğini tamamen sonlandırmamakla birlikte bundan sonra tüm süreçleri Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi aracılığıyla yürüteceklerini duyurarak tansiyonu daha da artırdı .
Trump’ın “Yeniden Vururuz” Tehdidi
Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, “İran uranyum zenginleştirmeye devam ederse yeniden vururuz” ifadeleriyle Tahran yönetimine net bir mesaj iletti. Basın mensuplarının “İran’a tekrar saldırı ihtimali var mı?” sorusuna ise “Kesinlikle… Hiç şüpheniz olmasın” yanıtını vererek bölgede olası askeri müdahale görüntülerini akıllara getirdi .
İran’ın Resmi Tepkisi ve Yeni Düzenleme
Erakçi, Tahran’da yabancı ülkelerin büyükelçileriyle düzenlenen diplomatik toplantıda, İran Meclisi’nin çıkardığı yasaya atıfta bulunarak, “IAEA ile işbirliğimizi askıya almayı zorunlu kılan yasal düzenlemeye rağmen ortaklık tamamen bitmiş değil” ifadesini kullandı . Bu kapsamda, müfettişlerin ülkeyi terk etmesine rağmen nükleer tesislerdeki denetimler Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi gözetiminde sürdürülecek.
Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin Rolü
Yeni kararlarla birlikte, IAEA’nın talepleri artık doğrudan hükümet yerine Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından ele alınacak. Erakçi, “Her talep, İran’ın ulusal çıkarları doğrultusunda ayrı ayrı incelenecek ve yanıtlanacak” diyerek merkezi kontrol mekanizmasının güçlendirileceğini vurguladı Bu adım, Tahran’ın dış baskılara karşı elini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor .
Zenginleştirme Hakkının Vazgeçilmezliği
Erakçi, İran’ın zenginleştirme hakkının tanınmadığı hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini net bir dille ifade etti: “Nükleer müzakerelerde, İran halkının zenginleştirme hakkı da dahil tüm haklarına tam saygı gösterilmelidir” . Bu kararlılık, Mayıs 2018’de ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin yarattığı hukuki boşluğun doldurulması niyetini de gösteriyor .
ABD’den Sert Kınama: “Kabul Edilemez”
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce ise İran’ın IAEA ile işbirliğini askıya alma kararını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Bruce, “Tahran’ın barış ve refah yolunu seçme fırsatını boşa çıkaracak adımlar atması kaygı verici” açıklamasını yaptı . Ayrıca, İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklaması üzerinde durarak bölgesel güvenliği tehdit ettiğini savundu .
Bölgesel ve Uluslararası Etkiler
Bu gelişmeler, İsrail’in doğalgaz sahalarına yönelik son vuruşlarının ardından daha da kritik bir boyut kazandı. İsrail-İran hattındaki gerilim, enerji arz güvenliğinden deniz ticaret yollarına kadar geniş bir yelpazede risk oluşturuyor . Uzmanlar, Tahran’ın IAEA işbirliğini tamamen sonlandırmama niyetinin, yeni yaptırım dalgalarını engellemeye yönelik diplomatik bir manevra olarak değerlendiriyor .
Sonuç
Trump’ın “yeniden vururuz” tehdidi ve İran’ın “industrial ölçekte zenginleştirme hakkı” vurgusuyla şekillenen yeni kriz, nükleer müzakerelerin geleceğini belirsizleştiriyor. Tahran’ın Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi üzerinden yürüteceği işbirliği, hem diplomatik hem de teknik düzeyde süreci karmaşıklaştırırken, ABD ve diğer Batılı ülkelerle ilişkileri de derin bir çıkmaza sokuyor. Bölgesel aktörlerin ve uluslararası kurumların izleyeceği adımlar, önümüzdeki dönemde gerilimin tırmanmasını veya yumuşamasını belirleyecek.
Politika
ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack: “SDG, YPG ve PKK Aynı Yapıdır”
Açıklaması
“ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ‘SDG eşittir YPG ve PKK’ diyerek Suriye’deki terör unsurlarının entegrasyon sürecine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Detaylar ve uzman yorumları bu makalede.”
Giriş
11 Temmuz 2025 tarihinde CNN Türk Washington Temsilcisi Yunus Paksoy’un sorularını yanıtlayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Demokratik Güçleri (SDG), YPG ve PKK arasındaki ilişkinin ayrılmaz bir bütün olduğunu vurguladı. Barrack’ın “SDG eşittir PKK demektir” açıklaması, hem Türkiye hem de bölgesel denge açısından önemli yankılar uyandırdı
1. Tom Barrack Kimdir?
-
Görev Tanımı: Tom Barrack, ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi unvanını taşıyor.
-
Kariyer Özeti: Uzun yıllar uluslararası yatırım ve diplomasi alanında çalışmış, Suriye konusundaki uzmanlığı ve Trump dönemindeki bağlarıyla dikkat çekmiş bir isim.
2. Açıklamanın İçeriği ve Bağlamı
-
Temel İfade: Barrack, SDG terimini kullanarak YPG’yi ve dolayısıyla PKK’yı kastettiğini; “SDG dediğiniz YPG’dir, YPG de PKK’dır” sözleriyle netleştirdi.
-
Silah Bırakma ve Entegrasyon: Açıklamada ayrıca PKK’nın “şu anda silah bırakmaya başladığı” ve YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesi sürecinde adım atması gerektiği belirtildi.
-
Suriye’nin Birliği: Barrack, “Tek bir Suriye, tek ordu, tek hükümet” çerçevesinin önemini vurgulayarak, federal bir yapıyı Türkiye için de bölünme riski olarak değerlendirdi.
3. Türkiye–ABD–Suriye İlişkilerine Etkisi
-
Türkiye’nin Güvenlik Endişeleri: Türkiye, PKK’yı doğrudan Türkiye’ye yönelik terör tehdidi olarak görüyor. Barrack’ın eşitlemesi, Ankara’nın Beklentileriyle örtüşür nitelikte.
-
ABD’nin Denge Politikası: Washington, SDG/YPG ile IŞİD’e karşı ortaklık yaptı; ancak artık bu ortaklığın siyasi zemine taşınması konusunda tereddütler var.
-
Bölgesel Yansımalar: Açıklama, Şam’ın SDG entegrasyonuna karşı duruşu ve Rusya–Türkiye–ABD ekseninde yeni müzakerelerin fitilini ateşleyebilir
4. Uzman Görüşleri
-
Analist Yorumu: Bölge uzmanları, Barrack’ın söyleminin hem Washington’un Suriye politikalarında netlik arzusu hem de Ankara baskısına yanıt mahiyetinde olduğunu belirtiyor.
-
Siyasi Riskler: Bu tanımlama, PKK/YPG unsurlarının statüsüne ilişkin Türkiye ve ABD arasında yeni gerilim alanları oluşturabilir.
5. Sonuç ve İlerleyen Süreç
Tom Barrack’ın “SDG = YPG = PKK” ifadesi, Suriye’nin kuzeyindeki geleceğe dair belirsizlikleri artırırken Türkiye–ABD ilişkilerinde de sahadaki dinamikleri yeniden şekillendirecek görünüyor. Önümüzdeki dönemde Şam yönetimiyle müzakereler, YPG’nin silah bırakma adımları ve uluslararası denetim mekanizmaları takip edilecek kritik başlıklar arasında yer alacak.
Politika
PKK’nın Silah Bırakması ABD Basınında Geniş Yankı Uyandırdı: Barış Sürecine ABD’nin Bakışı
Açıklaması
11 Temmuz 2025’te Kuzey Irak’ta düzenlenen sembolik silah bırakma töreni, New York Times ve Washington Post başta olmak üzere ABD medyasında “Türkiye’nin en büyük iç güvenlik sorunu çözülebilir” yorumlarıyla geniş yer buldu.
Giriş
11 Temmuz 2025’te Irak’ın Süleymaniye kenti yakınlarındaki Jasana mağarasında PKK militanları, dört buçuk on yıllık silahlı mücadeleye sembolik bir nokta koyarak silahlarını büyük bir kazan içinde yakarak teslim etti. Türkiye, Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden yüksek düzeyli yetkililerin katıldığı törende, silah bırakma kararının “geri dönülemez bir barış adımı” olduğu vurgulandı.
ABD Basınında Yankılar
PKK’nın aldığı bu kritik kararı, ABD medyası da yakından izledi. New York Times ve Washington Post, gelişmeyi manşetlerine taşıyarak Türkiye’nin en uzun süredir çözülemeyen iç güvenlik sorununa dair umut verici bir adım olarak yorumladı .
New York Times’ın Değerlendirmesi
New York Times, “Türkiye’nin en büyük iç güvenlik problemi çözülebilir. PKK silahlarını Türkiye ile barış için yaktı. Eğer başarıya ulaşırsa Erdoğan için büyük bir siyasi başarı olur” ifadeleriyle sürecin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde siyasi yansımalarına işaret etti .
Washington Post’un Yorumu
Washington Post ise törene “PKK sembolik bir seremoniyle silah bıraktı” başlığı altında yer verdi ve “Demokratik adımlar atılması sürecin devamını sağlayacak” yorumunda bulunarak, silahsızlanmanın kalıcı barışın tesisinde bir dönemeç olduğuna dikkat çekti .
Sürecin Olası Yansımaları
-
Diplomatik İlişkiler: ABD’nin konuya olumlu yaklaşımı, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni iş birliği fırsatlarını gündeme getirebilir.
-
Bölgesel Güvenlik: Sembolik adım, Suriye’deki PKK bağlantılı gruplar ve Irak Kürdistanı’ndaki güvenlik dengeleri üzerinde etkili olabilir.
-
İç Politika: Türkiye’de barışçıl çözüme yönelik beklentileri yükseltirken, muhalefet ve sivil toplumun süreçte rol almasını güçlendirebilir.
Sonuç
PKK’nın silah bırakma kararı, hem Türkiye hem de uluslararası aktörler nezdinde dikkatle karşılanıyor. ABD basınının olumlu yaklaşımları, sürecin meşruiyetini ve uluslararası desteğini pekiştiriyor. Önümüzdeki aylarda yasal entegrasyon, toplumsal uzlaşı mekanizmaları ve sınır ötesi güvenlik iş birliklerine dair somut adımlar takip edilecek. Bu adımların başarısı, bölgesel barış ve Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından kritik öneme sahip olacaktır.
Politika
Süleymaniye’de PKK’lılar İlk Silahlarını Yakıp İmha Etti: Ahmet Türk’ün 8 Yıllık Yurt Dışı Yasağı Kaldırıldı
Açıklaması
Irak’ın Süleymaniye kentinde PKK’nın ilk silah bırakma töreninde grup envanterini büyük bir kazanda yakarak imha etti. DEM Parti’li isimlerin katıldığı törende, Ahmet Türk’ün 8 yıllık yurt dışı çıkış yasağı törene katılımı için kaldırıldı.
Süleymaniye’de Tarihi Silah Bırakma Töreni
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye’de, terör örgütü PKK’ya mensup ilk grup, ellerindeki silahları yakarak sembolik bir törenle imha etti. Surdaş nahiyesindeki bir mağaradan çıkarak tören alanına gelen 30 kişilik (15’i kadın) PKK grubu, silahlarını büyük bir kazanda ateşe vererek halk ve uluslararası gözlemciler önünde imha sürecini tamamladı
Katılımcılar ve Güvenlik Önlemleri
Tören alanında;
-
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yetkilileri,
-
Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi temsilcileri,
-
Güvenlik güçleri,
-
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve özellikle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti,
-
Sivil toplum kuruluşları ve medya mensupları yer aldı
DEM Parti cephesinden; Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır ve İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar katıldı.
Ahmet Türk’ün Yurt Dışı Çıkış Yasağı Kaldırıldı
Törene katılması beklenen DEM Parti’li Ahmet Türk’ün, 8 yıldır devam eden yurt dışı çıkış yasağı, törene iştirak edebilmesi için 3 gün önce kaldırıldı. Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın Halk TV yayını sırasında aktardığına göre; “Ahmet Türk, 8 yıldır yurt dışı yasağı bulunmasına rağmen, sadece bu tören için yasağı kaldırıldı” açıklaması yapıldı .
Siyasi ve Hukuki Boyut
Ahmet Türk’ün yasağının kaldırılması, Türkiye kamuoyunda hem hukuki hem de siyasi tartışmaları başlattı.
-
Hukuki açıdan, yurt dışı çıkış yasağı; adli süreç, terörle mücadele soruşturmaları veya siyasi faaliyetler dolayısıyla uygulanabiliyor. Bu tür yasakların kaldırılması nadiren ve genellikle üst düzey siyasi uzlaşı gerektiriyor.
-
Siyasi açıdan, Ahmet Türk’ün törene katılımı, DEM Parti ve Türkiye’deki demokratik katılım vurgusu açısından sembolik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Gelecek Perspektifi
PKK’nın bu ilk silah bırakma adımı, örgütün süreçlere daha fazla siyasi araçlarla devam etme niyetinin işareti olarak görülüyor. Bölgedeki güvenlik ve siyasi paydaşlar, benzer adımların devam edip etmeyeceğini ve bunun uzun vadede bölgede barışa nasıl katkı sağlayacağını yakından takip edecek.
-
Gündem4 gün önce
“DAĞ Plakalı Lüks Araç Çetesi Çökertildi: Aksaray ve Laleli’de 50 Milyar TL’lik Sahte-Siren Operasyonu”
-
Gündem4 gün önce
Çanakkale’de Kabinde Gizli Çekim Skandalı: Uygunsuz Fotoğrafları Çeken Meslektaşı Olarak Görev Yapan Doktor Tutuklandı
-
Gündem6 gün önce
Pençe‑Kilit’te Metan Gazı Faciası: 5 Kahraman Askerimiz Şehit Oldu
-
Gündem1 hafta önce
Gaziantep’te Kan Donduran Aile Faciası: “Öyle İntihar Edilmez” Diyerek Benzin Döküp Kızını Yaktı!
-
Ekonomi1 hafta önce
Kredi Kartıyla Altın Alıp Nakit Çevirene Kötü Haber: Hapis ve Dev Para Cezası Kapıda!
-
Gündem6 gün önce
Pençe‑Kilit Harekatı’nda Metan Gazı Faciası: Şehit Sayısı 12’ye Yükseldi
-
Gündem5 gün önce
“Pençe‑Kilit’te Metan Faciası: 12 Kahraman Askerimiz Memleketlerinde Son Yolculuklarına Uğurlanıyor”
-
Gündem1 hafta önce
Çeşme Yangınının Acı Bilançosu: Tarlalar, Evler ve Umutlar Kül Oldu