Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Sıkıntıya dayanıksızlık: Neden olur, nasıl başa çıkılır?

Yayımlandı

üzerinde

Sıkıntıya dayanıksızlık: Neden olur, nasıl başa çıkılır?

Bireyin yaşadığı içsel çatışmalar ve belirsizliklerin yanı sıra dış etmenlerin baskısı da sıkıntılı ruh haline yol açabilir. Bu durum, kişide zamanla mental ve fiziksel yorgunluğa neden olabilir. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, sıkıntılı ruh haline yol açan diğer faktörleri de ntv.com.tr okuyucuları için yazdı.

Hepimiz, yaşamın doğal akışı içinde gün boyu sayısız duygu hissederiz. Mutluluk, neşe, heyecan gibi duygular genellikle memnuniyetle karşılanırken; üzüntü, kaygı, öfke ve hayal kırıklığı gibi rahatsızlık verici duygular pek de hoş karşılanmaz. İnsanın psikolojik durumunu etkileyen ve doğrudan doğruya ortaya çıkmasında çok fazla kontrolünün olmadığı çeşitli olumsuz duygulara genel bir isimle ‘sıkıntı’ diyoruz. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar

Sıkıntı dediğimiz yaşantıların başlamasının kontrolü genelde yaşamın elindedir: çevre şartları, ekonomik değişiklikler, güncel olaylar, politik durum, afetler, kazalar, bedensel hastalıklar, ailevi durumlar. İnsan, doğası gereği rahatsızlık veren her şeyden psikolojik sıkıntılarda dahil uzaklaşma eğilimindedir. Ancak, hayattan rahatsızlıkları tamamen çıkarmak mümkün müdür? Ya da daha doğrusu, bunu istesek de gerçekten tercih eder miyiz? Böyle bir tercih hakkımız yok ama olsaydı bile sanırım sonuç hiç de iyi olmazdı çünkü insanın yaşayabilmesi için gerekli koşullardan biri de sıkıntı duyabilme özelliğinin olmasıdır. SIKINTI NE ZAMAN SORUN OLUR? Eğer bir kişi çok sık, uzun süreli ve yaşamını, yani işini, özel hayatını, toplumsal ilişkilerini etkileyecek düzeyde ve kendisine öznel olarak çok acı ve ıstırap verecek şekilde sıkıntı yaşıyorsa o zaman bu durum artık bir sorun olmuştur. Eğer bu kişinin yaşadığı bu sorun düzeyindeki sıkıntı, dışardan bakıldığında yaşadığı koşullar, yaşam olayları, içinde olduğu ortam ve ilişkiler açısından orantısız görülüyorsa o zaman sıkıntıya dayanıksızlık dediğimiz durumdan bahsedebiliriz. SIKINTIYA DAYANIKSIZLIK NASIL OLUŞUR? Bazı insanların diğerlerine göre duygusal sıkıntıya daha dayanıksız olmalarının sebepleri hem bedensel hem de çevresel etkenlerin bir bileşimidir. Bazı insanlar olumsuz duygulara karşı biyolojik olarak daha hassastır; bu kişiler duyguları daha yoğun, daha uzun süreli ve daha acı verici şekilde yaşayabilir. Bu durum, duygusal sıkıntıyla baş etmeyi zorlaştırabilir. GEÇMİŞ TECRÜBELER Aynı zamanda, yetiştiğimiz ortam ve çocukluk yaşantılarımız da duygularımızla nasıl başa çıktığımızı şekillendirir. Duygusal ifadelerin bastırıldığı, cezalandırıldığı veya görmezden gelindiği bir ortamda büyüyen insanlar, rahatsız edici duygular karşısında çaresiz hissedebilirler. Örneğin, çocukken ağladığı için “güçsüz” olarak nitelendirilen bir kişi, yetişkin olduğunda üzüntüsünü saklamak için büyük bir çaba harcayabilir. DUYGULARLA BAŞ ETMEDE SAĞLIKSIZ YOLLAR Öte yandan, duygularla baş etmenin sağlıksız yollarını gözlemleyerek öğrenmiş kişiler de olabilir. Eğer bir çocuk, ebeveynlerinin stresle alkol ya da madde kullanarak baş ettiğini görmüşse, rahatsızlık veren duyguları tolere etmek yerine, onlardan kaçmaya yönelme eğiliminde olabilir. SIKINTIYLA İLGİLİ İNANÇLAR Bir insanın sıkıntıya dayanıksızlığı nasıl ortaya çıkarsa çıksın, bu durum çoğunlukla kişinin olumsuz duygulara dair geliştirdiği belirli inançlarla beslenir. Bu inançlar, yaşam sürecimizde çevremizin ve yaşadıklarımızın, öğrendiklerimizin etkisiyle oluşur. Genellikle de sıkıntıya dayanıksızlığı besleyen inançlar olumsuz duyguların kötü, dayanılamaz, kabul edilemez veya çok kötü sonuçlara yol açacağı inancı etrafında şekillenir. Örneğin:

“Buna dayanamıyorum.” “Bu tahammül edilemez.” “Böyle hissetmekten nefret ediyorum.” “Bu duygu sonsuza dek sürecek.” “Böyle hissetmek, beni delirtecek.” “Bu duygu kontrolümü kaybettirecek.” Bu tür inançlar ve bunlara bağlı ortaya çıkan düşünceler, duyguların şiddetini daha arttırdığı gibi duygunun kendisini de olduğundan daha korkutucu hale getirir. Yani sadece duygunun kendisi değil, ona yüklediğimiz anlam bizi daha da olumuz etkiler. Özetle: Sıkıntıyla olan ilişkimiz hem psikolojik anlamda hem de hayatımızı yönetebilmek açısından çok önemlidir. Belki de yaşamda geliştirilmesi gereken en önemli becerilerden biridir. Sıkıntıyla sağlıklı şekilde ilişkiye girmenin ilk adımı ise onu normal gerekli ve uyumsal görüp daha sonra da ona sağlıklı tepkiler verebilmektir. Her duygu, doğası gereği geçicidir. Kaygı, üzüntü ya da öfke geldiği gibi gider. Ancak kişi, bu duyguların tehlikeli ve dayanılmaz olduğuna inanıyorsa, onları yok etmek için çabalar ve bu da sıkıntıyı daha da artırır.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Göç yolu üzerindeki Hatay’ı 233 kuş türü ziyaret etti

Yayımlandı

üzerinde

Hatay'da 233 kuş türü gözlemlendi

Göç yolu üzerinde bulunan Hatay’da, ilkbaharın gelişiyle 233 kuş türü gözlemlendi.

Kışı Afrika’da geçiren türler için Türkiye’ye giriş kapısı niteliğinde olan Hatay, sulak alanları sayesinde her yıl çok sayıda kuş türüne mola noktası oluyor.
İlkbaharın gelişiyle sıcak ülkelere göç eden kuşların bazıları, Hatay’daki Subaşı, Mileyha Sulak Alanı ile Reyhanlı Barajı çevresinde dinlenip beslenerek yeni göç için güç topluyor.
Kentte 1 Mart itibarıyla başlayan bahar döneminde leylek, pelikan, şahin, çamurcun, kaşıkgaga, yeşilbaş, kızkuşu, akbaba gibi 233 tür gözlemlendi.
Hatay Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürü Nuri Akın, Hatay’ın göçmen kuşlar açısından çok önemli bir geçiş noktası olduğunu söyledi.
Akın, kente ocak ayında gerçekleştirilen kış ortası su kuşu sayımında 68 türde 6 bin 196 kuşun gözlemlendiğini belirtti.
Baharın gelişiyle de Hatay semalarında göç yoğunluğunun artığını ifade eden Akın, şöyle konuştu: “Hatay semalarından on binlerce kuş seyahat ediyor, bunların içerisinde sulak alanlarda konaklayan kuşlarımız var. Bunlar zengin alanları, uygun ortam şartlarını bulduklarında burada hayatlarını devam ettirmeye, yuvalamaya, üremeye çalışıyor, bir kısım da göçüne devam ediyor. Hatay’ın semalarında leylekler, pelikanlar, akbabalar başta olmak üzere yırtıcı kuş türlerimizden kartal, şahin, doğan, atmaca gibi türlerimiz de yoğun şekilde buradan göçlerini gerçekleştiriyorlar.”
Akın, göç yolu üzerinde yer alan Hatay’da, kaçak avcılıkla mücadele kapsamında da ekiplerinin sahada sürekli çalışmalar gerçekleştirdiğini belirtti.
Sahada uyarı tabelalarıyla da kaçak avcılığa dikkati çekmeye çalıştıklarını anlatan Akın, kural ihlali tespiti halinde de gerekli yaptırımları uyguladıklarını dile getirdi.
Akın, şu an kent semalarında çok sayıda kuş türünün görüldüğünü ve bu göçün haziranın sonuna kadar süreceğini kaydetti.
Okumaya Devam Et

Magazin

Derya Uluğ güldürdü: Mehmet Şimşek’in pantolonu bizim evde

Yayımlandı

üzerinde

Derya Uluğ'dan güldüren paylaşım

Şarkıcı Derya Uluğ’un sevgilisi Asil Gök’ün pantolonu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in pantolonlarıyla karıştı. Güldüren olayı Uluğ, sosyal medya hesabından paylaştı.

Son dönemin popüler şarkıcılarından Derya Uluğ, sosyal medya hesabından sevgilisi Asil Gök’ün terziye bıraktığı pantolonun Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in pantolonuyla karıştığını duyurdu.

Ünlü şarkıcı, sevgilisinden güldüren olayı anlatmasını istedi. Asil Gök de “Benim pantolon Mehmet Şimşek’e gitmiş, Mehmet Şimşek’in pantolon bizim eve gelmiş. Bizim evde şu an Mehmet Şimşek’in pantolonu var” dedi.

Bu anları takipçileriyle paylaşan Derya Uluğ, “Ancak senin başına gelebilirdi” notunu düştü.

Okumaya Devam Et

Magazin

Tarkan annesini kaybettikten sonra ilk kez sahnede: Gözyaşlarına boğuldu

Yayımlandı

üzerinde

Tarkan'ın anne acısı: Sahnede gözyaşlarına boğuldu

Geçen hafta annesi Neşe Tevetoğlu’nu toprağa veren Tarkan, Avrupa turnesine Stuttgart konseriyle devam etti. Megastar, annesinin vefatının ardından çıktığı ilk konserde gözyaşlarına boğuldu.

Ünlü şarkıcı Tarkan’ın annesi Neşe Tevetoğlu (68), bir süredir tedavi gördüğü hastanede kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. Avrupa turnesi için Almanya’da olan Tarkan, acı haberi alır almaz İstanbul’a geldi.
Neşe Tevetoğlu, İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı. Taziyeleri kabul eden sanatçı Tarkan’ı, eşi Pınar Dilek Tevetoğlu yalnız bırakmadı. Tarkan cenaze aracında gözyaşlarına boğuldu.
Tarkan annesinin vefatının ardından yaptığı paylaşımda ise “Anne kaybı içte yanan har bir ateş. Biliyorum öyle kolay da sönmeyecek bir ateş. En ihtiyacımın olduğu günlerde yüreğime su serpmeniz ve yanımda olmanız çok değerliydi. Bu acılı zamanımda bana destek olan tüm sevenlerime, dinleyicilerime, aile, akraba ve yakınlarıma, ekip arkadaşlarıma ve bütün değerli sanatçı dostlarıma en kalbi duygularımla teşekkür ederim. Ama en çok da bu zor zamanımda hep benimle olan eşim Pınar’a ve de varlığı ile arada bir acımı unutturup yüzümü güldüren canım kızıma çok teşekkür ederim. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı.
Annesinin vefatı sonrası Avrupa turnesine devam eden Tarkan, dün akşam Stuttgart’ta sevenleriyle buluştu.
Annesini kaybettikten sonra ilk kez sahneye çıkan Megastar, Neşe Tevetoğlu’nun en sevdiği şarkıyla konserine başlarken duygusal anlar yaşadı.
Barkovizyonda annesi Neşe Tevetoğlu’nun fotoğrafına yer veren ve Uzun İnce Bir Yoldayım’ı söyleyen Tarkan, hüngür hüngür ağladı. 
Seyirciler ise alkışları ve destekleriyle Tarkan’a moral verdi.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar