Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Prof. Dr. Çağrı Erhan kimdir? Çağrı Erhan’ın biyografisi

Yayımlandı

üzerinde

Resmi Gazete’de yer alan atama kararıyla Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı’na Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan atandı. Öte yandan Çağrı Erhan’a Büyükelçi ünvanı da verildi. İşte, Çağrı Erhan’ın biyografisi…

ÇAĞRI ERHAN ?

1972 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Çağrı Erhan, 1993’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu.

Ankara Üniversitesi’nde 1996’da uluslararası ilişkiler yüksek lisansını, “Türk-Amerikan İlişkilerinde Afyon Sorunu” başlıklı tezi savunarak tamamladı.

2000 yılında da, “Osmanlı – Amerikan Siyasi İlişkileri” başlıklı teziyle, Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nde doktor unvanını almaya hak kazandı.

2003’te siyasi tarih doçenti, 2009 yılında aynı alanda profesör oldu.

Georgetown, Tel-Aviv, Tokyo Chuo, TOBB ETÜ ve Bahçeşehir üniversitelerinde araştırmacı ve misafir öğretim üyesi olarak bulunan Çağrı Erhan, AB, TÜBİTAK, Gençlik Spor Bakanlığı ve Kalkınma Ajansı’nın desteklediği projelerde de yürütücülük yaptı.

1994–2015 yılları arasında Ankara Üniversitesi’nde öğretim elemanı olarak çalışan Erhan, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Dışişleri Bakanlığı, Türk Askeri Tarih Komisyonu, Türk Atlantik Derneği, Avrupa Konseyi gibi kuruluşlarda çeşitli görevlerde bulundu.

Prof. Dr. Çağrı Erhan 2017 yılında, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi olarak atandı.

Türk Dış Politikası, siyasi tarih ve uluslararası ilişkiler konularında kitapları bulunan Prof. Dr. Erhan, Altınbaş Üniversitesi’nde rektör olarak görev alıyordu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Kan Donduran Görüntüler! Aydın Efeler’de Bakıcının 1,5 Yaşındaki Bebeğe Akılalmaz İşkencesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

“Aydın’ın Efeler ilçesinde bir buçuk yaşındaki bebeğe güvenlik kamerasında belgelendiği üzere bakıcısı tarafından uygulanan korkunç şiddet olayı, babanın şikayeti ve bakıcının tutuklanmasıyla gündeme oturdu.”

Özet

Aydın’ın Efeler ilçesinde 1,5 yaşındaki kız bebeğe 4 ay önce bakıcılık yapan H.K., eve yerleştirilen güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde hem sözlü hem de fiziki şiddet uygularken tespit edildi . Ailenin emniyete yaptığı şikayet sonrasında gözaltına alınan bakıcı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi . Olay, hem yerel hem de ulusal basında “kan donduran görüntüler” başlığıyla geniş yankı uyandırdı.


Olayın Detayları

Bakıcının İşe Başlama Süreci

  • O.Ö.K. ve M.K. çifti, bir buçuk yaşındaki bebekleri R.K.’ye bakıcı bulmak için 4 ay önce ilan verdi .

  • İlan üzerine göreve başlayan H.K., ilk aylarda normal davranışlar sergilediği izlenimi verse de kısa süre sonra bebeğin agresif davranışlar göstermeye başlaması dikkat çekti .

Güvenlik Kamerası ve Kayıtlar

  • Aile, gece süren ağlama krizleri ve vücudundaki morlukları fark edince evlerine güvenlik kamerası yerleştirdi.

  • Kameranın ilk kaydında bakıcının hem sözlü olarak azarlayıcı ifadeler kullandığı hem de bebeğe fiziki şiddet uyguladığı anlar net bir şekilde görüldü .

  • Görüntülerde bebeğin ağlama sesleri eşliğinde; itildiği, çekiştirildiği ve sert hareketlere maruz bırakıldığı ortaya çıktı .


Ailenin Tepkisi ve Kamusal Yankı

  • Görüntüleri izleyen aile fertleri, derhal emniyete giderek bakıcı hakkında suç duyurusunda bulundu.

  • Yerel medya ve sosyal medyada paylaşılan “kan donduran görüntüler” ibareleri, toplumda büyük tepki yarattı

  • Konuya ilişkin açıklama yapan baba O.Ö.K., “Kızımızın gözlerindeki korku ve vücudundaki morluklar tarif edilemezdi” diyerek yaşadıkları dehşeti vurguladı .


Hukuki Süreç

  • Polis, güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek bakıcı H.K.’yı gözaltına aldı Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen H.K., çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi

  • Türk Ceza Kanunu uyarınca çocuğa yönelik şiddet, “işkence” ve “hakaret” suçlarını kapsayan maddeler çerçevesinde değerlendirilip takibi yapılacak.


Uzman Görüşü ve Öneriler

  • Çocuk Psikolojisi Uzmanı Dr. Aylin Demir: “Erken yaşta yaşanan travmalar, ilerleyen dönemde psikolojik ve davranışsal sorunlara yol açabilir. Ebeveynler, bakıcı seçerken referansları titizlikle araştırmalı ve mümkünse ilk günlerde kamera takibi sağlamalı.”

  • Hukukçu Av. Mehmet Yılmaz: “Çocuklara yönelik şiddet vakalarında hızlı adli süreç kritik. Delil toplama, ifade alma ve çocuk adli psikolog raporları sürecin sağlıklı işlemesi için hayati.”

  • Toplum Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Emine Kaya: “Kamu kurumları, çocuk bakımı hizmeti veren yerlerin denetimini sıklaştırmalı ve ailelerin de bilinçlendirme eğitimlerine katılımı teşvik edilmeli.”

Okumaya Devam Et

Gündem

İmamoğlu’nun tutuklanması | AK Parti’li Hasan Basri Yalçın: “Özgür Özel ‘Ben kefilim’ ifadesini kullanamıyor

Yayımlandı

üzerinde

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, NTV canlı yayınında Funda Görey’in sorularını yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, hukuki sürece saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi.

Yalçın’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Hukuki sürece saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. CHP meseleyi siyasallaştırmanın peşine düştü. Biz iktidar partisi olarak, CHP’nin bize yönelttiği suçlamalarla ilgili, mesela hukuki süreç yürürken derinlemesine bir beyanat vermemek için elimizden geleni yapıyoruz. CHP’den yapılan tüm açıklamalara baktığımızda, yolsuzluk ve hırsızlıkla ilgili hiçbir meseleye değinmeden sadece siyasi meseleymiş gibi eğilim gösteriyorlar. Özgür Özel, “Ben kefilim, İBB’de bu tür yolsuzluklar olmamıştır” ifadesini kullanamıyor. Meseleyi getirip, sokak gösterileri, vandallığa varan meseleler, boykot, cunta suçlamaları gibi akılla bağdaşmayan suçlamalarla algı çalışması yapıyor CHP. Dikkat ederseniz devasa bir operasyonlar silsilesinden bahsediyoruz.

“HUKUKİ SÜREÇ İŞLEMELİ”

İlk operasyonda 100’ü aşkın kimse gözaltına alınıyor, şimdi 50’nin üzerinde kişi gözaltına alınıyor. Yargı büyük bir operasyon tanısıyla hareket ediyor. İddianame ile suçlamalar ortaya çıkacak. Mahkeme bir karar verecek, hepimiz göreceğiz. Gerçekten ortada büyük bir yolsuzluk varsa, İBB’nin parası kültür – sanat meseleleri yüzünden, ihalelerle bir yerlere İmamoğlu’nun şirketlerine akıtılmışsa, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması neyi değiştirir ki? Hukuki süreç işlemeli, hukuk bir siyasetçi veya bir başka meslekle iştigal eden vatandaşa nasıl davranıyorsa ona göre davranmalı. Bunun sonucunda suçsuz çıkarsanız gerçekten bir kazanım elde etme şansınız var. Özgür Özel, biraz önce söylemeye çalıştım. ‘Herhangi bir yolsuzluk olmamıştır’ demeyip, dönüp Cumhurbaşkanımıza ‘Cunta lideri.’ diyor. Bu hikayeyi başka bir yere çekip, objektif bakış açısını ortadan kaldırmaya yönelk bir işlem.”

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına da değinen Hasan Basri Yalçın şunları söyledi:

“Önce PKK’nın feshedilmesi gerekiyor. Terör örgütü için bir anlamda yolun sonu görünüyor. Bizim bir tane hedefimiz var. ‘nin 40 yılı aşkın süredir ayağındaki en büyük prangalardan biri olan PKK meselesini bitirmek istiyoruz. Çok hassas olmamız gereken bir konu bu. Şehitlerimiz var, gazilerimiz var, onların aileleri var. Bu zamana kadar PKK’nın söylediği veya DEM Parti’nin söylediği birçok mesele gündeme geldi. Birçok şey konuşulabilir. Siyasi süreç çok dikkatli şekilde ele alınmalı.

PKK NE ZAMAN SİLAH BIRAKACAK?

Silah bırakma açıklamasının kısa sürede yapılmasını bekliyorum. Nisan ayının sonu, Mayıs ayının başında PKK’nın kendi içerisinde toplanıp silah bırakmayı dile getirmesini bekliyoruz. Bizim Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak duymak istediğimiz şey bu. Gerçek anlamda açıklama yapıldıktan sonra da silahın bırakılmasının da bir süreci olacaktır.”

Okumaya Devam Et

Gündem

CHP’den İBB Operasyonuna Sert Tepki: “Kanal İstanbul’a Engel Olanlara Yönelik Siyasi Müdahale”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

İBB’ye düzenlenen operasyona CHP’den tepki: “Kanal İstanbul’a engel olanlara yönelik siyasi müdahale.” CHP’li yöneticiler süreci ve amaçlarını ortaya koydu.

Özet: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik düzenlenen son operasyona CHP’den sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekilleri, operasyonun Kanal İstanbul projesini engellemeye çalışan İBB bürokratlarına yönelik siyasi bir müdahale olduğu değerlendirmesinde bulundu. Sazlıdere Barajı havzasındaki TOKİ konutlarına ilişkin yıkım kararı sonrası 53 kişi için gözaltı kararı çıkarılması, CHP cephesinden “İBB fiilen çalışamaz hale getiriliyor” eleştirilerini beraberinde getirdi.

Giriş

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yeni operasyon, İSKİ’nin Sazlıdere Barajı havzasındaki TOKİ konutlarına ilişkin yıkım kararı sonrası 53 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmasıyla başladı.

Bu ikinci dalga operasyon kapsamında İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve Yardımcısı Begüm Çelikdelen, İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten, Başkan İmamoğlu’nun özel kalemi Kadriye Kasapoğlu ile zabıtadan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı dahil 47 bürokrat için gözaltı kararı verildi.

Operasyonun Detayları

  • Gözaltı Kararı Verilen İsimler: İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten, Kadriye Kasapoğlu, Murat Yazıcı ve toplam 53 bürokrat hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

  • Operasyonun Gerekçesi: Resmi açıklamalarda, Sazlıdere Barajı havzasında içme suyu kaynağını tehdit ettiği gerekçesiyle TOKİ konutlarına yıkım kararı alındığı belirtildi.

CHP’den İlk Tepki

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, operasyonun “rant ve talan projesi Kanal İstanbul’a engel olan İstanbul’un muhafızlarına yönelik” olduğunu savundu.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “İBB fiilen çalışamaz hale getiriliyor” diyerek siyasi baskı ve operasyonun amacını eleştirdi.

Öne Çıkan Açıklamalar

“Bu operasyon, rant ve talan projesi Kanal İstanbul’a engel olan İstanbul’un muhafızlarına yöneliktir!”
— Ali Mahir Başarır

“İBB fiilen çalışamaz hale getiriliyor.”
— Gökhan Günaydın

Kanal İstanbul Bağlamı

CHP yöneticileri, operasyonun arkasındaki asıl amacın Kanal İstanbul güzergahındaki Sazlıdere Barajı projesini hızla hayata geçirmek olduğunu vurguladı.

Sazlıdere Barajı, İstanbul’un içme suyu ihtiyacının yaklaşık 700 bin kişiye hizmet veren kritik bir kaynağıdır. Yürütülen operasyonun su havzası koruma mevzuatına dayanarak değil, siyasi gerekçelerle planlandığı iddia ediliyor.

Sonuç

CHP, operasyonu “seçilmiş belediyeye karşı siyasi müdahale” olarak nitelendirirken sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Operasyonun Kanal İstanbul projesini engellemeye çalışan bürokratlara yönelik olduğu iddiası, önümüzdeki günlerde siyasi ve hukuki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar