Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Macron’dan Türkiye Çıkışı: “Saygı Duyuyoruz, Türkiye’nin Oynayacağı Bir Rol Var”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Türkiye’ye saygı duyuyoruz” diyerek, Türkiye’nin Karadeniz’deki özel rolü ve Ukrayna’da kalıcı barışa katkı sağlayabilecek potansiyelinden bahsetti. Macron’un açıklamaları, diplomasi ve ekonomik baskı stratejileri çerçevesinde değerlendiriliyor.


Giriş

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’te düzenlenen “Ukrayna için Barış ve Güvenlik” toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda Türkiye’ye övgüler yağdırdı. Macron, Türkiye’nin hem Karadeniz’deki özel rolünü hem de Ukrayna sürecinde oynayabileceği potansiyeli vurgulayarak, “Türkiye’ye saygı duyuyoruz” ifadesini kullandı. Bu açıklama, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin yanı sıra, bölgesel barış ve güvenlik konularında yeni bir perspektif sunuyor.


Macron’un Türkiye Açıklaması

Saygı ve Diyalog Vurgusu

Macron, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada Türkiye’ye olan saygısını dile getirdi. Açıklamalarında Türkiye’nin, barışın sağlanmasında kilit bir aktör olabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, “Türkiye’ye saygı duyuyoruz” diyerek, Türkiye’nin uluslararası arenada oynayabileceği rolü öne çıkardı. Bu yaklaşım, yalnızca Türkiye’nin mevcut diplomatik duruşuna değil, aynı zamanda gelecekteki iş birliklerine de işaret ediyor.

Türkiye ile Sürekli Diyalog

Macron, Türkiye ile diyalogun her zaman devam ettiğini ve iki ülke arasındaki iletişimin önemi üzerinde durdu. Cumhurbaşkanı, son aylarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenli temas halinde olduğunu belirterek, farklı platformlarda bile görüş alışverişinde bulunmanın barışa katkı sağlayacağına dikkat çekti. Bu durum, hem Avrupa hem de global arenada Türkiye’nin güvenilir bir ortak olarak görülmesine zemin hazırlıyor.


Türkiye’nin Karadeniz’deki Özel Rolü

Karadeniz Tahıl Girişimi ve Ekonomik Katkılar

Macron, Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında üstlendiği rolden bahsederek, bu anlaşmanın küresel gıda fiyatları üzerindeki olumlu etkilerine değindi. Türkiye, 2022’de BM arabuluculuğunda hayata geçirilen bu anlaşmada önemli bir rol oynayarak, Rusya’nın yaptırımları sonrasında barış ve ekonomik istikrarın sağlanması için kritik adımlar attı. Cumhurbaşkanı, “Türkiye’nin tahıl ihracatındaki katkısını unutmamalıyız” diyerek, bu stratejik hamlenin altını çizdi.

Bölgesel Güvenlik ve Diplomasi

Türkiye’nin Karadeniz’deki konumu, sadece ekonomik değil, aynı zamanda güvenlik ve diplomasi açısından da önemli bir yer tutuyor. Macron, “Ukrayna konusunda, Türkiye’nin oynayacağı bir rol var. İsterse, bu kalıcı barışa katkı sunabilecek bir aktör olabilir” ifadesiyle, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini ve stratejik önemini vurguladı. Bu durum, bölgesel barışın sağlanması için Türkiye’nin aktif rolüyle yakından ilişkili olarak değerlendiriliyor.


Diplomatik ve Ekonomik Perspektifler

Ekonomik Baskı ve Yaptırımlar

Macron, açıklamalarında Rusya’ya yönelik uygulanan ekonomik baskının sürdürüleceğini ifade etti. Yaptırımların, barış tesis edildikten sonra değerlendirilebileceğini belirten Cumhurbaşkanı, “Yaptırımların kaldırılma zamanı değil; ekonomik baskıyı sürdürmeliyiz” dedi. Bu stratejik yaklaşım, uluslararası arenada güvenlik ve istikrarın sağlanması için önemli bir adım olarak görülüyor.

Uluslararası Güvenlik ve Askeri Destek

Toplantıda, Ukrayna’nın güvenliği konusu da gündeme geldi. Macron, Ukrayna ordusunun güçlendirilmesi için Avrupa ülkelerinin yeni eğitim programlarına başladığını ve askeri destek alımlarında kolaylık sağlanacağını ifade etti. Bu kapsamda, Türkiye’nin diplomatik temasları ve Karadeniz’deki stratejik konumu, uluslararası güvenlik politikalarının şekillenmesinde önemli bir yer tutuyor.


Türkiye ve Avrupa Arasındaki İlişkiler

Güven ve İş Birliği

Macron’un Türkiye’ye yönelik açıklamaları, Avrupa’nın güvenlik politikalarında yeni bir iş birliğinin habercisi olarak değerlendiriliyor. Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlamak adına daha güçlü iş birliği mekanizmalarına ihtiyaç duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı, Türkiye ile diyalog ve iş birliği yollarının kesintisiz devam etmesi gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel düzeyde oynayabileceği rolün altını çiziyor.

Tarihsel Bağlar ve Gelecek Perspektifi

Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye ile geçmişte yaşanan tarihsel bağların yanı sıra, geleceğe dönük diyalog ve iş birliğinin de önemine değindi. Bu kapsamda, Türkiye’nin istikrar ve barış için üstlendiği rolün, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayacağı öngörülüyor. Özellikle son aylarda gerçekleştirilen üst düzey görüşmeler, bu iş birliğinin somut örnekleri olarak dikkat çekiyor.


Sonuç

Macron’un Türkiye’ye yönelik yaptığı övgüler, sadece diplomatik bir jestten ibaret değil; aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeyde oynayabileceği stratejik rolün bir teyidi olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin Karadeniz’deki tahıl ihracatı, güvenlik politikaları ve uluslararası arenada sağladığı diplomatik başarılar, onun barış ve istikrarın sağlanmasında kilit bir aktör olma potansiyelini ortaya koyuyor.

Bu kapsamlı değerlendirme, uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin gelecekteki rolünü ve iş birliği olanaklarını yeniden gündeme getiriyor. Macron’un “Türkiye’ye saygı duyuyoruz” ifadesi, iki ülke arasındaki diyalog ve iş birliği potansiyelinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Politika

İngiltere Başbakanı Keir Starmer Ankara’da: Anıtkabir ziyareti, TUSAŞ incelemesi ve Eurofighter görüşmeleri

Yayımlandı

üzerinde

İngiltere Başbakanı Keir Starmer Ankara’da: Anıtkabir ziyareti, TUSAŞ incelemesi ve Eurofighter görüşmeleri

Tarih: 27 Ekim 2025 — Saat: 18:30 (TSİ)
Okuma süresi: ~4 dakika

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle bugün Ankara’ya resmi ziyaret gerçekleştirdi. Starmer’in programında Mürted Hava Meydan Komutanlığı’nda karşılama, TUSAŞ/TAI ziyareti (KAAN tanıtımı), Anıtkabir ziyareti ve Cumhurbaşkanlığı’nda Erdoğan ile görüşme yer aldı. Görüşmelerde Eurofighter Typhoon tedariki ve savunma-sanayi iş birliği öne çıktı.


Gelişmeler — Detaylı Haber

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 27 Ekim 2025’te Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Starmer’i Mürted Hava Meydan Komutanlığı’nda askeri törenle Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve üst düzey Türk yetkililer karşıladı. Ziyaretin gündeminde iki ülke arasında savunma sanayi iş birliği, bölgesel güvenlik ve ticari anlaşmalar vardı.

Starmer programının ilk duraklarından birinde TUSAŞ (TAI) tesislerini ziyaret ederek Türkiye’nin milli savaş uçağı KAAN hakkında brifing aldı; ziyaret sırasında İngiltere’den savunma heyeti de hazır bulundu. Bu adım, savunma ve havacılık iş birliğinin güçlendirilmesi ve ileri teknoloji transferi tartışmalarına zemin hazırladı.

Ankara temaslarının sembolik anlarından biri olan Anıtkabir ziyareti sırasında Starmer, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu ve Anıtkabir özel defterine Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinin önemine dair notlar düştü. Starmer deftere, iki ülkenin “güçlü müttefik ve güvenilir dostlar” olduğunu vurgulayan ifadeler yazdı.

Görüşmelerin merkezinde, Eurofighter Typhoon tedariki konusu vardı. Reuters’in aktardığına göre taraflar Türkiye’nin talep ettiği Eurofighter alımı ve tedarik planları hakkında görüş alışverişinde bulundu; gündemde yaklaşık 40 uçağın tedariki ve aşamalı teslimatlar konuşulduğu bildirildi. Bu müzakereler, NATO içinde savunma kapasitelerinin güçlendirilmesi ve iki ülke arasında stratejik iş birliğinin derinleştirilmesi açısından kritik kabul ediliyor.

Ziyaret kapsamında ayrıca ikili ticaret, enerji ve bölgesel konularda ortak projeler konuşuldu. Resmi temasların ardından liderlerin ortak bir açıklama yapıp yapmayacağı ve olası mutabakat metinlerinin içeriği hakkında resmi kaynaklardan ek bilgiler bekleniyor.


Neden önemli?

  • Savunma iş birliği: Eurofighter ve TUSAŞ görüşmeleri, Türkiye-İngiltere savunma sanayii ilişkilerinde somut adımların atılabileceğini gösteriyor.

  • Jeopolitik denge: Ankara-Londra hattındaki yakınlaşma, NATO içindeki iş birliğini ve bölgesel dengeyi etkileyebilir.

  • Ekonomik fırsatlar: Havacılık ve savunma projeleri, teknoloji transferi ve ortak üretim imkanları sunuyor.


Kısa zaman çizelgesi (bugün)

  • Varış ve karşılama: Mürted Hava Meydan Komutanlığı — askeri tören.

  • TUSAŞ/TAI ziyareti: KAAN brifingi ve fabrika turu.

  • Anıtkabir ziyareti: Çelenk, saygı duruşu, özel defter imzası.

  • Cumhurbaşkanlığı görüşmesi: Erdoğan ile resmi görüşme (Detaylar paylaşılacak).

Okumaya Devam Et

Politika

Pakistan: Afganistan ile Görüşmeler Sırasında Sınır Çatışmaları Yaşandı

Yayımlandı

üzerinde

Pakistan: Afganistan ile Görüşmeler Sırasında Sınır Çatışmaları Yaşandı

27 Ekim 2025 — 13:00 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dakika

Pakistan ordusu, Kurram ve Kuzey Veziristan yakınlarında meydana gelen son sınır çatışmalarında 5 Pakistan askerinin ve 25 silahlı unsurun hayatını kaybettiğini açıkladı. Olay, iki ülke heyetlerinin İstanbul’da yürüttüğü görüşmeler sürerken yaşandı ve barış müzakerelerinin geleceğine ilişkin soru işaretleri doğurdu.


Olayın kısa anlatımı

Pakistan Ordusu Sözcülüğü, saldırganların Cuma ve Cumartesi günleri Afganistan’dan Pakistan’a geçmeye çalıştığını; çatışmaların Kurram ve Kuzey Veziristan bölgelerinde gerçekleştiğini bildirdi. Açıklamada çatışmalarda 5 Pakistan askerinin ve 25 silahlı unsurun öldüğü belirtildi.

Afgan tarafı ve Taliban yetkilileri ise iddiaları reddetme eğiliminde; Taliban, Afgan topraklarının militan sığınağı yapıldığı suçlamalarını reddediyor ve Pakistan’ın askeri operasyonlarının Afgan egemenliğini ihlal ettiğini savunuyor.

Görüşmeler ve diplomatik zemin

Çatışmalar, iki ülke heyetlerinin İstanbul’da barış ve yeniden ateşkes sağlama amacıyla bir araya geldiği kritik görüşmelerin sürdüğü anda gerçekleşti. Pakistan, görüşmelerin başarısız olması hâlinde “açık savaş” uyarısında bulundu; Savunma Bakanı ve bazı üst düzey yetkililer “anlaşma sağlanamazsa bunun ağır sonuçları olabileceği” yönünde sert açıklamalar yaptı

Öte yandan, iki taraf daha önce Doha’da sağlanan ateşkes mutabakatı sonrasında bölgede tansiyonun düşürülmesi yönünde adımlar atmıştı; ancak son günlerde yaşanan hava taarruzları ve topçu atışları ile karşılıklı suçlamalar güveni sarsmış durumda.

Neden önemli?

  • Güvenlik riski: Kurram ve Kuzey Veziristan sınır bölgesi, Pakistan’ın iç güvenliği açısından hassas; TTP (Tehreek-e-Taliban Pakistan) ve bağlantılı unsurların varlığı nedeniyle bölgedeki çatışmalar sivil can kayıplarına ve yerel istikrarsızlığa yol açabiliyor.

  • Müzakere ortamı: Görüşmeler bölgesel aktörlerin arabuluculuğunda ilerlerken sahadaki yeni çatışmalar diplomasiyi zayıflatabilir ve masadan çekilmelere neden olabilir.

  • İnsani ve ekonomik etkiler: Sınır kapılarının kapatılması ve ticaretin aksaması, sınır ötesi toplumların hayatını doğrudan etkiliyor; daha geniş çaplı bir gerileme bölge ekonomisini ve sivil nüfusu vurabilir.

Resmi tepkiler ve sonraki adımlar

Pakistan ordusu, olayı medyaya duyururken Afgan tarafının “terörle mücadelede somut adımlar atması” gerektiğini belirtti. Afgan tarafı ve Taliban yönetimi ise iddiaları reddederek, diplomatik kanallardan gerilimin azaltılmasını savunuyor. Her iki tarafın heyetleri İstanbul’daki görüşmelere devam ederken, bölge dışı aktörlerin arabuluculuk çabaları da sürüyor.

Okumaya Devam Et

Politika

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” iddiası — savcılık tutuklama istedi

Yayımlandı

üzerinde

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” iddiası — savcılık tutuklama istedi

Tarih: 26 Ekim 2025 • Saat: 22:05 • Okuma süresi: 3 dk

FatihDoğanMedya — İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk / siyasal casusluk” soruşturması kapsamında; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, danışmanı Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ hakkında tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk yapıldı. Savcılığın şüpheliler hakkındaki işlemleri ve ifadelerin tamamlanmasının ardından üç isim için tutuklama istemi resmiyet kazandı.

Soruşturmada son durum

  • İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada; İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’ın yanı sıra Melih Geçek ve Hüseyin Gün gibi isimlerin de ifadeleri alındı. İfadeler tamamlandıktan sonra savcılık üç şüpheli için tutuklama talebiyle dosyayı nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdi.

  • Soruşturmada, iddiaların temelini oluşturan beyanlardan biri olarak Hüseyin Gün’ün etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadeler öne çıkıyor; soruşturmaya ilişkin bazı yazışma ve iddialara bu beyanlarda değinildiği bildirildi.

İmamoğlu ve diğer şüphelilerin savcılık ifadeleri

İmamoğlu, adliyeye getirildikten sonra savcılıkta ifade verdi; haber ajanslarına göre İmamoğlu’nun ifadesinde “Casusluk bana hakarettir” şeklinde tepki verdiği öğrenildi. Yanardağ ve Özkan’ın da ifadeleri alındı; tüm ifade süreçleri akşam saatlerinde tamamlandı ve savcılığın tutuklama talebiyle hakimliğe sevk kararı geldi.

Hukuki süreç ve olası gelişmeler

  • Dosya, sulh ceza hakimliğine sevk edildi; hakimlik, savcılığın tutuklama talebine ilişkin kısa süre içinde karar verecek. Karar öncesi yargı sürecine ilişkin hukuki itiraz ve savunma beyanları mahkeme sürecinde sunulabilecek.

  • Gelişmeler, hem yerel hem ulusal siyaset çevrelerinde hızlı yankı buldu; İmamoğlu’nun görevine ilişkin idari süreçler ve partiler arası tepkiler hukuki kararla paralel ilerleyebilir.


Öne çıkan bilgiler (kısa)

  • Soruşturma türü: Siyasal casusluk iddiası.

  • Şüpheliler (tutuklama istemiyle sevk edilenler): Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Merdan Yanardağ.

  • Hazırlayan kurum: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar