Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

İclal Aydın’dan Çarpıcı Mesaj: “Korkunun Bittiği Bir Yer Var”

Yayımlandı

üzerinde

Makale Özeti

Bu makalede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanması ve bu gelişmeye İclal Aydın’ın yapmış olduğu çarpıcı paylaşım detaylandırılmıştır. Makale; tutuklama süreci, siyasi atmosfer ve kamuoyu tepkileri üzerine kapsamlı bilgiler sunarken, demokrasi ve özgürlük kavramlarının altını çizmektedir.

İstanbul, 23 Mart 2025 – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanırken, siyasi arenada ve sosyal medyada yankı uyandıran gelişmeler yaşandı. Tutuklama haberinin hemen ardından, İclal Aydın’ın paylaşımı dikkat çekti. “Korkunun bittiği bir yer var” ifadesi, hem demokrasiye hem de ifade özgürlüğüne dair derin mesajlar içeriyor.


Tutuklama Süreci ve Gelişmeler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Olayın ardından, kendisine yönelik iki suçlamadan biri olan yolsuzluk soruşturması nedeniyle tutuklanma kararı alındı. Diğer bir suçlama ise terör soruşturması kapsamında adli kontrol tedbirine bağlandı. Soruşturmanın kapsamı genişlerken, tutuklama kararı Murat Ongun gibi diğer isimlere de uygulanıyor.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda büyük tepki çekti. Gözaltı süreci ve savcılık karşısına çıkacak olan isimlerle ilgili detaylar, kamuoyunda merak konusu olurken, siyasi partiler ve vatandaşlar adalet sistemine ilişkin eleştirilerini ve beklentilerini dile getiriyor.


İclal Aydın’ın Tepkisi: Demokrasi ve Özgürlük Mesajı

Tutuklama haberinin hemen ardından sosyal medyada öne çıkan İclal Aydın, yaptığı paylaşımda demokrasi, özgürlük ve vatandaşların oy kullanma hakkına vurgu yaptı. “Bugün 23 Mart. Her ilde, her ilçede parti üyesi olmasanız da oy kullanabilirsiniz. Ben bir CHP üyesi değilim. Lakin…” diye başlayan mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine dikkat çekti.

Paylaşımda, “Oy bizim biricik ve en önemli gücümüzdür. Türkiye Cumhuriyeti bir demokrasi, hukuk, ülkesidir. Vatandaşlarının seçme seçilme hakkı vardır. Laiktir. Adalet mülkün temelidir.” ifadeleri yer alıyor. Bu sözler, sadece bir siyasi tepki değil; aynı zamanda vatandaşların demokratik haklarını hatırlatan ve ifade özgürlüğünün önemini vurgulayan bir mesaj niteliğinde.

Aydın, paylaşımının devamında “Emekliler evlerinde donarak ölemez. Ölmemeli. Fikrimizi ifade ettiğimiz için korkmamalıyız. Korkunun bittiği bir yer var… Üzülmekten yorgunum.” diyerek, demokrasinin ve özgürlüklere sahip çıkmanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha dile getirdi. Bu sözler, mevcut siyasi ortamın ve adalet sisteminin işleyişi üzerine eleştirileri de beraberinde getiriyor.


Siyasi Atmosfer ve Kamuoyu Tepkileri

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, siyasi arenada ciddi tartışmalara yol açtı. Siyasi partiler arasında oluşan farklı yaklaşımlar, adalet sistemine olan güvenin sorgulanmasına neden oluyor. İclal Aydın’ın paylaşımı ise bu ortamda, halkın oy kullanma hakkı ve özgürlüklerine olan inancın altını çiziyor.

  • Demokrasiye Vurgu: Vatandaşların seçme ve seçilme hakkının korunması gerektiği mesajı, siyasi partilerin ve kamuoyunun gündeminde yer alıyor.

  • Adalet ve Hukuk: Adaletin mülkün temel direği olduğuna dair yapılan vurgular, mevcut soruşturma sürecine yönelik eleştirileri de beraberinde getiriyor.

  • Özgür İfade: Fikrin özgürce ifade edilebilmesinin önemine dikkat çekilmesi, özellikle medya ve sosyal platformlarda geniş yankı uyandırdı.

Siyasi tartışmaların yoğunlaştığı bu dönemde, her iki tarafın da argümanlarını detaylı şekilde ele alması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.


Sonuç ve Değerlendirme

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve bunun ardından İclal Aydın’ın çarpıcı paylaşımı, Türkiye’de demokrasi ve özgürlük kavramlarının ne kadar hassas ve önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Vatandaşların oy kullanma hakkının korunması, adalet sisteminin işleyişi ve özgürce ifade edilebilen fikirler, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor.

Bu gelişmeler ışığında, siyasi arenada ve kamuoyunda tartışmaların artması beklenirken, her vatandaşın demokratik değerleri savunma konusunda daha bilinçli davranması gerektiği de açıkça görülüyor.

Magazin

Altın Portakal’da “geleneksel kortej” coşkusu

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleneksel kortej geçişiyle başladı. Türk sineması ve televizyon dünyasının sevilen isimleri, festivalle özdeşleşen kortejde Antalyalıları selamladı.

Türkiye’nin köklü sinema etkinliklerinden Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl ‘Kalpten’ temasıyla sinemaseverlerle 62’nci yılında buluştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 104 filmin yer aldığı festivalin geleneksel korteji, gösterimlerin yapıldığı Antalya Kültür Merkezi (AKM) önünden saat 15.30’da başladı.
Kortej, üstü açık araçlarla AKM önünden Sakıp Sabancı Bulvarı, 100’üncü Yıl Caddesi, Güllük ve Cumhuriyet caddelerini takiben Atatürk Caddesi’nden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski hizmet binası önüne kadar 5 kilometre boyunca devam etti.
Ünlü sanatçıların vatandaşları selamladığı korteje, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, onur ödülü sahibi sinema sanatçıları Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen ile Yüksel Arıcı, Mahmut Cevher, Kaan Çakır, Mehmet Kurtuluş, Korhan Yurtsever, Ezel Akay, Yosi Mizrahi, Elvin Köse katıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin bando takımı ve dans ve gösteri ekiplerinin da eşik ettiği kortejde sanatçılar vatandaşlara çiçek attı.
Korteje yoğun ilgi gösteren vatandaşlar sanatçılarla fotoğraf çekti.
Park içerisinde korteje katılan yabancı akrobasi grubu tarafından gösteri düzenlendi.
Kortejde sanatçıları görmek için caddede bekleyenlerden Mehmet Varsak, ailesiyle korteji izlemeye geldiklerini ve sanatçıları görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Sibel Karaarslan ise “Sinema müzikleriyle büyüdük. Benim için Altın Portakal, bu müzikler, sanatçılar, geçmişimiz, günümüz ve nesilden nesile aktarılan çok güzel etkinlik” dedi.
Tuğçe Nazlı, “Bizi sevindiren heyecanlandıran bir etkinlik. Sinema geleneğimiz. Yıllarca devam etmesini diliyorum. Kızımla geldim. Küçük yaşta öğrenmesini istedim. Bu etkinlik bizim kültürümüz, bu kültürü yaşatmak istoruyuz “diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesince bu yıl 62’ncisi düzenlenen festivalde gerçekleştirilecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 12 film “Altın Portakal”ı kazanmak için yarışacak.
Festival, 2 Kasım’da sona erecek.
Okumaya Devam Et

Magazin

Altın Portakal’da “Gelin Takımı 2” filminin galası yapıldı

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında “Gelin Takımı 2” filmi seyirciyle buluştu.

Festivalin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda, Doğa Can Anafarta’nın yönettiği “Gelin Takımı 2″nin gösteriminin ardından film ekibi seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından, yönetmen Anafarta, oyuncular Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya ve Baran Bölükbaşı ile yapımcı Emre Oskay’ın katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Baran Bölükbaşı, oyunculuk eğitimini Antalya’da aldığını belirterek, bu yüzden filmi bu kentte seyirciyle izlemenin keyifli olduğunu ifade etti. Ecem Erkek de sette beş kadın olarak tartışmadan, sorun yaşamadan, güzel çekim süreci geçirdiklerini dile getirerek, her yaş grubundaki kadının aynı şekilde gülüp, eğlenebileceğini anlattı. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ise filmdeki karakteri “Deniz” ile ilgili gelen soruları yanıtlayıp, karakterle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapımcı Emre Oskay da ilk profesyonel sinema tecrübesinde Derviş Zaim ile “Gölgeler ve Suretler” filminin yapımcılığını üstlendiğini anımsatarak, her filmin farklı bir yolculuğunun olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Magazin

İlişkilerdeki bağı sihirli şekilde güçlendiren 7 cümle

Yayımlandı

üzerinde

İlişkilerdeki bağı sihirli şekilde güçlendiren 7 cümle

Paketlenmiş hediyeler, mum ışığında akşam yemekleri ve hesaplı, basmakalıp jestler ütopik bir dünyada ideal olarak görülse de, uzmanlar ilişkilerin genellikle koşulsuz sevgiyle yeşerdiğini vurguluyor. Araştırmalara göre, partnerinize duyduğunuz sevgiyi ifade eden nadir paragrafların yanı sıra, düzenli ve basit cümleler de ilişkinin derinleşmesine katkı sağlıyor.

Psikologlar, büyük jestlerin partnerin ihtişamını hatırlatabileceğini ancak incelikli ve özenli sözlerin, çiftlerin zorluklarla karşılaştıklarında birbirlerinin duygularını anlamalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Bu bağlamda, ilişkilerde bağı sihirli bir şekilde güçlendiren 7 cümlenin öne çıktığı ifade ediliyor.
Birine aşık olmak ve onu sonsuza dek sevmek istemek, dürüstlük göstergesidir. “Seni olduğun gibi seviyorum” cümlesi, kişiye yalnızca belirli bir özelliğiyle değil, tüm iyi ve kötü yanlarıyla sevildiğini hissettirir. Bu, sadece sahip olma ve kontrolden ibaret değildir ve bu ifade, gerçek aşkın birlikte büyümek ve gelişmekle ilgili olduğunun bir göstergesidir.
Çoğu zaman, “Bu bir ‘sen’ sorunu” ifadesi, insanların sorumluluğu omuzlarından ne kadar çabuk atabildiklerini gösterebilir. Sorun ister kişinin profesyonel alanında ister ilişkide olsun, “Birlikte çözeceğiz” ifadesi, sorunları çözme isteğinin yanı sıra başkalarının ihtiyaçlarına saygıyı da gösterir. İki kişi tango yapmak eğlenmenin kolay bir yolu gibi görünse de, iki kişilik bir ekipte olmak zorlukların tek başına göğüslenemeyeceğini gösterir..
Sonuçlar değişebilir, ancak bir ilişki için emek veren o narin yürek hep aynı kalır. Karşınızdaki kişinin belirli bir iş için kan, ter ve gözyaşı döktüğünü kabul etmek, ona tekrar bir mücadeleye girişecek kadar güven verir. Eleştiri, zihinlerde hoş görünebilir, ancak “Çabalarınızı takdir ediyorum” ifadesi, partnerinizin bakış açısına minnettarlığınızı gösterir. Sonuçta, her şey sevdiklerinizle birlikte zaman geçirmekten ibarettir.
“Ne olursa olsun yanındayım,” demek, partnerinizin içinde barınabileceği duygusal bir güvenlik kozası oluşturur. Kararların eleştirel bir şekilde analiz edildiği ve başarıların göz ardı edildiği bir dünyada, bu basit cümle partnerinizin sırtını yaslayabileceği bir alan yaratır. Hedefler her gün buluşmayabilir, ancak ilişkideki bir çift her gün buluşur ve kırılganlık, bu buluşmanın sürdürülmesinde büyük rol oynar.”NE İSTEDİĞİNİ SÖYLE BANA””İstiyorum…”, “İhtiyacım var…”, “Keşke…” ve daha birçok karmaşanın arasında, “Bana ne istediğini söyle” ifadesi, yıkılan bir gökdeleni kurtaran bir süper kahraman gibi karşımıza çıkıyor. Bu ifade, partnerinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda başkasının düşüncelerini varsaymaktan kaynaklanan varsayımları ve sorunları da ortadan kaldırıyor. Dahası, bu ifade başkalarının fikirlerine önem ve saygı gösteriyor.
Kıskançlık ve aşırı düşünme balonunda, “Sana güveniyorum” sağlıklı bir ilişki için güçlü bir temel oluşturur. Bu ifade, ilişkiye duyduğunuz güveni vurgularken aynı zamanda yargıları ve sahtekârlığı da aşar. Sözlü bir darbe derinden vurur, ancak sadakat ilişkide daha da derinlere kök salar.”ÜZGÜNÜM”
Klişe ama çarpışan dünyaları değiştiren ikonik bir replik. Hataların basit bir şekilde hesap vermesi ve bir şeyleri daha iyi yapma sözü, kaybedilen bir ilişkideki umudu yeniden alevlendirdi. “Özür dilerim” gereksiz egoyu yok ederken, kırık bir bağı onarma isteğini de gösterir. Yine de, aşkta ve savaşta her şey mübahtır ve “biz” arasında barışı korumak, “ben” ile kazanmaktan daha faydalıdır
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar