Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail hava saldırılarında Perşembe günü en az 100 Filistinlinin öldürüldüğünü, bunlardan en az 27’sinin bir okulda barındığını söyledi

Yayımlandı

üzerinde

DEİR AL BALAH, Gazze Şeridi ( — İsrail hava saldırıları Perşembe günü Gazze Şeridi’nde en az 100 Filistinliyi öldürdü. Filistinli tıbbi yetkililere göre, İsrail ordusunun Hamas’a yeni bir baskı kurmayı ve sonunda militan grubu kovmayı amaçladığını söylediği yoğunlaştırılmış bir saldırıda, en az 27’si kuzeydeki bir okulda barınan kişilerdi.

SONUÇ Gazze Şehri’nin Tuffah semtindeki okuldan 14 çocuk ve beş kadının cesedinin çıkarıldığını ve 70 yaralıdan bazılarının kritik yaraları olduğu için ölü sayısının hala artabileceğini söyledi. Ahli Hastanesi’ndeki kayıtlara atıfta bulunarak, yakındaki Şicaiyah semtindeki evlere düzenlenen saldırılarda 30’dan fazla Gazze sakininin daha öldürüldüğünü söyledi.

İsrail ordusu, Gazze Şehri bölgesinde bir “Hamas komuta ve kontrol merkezini” vurduğunu ve sivillere verilen zararı azaltmak için adımlar attığını söyledi. İsrail, bir gün önce sığınak olarak kullanılan Birleşmiş Milletler binasına saldırarak en az 17 kişinin ölümüne yol açan saldırının nedenini, Hamas militanlarını bir “komuta ve kontrol merkezine” vurmak olarak açıklamıştı.

İsrail ordusu Perşembe günü ayrıca Gazze’nin kuzeyindeki bazı bölgelerdeki sakinlere Gazze Şehri’nin batı tarafındaki sığınaklara taşınmaları talimatını vererek, “bölgenizde aşırı güçle çalışmayı” planladıkları konusunda uyardı. Hedeflenen bölgeden ayrılan Filistinlilerin bir kısmı bunu yürüyerek yaptı, bazıları eşyalarını sırtlarında taşıdı, diğerleri ise eşek arabaları kullandı.

“Eşim ve ben sadece bir kilometre yol kat ederek üç saattir yürüyoruz,” dedi 72 yaşındaki Mohammad Ermana. El ele tutuşan çift, her biri bir bastonla yürüyordu. “Artık her gün değil, her saat barınak arıyorum,” dedi.

İsrail, beklenen kara operasyonlarından önce Gazze’nin kuzeyindeki bazı bölgeler için kapsamlı tahliye emirleri yayınladı. Birleşmiş Milletler insani yardım ofisi, İsrail’in geçen ay Hamas ile ateşkesi sonlandırmasından bu yana yaklaşık 280.000 Filistinlinin yerinden edildiğini söyledi.

Yeni tahliye emirleri, üst düzey hükümet yetkililerinin İsrail’in Filistin topraklarının büyük bir bölümünü ele geçireceğini ve toprakların üzerinde yeni bir güvenlik koridoru kuracağını söylemesinden bir gün sonra geldi. İsrail, Hamas’a baskı yapmak için bir ay boyunca gıda, yakıt ve insani yardıma abluka uyguladı ve bu da sivillerin tedarikler azaldıkça ciddi kıtlıklarla karşı karşıya kalmasına neden oldu. Hak grupları, bunun bir savaş suçu olduğunu söylüyor.

Hamas, daha fazla Filistinli tutuklunun serbest bırakılması, kalıcı bir ateşkes ve İsrail’in Gazze’den çekilmesi karşılığında yalnızca kalan 59 rehineyi (bunlardan 24’ünün hayatta olduğuna inanılıyor) serbest bırakacağını söylüyor. Grup, silahlarını bırakması veya toprakları terk etmesi yönündeki talepleri reddetti.

Gazze’de bir başka ölümcül gün

İsrail’in Gazze Şeridi’nde gece yarısı düzenlediği saldırılarda en az 55 kişi öldü, hastane yetkilileri Perşembe günü böyle söyledi.

Güneydeki Han Yunus şehrinde yetkililer 14 kişinin cesedinin Nasser Hastanesi’ne götürüldüğünü söyledi – bunlardan dokuzu aynı ailedendi. Ölenler arasında beş çocuk ve dört kadın vardı. Hastane yetkilileri, 1 ila 7 yaşları arasındaki beş çocuk ve hamile bir kadın da dahil olmak üzere 19 kişinin daha cesedinin Han Yunus yakınlarındaki Avrupa hastanesine götürüldüğünü söyledi. Gazze Şehri’nde yedi çocuğa ait olmak üzere 21 ceset Ahli Hastanesi’ne götürüldü.

Nasser Hastanesi’ne göre günün ilerleyen saatlerinde Han Yunus’ta dört kişi daha öldürüldü ve Gazze’nin merkezinde iki kişi daha öldürüldü ve El Aksa Hastanesi’ne kaldırıldı.

Saldırılar, İsrail ordusunun 23 Mart’ta Güney Gazze’de ambulanslara ateş açtığı bir operasyonla ilgili bağımsız bir soruşturma sözü vermesinin ardından gerçekleşti. BM yetkilileri, 15 Filistinli sağlık görevlisi ve acil müdahale görevlisinin öldürüldüğünü ve cesetlerinin ve ambulanslarının İsrail askerleri tarafından toplu bir mezara gömüldüğünü söyledi.

Ordu başlangıçta ambulansların şüpheli bir şekilde çalıştığını ve dokuz militanın öldürüldüğünü söyledi. Ordu, soruşturmanın savaş sırasında “istisnai olayları incelemekle sorumlu” uzman bir bilgi toplama organı tarafından yürütüleceğini söyledi. Hak grupları, bu tür soruşturmaların genellikle eksik olduğunu ve askerlerin nadiren cezalandırıldığını söylüyor.

KAYNAK AP

Gündem

CHP’li Mahmut Tanal’dan Flaş İddia: 10. Sınıf Coğrafya Kitabında Kanal İstanbul “Propaganda Metni” Olarak Sunuluyor!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 10. sınıf coğrafya ders kitabındaki Kanal İstanbul anlatımını “propaganda metni” diyerek eleştirdi. Bu yazıda, Tanal’ın iddiaları, ders kitaplarında geçmiş örnekler, MEB’in resmi duruşu ve projenin teknik detaylarını detaylı şekilde inceledik.

Özet

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, 10. sınıf coğrafya ders kitabında Kanal İstanbul projesinin “henüz temeli bile atılmamış” bir yatırım olarak gerçekmiş gibi anlatıldığını iddia ederek tartışmanın fitilini ateşledi. Tanal, paylaştığı görseller üzerinden bu içeriğe “propaganda metni” diye tepki gösterirken, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Kanal İstanbul’un teknik boyutları, proje amaçları ve geçmişte benzer tartışmaların ders kitaplarına yansıması bu makalede ayrıntılı şekilde ele alınıyor.


Mahmut Tanal’ın İddiaları

Ders Kitabındaki İçerik İddiası

  • CHP’li Mahmut Tanal, social media üzerinden yaptığı paylaşımda 10. sınıf coğrafya ders kitabında Kanal İstanbul projesinin, “gerçekleşmek üzere” bir yatırım gibi sunulduğunu öne sürdü .

  • Paylaşılan fotoğraflarda, “Kanal İstanbul projesi hazırlanmıştır”, “açılacak kanalın 50 km uzunluğunda, 120 m genişliğinde ve 50 m derinliğinde olması planlanmaktadır” gibi ifadeler yer alıyor .

“Bu Bir Propaganda Metnidir” Tepkisi

  • Tanal, söz konusu kitabı paylaşırken, “Bu bir ders kitabı değil, propaganda metnidir” diyerek, kitabın siyasi saiklerle hazırlandığı iddiasını dile getirdi .

  • Henüz Milli Eğitim Bakanlığı’ndan veya kitap yayınevinden konuya dair resmi bir açıklama yapılmadı .


Ders Kitaplarına Taşınan Kanal İstanbul Anlatımı

Geçmişte Benzer Örnekler

  • 2023 yılında yayımlanan bir açıköğretim lise coğrafya kitabında da Kanal İstanbul’un “İstanbul’a katacağı değerler” ve Boğaz’daki gemi trafiğinin “tehdit” olarak sunulduğu tespit edilmişti .

  • O kitapta, kanalın Marmara Denizi’ni üçe böleceği ve hafriyatın “karadeniz kıyısının doldurulmasında” kullanılacağı gibi teknik detaylar veriliyordu


Milli Eğitim Bakanlığı ve Resmi Görüş

  • Konu hakkında MEB’den henüz bir açıklama yapılmadı; ne yayınevinden ne de müfredata karar veren kurumlardan resmi bir görüş paylaşılmış değil.

  • Ders kitaplarında yer alan içeriklerin, bilimsel ve tarafsız kaynaklara dayandırılması gerektiği, geçmişte Bakan Yusuf Tekin tarafından da vurgulanmıştı .


Kanal İstanbul Projesi Hakkında Kısa Bilgi

Projenin Amaçları

  • İstanbul Boğazı’nın tarihsel ve kültürel dokusunun korunması, deniz trafiğinin rahatlatılması ve seyir emniyetinin artırılması amaçlanıyor .

  • Olası büyük bir İstanbul depremi dikkate alınarak, modern ve depreme dayanıklı yerleşim alanları oluşturulması planlanıyor .

Teknik Özellikler

  • Kanalın uzunluğu yaklaşık 45 km, taban genişliği minimum 275 metre, derinliği ise 20,75 metre olarak öngörülüyor .

  • Proje güzergâhı Avcılar–Küçükçekmece–Başakşehir–Arnavutköy hattını takip edecek şekilde planlanmış durumda

Tartışmalı Boyutlar

  • Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında stratejik ve jeopolitik tartışmalar sürüyor; projenin bu sözleşmeye tabi olup olmayacağı hâlâ muamma .

  • Çevresel, ekonomik ve sosyopolitik riskler muhalefet ve çevreci kuruluşlarca vurgulanıyor .


Sonuç

Mahmut Tanal’ın paylaştığı iddialar, Kanal İstanbul’un ders kitaplarına nasıl yansıdığı ve müfredatın tarafsızlık ilkesine uygunluğu noktasında yeni bir tartışma başlattı. MEB’in henüz bir açıklama yapmaması, kamuoyunda belirsizliği derinleştirirken, benzer örneklerin geçmişte de yaşanmış olması dikkat çekiyor. Hem iktidar hem muhalefet cephesinin eğitim politikalarına dair görüşleri, önümüzdeki dönemde ders kitaplarının içeriğinin nasıl şekilleneceğine ışık tutacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

23 Nisan’da 200 bini aşkın kişi Ata’sına koştu

Yayımlandı

üzerinde

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ilginin yoğun olduğu Anıtkabir, ziyarete açık olduğu 09.00 ile 21.00 saatleri arasında 236 bin 574 kişiyi ağırladı.

Öte yandan, Anıtkabir Komutanlığının resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, bu yıl ocak ayında 307 bin 830, şubatta 218 bin 495 ve martta ise 220 bin 139 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti.

Okumaya Devam Et

Gündem

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün “Duvar Testi” Tepki Çekti: “Karpuz mu o dayı?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2’lik depremin ardından Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün binaları duvarlara eliyle ve fenerle tıklatarak kontrol etme yöntemi sosyal medyada “Karpuz mu o dayı?” yorumlarına neden oldu. Detaylı haber, uzman görüşleri ve alternatif denetim yöntemleri bu makalede.

Özet

23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrasında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün binaların sağlamlığını, duvarlara eliyle ve elindeki fenerle tıklatarak test etmesi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı . Pek çok kullanıcı yöntemi tiye alarak “Karpuz mu o dayı?” ve “Yeni teknoloji olsa gerek” gibi yorumlar yaptı .


Olayın Arka Planı

İstanbul’u paniğe sürükleyen 6,2 büyüklüğündeki deprem, yetkilileri ve belediyeleri hızla sahaya çıkmaya zorladı . Büyükçekmece Belediyesi de, bölgedeki olası hasar riskini en aza indirmek amacıyla yerinde denetimlere başladı .


Hasan Akgün’ün Denetim Yöntemi ve Görüntü Detayları

Duvarlara El ve Fenerle Tıklatma

Belediye Başkanı Akgün, paylaştığı görüntülerde önce duvarlara eliyle tıklayarak sağlamlık testi yaptı, ardından elindeki feneri duvara dayayarak aynı işlemi tekrarladı . Görüntülerde, beton yüzeyden gelen tok sesin çatlak veya boşluk olup olmadığını anlamak için kullanıldığı söyleniyor .

Sosyal Medya Tepkileri

Paylaşılan videoya ilişkin olarak sosyal medyada öne çıkan bazı yorumlar şunlar oldu:

  • “Karpuz mu o dayı?”

  • “Yeni teknoloji olsa gerek”

  • “Aşırı bilimsel…”

  • “Temu’dan aldığım depremsavar.”


Uzman Görüşleri ve Teknik Açıdan Değerlendirme

Ne yazık ki, videoda görülen basit tıklatma yöntemi, profesyonel mühendislik tarafından önerilen ayrıntılı yapı incelemelerinin yerini tutmaz . Deprem sonrası bina güvenliği tespitleri;

  1. Akustik korozyon testleri

  2. Termal kamera ile iç yapı analizi

  3. Laboratuvar destekli numune alımı
    gibi bilimsel ve standart protokoller kullanılarak gerçekleştirilir .


Alternatif Denetim Yöntemleri

  • Non-Destructive Testing (NDT) Cihazları: Ultrasonik ve manyetik parçacık testleriyle iç yapıda çatlak tespiti.

  • Dijital Röntgen ve Termal Görüntüleme: Yüzeyin altında kalan boşluk ve çatlakların tespiti.

  • 3D LIDAR Tarama: Yapının tamamının dijital kopyasını çıkarıp karşılaştırmalı analiz.

Bu yöntemler, hızlı saha tespitleri kadar detaylı sonuçlar da sunarak vatandaş güvenliğini en üst düzeye taşır.


Değerlendirme ve Sonuç

Hasan Akgün’ün sosyal medyayı da hareketlendiren “duvar testi” yöntemi, deprem bilincinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı. Ancak, profesyonel denetimlerin yerini basit tıklatma yöntemleri tutmamalı; uzun vadede hem mühendislik hem de halk güvenliği için bilimsel protokoller uygulanmalıdır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar