Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Beşiktaş’ta 150 Yıllık Meşe Ağacı Devrildi, 3 Araç Harabeye Döndü

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

02 Haziran 2025 günü Beşiktaş Türkali Mahallesi’nde yaklaşık 150 yıllık olduğu belirtilen meşe ağacı, kökünden koparak park halindeki 3 aracın üzerine devrildi. Olayda yaralanan olmazken, araçlar kullanılamaz hale geldi. İtfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin anında müdahalesiyle bölge güvenli hale getirildi. Anıt ağaçların düzenli bakımı ve kök denetimlerinin önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Giriş

02 Haziran 2025 akşamı saat 18:00 civarında Beşiktaş Türkali Mahallesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi envanterine kayıtlı yaklaşık 150 yaşındaki meşe ağacı, kökünden koparak park halindeki 3 aracın üzerine devrildi. Olayda ağır yaralanan ya da can kaybı yaşanmaması büyük bir şans olarak değerlendirildi. İhbar üzerine kısa sürede bölgeye sevk edilen polis, itfaiye ve sağlık ekipleri, devrilen gövdeyi kaldırarak yolu trafiğe açarken mağdur araçların sahibi vatandaşlar ise büyük maddi kayıpla karşılaştı.


Olayın Meydana Geldiği An ve Sebepler

02.06.2025 tarihinde, Türkali Mahallesi’ndeki park yerine bitişik bahçede yer alan yaklaşık 150 yıllık olduğu belirtilen meşe ağacı, bilinmeyen bir sebeple kökünden koparak yanında park halindeki 3 otomobilin üzerine devrildi. Olay anında çevrede kimsenin bulunmaması, can kaybını önledi. Habertürk’ün aktardığına göre, yeşil alan sorumluları ve mahalle sakinleri uzun süredir ağacın dip kısmında çürüme belirtileri fark ettiklerini ancak kök bakımına yönelik herhangi bir müdahale yapılamadığını belirtti. Bölgede o gün esen orta şiddette bir rüzgârın da kök sistemindeki zayıflığın etkisiyle meşe ağacını devirdiği değerlendiriliyor.

  • Tarih ve Saat: 02.06.2025, saat 18:00

  • Yer: Beşiktaş, Türkali Mahallesi (park yanı bahçe)

  • Ağacın Yaşı: Yaklaşık 150 yıl (1870 civarında ekildiği tahmin ediliyor)


Tarihî Değer ve Bakım İhtiyacı

Beşiktaş ve genel olarak İstanbul’daki anıt niteliğindeki ağaçlar, kentin kültürel mirasını temsil ediyor. Bu tür asırlık meşe ağaçları, hem mahallelerin simgesi hem de oksijen üretimi açısından hayati öneme sahip. Ancak, dönemdeki uzmanlar; bu ağaçların kök ve gövde bakımının ihmal edildiği takdirde içten çürüme ve zayıflama yaşadığını vurguluyorlar. Pendik’teki 400 yıllık bir anıt meşe ağacı üzerinde yapılan bakım çalışmalarında; budama, ilaçlama, gübreleme ve kök havalandırma işlemlerinin, ağaç sağlığını korumada kritik rol oynadığı tespit edilmişti.

  • Anıt Ağaç Koruma Kanunu (2863 sayılı KTVKK): Tescilli ağaçların korunması, bakım ve denetim yükümlülüğünü yerel yönetimlere ve ilgili bakanlıklara (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı) veriyor.

  • Bakım Uygulamaları: Budama, gövde ilaçlaması, kök havalandırma ve toprak analizleriyle yıllık periyotlarda yapılması gerekiyor.


Yetkililerin Müdahalesi ve Güvenlik Önlemleri

Habertürk muhabirlerinin aktardığı bilgilere göre, olay ihbarıyla birlikte bölgeye intikal eden Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, devrilen ağacın etrafını şeritlerle çevirdi. Aynı anda olay yerine ulaşan İstanbul İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, elektrikli testere yardımıyla ağacı parçalara ayırarak yaklaşık 1 saat içinde park halindeki araçların üzerinden kaldırdı. Sağlık ekipleri ise çevrede ilk müdahaleyi gerçekleştirdi; ancak herhangi bir yaralanma tespit edilmedi. Emniyet yetkilileri, bölgede devrilebilecek diğer ağaçlar için de inceleme başlattı

  • İtfaiye Müdahalesi: Kökünden tamamen ayrılan gövde, testereyle kesilip yoldan kaldırıldı.

  • Emniyet Tedbirleri: Olay mahalli emniyet şeridiyle kapanarak yaya ve araç trafiğine kapatıldı.

  • Sağlık Denetimi: Olay esnasında bölgedeki kimsenin bulunmaması, yaralanma riskini ortadan kaldırdı.


Araçlara Verilen Zarar ve Malî Boyut

Ağacın devrilmesi sonucunda 3 otomobil tamamen kullanılamaz hale geldi. Habertürk’te yer alan ifadeye göre; araç sahiplerinden Ömer Bakacak, “Aracımı dün akşam park ettim. Sabah kalktığımda devrilmiş bir ağacın altında kalmıştı. 150 yıllık bir ağaç olduğunu söylüyorlar; altı tamamen çürümüş” şeklinde konuştu. Bakacak, aracının tamamen pert olduğunu ve sigorta sürecine hemen başvuracağını dile getirdi. Araç piyasa değeri ve hasar tespit raporlarına göre, her bir araç için ortalama 250 bin TL’ye yakın zarar tazminatı talep edileceği belirtiliyor.

  • Maddi Kayıp: Ortalama 3 araç × 250 bin TL = 750 bin TL’ye yakın toplam zarar beklentisi.

  • Sigorta Süreci: Sigorta şirketi, resmi polis ve itfaiye raporlarının taraflarına gönderilmesinin ardından ekspertiz sürecini başlatacak.

  • Arz-Uğul: Araç sahipleri, Acil Eylem Planı (AEP) çerçevesinde ödeme işlemleri için zaman kaybetmemeyi hedefliyor.


Gelecekte Alınması Gereken Önlemler ve Öneriler

  1. Düzenli Bakım ve Kontrol: İstanbul genelinde anıt ağaçların bakımını yürüten Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, özellikle meşe ve çınar türü ağaçlar için yıllık kök incelemesi ve budama programlarını hızlandırmalıdır. Kadıköy Belediyesi örneğinde görüldüğü üzere; her yıl Mart ayına kadar yaklaşık 5.000 ağaçta budama ve ilaçlama çalışmaları yapılıyor.

  2. Tescil ve Korumaya Alınma: Anıt ağaç statüsüne sahip 150 yaş üzeri ağaçlar, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından yeniden tescil edilmeli; koruma alanı genişletilerek çevresine ağır araç parkı ve inşaat faaliyetleri sınırlandırılmalıdır.

  3. Yerel Yönetim İşbirliği: İlçe belediyeleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İBB Park Bahçeler birimleri ortak bir denetim protokolü hazırlamalı; riskli görülen ağaçlar için uzman orman mühendisleri devreye girmelidir.

  4. Vatandaş Bilgilendirme Kampanyaları: Mahalle bazlı bilgilendirme toplantıları ve duyuru panoları aracılığıyla, asırlık ağaçların bakımı ve tehlike işaretlerinin nasıl tespit edileceği hususunda rehberlik sağlanmalıdır.


Sonuç

02 Haziran 2025 tarihinde Habertürk tarafından duyurulan “Beşiktaş’ta 150 Yıllık Ağaç Devrildi: 3 Araç Kullanılamaz Hale Geldi” başlıklı haber, hem anıt ağaç bakımının önemini bir kez daha gözler önüne serdi hem de kök çürümesine karşı zamanında müdahale edilmediğinde nelere mal olabileceğini gösterdi. Olayda can kaybı yaşanmaması büyük bir şans olarak görülürken, 750 bin TL’ye yakın tahmini zararın sigorta süreçleriyle nasıl telafi edileceği ve benzer risklerin önüne nasıl geçileceği herkesin gündeminde. İstanbul genelinde anıt ağaçların korunmasına yönelik periyodik kontrollerin kritik önemde olduğu ve belediyelerin bu konuda daha agresif denetim mekanizmaları kurması gerektiği, Pendik’teki örnek çalışmalarla da destekleniyor. Toplumun da bu sürece dahil olması için yerel yönetimler tarafından sağlanacak bilinçlendirme programları, gelecek kuşaklara aktarılacak yeşil mirasın korunmasına katkı sağlayacaktır.

Gündem

Motosikletin arkasına bağladıkları köpeği sürükleyerek götürdüler

Yayımlandı

üzerinde

‘in Şehitkamil ilçesi Bekirbey Mahallesi’nde motosiklet üzerinde bulunan iki kişi, bir köpeği motosikletin arkasına bağlayarak zorla sürükledi. 

Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından harekete geçen Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, motosikletin plakasını tespit etti. Yapılan çalışmalar sonucunda, motosiklet üzerinde bulunan kişilerin B.Ç. ve M.Ç. olduğu belirlendi. Şüpheliler, kısa sürede gözaltına alındı.
Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla haklarında Hayvanları Koruma Kanunu’na muhalefet suçundan işlem yapılan B.Ç. ve M.Ç., savcılığa sevk edildi.

Gaziantep Valiliği motosikletin arkasına bağladıkları köpeği zorla sürüklenmesi olayına ilişkin “gereği yapıldı” notu ile açıklama yaptı. Açıklamada, “23 Temmuz 2025 günü bir sosyal medya platformunda bir köpeğin motosiklet ile çekilerek götürülmesi görüntüsü ile ilgili Emniyet Müdürlüğümüz tarafından yapılan çalışmalarda; motosiklette bulunan iki kişinin kimlikleri tespit edilmiş, B.Ç ve M.Ç. isimli şahıslar yakalanmış, haklarında Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla Hayvanları Koruma Kanunu’na muhalefetten işlem yapılmış ve Savcılığa sevk edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Leyla Aydemir Davasında Yargıtay’dan Tarihi Bozma Kararı: Eksik Soruşturma Gerekçesiyle Beraat Kararları İptal Edildi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 4 yaşındaki Leyla Aydemir davasında eksik soruşturma gerekçesiyle 7 sanık hakkında verilen beraat kararlarını bozdu ve dosyayı yeniden yargılamaya gönderdi.

Giriş: Yargıtay’dan Bozma Kararı

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir davasında, 7 sanık hakkında daha önce verilen beraat kararlarını “eksik soruşturma” gerekçesiyle bozdu. Karar, dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini hükmetti .

Bu gelişme, davanın hem hukuki süreç hem de kamuoyu nezdindeki önemi açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor .


Olayın Geçmişi ve Dosya Süreci

15 Haziran 2018’de Hâkim dedesini ziyarete giden küçük Leyla, Ağrı’nın Bezirhane köyünde kayboldu. 18 gün süren aramalar sonunda 2 Temmuz 2018’de dere kenarında cansız bedeni bulundu. Vücudunda darp veya yaralanma izine rastlanmayan Leyla için köyünde cenaze töreni düzenlendi

Olay, Türkiye gündeminde geniş yankı uyandırdı; kamuoyunda adalet ve etkin soruşturma talepleri yoğunlaştı.


Yerel Mahkeme ve İstinaf Kararları

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A. ve Yusuf A. hakkında “nitelikli kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından beraat kararı verdi .

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi de Cumhuriyet Savcılığı ve katılan vekillerinin itirazlarını red ederek bu beraat kararlarını onadı. Ancak birçok itiraz sonrası dosya Yargıtay’a taşındı .


Yargıtay’ın Bozma Gerekçeleri

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bozma kararında esas olarak iki eksik hususa dikkat çekti:

  1. Sosyal Medya Paylaşımının Soruşturulmaması: Leyla’nın cenazesi bulunmadan üç gün önce, 29 Haziran 2018’de bir Facebook hesabından “Leyla ölü bulundu” paylaşımı yapıldığı tespit edildi. Bu paylaşımı kimin yaptığı, bilginin nasıl elde edildiği soruşturulmamıştı .

  2. CD Kayıtlarının ve İtfaiye Beyanlarının İncelenmemesi: Olay yerinde kayıt altına alınan CD’lerdeki kişilerin tespiti ve ifadelerinin alınması ile aramalara katılan itfaiye görevlilerinin beyanlarının dosyaya eklenmesi ihmal edildi .

Bu eksikliklerin giderilmeden kesin hüküm kurulamayacağı vurgulanarak, “yeniden yargılama” yolu açık tutuldu.


Yeniden Yargılama Süreci ve Hukuki Sonraki Adımlar

Bozma kararının ardından dosya, eksik araştırmaların tamamlanması için yeniden Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yerel mahkeme, Yargıtay’ın işaret ettiği soruşturma adımlarını tamamlayarak gerekirse ek delil toplama ve tanık beyanlarının alınması işlemlerini yürütecek .

Bu süreçte:

  • Sosyal medya paylaşımını yapanın tespiti,

  • CD kayıtlarındaki kişilerin ifadelerinin alınması,

  • Arama ve kurtarma ekiplerindeki görevlilerin beyanlarının dosyaya eklenmesi

adımları özellikle üzerinde durulacak.


Kamuoyu ve Uzman Görüşleri

Adalet mekanizmasının işlemesi adına bu tür eksik soruşturma hususlarına karşı Yargıtay’ın devreye girmesi hukuk camiasında olumlu karşılandı. Birçok hukukçu, kararın “adli titizliği” öne çıkardığı ve “ceza yargılamasında gerçeğin ortaya çıkarılması” prensibini pekiştirdiğini belirtiyor SözcüIHA.

Toplum nezdinde de “çocuğun yaşam hakkına ve korunma hakkına ilişkin sorumluluğun tam anlamıyla yerine getirilmesi” beklentisi güçlenmiş durumda.


Sonuç: Adalet Arayışında Yeni Sayfa

Yargıtay’ın bozma kararı, adalet arayışında önemli bir dönemeç oluşturdu. Eksik soruşturma gerekçesiyle iptal edilen beraat kararlarının, kapsamlı bir yeniden yargılama süreciyle neticelenmesi bekleniyor. Bu süreç, hem hukuki hem de toplumsal barışın tesisi bakımından kritik önem taşımakta.

Gözler şimdi Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin atacağı adımlarda; kamuoyu, tam ve şeffaf bir soruşturmanın ardından gerçek sorumluların adalet önüne çıkarılmasını bekliyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Macron Duyurdu: Fransa, Eylül 2025’te Filistin’i Resmen Tanıyacak

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama :
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BM Genel Kurulu’nda Eylül 2025’te Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı. Kararın diplomatik etkileri ve iki devletli çözüm perspektifi.

Macron’un Açıklamasının Detayları

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Temmuz 2025 tarihinde sosyal medya platformu X üzerinden yayınladığı mesajında, ülkesinin Eylül 2025’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’i resmen bir devlet olarak tanıyacağını duyurdu  Bu adım, Fransa’yı büyük Batılı ülkeler arasında Filistin’i tanıma kararı alan ilk büyük güç konumuna getirecek.

  • Tarih ve Yer: Karar, BM Genel Kurulu’nun Eylül oturumu sırasında resmiyet kazanacak.

  • İletişim Aracı: Macron açıklamayı X (eski adıyla Twitter) üzerinde paylaştığı mektup ve görsellerle pekiştirdi.

  • Mesajın Özeti:

    • Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için acil ateşkes çağrısı

    • Rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardım koridorlarının açılması

    • Filistin’in yanı sıra iki devletli çözümün desteklenmesi

Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler

  • Avrupa Birliği: Birlik içinde uzun süredir tartışılan Filistin’in tanınması meselesi, Fransa’nın bu kararıyla yeni bir ivme kazanacak. Almanya ve İspanya gibi ülkelerde benzer adımlar beklentisi artıyor.

  • Orta Doğu: Suudi Arabistan’ın iki devletli çözüm çabalarına verdiği destekle paralel bir hamle niteliği taşıyor. İki ülke, Haziran ayında Doha’da yapılan ateşkes görüşmeleri sonrası diplomatik iş birliğini güçlendirmişti.

  • İsrail Tepkisi: İsrail hükümeti, Macron’un duyurusuna yönelik temkinli yaklaşım sergiliyor. Resmi açıklamalarda, kararın bölgedeki istikrarı zorlayabileceği vurgulanıyor.

İki Devletli Çözüm Perspektifi

Fransa’nın tanıma kararı, “iki devletli çözüm” vizyonuna uluslararası arenada yeni bir momentum katacak:

  1. Diplomatik Baskı: Tanıma, İsrail-Filistin müzakerelerinde Filistin’in eşit taraf olarak masaya oturmasını destekleyecek.

  2. Yaptırım ve Teşvikler: Uluslararası fon ve kalkınma programlarında Filistin’in statüsünün yükselmesi bekleniyor.

  3. Güvenlik Boyutu: Hamâs’ın silahsızlandırılması ve bölgedeki radikal unsurların kontrol altına alınması konusunda yeni platformlar açılacak.

Fransa İç Politikasına Etkileri

  • Toplum Dinamikleri: Fransa, Batı Avrupa’da hem en büyük Yahudi hem de Müslüman nüfusa sahip ülke. Bu karar, iç tartışmalarda iki topluluk arasındaki hassas dengeleri yeniden gündeme taşıyacak.

  • Siyasi Yansımalar: Hükümet, kararın Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi “barış yanlısı” bir profil çizeceği beklentisiyle adımı destekliyor. Muhalefet partileri ise adımın beklenenden erken ve hazırlıksız atıldığını savunuyor.

Sonuç ve Öngörüler

Fransa’nın Eylül 2025’te Filistin’i tanıma kararı, Orta Doğu’daki çözüm sürecine yeni bir ivme kazandırma potansiyeli taşıyor. Bu adım, uluslararası toplumda iki devletli çözüm taraftarlarını cesaretlendirirken, İsrail ile Fransa arasındaki diplomatik ilişkileri de yeni bir döneme sokacak. Önümüzdeki aylarda gözler, BM Genel Kurulu’nda alınacak resmi onay ve sonrasında uygulamaya konacak somut adımlarda olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar