Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Yumaklı’dan Zirai Dona İlişkin Kritik Açıklamalar: 34 İlde Zarar Gören Çiftçilere Destek Sürüyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın zirai dona ilişkin açıklamalarında, 34 ilde etkili olan don olayının meyve gruplarını nasıl etkilediği, tarım sigortası ve Çiftçi Kayıt Sistemi kapsamında yapılacak destek ödemeleri ve hasar tespit süreci detayları ele alınıyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son günlerde ülkemizi etkisi altına alan zirai don olayına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamalarda, özellikle 34 ilde etkili olan don olayının meyve gruplarını ağırlıklı olarak vurduğunun altını çizen Yumaklı, resmi destek mekanizmalarını ve ödeme sürecini detaylandırdı. Bu makalede, zirai donun etkileri, tarım sigortası ve Çiftçi Kayıt Sistemi ile sağlanacak destekler, hasar tespit çalışmalarının yürütülme süreci ve Bakan Yumaklı’nın sorumsuz açıklamalara karşı aldığı resmi tutum kapsamlı şekilde ele alınmaktadır.

Zirai Donun Geniş Coğrafyaya Yayılması ve Etkilediği Ürün Grupları

Bakan Yumaklı’nın açıklamalarına göre, zirai don olayının en fazla etkisi meyve gruplarında görülüyor.

  • 34 İl Etkisi: Türkiye genelinde 34 ilde farklı oranlarda meydana gelen zirai don, bazı illerde ürünlerin %80-90 oranında zarar görmesine neden olmuş durumda.

  • Ürün Bazında Farklılık: Aynı ilin içinde bile bazı meyvelerin don olayından neredeyse tamamen etkilenirken, bazı ürünlerde zarar oranı çok daha düşük seyrediyor.

  • Geçmişteki Deneyim: 2014 yılında benzer bir don hadisesinin yaşandığını hatırlatan Yumaklı, bu sefer olayın Mart ayı yerine daha geç bir tarihte meydana gelmesinin yalnızca meyve gruplarını etkilediğini belirtti.

Bu durum, bölgeler arası farklılıkları ortaya koyarken, üretici dostu yaklaşımla hasar tespiti ve destek ödemelerinin ne şekilde yapılacağını da gündeme getiriyor.

Tarım Sigortası ve Çiftçi Kayıt Sistemi Kapsamında Sağlanacak Destekler

Bakan Yumaklı, zirai don olayından zarar gören çiftçilere yönelik destek planını şu şekilde açıkladı:

  • Tarım Sigortası Yaptıran Üreticiler: Tarım sigortasını yaptırmış olan üreticiler için hasar tespit çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz ödemeler devreye girecek. Yumaklı, tarım sigortasının poliçe bedelinin %70’inin devlet tarafından karşılandığını vurgulayarak, üreticilerin emeğinin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekti.

  • Sigortası Olmayan Üreticiler: Sigortası bulunmayan ancak Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’ne kayıtlı üreticilerin de mağduriyeti göz ardı edilmeyecek. Bu çiftçiler için yapılan harcamalar, tespit edilen zarar oranına göre hesaplanarak ödeme yapılacaktır.

  • Ödeme Takvimi ve Süreç: Bakan Yumaklı, “Tespit, sigorta durumu ne olursa olsun, ödeme gibi bir takvimi uygulayacağız” diyerek sistemin planlı ve titizlikle yürütüleceğini ifade etti.

Bu destek mekanizması, üreticilerin kırılgan dönemlerde yanlarında olunacağını gösterirken, çiftçi güveni ve tarımsal üretimin sürekliliğini sağlamayı amaçlıyor.

Hasar Tespit Çalışmaları ve Bölgesel Destek Süreçleri

Zirai don olayının hemen ardından başlatılan hasar tespit çalışmaları, il ve ilçe müdürlükleri ile Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ekiplerinin koordineli çalışmalarıyla sürdürülüyor.

  • Saha Çalışmaları: Etkilenen illerde, tarım müdürlükleri ve TARSİM ekipleri, sahada üreticilerin yanında yer alarak zarar tespit çalışmalarını titizlikle yürütüyor.

  • Bakanın Takibi: Yumaklı’nın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, “Üreticimizle ve valilerimizle sürekli iletişim kuruyor, hasar tespitlerini yakından takip ediyoruz” ifadeleri dikkat çekiyor.

  • Ödeme Sürecine Geçiş: Tespit çalışmalarının tamamlanmasının ardından sigortalı üreticiler için derhal ödeme yapılacağı, sigortasız çiftçiler için de yapılan harcamaların hesaplanıp maliyetlerinin karşılanacağı bildirildi.

Bu süreç, üreticinin mağduriyetini en aza indirgemek adına önemli adımların atıldığını göstermekte, saha çalışmalarının titizlikle yürütülmesi ise destek sürecinin güvenilirliğini pekiştiriyor.

Sorumsuz Açıklamalara Karşı Resmi Tutum

Bakan Yumaklı, zirai don ile ilgili çevrelerde yer alan sorumsuz açıklamalara sert bir dille yanıt verdi.

  • Yanlış Bilgilendirme Eleştirisi: “Mahvolduk”, “ülkemizde gıda problemi olacak” gibi abartılı ifadelere yer verildiğini söyleyen Yumaklı, bu tür açıklamaların üreticilerin yanı sıra piyasa ve kamuoyu için kafa karıştırıcı olduğunu belirtti.

  • Resmi Açıklamalara Vurgu: Bakan, “Buradan bakanlığımızın yaptığı açıklamaların dikkate alınmasını istirham ediyorum. Genel geçer sözler söylemek insanların kafasını karıştırıyor” diyerek, yetkili açıklamalara bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.

  • Tarım Sigortasının Önemi: Ayrıca, tarım sigortasının sadece maliyetin devlet desteğiyle karşılanmasını değil, aynı zamanda üreticinin emeklerinin güvence altına alınmasını sağladığını da dile getirdi.

Bu açıklamalar, hem çiftçilerin hem de yatırımcıların olası paniğe kapılmasını önlemek amacıyla doğru bilgi akışının önemini ortaya koyuyor.

Çiftçilere Geçmiş Olsun ve Geleceğe Dair Umut Mesajı

Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamalarda üreticilerin yanlarında olmaya devam edeceklerini ve mağduriyetlerinin en kısa sürede giderileceğine dair güvence verdi.

  • Destek Sözleri: “Çiftçilerimizin yanında olduğumuzu, yaşadıkları sıkıntıların en kısa sürede giderilmesi için tüm imkanlarımızı seferber ettiğimizi” belirten yumruklu ifadeleri, üreticilere moral ve destek mesajı veriyor.

  • Gelecek Planları: Ayrıca, donun etkilediği meyve ağaçlarının gelecekte verimliliğinin sağlanabilmesi için yapılması gereken ilave çalışmaların da planlandığını ifade etti.

Bu yaklaşım, tarım sektöründeki üreticilerin yeniden canlanması ve sürdürülebilir bir üretim ortamının oluşturulması adına umut verici adımlarla ilerlediğini gösteriyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Bakan Yumaklı’nın zirai dona ilişkin açıklamaları, hem üreticilerin mağduriyetini gidermek hem de piyasanın doğru bilgilendirilmesi açısından büyük önem arz ediyor.

  • Destek Mekanizmaları: Tarım sigortası yaptıran üreticiler ile Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı sigortasız çiftçiler için uygulanacak destek ödemeleri, kriz anında üreticinin yanında olunacağının en somut göstergesi.

  • İşleyiş Süreci: Hasar tespit çalışmalarının titizlikle yürütülmesi, ödeme takviminin belirlenmesi ve sorumsuz açıklamalara karşı alınan resmi tutum, kamuoyu ve çiftçiler arasında güvenin yeniden tesis edilmesine yardımcı olacak.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar