Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Spor

Aziz Yıldırım’dan seçim çağırısı: Sorumluluk üstlenmekten kaçınmam

Yayımlandı

üzerinde

Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım gündeme ilişkin bir açıklama yayınladı. Erken seçim çağrısı yapan Yıldırım, adaylık iddiaları hakkında da konuştu.

“Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam” diyen Yıldırım aday olma şartını şu sözlerle açıkladı:

“Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir.

Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır.

Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler.”

Yıldırım’ın açıklamasının tamamı şöyle:

“Değerli kongre üyelerimiz, Sevgili Fenerbahçeliler,
Öncelikle, Euroleague Kupası’nı ülkemize bir kez daha getiren şampiyon Fenerbahçe Beko’yu, tebrik ediyor, şampiyonluğa ulaşan diğer branşlarımızda emeği bulunan tüm yöneticilerimize, Başkan Sayın Ali Koç’a, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve kulüp profesyonellerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Basında ve sosyal medyada, adımın geçtiği haberler ve türlü spekülasyonların bilgim ve iradem dışında gerçekleştiğinin kamuoyunca bilinmesi ve söz konusu spekülasyonlara son verilmesi amacıyla bir açıklama yapmak zorunlu olmuştur.

Bugün Fenerbahçe’nin asıl meselesi, kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç, umut ve sıradan bir spor kulübü olmaya razı olunmasıdır. Bu durum, istiklal gazisi ve direnişin genç ruhu olan Fenerbahçelilerin itiraz ve gerekirse isyan ile karşı durmaları gereken bir uyuşma halidir. Fenerbahçe, hiçbir yenilgiyi peşinen kabullenmez ve liderlik dışında hiçbir durumu başarı olarak kendisine yakıştıramaz. Çünkü Fenerbahçe, vatan içeriden çökertilmek istenirken direnişin sembolü olmuş bir ruhtur.

Fenerbahçe’nin kulüp içi tartışmalar ile israf edilebilecek ne zamanı, ne de enerjisi kalmamıştır. Bugün Fenerbahçe’nin tek ihtiyacı, oynamadan kaybetmek denilen bir peşin teslimiyet havasından kurtulmak, Türkiye sınırlarını aşacak zaferler için ayağa kalkmaktır.

Yönetimlerin başarılı olup olmadıklarına karar verecek olan ben veyamevcut yöneticiler değil, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımızdır.
Camiamız içinde, yönetimin çağrısı ile bir seçimli kongre yapılması, yönetimin güven tazelemesi yahut yeni bir yönetimin seçilmesi yönünde birtakım çağrılar yapıldığı görülmektedir. Kulüp başkanımız Sayın Ali Koç, bu yönde yapılan çağrılara Eylül ayında bir kongre toplayacakları yönündeki kararını kamuoyuna ve özel görüşmemizde şahsıma ifade etmiştir. Ben bu görüşmede kendisine, şayet bir kongre yapılacak ise bunun gecikmeksizin, Eylül ayına kalmadan yapılmasının doğru olacağı yönündeki düşüncemi ifade ettiğim gibi, bu açıklamamda da camiamıza arz ediyorum.

Bu vesile ile, kulübümüzün uzun yıllar süren şampiyonluk hasretini dindirmek için sorumluluk üstlenmem ve yeniden kulüp başkanlığı için aday olmam yönünde çağrı ve çabalara bir yanıt vermek mecburiyetimin olduğuna inanıyorum.

“SORUMLULUK ÜSTLENMEKTEN KAÇMADIM, KAÇINMAM”

Ben, kulübümüzün kapılarını bütün Fenerbahçelilere açarak, üyeliğin geniş bir tabana yayılmasını kurumsallaştıran bir Fenerbahçe başkanıyım. Kulüp geleneklerine ve kulüp içi demokrasimize sadakatle bağlıyım. Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam. Ama kendi kendime durumdan vazife çıkarmak garabetine de asla tenezzül etmem.
Camiamız, Aziz Yıldırım’ın ister başkan, ister sade bir üye olarak duruma bu ruhla yaklaşan bir Fenerbahçeli olduğundan hiçbir kuşku duymayacaktır.

Elbette ki yönetim kurulumuzun, olağanüstü genel kurul kararını eylül ayına bırakma hakkı vardır ve meşrudur.

Ancak, yönetime güvenini yitirmiş kongre üyelerimizin de imza toplamak yoluyla kongreyi göreve çağırmaları aynı şekilde bir haktır ve meşrudur.
Bu tartışmalar etrafında şahsım ile ilgili olarak bilinmesini arzu ettiğim gerçek şudur:

Camiamızı bölücü hiçbir tartışmanın tarafı olmak, asla benimsemeyeceğim bir tutumdur. Bu sebeple de mevcut durumdan kendiliğimden vazife çıkarmam beklenmemelidir. Ne yönetimle, ne de camiamız içerisinden başka herhangi biri ile bir polemiğe girme isteğinde değilim. Kısacası, ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim.

Kimsenin rakibi olmadığım gibi, hiç kimse ile bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük de hissetmiyorum. Fenerbahçe üzerindeki mesuliyet bilincimi, önceki kongrelerde aday olarak ortaya koyduğumu düşünüyorum.

Bu tutum sorumluluktan kaçmak değil, tam tersine sorumlu davranmaktır.

Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir.

Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır.

Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler.

İşte o zaman tüm varlığımla, dün nasıl ki tüm her şeyimi ortaya koymuşsam, yarın da aynı inanç ve kararlılıkla Fenerbahçe düşmanlarıyla mücadelede gözümü kırpmadan var olacağımın bilinmesini isterim.

Çünkü darağacında olsak da bizim ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir.

Saygılarımla,
Aziz YILDIRIM”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Enes Pınar’ın hedefi Balkan Şampiyonası

Yayımlandı

üzerinde

Yunusemre Belediyespor’un milli judocusu Enes Pınar, 13-14 Eylül tarihlerinde Kosova’da düzenlenecek Büyükler Balkan Şampiyonası’nda 90 kiloda Türkiye’yi temsil edecek. Şampiyona öncesi hazırlıklarını yoğun tempoda sürdüren milli sporcu, madalya için elinden geleni yapacağının sözünü verdi.

“BANA GÜVENENLERİ MAHCUP ETMEYECEĞİM”

Sıkı bir antrenman dönemi geçirdiğini kaydeden Enes Pınar, “Çok sıkı bir antrenman dönemi geçiriyoruz. Balkan Şampiyonası’nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, kürsüye çıkmak istiyorum. Bunun için var gücümle çalışıyorum. Bana güvenenleri mahcup etmeyeceğim.” dedi.

Antrenörler İsmail Canıtez ve Halil Öğer ise yaptıkları ortak değerlendirmede, sporcunun yüksek motivasyon ve form durumuna dikkat çekerek, “Enes disiplinli çalışmalarıyla bize güven veriyor. Balkan Şampiyonası’nda ülkemizi başarıyla temsil edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Spor

A Milli Takım yarı finalde: Türkiye 91–77 Polonya (EuroBasket 2025 Çeyrek Final)

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 9 Eylül 2025 • Maç Saati: 17:00 (Riga, EEST / İstanbul saatiyle 17:00) • Okuma süresi: 3 dakika

Letonya, Arena Riga’da oynanan EuroBasket 2025 çeyrek finalinde A Milli Erkek Basketbol Takımı, Polonya’yı 91–77 mağlup ederek 24 yıl aradan sonra turnuvada yarı finale yükseldi. Maçın kahramanı Alperen Şengün oldu — Şengün, turnuva tarihine geçen bir triple-double ile takımını yarı finale ta


Maçın kilit noktaları

  • Sonuç: Türkiye 91 — 77 Polonya.

  • Yer: Arena Riga, Riga (Letonya). İzleyici: 3.463 kişi.

  • Periyot skorları: 1Ç 19–19, 2Ç 27–13 (Devre: 46–32), 3Ç 19–18 (65–50), 4Ç 26–27 (Final 91–77).

  • Maç saati (yerel): 9 Eylül 2025, 17:00 (local). Çeyrek finaller programı ve tip-off saatleri FIBA tarafından ilan edild


Oyuncu performansları — Maçın kahramanı: Alperen Şengün

  • Alperen Şengün: 19 sayı, 12 ribaund, 10 asist — triple-double; EuroBasket tarihine geçen ve turnuvada triple-double yapan oyuncular arasına giren Şengün, maça damgasını vurdu. Bu performans, ay-yıldızlıların yarı finale yükselmesinde belirleyici oldu.

  • Diğer katkılar: Shane Larkin ve Samed Hazer 13’er sayıyla maça katkı sağladı; Kerem Korkmaz, Cedi Osman ve Melih Mahmutoğlu (veya maç kadrosundaki diğer isimler) çift haneli katkılar verdi — millilerde geniş rotasyonun skora yansıması galibiyeti getirdi. (Hücum katkıları çeşitli yerel yayınlarda rapor edildi.)

Not: FIBA’nın maç raporu ve box-score’u maçın temel istatistikleri, periyot skorları ve lider verilerini içerir; ayrıntılı box-score istatistikleri için FIBA resmi sayfası incelenebilir.


Maçın gidişatı — kısa analiz

Türkiye maça dengeli başladı (1Ç 19–19), ikinci çeyrekte savunma sertleşti ve hızlı hücumlarla 27–13’lük çeyrek alınıp devreye 14 sayı farkla (46–32) girildi. Üçüncü çeyrekte Türkiye kontrollü oyununu sürdürerek farkı korudu (65–50), son çeyrekte Polonya direnmesine rağmen milliler tempoyu kontrol ederek maçı 91–77 ile tamamladı. Şengün’ün ribaund ve asistleri hem hücum hem savunma dengesini sağladı; takımın top paylaşımı ve set hücumlarındaki verimlilik galibiyeti getiren diğer unsurlardı.


Türkiye’nin yolculuğu ve bir sonraki rakip

A Milli Takım, grup aşamasını başarılı geçirip son 16 turunda İsveç’i eleyerek çeyrek finale gelmişti; bu galibiyetle Türkiye yarı finalde, 12 Eylül’de oynanacak Litvanya–Yunanistan eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak. (Çeyrek final programı FIBA tarafından belirlendi — Turkiye vs Poland 9 Eylül 17:00; Litvanya–Yunanistan maçı aynı gün 21:00’de oynandı, kazanan yarı finalde Türkiye ile eşleşecek.)


Teknik direktör ve takım yorumu

(Resmi maç sonrası basın toplantısı ve oyuncu açıklamaları FIBA ve yerel ajanslar tarafından yayımlanacaktır; kısa alıntılar ve teknik analizler sitenizdeki güncelleme haberine eklenebilir. FIBA basın konferansı görüntüleri ve maç raporu, resmi yorumları içerir.)

Okumaya Devam Et

Spor

Vanlı boksörler madalya peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Vanlı milli boksörler başarıdan başarıya koşuyor. Türkiye şampiyonasına damga vuran boksörler, için ringe çıkıyor.

Vanlı tecrübeli boksör Ahmet Pekel 65 kiloda, Şeyma Düztaş ise +80 kiloda milli formayı terletecek. Vanlı sporcular Pekel ve Düztaş, 4-14 Eylül 2025 tarihlerinde İngiltere’nin Liverpool kentinde yapılacak olan Dünya Kadınlar ve Erkekler Şampiyonasında Van’ı ve Türkiye’yi temsil edecek.

“BÜYÜKLERİMİZDEN DAHA FAZLA DESTEK BEKLİYORUZ”

Müsabaka hakkında değerlendirmelerde bulunan Vanlı milli takım boks antrenörü Ayhan Öz, şampiyonadaki hedeflerinin milli marşı okutmak ve Türk bayrağını dalgalandırmak olduğunu vurguladı. Boks branşının destek beklediğini belirten Öz, “Turnuvada sporcularımız ülkemizi temsil edecek. Başta Valimiz Ozan Balcı olmak üzere tüm büyüklerimizden daha fazla destek bekliyoruz. Vanlı sporcuların ülkelerini temsil etmeleri büyük bir gururdur. Yaklaşık 10 aydır şampiyonaya hazırlanıyoruz. Hedefimiz milli marşımızı okutmak ve Türk bayrağını dalgalandırmaktır” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar