Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

ABD ve Çin gerilimi ekonomiyi tehdit ediyor

Yayımlandı

üzerinde

ile arasındaki büyük güç rekabetinden kaynaklanan gerilimler, son aylarda gümrük tarifeleri, teknoloji kısıtlamaları ve kritik ham maddelerin kontrolü konusundaki anlaşmazlıklarda düğümlenen kritik tırmanma noktasına ulaşmış durumda.

İki ülke, bir yanda karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için müzakereler yürütürken diğer yanda çip sektöründen yapay zekaya, nadir toprak elementlerinden soya fasulyesi ihracatına, limanlarda gemilere uygulanacak ücretlerden hava yolu şirketlerinin hangi üçüncü ülke rotalarını kullanacağına kadar çok sayıda cephede ihtilaf yaşıyor.

Yalnızca bu hafta içinde olup bitenler dahi iki ülkenin ne kadar çok ve çeşitli alanda birbirine karşı hamleler içinde olduğunu gösteriyor.

Pekin yönetimi, 9 Eylül’de nadir toprak elementleri ve üretim teknolojilerinin ihracatına yeni kısıtlamalar getirirken 10 Eylül’de aralarında ABD’li savunma firmalarının bulunduğu şirket ve kuruluşları yaptırım listesine aldı ve Amerikan çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturması başlattı.

Öte yandan, ABD Başkanı Trump, ‘in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları ağır sözlerle eleştirirken bu tutumunu sürdürmesi halinde Çin’den ithal edilen tüm ürünlere 1 Kasım’dan itibaren yüzde 100 ek gümrük tarifesi getireceklerini, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.

NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ

Çin Ticaret Bakanlığı, 9 Eylül’de yaptığı bir dizi duyuruda ulusal güvenlik açısından hassas görülen bazı malzeme ve ürün çeşitlerine yönelik yeni kısıtlamalar açıkladı.

Kısıtlamaların odağında sanayide özellikle elektrikli araçlardan akıllı telefonlara, uzay araçlarından silah sistemlerine dek ileri teknoloji cihaz ve donanımların üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri ve bağlantılı üretim teknolojileri yer aldı.

Nadir toprak elementlerini çıkarma, eritme, ayırma işlemleri, mıknatıs malzemelerinin imalatı ile bu elementlerin ikincil kaynak olarak kullanımı ve geri dönüşümüyle bağlantılı teknolojilerin ihracatı kısıtlanırken işlendikleri tesislerde montaj hatlarının kurulması, tamir, hata giderme, bakım ve güncelleme işlemlerine ilişkin teknolojilerin transferi de kontrol kapsamına alındı.

Ayrıca, Çin’de üretilen nadir toprak elementlerini ihraç eden yabancı şirketlere sivil ve askeri ikili kullanıma sahip ürünlerin ihracatı için Ticaret Bakanlığından lisans alma zorunluluğu getirildi.

Öte yandan Bakanlık, Çin’in ihracat kontrolü uygulanan kritik mineraller listesini genişletirken batarya imalatında kullanılanlar ile süper sert metaller içeren bazı ürünlere de ihracat kısıtlaması getirdi.

APEC ZİRVESİ’NDE YAPILACAK GÖRÜŞME ÖNCESİNE DENK GELDİ

Kararın, ABD ile Çin arasında devam eden tarife müzakerelerinin sürdüğü ve iki ülke liderlerinin bu ayın sonunda Güney Kore’de düzenlenecek Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmeye hazırlandığı dönemde alınması dikkati çekti.

Çin, ABD’nin çip sektörü başta olmak üzere teknoloji alanında uyguladığı kısıtlamalara karşılık, küresel arzın büyük bölümünü karşıladığı nadir toprak elementlerine daha önce de kısıtlama ve kontroller getirmişti.

ABD’nin önceki Başkanı Joe Biden’ın Aralık 2024’te çip sektörüne getirdiği ihracat kısıtlamalarına galyum, germanyum ve antimon ihracatını kısıtlayarak karşılık veren Çin, yeniden göreve gelen Başkan Donald Trump’ın şubat ayındaki ilk tarife artışına karşılık tungsten, tellür, bizmut, molibden ve indiyum ihracatına kontrol getirmişti.

Pekin yönetimi, Trump’ın nisanda duyurduğu “karşılıklı tarifeler” kapsamındaki tarife artışına karşı samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum, itriyum ve alaşımlarının olduğu 7 kategorideki nadir toprak elementini ihracat kontrol listesine almıştı.

ÇİN, KÜRESEL ÜRETİMİN YAKLAŞIK YÜZDE 69’UNU KARŞILIYOR

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumunun (USGS) verilerine göre 2024’te dünya genelinde nadir toprak elementi üretimi 390 bin tona ulaştı, bunun 270 bin tonu Çin’de üretildi.

17 tür metal oksitten oluşan nadir toprak elementlerinin yaklaşık yüzde 69’unu imal eden, işleme kapasitesi küresel pazarın yüzde 85’ine ulaşan Çin, ABD’nin teknoloji kısıtlamaları ve tarife hamlelerine bu alandaki ihracat kontrolleriyle karşılık vererek küresel pazardaki hakimiyetini ekonomik koza çevirme niyetini ortaya koyuyor.

TRUMP’IN TEPKİSİ

ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Çin’in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları eleştirirken çok sayıda ülkenin Pekin yönetiminden nadir toprak elementleri üretiminin her unsuruna, Çin’de üretilmese dahi ihracat kontrolü uygulama niyetini bildiren mektuplar gönderdiğini belirtti ve böyle bir tutumun dünya piyasasını tıkayacağı ve çok sayıda sanayi kolunda küresel üretime zarar vereceği uyarısında bulundu.

Çin’in tutumunu “sinsi” ve “düşmanca” diye niteleyen Trump, “Dünyanın Çin’i esir almasına asla izin veremeyiz.” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı, bu tutuma karşılık 1 Kasım’dan itibaren Çin’e yüzde 100 ek gümrük tarifesi uygulayacaklarını, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.

Trump, başta Şi ile ay sonunda APEC Zirvesi’nde yapacakları görüşmenin bu şartlarda anlamlı olmadığını belirterek görüşmeyi iptal edeceğinin sinyalini verse de daha sonra yaptığı açıklamada görüşmeye açık kapı bıraktı.

ŞİRKETLERE YAPTIRIMLAR

Çin Ticaret Bakanlığı, 10 Eylül’de aralarında dronsavar teknolojileri geliştiren firmaların bulunduğu ABD ve Kanada’dan 14 şirket ve kuruluşa Çin’in güvenliği ve kalkınma çıkarları aleyhine faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle yaptırım uygulayacağını bildirdi.

Bu şirket ve kuruluşların, Tayvan ile askeri-teknik işbirliğine girerek Çin’i karalayan beyanlarda bulunarak, yabancı ülkelerin Çinli şirketlere baskı uygulamasına yardım ederek, Çin’in egemenliğine, güvenliğine ve kalkınma çıkarlarına zarar verdiğini savunan Pekin yönetimi, bunları “güvenilmez varlık” listesine aldı.

Çin, daha önce de ABD’nin Çinli şirketleri ulusal güvenlik gerekçesiyle hedef alan yaptırımlarına karşılık savunma sanayisi başta olmak üzere çok sayıda Amerikan şirketine benzer gerekçelerle yaptırımlar uygulamıştı.

QUALCOMM’A SORUŞTURMA

Aynı gün Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, ABD’li çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturmasının başlatıldığını açıkladı.

Soruşturmada Qualcomm’un, İsrailli otomobil çipleri ve iletişim çözümleri geliştiricisi Autotalks’u devralma sürecinin, Çin’in tekelleşme karşıtı düzenlemelerini ihlal edip etmediğinin inceleneceği belirtildi.

Ürettiği “Snapdragon” mobil cihaz çipleriyle tanınan ve gelirinin yüzde 46’sını dünyanın en büyük akıllı telefon pazarı Çin’den sağlayan Qualcomm, Nvidia’nın ardından Çin’de anti-tekel soruşturması başlatılan ikinci ABD’li çip üreticisi oldu.

Nvidia hakkında 9 Aralık 2024’te başlatılan soruşturmada da şirketin 2019’da satın aldığı İsrailli ağ bağlantı ürünleri ve çözümleri geliştiricisi Mellanox’u devralma süreci inceleme konusu yapılmıştı.

Yürütülen soruşturmanın ardından 15 Eylül’de Nvidia’nın, Çin hükümetinin devir işlemine verilen onayın şartlarına aykırı davrandığının belirlendiği, bu yüzden şirket hakkındaki anti-tekel soruşturmasının derinleştirileceği duyurulmuştu.

ÇİP SAVAŞI

ABD’de önceki Başkan Joe Biden’ın liderliğindeki hükümet, ulusal güvenliği tehdit edebilecek kilit teknolojilerin transferini önlemeyi, Çin ile rekabet stratejisinin merkezine koymuştu.

Biden’ın onayıyla 10 Ağustos 2022’de yürürlüğe giren Çip ve Bilim Yasası, Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimine getirdiği kısıtlamalarla Washington’ın, Çin’in bu sektördeki teknolojik kabiliyetine set çekme niyetini açık etmişti.

ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), 7 Ekim 2022’de aralarında Çin’in en büyük hafıza çipi üreticisi Yangzte Memory Technologies ve en büyük yarı iletken donanım üreticisi Naura Technology Group’un bulunduğu 31 şirket ve kurumun İhracat Kontrol Listesi’ne alındığını bildirmişti.

Öte yandan Biden, ihracat kısıtlamalarına ek olarak, 10 Ağustos 2023’te Çip ve Bilim Yasası’nın kabulünün yıl dönümünde imzaladığı Başkanlık kararnamesiyle, yarı iletkenler ve mikro-elektronik, kuantum bilgi teknolojileri ile yapay zeka sistemlerinin olduğu üç kritik teknoloji alanında Amerikan şirketlerinin Çin’de girişim sermayesi ve hisse ortaklığı yatırımları yapmasına kısıtlama getirmişti.

Biden yönetimi, son olarak 2 Aralık 2024’te 24 tür çip üretim donanımı ile yarı iletkenlerin geliştirilmesinde kullanılan 3 kategorideki yazılıma Çin’e ihracat kısıtlaması getirildiğini bildirmişti.

Biden’ın ardından bu yılın başında yeniden iktidara gelen Trump yönetimi, Biden yönetiminin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarını korumuş, öte yandan yapay zeka çiplerinin ihracatına kontrol getirmiş, çip tasarımında kullanılan yazılımların Çin’e satışını durdurmuştu.

TARİFE RESTLEŞMESİ

ABD Başkanı Trump’ın bu yılın başında yeniden göreve gelmesinin ardından uyguladığı tarife politikasıyla küresel ticareti ülkesi lehine yeniden biçimlendirme çabaları da iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari gerilimleri tırmandırıcı etki yaratıyor.

Trump, 2 Nisan’da aralarında Çin’in de olduğu ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri açıklamıştı. Çin’in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin’e uyguladığı tarifeyi yüzde 145’e, Çin de ABD’ye uyguladığı tarifeyi yüzde 125’e çıkarmıştı.

Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD’li ve Çinli yetkililer, 10-11 Mayıs’ta tarife müzakereleri için İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek gümrük vergilerini 90 gün karşılıklı düşürme kararı almıştı.

Görüşmenin ardından 14 Mayıs itibarıyla ABD’nin, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisini 90 gün için yüzde 145’ten 30’a, Çin’in de ABD mallarına uyguladığı vergiyi yüzde 125’ten 10’a düşürmesi kararlaştırılmıştı.

İki ülke heyetleri, müzakerelerin ikinci turu için 9-10 Haziran’da İngiltere’nin başkenti Londra’da bir araya gelerek önceki görüşmelerde varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik tedbirlerin çerçevesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.

Heyetler, 28-29 Temmuz’da da İsveç’in Stockholm şehrinde yürüttükleri üçüncü tur müzakerelerde tarifeler konusunda varılan geçici uzlaşmanın 12 Ağustos’tan itibaren 90 gün daha uzatılması konusunda anlaşmıştı.

En son 14-15 Eylül’de İspanya’nın başkenti Madrid’de müzakere yürüten heyetlerin, geçici uzlaşmanın süresinin dolacağı 10 Kasım öncesinde yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Bankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı

Yayımlandı

üzerinde

Bankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı

Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA-SAAT:16:00

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu hafa açıkladığı faiz indirimi kararının ardından, bankalar da mevduat faiz oranlarını güncelledi. Güncel listeye göre, Alternatif Bank, 1 milyon TL’lik birikim için yüzde 46.5 oranıyla piyasanın öne çıkan ismi oldu. Bu oran, aylık vadeyle 29.140 TL net kazanç anlamına geliyor.

Güncel Mevduat Faiz Oranları: Hangi Banka Ne Kadar Faiz Veriyor?

TCMB’nin politika faizini 150 baz puan indirerek %38.0 seviyesine çekmesinin ardından, bankaların mevduat faizlerinde de düşüş eğilimi başladı. Ancak yine de yatırımcılara cazip sayılabilecek oranlar sunuluyor. 14 Aralık 2025 itibarıyla, 1 milyon TL ana para için aylık (32 gün) vadede sunulan faiz oranları ve beklenen net getiriler şu şekilde:

· Alternatif Bank
· Faiz Oranı: %46.5
· Net Kazanç: 29.140 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.029.140 TL
· Fibabanka, Anadolubank, TEB
· Faiz Oranı: %46
· Net Kazanç: 28.741 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.028.741 TL
· ING, Odea Bank, HSBC, Türkiye Finans
· Faiz Oranı: %45
· Net Kazanç: 28.106 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.028.106 TL
· Yapı Kredi
· Faiz Oranı: %44
· Net Kazanç: 31.824 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.031.824 TL
· VakıfBank
· Faiz Oranı: %43.5
· Net Kazanç: 31.463 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.031.463 TL
· Türkiye İş Bankası
· Faiz Oranı: %39.5
· Net Kazanç: 28.569 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.028.569 TL
· Halkbank
· Faiz Oranı: %37
· Net Kazanç: 26.761 TL
· Vade Sonu Toplam: 1.026.761 TL

Piyasadaki Rekabet ve Yatırımcıya Etkisi

Bankaların mevduat faiz oranlarında, Merkez Bankası kararlarına paralel bir hareketlilik yaşanıyor. İndirim kararı sonrası bazı bankalarda oranların 200 baz puanı bulan düşüşler gösterdiği belirtiliyor. Örneğin, önceki haftalarda %42.25 seviyesinde olan en yüksek mevduat faizi, güncel listelerde daha düşük seviyelerde yer alıyor.

Ancak, yüksek oran arayışındaki yatırımcılar için fırsatlar devam ediyor. Özellikle “hoş geldin faizi” veya yeni müşteri kampanyası gibi özel teklifler, standart oranların üzerinde getiri imkanı sağlayabiliyor. Bazı bankalar, bu tür kampanyalarla %52’ye varan oranlar duyurmuş durumda. Bu nedenle, yatırım yapmadan önce hem genel oranların hem de özel şartlara bağlı kampanyaların detaylıca araştırılması büyük önem taşıyor.

Yatırımcılar İçin Önemli Uyarılar

1. Oranlar Dinamiktir: Banka faiz oranları, piyasa koşulları ve TCMB politikalarına bağlı olarak hızla değişebilir. Bu listedeki oranlar, 14 Aralık 2025 tarihli güncel bilgileri yansıtmakta olup, yarın farklılaşabilir.
2. Kampanya Şartlarını Okuyun: Yüksek oranlar çoğunlukla belirli şartlara (yeni müşteri olma, vadesiz hesapta minimum bakiye bulundurma, belirli bir tutar bandında yatırım yapma vb.) bağlıdır. Taahhütnameyi dikkatle incelemek gerekiyor.
3. Stopaj Kesintisi: Vadeli mevduat faiz gelirleri üzerinden %15 oranında stopaj kesintisi yapılır. Haberde belirtilen “net kazanç” rakamları, bu kesinti düşüldükten sonraki hesaba geçecek olan tutardır.
4. En Yüksek Oran En İyi Banka Demek Değildir: Yatırım kararı verirken sadece faiz oranına değil, bankanın güvenilirliği, hizmet kalitesi ve size uygun diğer ürünleri de göz önünde bulundurmalısınız.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Hatay’da fiyatı 2 TL’ye düşünce çürümeye terk edilen 320 ton mandalina, belediye eliyle sofralara ulaştı

Yayımlandı

üzerinde

Hatay’da fiyatı 2 TL’ye düşünce çürümeye terk edilen 320 ton mandalina, belediye eliyle sofralara ulaştı

Haber Tarihi: 13 Aralık 2025
 Okuma Süresi: 3 dakika 17:30

Hatay’da bu yıl yaşanan rekolte bereketi, mandalina fiyatlarını tarlada kilogramda 2 TL’ye kadar düşürdü. Toplama maliyetini bile karşılayamayan bu fiyatlar nedeniyle dalında çürümeye bırakılan 320 ton mandalina, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin (HBB) satın alımıyla kurtarıldı. Ürünler, ihtiyaç sahibi ailelere, okullara ve depremzedelere ücretsiz olarak dağıtıldı.

Haber Detayları

· Olay: Fiyat düşüklüğü nedeniyle toplanmayan mandalinaların belediye tarafından satın alınarak dağıtılması.
· Miktar: 320 ton mandalina.
· Tarla Fiyatı: Kilogramı 2 TL’ye kadar düştü.
· Dağıtım Yeri: Hatay’ın Dörtyol, Erzin, Arsuz ve Samandağ ilçeleri.
· Dağıtılan Gruplar: İhtiyaç sahibi aileler, okullar, yurtlar, konteyner kentlerde kalan depremzedeler.

 

Üretici Zarar Ederken Ürün Bahçede Kaldı

Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip Hatay’da bu yıl mandalina rekoltesi oldukça yüksek oldu. Ancak bu bereket, beklenenin aksine üreticiyi zor durumda bıraktı. Arzın yüksek olması, mandalina fiyatlarının tarlada kilogramı 2 TL’ye kadar gerilemesine neden oldu.

Üreticiler, artan mazot, gübre ve işçilik maliyetleri karşısında bu fiyattan hasat yapmanın “zarar etmek” anlamına geldiğini ifade etti. Bir çiftçi, “Manavda kilosu 20-30 liraya satılıyor, ama bizden tarlada bir lira bile etmiyor. İşçiye vereceğimiz para, topladığımız ürünün satış fiyatını karşılamıyor” diyerek yaşadıkları ikilemi özetledi. Bu nedenle yüzlerce ton birinci sınıf mandalina, dallarında çürümeye terk edilme riskiyle karşı karşıya kaldı.

Belediyeden İki Yönlü Destek Hamlesi

Bu krize çözüm, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden (HBB) geldi. Belediye, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda, Dörtyol, Erzin, Arsuz ve Samandağ ilçelerindeki üreticilerden toplam 320 ton mandalina satın aldı.

Bu hamleyle iki temel amaç gerçekleştirildi:

· Üretici Desteği: Küçük aile işletmesi üreticiler, ürünlerini değerlendirerek ekonomik bir kayıptan kurtarıldı.
· İsrafın Önlenmesi: Dalında çürümeye bırakılacak tonlarca meyve, ekonomiye kazandırıldı ve gıda israfının önüne geçildi.

İhtiyaç Sahibi Vatandaşlara Ücretsiz Ulaştırıldı

Satın alınan mandalinaların dağıtım süreci ise HBB Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütüldü. Ürünler, titizlikle belirlenen ihtiyaç sahibi ailelere, okullara, öğrenci yurtlarına, konteyner kentlerde yaşayan depremzedelere ve sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı gruplara ücretsiz olarak ulaştırıldı.

Özellikle kış aylarında taze meyveye erişimde zorluk çeken vatandaşlar, bu uygulamadan memnuniyet duydu. Dağıtımı yapılan bir okulda veli olan bir kişi, “Büyükşehir belediyesi bugün benim kızın okulunda dağıtmış… bir poşet getirdi, Allah bereketini arttırsın” şeklinde düşüncelerini paylaştı.

Sosyal Medyadan ve Vatandaşlardan Tepkiler

Olay, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Vatandaşların çoğu belediyenin bu “iki kanatlı” desteğini olumlu karşılarken, bazı yorumlar sorunun kökenine dikkat çekti.

Olumlu Tepkiler:

· “Helal olsun yapanlara hem emek verenler zarar etmez hem insanlar memnun olup dua ederler”.
· “Çok iyi bir düşünce. Tebrikler başkan”.
· “Akıl var demek ki, vicdan ve merhamet var demek ki”.

⚠️ Eleştirel ve Tespit İçeren Yorumlar:

· Bazı kullanıcılar, yurt dışında Türk marketlerinde mandalinanın çok daha pahalıya satıldığını belirterek, aradaki büyük fiyat farkına ve tedarik zincirindeki sorunlara dikkat çekti.
· Bir çiftçi yorumunda ise, “Bu bir çiftçi desteği değildir… İhracatı geliştirsinler” diyerek, kalıcı çözümün yerel müdahaleler değil, pazarlama ve ihracatın iyileştirilmesi olduğunu vurguladı.

Konuyla İlgili Diğer Detaylar

Dağıtımın Kapsamı ve Hedefi

· Dağıtım, yalnızca merkez ilçelerde değil, Dörtyol, Erzin, Arsuz ve Samandağ gibi üretimin yoğun olduğu kırsal ilçeleri de kapsadı.
· Projenin resmi hedefleri arasında “kırsal üretimin güçlendirilmesi” ve “toplumsal dayanışmanın artırılması” da yer alıyor.

Yaşanan İkilem ve Çiftçinin Sesi

· Bir video haberinde, Dörtyollu çiftçiler, yaşadıkları dramı “Zarar edeceğimize, emeğimizin bahçede kalmasını tercih ettik” sözleriyle aktardı.
· Tüketici market fiyatları ile üretici tarla fiyatları arasındaki uçurum, tedarik zincirindeki yapısal sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.

Belediye Başkanı Mehmet Öntürk’e ve ekiplerine teşekkür eden vatandaşlar, bu tür destekleyici projelerin sürdürülmesini umduklarını ifade etti. Hatay Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, hem üreticiyi koruyan hem de ihtiyaç sahibini gözeten bu tarz sosyal projeleri devam ettireceklerini bildirdi.

 Özet Bilgiler

· Sorun: Mandalina fiyatlarının tarlada 2 TL/kg’ya düşmesi ve toplama maliyetinin altında kalması.
· Çözüm: HBB’nin 320 ton mandalinayı satın alması.
· Sonuç: Ürünlerin ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz dağıtılması ve büyük bir gıda israfının önlenmesi.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Ankara’da Toplu Ulaşıma Yüzde 35 Zam: Tam Bilet 35 TL Oldu

Yayımlandı

üzerinde

Ankara’da Toplu Ulaşıma Yüzde 35 Zam: Tam Bilet 35 TL Oldu

Tarih: 12 Aralık 2025 | ⏱️ Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 20:00

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Meclisi, başkentte yolcu taşıma ücret tarifesine yaklaşık yüzde 35 oranında zam yapılmasını kararlaştırdı. Oy çokluğuyla alınan kararla, tam bilet ücreti 26 TL’den 35 TL’ye yükseltildi. Karar, Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yakın zamanda yaptığı “ücretsiz ulaşım” vaadi ile çelişmesi nedeniyle Meclis’te sert tartışmalara yol açtı.

Mecliste Yaşananlar ve Siyasi Tepkiler

Karar, ABB Meclisi’nin Aralık ayı üçüncü birleşiminde, “Yolcu taşıma ücret tarifesinin belirlenmesine ilişkin Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Raporu”nun oylamaya sunulmasıyla alındı. AK Parti ve BBP gruplarının karşı oylarına rağmen, oy çokluğu ile kabul edildi.

Muhalefet kanadı, kararın zamanlamasına ve Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın önceki sözlerine dikkat çekerek tepki gösterdi. AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Yalçın, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“ABB bünyesinde bulunan EGO otobüslerinin tarifelerinin 2026 yılı için 26 liradan 35 liraya çıkarılmasını içeren bir karar. Geçtiğimiz ay ABB Başkanı, Ankara’da ulaşımı ücretsiz yapacağını beyan ederken, bir ay sonra böyle bir kararın gelmesi mantığa aykırıdır.”

Yalçın, Yavaş’ın “bin otobüs alıp ulaşımı ücretsiz yapacağız” sözünü hatırlatarak, bu vaadin yerine getirilmesi için her türlü desteği vereceklerini, ancak yapılan zammı onaylamadıklarını belirtti.

Yeni Ücret Tarifesi ve Değişen Fiyatlar

Yapılan düzenlemeyle birlikte 2026 yılı itibarıyla geçerli olmak üzere toplu taşıma ücretlerine ortalama yüzde 35 zam yapıldı. Ücretlere yapılan zam sadece EGO otobüsleriyle sınırlı değil; dolmuş hatlarını da kapsıyor. Dolmuş ücretlerindeki nihai artış ise ilerleyen günlerde yapılacak UKOME toplantısından sonra netlik kazanacak.

Yeni ve Eski Ücretlerin Karşılaştırması

Tam Bilet

· Eski Ücret: 26 TL
· Yeni Ücret: 35 TL

Öğrenci Bileti

· Eski Ücret: 13 TL
· Yeni Ücret: 17 TL

Tam Aktarma

· Eski Ücret: 12.50 TL
· Yeni Ücret: 17 TL

Öğrenci Aktarma

· Eski Ücret: 8 TL
· Yeni Ücret: 10 TL

Ayrıca, Öğrenci Abonman Kartı ücreti de 350 TL’den 450 TL’ye yükseltildi.

Belediyenin Gerekçeleri ve Sosyal Destekler

Ankara Büyükşehir Belediyesi, zammın gerekçesi olarak artan enerji, bakım ve işletme maliyetlerini gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, EGO Genel Müdürlüğü’nün son 9 aydır bilet ücretlerinde artış yapmadığı ve sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşın yükünün azaltılmaya çalışıldığı ifade edildi.

Açıklamada, mevcut sosyal desteklere de değinildi:

· Belediyeden sosyal destek alan yaklaşık 6 bin 260 asgari ücretli vatandaşa, 8 aydır her ay 50 binişlik ulaşım desteği sağlanıyor.
· Ortaokul ve lise öğrencisi yaklaşık 50 bin öğrenciye her ay 100 binişlik abonman desteği veriliyor.
· Erken saat indirimi 06.00-07.00 arasına genişletildi. Bu saatlerde tam bilet 10 TL daha düşük bir ücret olan 25 TL ile kullanılabilecek.

Uzman Görüşü ve Vatandaşa Etkisi

Ekonomistler, enflasyon karşısında belediyelerin artan maliyetleri karşılamak zorunda kalabileceğini belirtiyor. Ancak bu kadar yüksek oranlı bir zam kararının, özellikle sabit gelirli ve öğrenci nüfusu üzerinde ciddi bir ek mali yük oluşturacağı öngörülüyor.

Daha önce yaklaşık 1 dolar seviyesinde olan tam bilet ücretinin, dolar kurunun 42 TL’yi aşmasına rağmen bu seviyenin altında tutulmaya çalışıldığı belirtilse de, günlük ulaşım maliyetindeki artışın aile bütçelerini zorlayacağı değerlendiriliyor.

Belediye, elektrikli otobüs alım süreçlerinin devam ettiğini ve ücretsiz taşımaya yönelik yeni güzergah çalışmaları olduğunu da açıklamalarına ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar