Ekonomi
ABD ve Çin gerilimi ekonomiyi tehdit ediyor

ABD ile Çin arasındaki büyük güç rekabetinden kaynaklanan gerilimler, son aylarda gümrük tarifeleri, teknoloji kısıtlamaları ve kritik ham maddelerin kontrolü konusundaki anlaşmazlıklarda düğümlenen kritik tırmanma noktasına ulaşmış durumda.
İki ülke, bir yanda karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için müzakereler yürütürken diğer yanda çip sektöründen yapay zekaya, nadir toprak elementlerinden soya fasulyesi ihracatına, limanlarda gemilere uygulanacak ücretlerden hava yolu şirketlerinin hangi üçüncü ülke rotalarını kullanacağına kadar çok sayıda cephede ihtilaf yaşıyor.
Yalnızca bu hafta içinde olup bitenler dahi iki ülkenin ne kadar çok ve çeşitli alanda birbirine karşı hamleler içinde olduğunu gösteriyor.
Pekin yönetimi, 9 Eylül’de nadir toprak elementleri ve üretim teknolojilerinin ihracatına yeni kısıtlamalar getirirken 10 Eylül’de aralarında ABD’li savunma firmalarının bulunduğu şirket ve kuruluşları yaptırım listesine aldı ve Amerikan çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturması başlattı.
Öte yandan, ABD Başkanı Trump, Çin‘in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları ağır sözlerle eleştirirken bu tutumunu sürdürmesi halinde Çin’den ithal edilen tüm ürünlere 1 Kasım’dan itibaren yüzde 100 ek gümrük tarifesi getireceklerini, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
Çin Ticaret Bakanlığı, 9 Eylül’de yaptığı bir dizi duyuruda ulusal güvenlik açısından hassas görülen bazı malzeme ve ürün çeşitlerine yönelik yeni kısıtlamalar açıkladı.
Kısıtlamaların odağında sanayide özellikle elektrikli araçlardan akıllı telefonlara, uzay araçlarından silah sistemlerine dek ileri teknoloji cihaz ve donanımların üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri ve bağlantılı üretim teknolojileri yer aldı.
Nadir toprak elementlerini çıkarma, eritme, ayırma işlemleri, mıknatıs malzemelerinin imalatı ile bu elementlerin ikincil kaynak olarak kullanımı ve geri dönüşümüyle bağlantılı teknolojilerin ihracatı kısıtlanırken işlendikleri tesislerde montaj hatlarının kurulması, tamir, hata giderme, bakım ve güncelleme işlemlerine ilişkin teknolojilerin transferi de kontrol kapsamına alındı.
Ayrıca, Çin’de üretilen nadir toprak elementlerini ihraç eden yabancı şirketlere sivil ve askeri ikili kullanıma sahip ürünlerin ihracatı için Ticaret Bakanlığından lisans alma zorunluluğu getirildi.
Öte yandan Bakanlık, Çin’in ihracat kontrolü uygulanan kritik mineraller listesini genişletirken batarya imalatında kullanılanlar ile süper sert metaller içeren bazı ürünlere de ihracat kısıtlaması getirdi.
APEC ZİRVESİ’NDE YAPILACAK GÖRÜŞME ÖNCESİNE DENK GELDİ
Kararın, ABD ile Çin arasında devam eden tarife müzakerelerinin sürdüğü ve iki ülke liderlerinin bu ayın sonunda Güney Kore’de düzenlenecek Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmeye hazırlandığı dönemde alınması dikkati çekti.
Çin, ABD’nin çip sektörü başta olmak üzere teknoloji alanında uyguladığı kısıtlamalara karşılık, küresel arzın büyük bölümünü karşıladığı nadir toprak elementlerine daha önce de kısıtlama ve kontroller getirmişti.
ABD’nin önceki Başkanı Joe Biden’ın Aralık 2024’te çip sektörüne getirdiği ihracat kısıtlamalarına galyum, germanyum ve antimon ihracatını kısıtlayarak karşılık veren Çin, yeniden göreve gelen Başkan Donald Trump’ın şubat ayındaki ilk tarife artışına karşılık tungsten, tellür, bizmut, molibden ve indiyum ihracatına kontrol getirmişti.
Pekin yönetimi, Trump’ın nisanda duyurduğu “karşılıklı tarifeler” kapsamındaki tarife artışına karşı samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum, itriyum ve alaşımlarının olduğu 7 kategorideki nadir toprak elementini ihracat kontrol listesine almıştı.
ÇİN, KÜRESEL ÜRETİMİN YAKLAŞIK YÜZDE 69’UNU KARŞILIYOR
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumunun (USGS) verilerine göre 2024’te dünya genelinde nadir toprak elementi üretimi 390 bin tona ulaştı, bunun 270 bin tonu Çin’de üretildi.
17 tür metal oksitten oluşan nadir toprak elementlerinin yaklaşık yüzde 69’unu imal eden, işleme kapasitesi küresel pazarın yüzde 85’ine ulaşan Çin, ABD’nin teknoloji kısıtlamaları ve tarife hamlelerine bu alandaki ihracat kontrolleriyle karşılık vererek küresel pazardaki hakimiyetini ekonomik koza çevirme niyetini ortaya koyuyor.
TRUMP’IN TEPKİSİ
ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Çin’in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları eleştirirken çok sayıda ülkenin Pekin yönetiminden nadir toprak elementleri üretiminin her unsuruna, Çin’de üretilmese dahi ihracat kontrolü uygulama niyetini bildiren mektuplar gönderdiğini belirtti ve böyle bir tutumun dünya piyasasını tıkayacağı ve çok sayıda sanayi kolunda küresel üretime zarar vereceği uyarısında bulundu.
Çin’in tutumunu “sinsi” ve “düşmanca” diye niteleyen Trump, “Dünyanın Çin’i esir almasına asla izin veremeyiz.” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı, bu tutuma karşılık 1 Kasım’dan itibaren Çin’e yüzde 100 ek gümrük tarifesi uygulayacaklarını, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.
Trump, başta Şi ile ay sonunda APEC Zirvesi’nde yapacakları görüşmenin bu şartlarda anlamlı olmadığını belirterek görüşmeyi iptal edeceğinin sinyalini verse de daha sonra yaptığı açıklamada görüşmeye açık kapı bıraktı.
ŞİRKETLERE YAPTIRIMLAR
Çin Ticaret Bakanlığı, 10 Eylül’de aralarında dronsavar teknolojileri geliştiren firmaların bulunduğu ABD ve Kanada’dan 14 şirket ve kuruluşa Çin’in güvenliği ve kalkınma çıkarları aleyhine faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle yaptırım uygulayacağını bildirdi.
Bu şirket ve kuruluşların, Tayvan ile askeri-teknik işbirliğine girerek Çin’i karalayan beyanlarda bulunarak, yabancı ülkelerin Çinli şirketlere baskı uygulamasına yardım ederek, Çin’in egemenliğine, güvenliğine ve kalkınma çıkarlarına zarar verdiğini savunan Pekin yönetimi, bunları “güvenilmez varlık” listesine aldı.
Çin, daha önce de ABD’nin Çinli şirketleri ulusal güvenlik gerekçesiyle hedef alan yaptırımlarına karşılık savunma sanayisi başta olmak üzere çok sayıda Amerikan şirketine benzer gerekçelerle yaptırımlar uygulamıştı.
QUALCOMM’A SORUŞTURMA
Aynı gün Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, ABD’li çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturmasının başlatıldığını açıkladı.
Soruşturmada Qualcomm’un, İsrailli otomobil çipleri ve iletişim çözümleri geliştiricisi Autotalks’u devralma sürecinin, Çin’in tekelleşme karşıtı düzenlemelerini ihlal edip etmediğinin inceleneceği belirtildi.
Ürettiği “Snapdragon” mobil cihaz çipleriyle tanınan ve gelirinin yüzde 46’sını dünyanın en büyük akıllı telefon pazarı Çin’den sağlayan Qualcomm, Nvidia’nın ardından Çin’de anti-tekel soruşturması başlatılan ikinci ABD’li çip üreticisi oldu.
Nvidia hakkında 9 Aralık 2024’te başlatılan soruşturmada da şirketin 2019’da satın aldığı İsrailli ağ bağlantı ürünleri ve çözümleri geliştiricisi Mellanox’u devralma süreci inceleme konusu yapılmıştı.
Yürütülen soruşturmanın ardından 15 Eylül’de Nvidia’nın, Çin hükümetinin devir işlemine verilen onayın şartlarına aykırı davrandığının belirlendiği, bu yüzden şirket hakkındaki anti-tekel soruşturmasının derinleştirileceği duyurulmuştu.
ÇİP SAVAŞI
ABD’de önceki Başkan Joe Biden’ın liderliğindeki hükümet, ulusal güvenliği tehdit edebilecek kilit teknolojilerin transferini önlemeyi, Çin ile rekabet stratejisinin merkezine koymuştu.
Biden’ın onayıyla 10 Ağustos 2022’de yürürlüğe giren Çip ve Bilim Yasası, Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimine getirdiği kısıtlamalarla Washington’ın, Çin’in bu sektördeki teknolojik kabiliyetine set çekme niyetini açık etmişti.
ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), 7 Ekim 2022’de aralarında Çin’in en büyük hafıza çipi üreticisi Yangzte Memory Technologies ve en büyük yarı iletken donanım üreticisi Naura Technology Group’un bulunduğu 31 şirket ve kurumun İhracat Kontrol Listesi’ne alındığını bildirmişti.
Öte yandan Biden, ihracat kısıtlamalarına ek olarak, 10 Ağustos 2023’te Çip ve Bilim Yasası’nın kabulünün yıl dönümünde imzaladığı Başkanlık kararnamesiyle, yarı iletkenler ve mikro-elektronik, kuantum bilgi teknolojileri ile yapay zeka sistemlerinin olduğu üç kritik teknoloji alanında Amerikan şirketlerinin Çin’de girişim sermayesi ve hisse ortaklığı yatırımları yapmasına kısıtlama getirmişti.
Biden yönetimi, son olarak 2 Aralık 2024’te 24 tür çip üretim donanımı ile yarı iletkenlerin geliştirilmesinde kullanılan 3 kategorideki yazılıma Çin’e ihracat kısıtlaması getirildiğini bildirmişti.
Biden’ın ardından bu yılın başında yeniden iktidara gelen Trump yönetimi, Biden yönetiminin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarını korumuş, öte yandan yapay zeka çiplerinin ihracatına kontrol getirmiş, çip tasarımında kullanılan yazılımların Çin’e satışını durdurmuştu.
TARİFE RESTLEŞMESİ
ABD Başkanı Trump’ın bu yılın başında yeniden göreve gelmesinin ardından uyguladığı tarife politikasıyla küresel ticareti ülkesi lehine yeniden biçimlendirme çabaları da iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari gerilimleri tırmandırıcı etki yaratıyor.
Trump, 2 Nisan’da aralarında Çin’in de olduğu ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri açıklamıştı. Çin’in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin’e uyguladığı tarifeyi yüzde 145’e, Çin de ABD’ye uyguladığı tarifeyi yüzde 125’e çıkarmıştı.
Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD’li ve Çinli yetkililer, 10-11 Mayıs’ta tarife müzakereleri için İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek gümrük vergilerini 90 gün karşılıklı düşürme kararı almıştı.
Görüşmenin ardından 14 Mayıs itibarıyla ABD’nin, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisini 90 gün için yüzde 145’ten 30’a, Çin’in de ABD mallarına uyguladığı vergiyi yüzde 125’ten 10’a düşürmesi kararlaştırılmıştı.
İki ülke heyetleri, müzakerelerin ikinci turu için 9-10 Haziran’da İngiltere’nin başkenti Londra’da bir araya gelerek önceki görüşmelerde varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik tedbirlerin çerçevesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
Heyetler, 28-29 Temmuz’da da İsveç’in Stockholm şehrinde yürüttükleri üçüncü tur müzakerelerde tarifeler konusunda varılan geçici uzlaşmanın 12 Ağustos’tan itibaren 90 gün daha uzatılması konusunda anlaşmıştı.
En son 14-15 Eylül’de İspanya’nın başkenti Madrid’de müzakere yürüten heyetlerin, geçici uzlaşmanın süresinin dolacağı 10 Kasım öncesinde yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.
Ekonomi
EPDK’dan yönetmelik değişikliği

Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle tarifelerdeki revizyon süreçlerini yeniden tanımlarken, ilan panolarına ilişkin görsel ve bilgi standartlarını da güncelledi.
EPDK’nin Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Buna göre, petrol piyasasına ilişkin mevzuatta yer alan bazı ifadeler güncellenirken, “Yeni Türk Lirası” ibaresi “Türk Lirası” olarak değiştirildi.
Yeni düzenleme kapsamında, tarife değişiklikleri bir takvim yılında en fazla iki defa lisans sahibinin başvurusu üzerine veya Kurul kararıyla onaylanacak. Söz konusu değişiklikler onayla belirtilen tarihte yürürlüğe girecek. Başvurular ekonomik göstergeler ve emsal tarifeler çerçevesinde değerlendirilecek ve onaylı tarifelerin herhangi bir nedenle durdurulmasına kadar uygulanacak.
Ayrıca, bildirime tabi tarifeler, Kurumun internet sitesinde yayımlandığı tarihten itibaren uygulamaya girecek, değiştirilinceye veya herhangi bir nedenle durdurulmasına kadar uygulanacak ve onay gerektirmeyecek.
EPDK, fiyat listelerinin değiştirilmesine ilişkin usulleri de netleştirdi. Buna göre, fiyat listeleri Enerji Piyasası Bildirim Yönetmeliği hükümleri kapsamında bildirilecek ve bildirimin yapıldığı günü izleyen günden itibaren yürürlüğe girecek.
Yönetmelikte yapılan bir diğer değişiklik, akaryakıt istasyonlarındaki fiyat ilan panolarına ilişkin oldu. Artık birden fazla ilan panosu bulunan istasyonlarda panolarda yer alan akaryakıt ismi, fiyat bilgisi, yazım şekli ve görsellerin birbiriyle uyumlu olması zorunlu olacak ve farklı fiyat gösterimine izin verilmeyecek.
Geçici maddeye göre, ilan panolarındaki aykırı uygulamalara 31 Aralık 2025’e kadar son verilecek. Bu tarihe kadar istasyonların panolarını düzenlemeleri gerekecek. Yeni düzenleme bugünden itibaren geçerli olacak.
Ekonomi
EKK’dan enflasyon mesajı

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, “Ülkemizin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışı hedefine ulaşması için verimlilik artışı sağlayacak, sosyal kalkınmanın temel unsurlarından olan istihdamı ve istihdamın niteliğini artıracak kapsamlı yapısal politikaları hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.” ifadesi kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında EKK toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan katıldı.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, bu yılın yedinci EKK toplantısının gerçekleştirildiği belirtildi.
Ekonominin gelecek 3 yılına yön verecek Orta Vadeli Program’ın (2026-2028) eylül ayında kamuoyuyla paylaşıldığı anımsatılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Bu program, son iki yılda uyguladığımız politikaların devamı niteliğindedir. Temel hedeflerimiz makroekonomik ve finansal istikrarı daha da güçlendirmek, mali disiplini korumak, enflasyonu tek haneye indirmek, üretkenliği ve rekabet gücünü artırmaktır. Böylece dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme tesis edilecek ve kalıcı refah artışı sağlanacaktır. Bu doğrultuda para, maliye ve gelirler politikalarını eşgüdüm içinde hedef odaklı uygulamayı sürdüreceğiz. Ayrıca, yapısal reformları belirlenen takvim çerçevesinde hayata geçirerek ekonomik kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz.”
Dünya ticaretindeki politika belirsizlikleri ve artan korumacı eğilimlerin, küresel ekonomi üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada, uygulanan ihracat odaklı politikalar, pazar çeşitlendirme stratejileri ve rekabet gücünü artırmaya yönelik yapısal adımlar sayesinde Türkiye’nin dünya mal ihracatındaki payının yüzde 1,07 seviyesine ulaştığı aktarıldı.
“KÜRESEL TİCARETTEN DAHA FAZLA PAY ALMASINI SAĞLAYACAK POLİTİKALAR UYGULANACAK”
Açıklamada, ihracatçıları desteklemek ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmak için önemli adımlar atıldığı belirtilerek bu kapsamda Türk Eximbank’ın sermayesinin artırıldığı, günlük reeskont kredi limitlerinin yükseltildiği, reeskont kredi faiz maliyeti düşürüldüğü ve döviz cinsinden reeskont kredilerinin yeniden kullandırılmaya başlandığı kaydedildi.
İleriki dönemde özellikle yeşil ve dijital dönüşüm odaklı politikalar çerçevesinde finansman imkanlarının genişletilmesi ve destek mekanizmalarının daha etkin kullanımıyla Türkiye’nin küresel ticaretteki gücünün daha da artırılmasının hedeflendiği vurgulanan açıklamada, “İş gücü piyasasında olumlu seyir sürmektedir. İşsizlik oranı 28 aydır tek haneli seviyelerde seyretmektedir. Bu olumlu görünümü iş gücü piyasasının geneline yaymak, iş gücüne katılımı artırmak ve beceri uyumunu güçlendirmek amacıyla yapısal reform adımlarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda, genç nüfusun yetkinliklerini geliştirmeye yönelik başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim sisteminin kalitesini ve iş gücüyle uyumunu güçlendirecek politikalara devam edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.
Bu hedefler doğrultusunda yapılan bugünkü toplantıda ele alınan konulara ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Potansiyel iş gücünün ekonomiye aktif katılımını teşvik etmeye, eğitim-istihdam-üretim ilişkisini güçlendirmeye ve nitelikli istihdamı artırmaya yönelik mesleki eğitim çalışmaları ve ilave öneriler görüşülmüştür. Yeni nesil çalışma modellerine ilişkin sosyal taraflarla diyalog çerçevesinde yürütülen mevzuat hazırlıklarında gelinen aşama ele alınmıştır. İhracattaki son dönem gelişmeleri ve Türk Eximbank’ın ihracat destekleri değerlendirilmiştir.”
Türkiye Yüzyılı’nda daha güçlü bir Türkiye için teknoloji yoğun ve katma değeri yüksek üretime daha fazla odaklanılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Küresel ekonomideki dönüşümleri de dikkate alarak ülkemizin küresel ticaretten daha fazla pay almasını sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Ülkemizin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışı hedefine ulaşması için verimlilik artışı sağlayacak, sosyal kalkınmanın temel unsurlarından olan istihdamı ve istihdamın niteliğini artıracak kapsamlı yapısal politikaları hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.” değerlendirmesi yapıldı.
Ekonomi
Haftanın son günü altın ne kadar? 10 Ekim güncel altın fiyatları: Gram ve çeyrek altında son durum

ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM
Gram altın
Alış: 5.359 TL
Satış: 5.359 TL
Önceki kapanış: 5.337 TL
Çeyrek altın
Alış: 9.044 TL
Satış: 9.221 Tl
Önceki kapanış: 9.266 TL
Ons altın
Alış: 3.991 USD
Satış: 3.991 USD
Önceki kapanış: 3.976 USD
-
Gündem4 gün önce
“Cehennem Necati” Lakaplı Necati Arabacı Türkiye’de Gözaltına Alındı — Son Durum / FATİHDOGANMEDYA
-
Gündem3 gün önce
Ünlü isimlere şafak baskını: Sanatçı ve ünlülerin kan örnekleri alınacak
-
Ekonomi6 gün önce
İstanbul’da 6 Ekim 2025 (Pazartesi) toplu ulaşım ücretsiz — İETT ve Metro İstanbul duyurdu
-
Sanat1 hafta önce
32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali sona erdi
-
Magazin5 gün önce
Afife Tiyatro Ödülleri’nde Tamer Karadağlı Protestosu — FatihDoğanMedya
-
Teknoloji5 gün önce
Qualcomm İngiltere’de 647 Milyon Dolarlık Davayla Mücadele Ediyor: “No licence, no chips” İddiası Mahkemede
-
Ekonomi4 gün önce
İstanbul Metrolarında Yeni Kural: Büyük Valiz Yasak, Fazla Valize “Ek 1 Yolculuk” Ücreti
-
Teknoloji1 hafta önce
Haydut gezegen saniyede 6.6 milyar ton büyüyor