Gündem
Bilkent Üniversitesi Öğrencileri, Gözaltı Kararına Karşı Sarsıcı Protesto Etti
Açıklama:
Bilkent Üniversitesi öğrencileri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişinin gözaltı kararına tepki göstererek “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz” diyerek protesto eylemi düzenledi. Olayın detayları ve siyasi yansımaları haberimizde.
Olayın Arka Planı
Türkiye genelinde son günlerde yaşanan gelişmeler çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da dahil olduğu 106 kişinin gözaltına alınması, ülke gündeminde büyük yankı uyandırdı. Bu karar, kamuoyunda ve siyasi arenada tartışma yaratırken, özellikle üniversite öğrencileri arasında adalet, demokrasi ve özgürlük konularında endişeleri artırdı.
Gözaltı kararının gerekçesi olarak, çeşitli soruşturmalar ve iddialar öne sürülürken, olayın siyasi boyutunun da göz ardı edilemeyeceği vurgulandı. İmamoğlu’nun ve diğer ilgili şahısların, eleştirmenlerce siyasi baskı ve hukukun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilen bu uygulama, demokratik sisteme yönelik önemli bir müdahale olarak yorumlandı.
Bilkent Üniversitesi Öğrencilerinin Tepkisi
Bilkent Üniversitesi öğrencileri, gözaltı kararına yönelik kamuoyunun sessiz kalmayacağını göstermek amacıyla organize ettikleri protesto eylemiyle dikkat çekti. Öğrenciler, “Halkın iradesine yönelik saldırılara geçit vermeyeceğiz” ifadeleriyle seslerini duyururken, demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün savunulması gerektiğini bir kez daha ortaya koydular.
Protestonun Ana Hatları
- Özgürlük ve Adalet Talebi:
Öğrenciler, gözaltı kararının hukuki dayanağının sorgulanması ve siyasi müdahalenin önüne geçilmesi çağrısında bulundu. - Slogan ve Mesajlar:
Protesto sırasında öğrenciler, pankartlarda “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz”, “Adalet için sesimizi yükseltiyoruz” gibi sloganlar kullanarak taleplerini net bir şekilde ifade etti. - Barışçıl Eylem:
Eylemin barışçıl bir biçimde gerçekleştiği, polis müdahalesine rağmen öğrencilerin soğukkanlılıklarını koruyarak haklarını savunduğu bildirildi.
Öğrenciler, sadece Bilkent Üniversitesi’nde değil, ülkenin farklı bölgelerindeki üniversiteler arasında da benzer tepkilerin yükseldiğine dikkat çekti. Bu durum, genç neslin demokrasiye ve özgürlüklerine verdiği önemi ortaya koyarken, aynı zamanda kamuoyunda geniş çaplı bir dayanışma havası yarattı.
Siyasi ve Hukuki Boyut
Gözaltı kararının ardındaki soruşturmanın detayları henüz tam olarak açıklanmasa da, siyasi çevrelerden gelen eleştiriler olayın hukuki tarafına da gölge düşürdü.
CHP ve diğer muhalefet partileri, bu uygulamayı “politik darbe” olarak nitelendirirken; yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü konusunda endişelerini dile getirdi.
Hukuki Değerlendirme
- Adil Yargılanma İlkesi:
Öğrenciler ve muhalefet, gözaltı kararının hukuki prosedürlere uygun olarak alınmadığını ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini savundu. - Siyasi Baskı İddiaları:
İmamoğlu ve diğer gözaltına alınan isimlerin, siyasi rakipler ve eleştirmenler tarafından baskı altında tutulduğu iddiaları, yargı sürecine olan güveni zedeledi. - Uluslararası Tepkiler:
Gözaltı kararına uluslararası kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin de tepkileri geldiği; Avrupa ve dünya genelinde demokratik değerlerin savunulmasının önemine vurgu yapıldığı bildiriliyor.
Üniversite Öğrencilerinin Rolü ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
Üniversiteler, tarih boyunca toplumsal değişimin ve siyasi uyanışın merkezinde yer aldı. Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği bu protesto, genç neslin ülke yönetimindeki politikaların şekillenmesinde ne kadar etkili olabileceğinin altını çiziyor.
Gençliğin Demokratik Gücü
- Aktif Vatandaşlık:
Üniversite öğrencileri, demokratik haklarını savunmak için harekete geçerek, sadece kendi geleceğini değil, toplumun tamamının özgürlük ve adalet arzusunu temsil ediyor. - Sosyal Medyanın Rolü:
Eylemin sosyal medya üzerinden de geniş yankı bulması, gençlerin dijital platformlarda örgütlenme gücünü ve kamuoyunu etkileme potansiyelini gösteriyor. - Gelecek Vizyonu:
Öğrencilerin, bu tür eylemler aracılığıyla gelecekte daha adil, şeffaf ve demokratik bir yönetim anlayışının temellerini atmayı hedefledikleri ifade ediliyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin, İBB gözaltı kararına karşı düzenlediği protesto, sadece bir üniversite eylemi olmanın ötesine geçerek, Türkiye genelinde hak ve özgürlükler konusunda geniş çaplı bir tartışma başlattı.
Öğrenciler, “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz” sloganıyla seslerini duyururken, siyasi baskıya ve hukukun kötüye kullanılmasına karşı verdikleri mücadeleyi tüm kamuoyuna örnek teşkil edecek nitelikte gerçekleştirdi.
Bu olay, ülkenin dört bir yanındaki gençlerin, demokratik değerleri savunma ve adil bir yargı sistemi için mücadele etme iradesinin bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, ilerleyen günlerde daha geniş çaplı protesto ve tartışmalara zemin hazırlayabilir.
Öğrencilerin bu hareketi, aynı zamanda demokratik sürecin ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatırken, ülkenin geleceği için umut veren bir dayanışma örneği olarak da değerlendiriliyo
Gündem
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika
Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.
![]()
Neden kısıtlama getirildi?
Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.
Hangi gönderiler etkileniyor?
Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.
Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?
Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:
-
Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.
-
Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.
-
Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı
Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1
Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler
-
Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun
-
Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.
-
Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.
-
Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.
Etkileri ve soru işaretleri
Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)
Gündem
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika
İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.

Olayın ayrıntıları
İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.
Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri
Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.
Emniyet ve adli süreç
Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.
Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi
Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.
Gündem
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.

Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?
Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.
Süreç ve uygulama iddiaları
Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
Türkiye cephesinden bağlam
Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.
Uzman yorumları ve olası sonuçlar
Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.
Ne takip edilmeli?
-
PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.
-
Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.
-
Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.
Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji5 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Sağlık4 gün önceKALP SAĞLIĞI: Koroner kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
