Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Kuyumcuların Kesme Altın Satışı Yasaklandı: Resmi Gazete Kararının Detaylı İncelemesi

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye’de altın piyasasını yakından ilgilendiren önemli gelişmelerden biri olarak, kuyumcuların kesme altın satışının yasaklandığı Resmi Gazete’de yayımlanan karar, hem sektör paydaşlarını hem de yatırımcıları derinden etkiledi. Bu makalede, karara ilişkin detaylar, hukuki dayanaklar ve ekonomik etkiler ele alınmaktadır.

Giriş

Resmi Gazete’de yayımlanan son düzenlemeyle birlikte, kuyumcuların kesme altın satışına son verildi. Bu karar; piyasalarda şeffaflığın artırılması, spekülasyonun önlenmesi ve yatırımcıların korunması gibi hedefleri içeriyor. Özellikle altın piyasasında uzun yıllardır önemli bir yer tutan “kesme altın”ın satışının yasaklanması, sektörün geleceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.

Kararın Detayları

  • Yasal Dayanak:
    Kararın Resmi Gazete’de yayımlanması, yürürlüğe girme ve bağlayıcılık açısından kritik bir önem taşıyor. Resmi belgelerle desteklenen bu düzenleme, mevzuat çerçevesinde altın piyasasına ilişkin mevcut uygulamalarda önemli bir değişikliği ifade ediyor.

  • Kesme Altın Nedir?
    Kesme altın, yatırım amaçlı fiziksel altın işlemlerinde sıkça tercih edilen bir ürün olup, belirli oranlarda karat değerine göre işlenmiş altınları kapsamaktadır. Ancak yeni düzenleme ile bu ürünün piyasadaki ticari alımı, güven ve düzen açısından yeniden değerlendirilmiştir.

  • Kararın Amacı:

    • Piyasa şeffaflığının artırılması
    • Spekülatif işlemlerin azaltılması
    • Yatırımcıların korunması ve piyasada istikrarın sağlanması

Bu karar, sektörün yanı sıra altın yatırımcılarının da geleceğe yönelik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olacak niteliktedir.

Ekonomik ve Hukuki Etkiler

Ekonomik Etkiler

  • Altın Piyasasında Değişim:
    Kesme altın satışının yasaklanması, fiziksel altın işlemlerinde alternatif ürünlere yönelim yaratabilir. Kuyumcular, bu durumda portföylerini yeniden şekillendirirken, yatırımcılar da likidite ve değer saklama açısından farklı araçlara yönelebilir.

  • Yatırımcı Tepkileri:
    Piyasa oyuncuları, yasak kararının kısa vadede belirsizlik yaratabileceğini öngörse de, uzun vadede daha şeffaf ve düzenli bir piyasaya ulaşılacağına inanıyor.

Hukuki Etkiler

  • Resmi Gazete’nin Rolü:
    Kararın Resmi Gazete’de yayımlanması, uygulamanın zorunlu ve resmi bir nitelik taşıdığını gösterir. Böylece, yasal dayanakları güçlü olan bu düzenleme, uyum sürecinin de titizlikle yürütülmesini gerektirecektir.

  • Sektörel Uyum:
    Kuyumcular ve diğer altın ticareti yapan kuruluşlar, bu karara uygun hareket etmek için operasyonlarını gözden geçirip, yeni mevzuata adapte olma sürecine girecekler.

Kuyumcuların ve Yatırımcıların Tepkileri

Sektörde beklenen tepkiler şu şekilde özetlenebilir:

  • Kuyumcular:

    • İş modellerinde yeniden yapılandırma
    • Alternatif altın ürünleri veya mücevherat satışına odaklanma
    • Dijital platformlarda yeni ticaret modelleri geliştirme
  • Yatırımcılar:

    • Piyasa araştırmaları ve alternatif yatırım araçlarına yönelim
    • Uzun vadeli stratejilerde portföy çeşitlendirmesi
    • Altın piyasasındaki diğer yatırım araçlarına (örneğin, altın fonları, sertifikalar) ilgi artışı

Bu tepkiler, sektörün yeni düzenlemeye adaptasyon sürecinde hem fırsatları hem de zorlukları beraberinde getirecektir.

Sonuç

Kuyumcuların kesme altın satışının yasaklanması, altın piyasasında önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Resmi Gazete’de yayımlanan bu karar, yasal ve ekonomik açıdan birçok sorunu gündeme getirirken, piyasa oyuncularının ve yatırımcıların stratejilerini yeniden belirlemelerine neden oluyor. Uzmanlar, kısa vadede belirsizlik yaşansa da uzun vadede daha şeffaf, düzenli ve istikrarlı bir piyasaya ulaşılacağına işaret ediyor.

Yeni düzenlemeler ve sektörel uyum sürecinin gelişimini yakından takip etmek, yatırımcılar için hayati önem taşıyor. Bu doğrultuda, ilgili tüm tarafların mevzuata uygun hareket etmeleri ve piyasadaki gelişmeleri düzenli olarak izlemeleri önerilmektedir.


 Açıklama:
“Kuyumcuların kesme altın satışının Resmi Gazete’de yayımlanan kararla yasaklandığına dair detaylı analiz. Ekonomik ve hukuki etkiler, yatırımcı tepkileri ve sektör uyum süreci hakkında kapsamlı bilgi.”

Gündem

İstanbul Depremi Sonrası Erdoğan’dan “Önce Bana Sunulmasın” Talimatı: Toplantı Taleplerinin Perde Arkası

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
23 Nisan’daki 6,2’lik İstanbul depremi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AFAD’daki kriz toplantısında “deprem senaryolarını inceleyin, yurt dışı uzman görüşlerini alın ve raporu önce Afet Politikaları Kurulu’na sunun” talimatlarının detayları ve siyasi yansımaları.

Özet: 23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul AFAD Kriz Merkezi’ne acil toplantı düzenlemeye sevk etti. Toplantıda, deprem uzmanlarıyla alternatif senaryoların değerlendirilmesi, yurt dışı uzman görüşlerinin alınması ve gelecekteki olası etkilerin irdelenmesi talimatları verildi. Hazırlanacak raporların önce Afet Politikaları Kurulu’na sunulması; “Önce bana sunulmasın” talimatı ise, sürecin şeffaflığı ve koordinasyon zincirinin işleyişine vurgu yaptı. Kararların uygulanması ve siyasi tepkiler, hem kriz yönetimi kabiliyeti hem de İstanbul yönetimiyle koordinasyon eksenini yeniden gündeme taşıdı.

Olayın Arka Planı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı akşamı, İstanbul’da 13 saniye süren 6,2 büyüklüğündeki deprem büyük panik yarattı. Deprem, kent genelinde hasar bilgisi ve artçılar konusunda belirsizlik oluşturdu .

Erdoğan’ın Toplantı Talepleri

  • Farklı Senaryoların İncelenmesi: “Deprem uzmanlarıyla görüşün, farklı fikirleri de dahil edin. En olası senaryo hangisi” talimatı verild

  • Yurt Dışı Uzmanların Görüşü: “Yurt dışındaki uzmanlara da sorun” vurgusu, uluslararası deneyimden yararlanma isteğini gösterdi .

  • Gelecekteki Etkilerin Araştırılması: Depremin uzun vadeli muhtemel etkileri üzerinde çalışılması, risk yönetiminde öngörü kabiliyetini güçlendirmeyi amaçladı

  • Rapor Sunum Sırası: Hazırlanacak raporun “önce Cumhurbaşkanlığı Afet Politikaları Kurulu’na sunulması, ardından tarafıma iletilmemesi” talimatı, sürecin belirli bir hiyerarşi içinde yürümesini hedefledi

  • Kulis Bilgisi: Can Coşkun’un aktardığına göre, toplantı bilgilerinin bürokrat kaynaklardan edinildiği ve Erdoğan’ın eski gönüllü arama kurtarma görevlisinin aktardığı ayrıntılara özel önem verdiği iddia edildi

Taleplerin Analizi

Toplantıda öne çıkan “farklı senaryolar” ve “yurt dışı uzman” vurgusu, AFAD’ın sahadaki brifinglerini uluslararası literatürle karşılaştırma ihtiyacını işaret ediyor. Bu yaklaşım, Türkiye’nin kritik afet yönetimi stratejisinde dış paydaşları daha etkin kullanma eğilimini gösteriyor. Ayrıca “rapor önce Kurul’a sunulsun” talimatı, karar alma süreçlerinde merkezi koordinasyon mekanizmasına öncelik verdiği anlamına geliyor.

Siyasi Tepkiler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıya İBB yetkililerinin davet edilmemesini sert şekilde eleştirdi. Özel’e göre, “16 milyonluk kentin yönetimini temsil eden İBB Başkanının ve AKOM sorumlusunun toplantıda olmaması, kriz yönetiminde siyasi angajman olarak değerlendirildi” . Bu eleştiriler, İstanbul yönetimi ile merkezi hükümet arasındaki koordinasyon tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bahçelievler Kur’an Kursunda Cinsel İstismar Skandalı: Tutuklanan Belletmen İbrahim K. ve 17 Çocuğun Pedagog Eşliğinde İfadesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Bahçelievler’de Diyanet’e bağlı Kur’an kursunda belletmen İbrahim K. 17 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla tutuklandı. Çocuklar pedagog eşliğinde ifade verdi.

Bahçelievler’de Diyanet’e bağlı yatılı erkek Kur’an kursunda yaşanan cinsel istismar iddiası, toplumda derin bir infial yarattı. 25 Nisan 2025 sabahı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, kursun belletmeni İbrahim K. gözaltına alındı ve tutuklandı. Yaşları 10 ile 13 arasında değişen 17 çocuk, hafta sonu Bakırköy Çocuk İzleme Merkezi’nde pedagog gözetiminde ifadelerini verdi. Olayın halihazırda devam eden hukuki süreci, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurs yönetimine dair herhangi bir idari işlem yapmaması ve mağdur çocukların çoğunun kursa geri gönderilmesi tartışmaları daha da alevlendirdi.

Olayın Geçmişi

İstanbul Bahçelievler’de, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı erkek Kur’an kursunda görev yapan belletmen İbrahim K., 10–13 yaşındaki çocuklara yönelik cinsel istismarla suçlanıyor . İddiaların kamuoyuna yansıması, yakınlardaki imam hatip ortaokulunda görevli bir öğretmenin çocukların konuşmalarını duyarak savcılığa ihbarda bulunmasıyla gerçekleşti

Soruşturma Süreci

İmam hatip ortaokulundan yapılan başvuru üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı derhal soruşturma açtı . Belletmen İbrahim K. önce gözaltına alındı, ardından sevk edildiği mahkeme tarafından “suç delillerini karartma ve kaçma riski” gerekçesiyle tutuklandı

Çocukların İfadeleri

Hafta sonu düzenlenen seansta 17 mağdur çocuk, Bakırköy Çocuk İzleme Merkezi’nde uzman pedagog eşliğinde dinlendi  Pedagoglar gözetiminde alınan ifadelerde, çocuklar belletmenin kurs içindeki odalarda uyudukları sırada yataklarına girerek istismarda bulunduğunu anlattı . Bazı çocuklar, davranışları diğer personelin de gördüğünü ancak müdahale edilmediğini ifade etti

Hukuki Durum

Soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Ceza Kanunu’nun “cinsel istismar” maddeleri uyarınca kovuşturma başlattı  Tutuklanan İbrahim K. hakkında hazırlanan iddianame tamamlandığında, dosya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilecek . Kurs yönetimine ve Diyanet’e bağlı diğer yetkililere henüz idari yaptırım uygulanmadı .

Uzman Görüşleri ve Önlemler

Çocuk hakları alanında faaliyet gösteren psikologlar ve pedagoglar, Kur’an kursları gibi kapalı ve denetimsiz ortamlarda istismar riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor . “Çocukların korunması için Diyanet’e bağlı tüm kurslarda rutin pedagojik denetimler ve psikososyal destek birimleri oluşturulmalı” önerisi yapılıyor . Ayrıca uzmanlar, kuruma alınacak personelde adli sicil ve referans araştırmasının zorunlu hale getirilmesini tavsiye ediyor .

Sonuç

Bahçelievler’deki bu skandal, dini eğitim kurumlarında çocuk güvenliğinin sağlanması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Hukuki süreç devam ederken, mağdur çocukların travmalarının iyileştirilmesi için uzun vadeli psikolojik destek ve toplumsal farkındalık çalışmalarının hızlandırılması önem taşıyor. Kamuoyu ayrıca Diyanet’in kurs yönetimine yönelik idari adımları atmasını ve benzer vakaların önüne geçilmesi için kapsamlı bir reform planı açıklamasını bekliyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kütahya Simav’da 6 Dakikada İki Sarsıntı: 4.5 ve 3.9 Büyüklüğünde Depremler!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
25 Nisan 2025 sabahı Kütahya’nın Simav ilçesinde saat 07:23’te 4,5 büyüklüğünde ana deprem ve 6 dakika sonra 3,9 artçı sarsıntı yaşandı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nden “olumsuz durum yok” duyurusu geldi. Saha tarama çalışmaları devam ediyor.

Özet
Kütahya’nın Simav ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı 07:23’te yerin yaklaşık 8,8 kilometre derinliğinde 4,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İlk sarsıntının ardından sadece 6 dakika sonra, saat 07:29’da 3,9 büyüklüğünde ikinci bir artçı kaydedildi. Her iki deprem de bölge halkı tarafından hissedilirken, AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nden “olumsuz bir durum olmadığı” bildirildi. Saha tarama çalışmaları sürüyor ve vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

Depremin Detayları

Kütahya’nın Simav ilçesi merkezli ilk deprem, 25 Nisan 2025 tarihinde saat 07:23’te gerçekleşti ve büyüklüğü 4,5 olarak ölçüldü .
Yer kabuğunun 8,81 kilometre derinliğinde kaydedilen sarsıntı, AFAD tarafından da aynı değerlerle duyuruldu .
Sadece 6 dakika sonra, saat 07:29’da 3,9 büyüklüğünde bir artçı deprem daha meydana geldi .
İkinci depremin derinliği ise yaklaşık 11,6 kilometre olarak kayıt altına alındı .

AFAD ve Kandilli Açıklamaları

AFAD tarafından yapılan resmi açıklamada, “Kütahya ilimizin Simav ilçesinde saat 07:23’te meydana gelen 4,5 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız.” ifadelerine yer verildi .
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise ilk depremin büyüklüğünü 4,6 olarak ölçerken, artçı depremi 3,9 olarak açıkladı.

Etkileri ve Güvenlik Önlemleri

Depremler, Simav’ın yanı sıra çevre köy ve ilçelerde de hissedildi; kısa süreli panik yaşanmasına rağmen can kaybı veya ciddi hasar bildirilmedi .
AFAD ve yerel yönetimler, vatandaşları tedbirli olmaya davet ederek şu güvenlik önlemlerini hatırlattı:

  1. Yapısal olarak sağlam binalarda hasar kontrolü yaptırmak.

  2. Acil durum çantası bulundurmak (el feneri, radyo, ilk yardım malzemeleri).

  3. Deprem anında masa-altı veya kapı eşiği gibi korunmalı alanlara sığınmak.

  4. Artçı şoklara karşı uyanık olmak ve bina içine girip çıkmamak.

Simav Bölgesinin Deprem Riskine Kısa Bakış

Batı Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan Kütahya, geçmişte de zaman zaman orta şiddetli sarsıntılar yaşadı. Simav bölgesi ise özellikle diri fay hatları açısından dikkat çekiyor.
BOUN Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nin 25 Nisan 2025 tarihli “Yemişli‐Simav (Kütahya) M4.6 Depremi Ön Değerlendirme Raporu” bölgedeki fay hareketliliğini ortaya koyuyor .

Sonuç ve Öneriler

Simav’da peş peşe yaşanan depremler, bölgedeki fay hatlarının ciddiyetini bir kez daha gösterdi. Olası artçı sarsıntılar için hazırlıklı olmak, can ve mal kaybını en aza indirecek en etkili yöntemdir. Yetkililer saha tarama ve hasar tespit çalışmalarını sürdürürken, vatandaşlarımızın da belirtilen güvenlik önlemlerine uyması hayati önem taşımaktadır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar