Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yılmaz, Çelik ve Tunç’tan Erdoğan ve ailesine yönelik hakaretlere tepki

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Saraçhane’deki gösteri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:

“Sokaklarda Sayın Cumhurbaşkanımıza, merhum annesine ve ailesine yönelik zehirli dil kullananları lanetliyorum. Bu hadsiz ve edepsiz dil, milletimizin ortak değerlerine, demokrasiye ve hukuk devletine zerre kadar inanmayanlara yakışır. Bu aşağılık dile zemin hazırlayanlar, toplumsal gerilim oluşturmayı hedefleyenler, utanç verici suçlarını gizleme çabası içinde olanlardır.”

ÖMER ÇELİK: KARŞILIKSIZ KALMAYACAKTIR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki göstererek, şunları kaydetti:

“İstanbul’daki gösterilerde Sayın Cumhurbaşkanımıza, rahmetli annesine ve ailesine yönelik hakaret içeren sözler sarf edenleri lanetliyoruz. Bu haysiyet yoksunlarının davranışı karşılıksız kalmayacaktır. Bu ahlaksızları teşvik edenler de bu ahlaksız provokatörlüğün altında kalacaklardır. Günlerdir zehirli bir dil kullanarak saldırganlığa zemin hazırlayanlar alınlarına bu ahlaksız provokasyonun etiketini yapıştırmışlardır. Net şekilde ifade ediyoruz; bu saldırgan ahlaksızlığı yapanlar ve teşvik edenler karşılarında bizi ve millet iradesini en kararlı ve tavizsiz şekilde bulacaktır.”

BAKAN TUNÇ: VANDALLIK ASLA KABUL EDİLEMEZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Saraçhane’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve merhume annesine yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunulmasını, alçakça sözler sarf edilmesini lanetlediğini aktardı.

“Milletimizin tahammül sınırlarını aşan bu vandallık, asla kabul edilemez. Ortak değerlerimizi hedef alan çirkin saldırılar, hukuk önünde karşılığını mutlaka bulacaktır.” ifadelerini kullanan Tunç, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının temel bir hak olduğunu ancak devam eden adli soruşturmaları hedef alarak sokakları terörize etmenin, kamu düzenini bozmaya dönük şiddet eylemlerinde bulunmanın suç teşkil ettiğini vurguladı.

Bakan Tunç, “Ana muhalefet partisinin genel başkanı, günlerdir yalan ve iftiralar üretmekte, devam eden soruşturmalar üzerinden bağımsız ve tarafsız Türk yargısına hayasızca saldırmakta, kamu düzenini bozma pahasına güvenlik güçlerimizi, polisimizi kalabalık gruplara hedef göstererek çok tehlikeli bir provokasyona girişmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

“HAKİM VE SAVCILARI KİMSE BASKI VE TEHDİTLE KORKUTAMAZ”

İbadet yerleri başta olmak üzere ortak milli ve manevi değerlere yönelik çirkin eylemlerin sorumlusunun da bu saldırgan ve provokatif dil olduğunu aktaran Tunç, şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisi genel başkanı, kullandığı bu zehirli dilden bir an önce vazgeçmelidir. Hukuk devletinde, suç işlendiğine dair bir iddia varsa, savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa, bununla ilgili gerekli soruşturma yetkili yargı makamlarınca yapılır. Millet adına yargı görevini yapan hakimler ve savcıları hiç kimse baskı ve tehditle korkutamaz, sindiremez. Devam eden soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmaktan, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmaktan herkes uzak durmalıdır. Suç teşkil eden eylemlerin hesabının, millet adına karar veren tarafsız ve bağımsız yargı tarafından sorulacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Gazze’ye Yardım Eti İçin Yapılan Ön Ödemeyi “Gümrük Vergisi” Tuzağıyla Çaldılar

Yayımlandı

üzerinde

Gazze’ye Yardım Eti İçin Yapılan Ön Ödemeyi “Gümrük Vergisi” Tuzağıyla Çaldılar

Tarih: 17 Aralık 2025, 11:00 | Okuma Süresi: 3 dakika

Filistinli bir iş insanı, Gazze’ye göndermek istediği 600 ton et için yaptığı ön ödemeyi, “Türkiye’de gümrük vergileri daha ucuz” yalanıyla dolandırıcıların hesabına kaptırdı. Polisin operasyonuyla yakalanan 4 şüpheliden 3’ü tutuklandı, çalınan 13 milyon liranın (296 bin 386 dolar) iade edildiği öğrenildi.

“Brezilyalı Firma”nın Ardındaki Bursa Gerçeği

Olay, Filistin’de gıda ticareti yapan Lübnan uyruklu iş insanı M.İ.A.A.A.’nın, Gazze’ye insani yardım göndermek amacıyla Brezilya’dan 600 ton et satın almak istemesiyle başladı.

· E-posta yoluyla iletişime geçtiği firma yetkilileri, anlaşma için ön ödeme talep etti.
· Paranın neden bir Türk bankası hesabına gönderilmesi gerektiği sorulduğunda, “Türkiye’de gümrük vergileri daha düşük” cevabını verdiler.
· İş insanı, toplam anlaşma bedeli 800 bin dolar olan etin ön ödemesi olarak 296 bin 386 doları (yaklaşık 13 milyon lira) belirtilen hesaba havale etti.

Ancak et sevkiyatı bir türlü başlamayınca şüphelenen mağdur, durumu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı‘na şikayet etti. Soruşturma başlatan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, iz sürdü.

Yapılan teknik ve fiziki takipler, Brezilya’da faaliyet gösterdiği iddia edilen şirketin, Bursa merkezli olduğunu ve İstanbul’da bir ofis kullandığını ortaya çıkardı. Şüphelilerin, paranın gönderildiği Kadıköy’deki bir banka şubesinden parayı nakde çevirerek bir çantayla uzaklaştıkları güvenlik kameralarına yansıdı.

3 Şüpheli Tutuklandı, Para İade Edildi

Ekipler, Bursa’da düzenlediği operasyonla E.E. (32), İ.D. (24), F.A. (42) ve M.A. (25) yaşlarındaki 4 şüpheliyi gözaltına aldı.

· İstanbul’daki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden E.E., İ.D. ve M.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

· F.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Dolandırılan 296 bin 386 doların, şüphelilerin yakalanmasının ardından mahkemeye iade edildiği ve mağdur iş insanına teslim edileceği bildirildi.

Arkada Kalan Gerçek: Gazze’deki İnsani Kriz

Bu dolandırıcılık olayı, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha Gazze’deki ağır insani duruma çekti. Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze’deki ortaklar tarafından her gün 468 binden fazla sıcak yemek dağıtılmaya çalışılıyor.

İsrail makamları ise Ekim 2025’te başlayan ateşkes sonrası artan insani akışa dikkat çekerek, her gün 600-800 kamyon yardım malzemesinin Gazze’ye girdiğini iddia ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

ZİRVE YOK OLUŞ BAŞLIYOR: YILDA 4.000 BUZUL ERİYEBİLİR!

Yayımlandı

üzerinde

ZİRVE YOK OLUŞ BAŞLIYOR: YILDA 4.000 BUZUL ERİYEBİLİR!

FATİH DOĞAN MEDYA | ÖZEL HABER
📅 17 Aralık 2025 Çarşamba | ⏳ Okuma Süresi: 4 Dakika | saat: 00:50

Bilim insanları, iklim krizi kontrol altına alınmazsa önümüzdeki on yıllarda her yıl binlerce buzulun haritadan silineceği uyarısında bulundu. Doğu Antarktika’da başlayan erime, okyanus akıntılarıyla tüm kıtaya yayılıyor ve deniz seviyesinde 50 metreyi bulabilecek yükselmelere yol açabilir.

Doğu Antarktika’daki buz kayıplarının sıcak okyanus sularının taşınımıyla kıta genelinde yayılabileceği ortaya kondu. İTÜ Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mahmut Oğuz Selbesoğlu, “Bu buz tabakasının tamamı erirse küresel deniz seviyesi 50 metre yükselebilir” ifadesini kullandı.

Nature Climate Change dergisinde yayımlanan bir diğer çalışma ise durumun vahametini gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, mevcut politikaların devam etmesi halinde küresel sıcaklık artışının 4°C’yi bulduğu en kötü senaryoda, 2050’lerin ortalarına kadar her yıl 4.000’e yakın buzul tamamen eriyebilir.

BİR EŞİK AŞILDI, SÜREÇ GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ OLABİLİR

Uzmanlar, Antarktika’da başlayan erimenin belirli bir eşik aşıldıktan sonra durdurulamaz bir hale gelebileceğinin altını çiziyor.

· Yayılmacı Etki: Doğu Antarktika’da bir bölgede başlayan erime, okyanus akıntıları ve sıcak su taşınımı yoluyla adeta bir ağ gibi diğer bölgelere yayılabiliyor. Bu, buz kaybının yerel değil, kıtasal ölçekte gerçekleşebileceği anlamına geliyor.
· Zirve Yok Oluş Dönemi: Bilim insanları, yılda kaybedilen buzul sayısının en yüksek seviyeye ulaştığı bir “zirve buzul yok oluşu” dönemine girildiğini belirtiyor. Isınma 1.5°C ile sınırlansa bile, 2041 yılına kadar yılda kaybedilen buzul sayısının 2.000’e çıkması bekleniyor.

ETKİLER SADECE BİLİMSEL DEĞİL: TURİZM, SU, KÜLTÜR TEHLİKEDE

Buzulların erimesi yalnızca deniz seviyesini yükseltmekle kalmıyor; hidroelektrik üretimi, tarım, turizm ve yerel kültürler için hayati önem taşıyan su kaynaklarını da tehdit ediyor.

· Avrupa Alarmda: İsviçre’deki buzullar bu yıl toplam hacimlerinin %3’ünü kaybederek “muazzam” bir erime yaşadı. 2015’ten bu yana ise ülkedeki buzulların dörtte biri yok oldu.
· Küresel Bir Mesele: Birleşmiş Milletler, 2025 yılını “Uluslararası Buzulları Koruma Yılı” ilan ederek konunun aciliyetine dikkat çekti. Dünyadaki tatlı suyun yaklaşık %70’ini barındıran buzulların hızlı kaybı, 2 milyardan fazla insanı etkileyebilecek bir su krizine yol açabilir.

ÇÖZÜM YOLU: KÜRESEL EMİSYONLARIN AZALTILMASI

İTÜ’den Doç. Dr. Selbesoğlu, buzul erimesine karşı tek kalıcı çözümün küresel emisyonların azaltılması, enerji politikalarının doğru planlanması ve karbon yutaklarının korunması olduğunu vurguluyor.

Araştırmacılar, iklim politikalarının buzulların kaderini doğrudan belirleyeceğini ifade ediyor. Paris Anlaşması’ndaki 1.5°C hedefinin tutturulması durumunda bile buzul kayıpları devam edecek, ancak en kötü senaryonun önüne geçilebilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

İtalya’daki bir dağda binlerce dinozor ayak izi bulundu.

Yayımlandı

üzerinde

Trias Çağı’ndan Günümüze: Alpler’deki Dinozor Otoyolu, Olimpiyatların Eşiğinde Ortaya Çıktı

Tarih: 17 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA | SAAT:00:15

 

İtalya’nın Alpler bölgesinde, 2026 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak bir bölgede, son derece önemli bir paleontolojik keşif yapıldı. Stelvio Ulusal Parkı’nda, yaklaşık 210 milyon yıl öncesine (Geç Trias Dönemi) tarihlenen binlerce dinozor ayak izi bulundu.

 Tesadüfi Bir Bakış, Tarihe Açılan Pencere Oldu

Keşfin kahramanı, Eylül ayında parkta geyik ve sakallı akbaba fotoğraflamaya çalışan doğa fotoğrafçısı Elio Della Ferrera oldu. Della Ferrera, dik bir kaya yüzeyinde garip şekiller fark etti ve zorlu bir tırmanışın ardından karşısında “on binlerce” iyi korunmuş ayak izi buldu. Ulaşılması güç bir noktada, deniz seviyesinden yaklaşık 2.400 – 2.800 metre yükseklikte yer alan bu izler, ancak güçlü bir mercek yardımıyla fark edilebiliyordu.

Fotoğrafçı, durumu Milano Doğal Tarih Müzesi’nden ünlü paleontolog Cristiano Dal Sasso ile paylaştı. Dal Sasso ve diğer uzmanların yaptığı ilk incelemeler, hayret verici gerçeği ortaya çıkardı.

 “Dinozor Vadisi”: Detaylar ve Bilimsel Önem

Keşfedilen alan, uzmanlar tarafından gerçek bir “Dinozor Vadisi” olarak tanımlandı. İşte buluntuların dikkat çeken özellikleri:

· Olağanüstü Büyüklük: İzler, yaklaşık 5 kilometre boyunca uzanan bir alana yayılıyor ve sayılarının 20.000’e kadar çıktığı tahmin ediliyor. Dal Sasso, buranın Alpler’deki en büyük ve dünyanın en zengin ayak izi alanlarından biri olduğunu belirtti.
· Muhteşem Korunmuşluk: 40 santimetreye varan genişlikteki izlerde, parmak ve pençe detayları net bir şekilde görülebiliyor.
· Sahipleri Kimdi? İzlerin büyük olasılıkla uzun boyunlu, küçük kafalı, otçul “prosauropod” dinozorlarına ait olduğu düşünülüyor. Bu canlılar, iki ayak üzerinde yürüyen, 10 metre uzunluğa ve 4 tona yakın ağırlığa ulaşabilen devlerdi.
· Sürü Davranışları: İzler, bu dinozorların sürüler halinde, senkronize bir şekilde dolaştığını gösteriyor. Hatta araştırmacılar, hayvanların savunma amaçlı olarak daire şeklinde toplandıklarına dair izler de tespit etti.

 Zamanda Yolculuk: Okyanus Kıyısından Alp Dağına

Bugün neredeyse dikey bir kayalık yüzeyinde bulunan bu izler, 210 milyon yıl önce çok farklı bir ortamda oluştu. O dönemde bu bölge, eski Tethys Okyanusu’nu çevreleyen geniş, gelgit düzlükleri ve sıcak bir lagündü. Dinozorlar, yumuşak ve suya doymuş çamurlarda yürüdü.

Zamanla, Afrika levhasının kuzeye hareketi okyanusu kapattı ve deniz tabanındaki bu tortul kayaçlar kıvrılarak Alp dağ silsilesini oluşturdu. Erosion (aşınma) sonucu, milyonlarca yıldır saklı kalan bu tarih sayfaları tekrar gün yüzüne çıktı. Jeolog Fabrizio Berra’nın ifadesiyle, bu katmanlar “bir taş kitabın sayfalarını okumak” gibi.

Olimpiyatlara Tarihten Bir Hediye

Keşfin bir diğer çarpıcı yanı, 2026 Milano-Cortina Kış Olimpiyat Oyunları’nın yapılacağı Bormio kayak merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta olması. Lombardiya Bölge Başkanı Attilio Fontana keşfi, “doğa bilimlerinin Milano-Cortina 2026 Oyunları’na uzak çağlardan gelen beklenmedik ve değerli bir hediyesi” olarak nitelendirdi.

Bölge kış aylarında ulaşılması çok zor olduğu ve izler kar altında kaldığı için, bilimsel çalışmalarda insansız hava araçları (dronlar) ve uzaktan algılama teknolojileri kullanılacak. Halka açılmasına yönelik ise henüz bir plan bulunmuyor.

Dünyadan Benzer Son Keşifler

İtalya’daki bu buluntu, son dönemde dünyanın farklı yerlerinde yapılan önemli keşiflerden yalnızca biri. Bu keşifler, dinozorların davranışları ve yayılımı hakkında yeni bilgiler sunuyor.

· Bolivya’da “Dinozor Otoyolu”: Geçtiğimiz günlerde Bolivya’nın Torotoro Ulusal Parkı’nda, 16.600 adet etçil theropod dinozoruna ait ayak izi belgelendi. Bu izler, bölgenin daha büyük bir “dinozor otoyolunun” parçası olabileceğini gösteriyor.
· Sardinya’da İlk Kanıt: Nisan 2025’te, İtalya’nın Sardinya adasında, bir belgesel çekimi sırasında yaklaşık 165 milyon yıllık iki ayaklı bir dinozora ait izler bulundu. Bu, adada dinozor varlığına dair ilk somut kanıt oldu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar