Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Türkçe Yerine Danca Konuşmaya Başladı: Beyin Pıhtısı Sonrası Dilini Unutan Nadir Vaka

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Beyninde pıhtı oluşumu sonucu Türkçeyi tamamen kaybedip Danca konuşmaya başlayan hasta vakası. Nedenleri, semptomları, tedavi süreci ve uzman önerileriyle detaylı inceleme.

Konya’da felç geçiren hasta, yıllar sonra unuttuğu dili konuşmaya başladı. Beynine pıhtı atan Rahmi Karademir, müdahale sonrası Türkçeyi unutup Danca konuşmaya başladı. Uzmanlara göre bu durum, nadir görülen vakalardan biri olarak adlandırıldı.

 

Konya’da beynine pıhtı atan 67 yaşındaki Rahmi Karademir’in, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan müdahalenin ardından yıllardır kullanmadığı Danca ile iletişim kurmaya başlaması, etrafındakileri şaşırttı.

Danimarka’da 20 yıl yaşadıktan sonra 10 yıl önce Konya’ya yerleşen 7 çocuk babası Karademir, geçen hafta Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Servisinde dizinden ameliyat edildi.

Özet

Beyninde pıhtı atması sonucu aniden Türkçeyi unutup sadece Danca konuşmaya başlayan hasta vakası, tıp literatüründe çok nadir görülen bir dil bozukluğu tablosunu gözler önüne seriyor. Bu makalede; pıhtı nedenleri, beyin bölgelerindeki hasarın dil becerilerine etkisi, teşhis yöntemleri, tedavi ve rehabilitasyon süreçleri ayrıntılı olarak ele alınacak. Ayrıca benzer olayların uluslararası literatürdeki örneklerine ve geleceğe dönük önerilere de değinilecektir.


1. Beyin Pıhtısının Nedenleri ve Risk Faktörleri

1.1. Beyin Pıhtısı (İskemik İnme) Nedir?

  • Beynin bir bölgesine giden kan akımının tıkanması sonucu ortaya çıkar.

  • Kan pıhtısı (trombus) veya emboli beyni besleyen damarı tıkayarak oksijen ve besin eksikliğine yol açar.

1.2. Başlıca Risk Faktörleri

  • Yüksek tansiyon: Damar sertliğini hızlandırır.

  • Diyabet: Küçük damar hasarını tetikler.

  • Ateroskleroz: Karotid ve intraserebral arterlerin daralması.

  • Yaşam tarzı: Sigara, obezite, hareketsizlik.


2. Vakada Gözlemlenen Belirtiler

2.1. Ani Dil Değişimi

  • Hasta, bilinen tek dili olan Türkçeyi unutup sadece Danca kelimeler kullanmaya başladı.

  • Konuşma akıcılığı ve ses tonunda yabancı dilde bile tutarsızlıklar gözlendi.

2.2. Diğer Nörolojik Bulgular

  • Vücudun sağ tarafında güçsüzlük

  • Baş dönmesi ve dengesizlik

  • Zaman zaman hafıza bulanıklığı


3. Tıbbi İnceleme ve Teşhis Yöntemleri

3.1. Görüntüleme Teknikleri

  • MR (Manyetik Rezonans): Beyin dokusunda pıhtının yeri ve hacmi belirlendi.

  • BT (Bilgisayarlı Tomografi): Akut dönemde hızlı değerlendirme imkânı sağlar.

3.2. Dil ve Bilişsel Testler

  • Afazi Testleri: Hasta dil yeteneği puanlandı (Broca ve Wernicke bölgeleri odaklı).

  • Nöropsikolojik Değerlendirme: Kısa süreli bellek, yürütücü işlevler, dikkat testleri uygulandı.


4. Tedavi ve Rehabilitasyon Süreci

4.1. Akut Dönem Müdahaleleri

  • Trombolitik Tedavi: Pıhtı çözücü ilaçlarla (tPA) ilk 4.5 saat içinde uygulama.

  • Antikoagülanlar: Tekrarlayan pıhtı riskini azaltmak için.

4.2. Uzun Dönem Rehabilitasyon

  • Dil Terapisi: Nörolojik dil terapistleri eşliğinde günde 1–2 saat yoğun seanslar.

  • Fizyoterapi ve Ergoterapi: Kas gücü, koordinasyon ve günlük yaşam aktivitelerinde geri kazanım.

  • Psikososyal Destek: Hasta ve aile eğitimi, psikolojik danışmanlık.


5. Uluslararası Benzer Vaka Örnekleri

  • 2007’de Almanya’da bildirilen bir vakada, beyin tümörü sonrası yabancı dil afazisi gözlemlenmişti.

  • 2015’te Japonya’da geçici global amnezi esnasında diller arası karışıklık raporlandı.


6. Uzman Görüşleri ve Geleceğe Dönük Öneriler

  • Nörolog Prof. Dr. Ahmet Yılmaz: “Erken tanı ve hızlı müdahale, dil fonksiyonlarının korunmasında kritik.”

  • Nöroloji Derneği Rehberi: İnme sonrası rehabilitasyonda çok disiplinli ekip kontrolü öneriliyor.


7. Sonuç

Beyin pıhtısı sonrası ortaya çıkan nadir dil bozuklukları, inme acil servislerinin yanı sıra dil terapistleri ve psikologların da koordineli çalışmasıyla etkin şekilde yönetilebilir. Erken tanı, uygun tedavi ve yoğun rehabilitasyon ile hastaların çoğunda anlamlı iyileşme sağlanmaktadır.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Böcek İlaçları Artık Reçetesiz Satılamayacak: İnternetten Satış ve Reklam Tamamen Yasaklandı

Yayımlandı

üzerinde

Böcek İlaçları Artık Reçetesiz Satılamayacak: İnternetten Satış ve Reklam Tamamen Yasaklandı

Yayın Tarihi: 13 Aralık 2025

· Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT: 10:00

Yeni düzenlemeye göre, bitki koruma ürünlerini satın almak isteyenlerin artık bir ziraat mühendisinin reçetesine ihtiyacı olacak.

Tarım ve Orman Bakanlığı, böcek ilaçlarının satışını kökten değiştiren bir düzenlemeyi yürürlüğe koydu. İnsan sağlığını tehdit eden ürünler artık sadece ziraat mühendislerinin reçetesiyle, belirli yetki belgesine sahip satıcılardan alınabilecek.

Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelik, halk arasında “böcek ilacı” olarak bilinen bitki koruma ürünlerinin satışını sıkı kurallara bağlıyor. Düzenleme, bu ilaçların reçetesiz satışını tamamen yasaklarken, internet ve sosyal medya üzerinden yapılan tüm tanıtım, reklam ve satış faaliyetlerini de durduruyor.

Özellikle Almanya’dan tatil için gelen ve İstanbul Fatih’te bir otelde hayatını kaybeden 4 kişilik ailenin trajedisi, bu tür kimyasalların kontrolsüz kullanımının risklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Reçete ve Satış Yetkisi Artık Zorunlu

Reçete Kimler Tarafından Yazılacak? Reçete yazma yetkisi, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Bakanlıktan yetki almış, ziraat fakültelerinin bitki koruma bölümünden mezun ziraat mühendislerine verildi.
· Satışı Kimler Yapabilecek? Bu ürünleri satmak isteyen kişi ve işletmelerin artık yetki belgesi alması zorunlu hale getirildi. Bu belgeyi alabilmek için de sınav şartı getirildi.
· Takip Sistemi: Reçeteye tabi ürünlerin listesi Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı’nda yayımlanacak. Tüm satış işlemleri ise Bitki Koruma Ürünleri Takip Sistemi (BKÜTS) üzerinden, reçeteye bağlı olarak gerçekleştirilecek ve takip edilebilecek.

,İnternet Üzerinden Satış ve Reklam Tamamen Yasak

Düzenlemenin en çarpıcı maddelerinden biri, bu kimyasalların dijital mecralardaki varlığını büyük ölçüde kısıtlaması oldu.

Yasaklananlar:

· İnternet veya sosyal medya üzerinden ürün tanıtımı ve satışı.
· İndirim kampanyası, video veya görsel içerik paylaşımı gibi her türlü reklam faaliyeti.
· Ruhsat sahibi firmalar, bayiler, toptancılar dahil hiçbir kuruluşun satış amaçlı internet sitesi açması.

 Bölgesel Satış Sınırlaması Getirildi

Yönetmelik, tarım ilaçlarının coğrafi kullanımını da düzenliyor. Buna göre, belirli bir bölgedeki zararlılar için ruhsatlandırılmış bir tarım ilacının, ilgili olmayan başka bir bölgede satışı yapılamayacak. Bu uygulamayla, ilaçların yanlış ve amaç dışı kullanımının önüne geçilmesi, çevre ve biyolojik dengenin korunması hedefleniyor.

 Yeni Düzenlemeye Yol Açan Trajedi: Böcek Ailesi

Bu sıkı düzenlemelerin arka planında, Kasım 2025’te yaşanan ve toplumu derinden sarsan bir olay var. Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen Böcek ailesi (anne, baba ve iki küçük çocuk), Fatih’te kaldıkları otelde zehirlenerek hayatlarını kaybetmişti.

· Soruşturmanın ortaya çıkardığı gerçekler oldukça çarpıcıydı. Olayla ilgili tutuklanan ilaçlama şirketi yetkilisi, savcılık ifadesinde “İlaçlama işi ile ilgili herhangi bir sertifikam yok” itirafında bulundu.
· Otel sahibi ise, ilaçlama firmasına herhangi bir sertifika sormadığını kabul etti.
· Uzmanlar, ilaçlamada kullanılmış olma ihtimali üzerinde durulan “alüminyum fosfit” gibi kimyasalların, uzman olmayan kişilerce kullanılması halinde solunum yoluyla ani ölümlere yol açabileceğine dikkat çekti.

 Uzmanlar ve Sektör Temsilcileri Ne Diyor?

Uzmanlar, bu düzenlemeyi insan sağlığını korumak adına geç kalınmış ama çok önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için kontrol ve denetimi merkezileştirmeyi amaçladığı belirtiliyor.

Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu Başkanı Nasır Nesanır da yaşanan olayın ardından yaptığı açıklamada, denetim mekanizmalarının yetersizliğine vurgu yapmış ve “Mevcut sistem, halk sağlığını koruyacak düzeyde etkili, bağımsız ve sürekli değildir” ifadelerini kullanmıştı.

Yeni Kurallar Kime Ne Getiriyor?

Çiftçiler ve Üreticiler:
Bitki koruma ürünü ihtiyaçları için artıkziraat mühendislerinden reçete almak zorundalar. Ürünü, yetki belgeli satıcılardan temin edecekler.

Satıcılar ve Bayiler:
Satış yapabilmek içinBakanlık tarafından düzenlenecek sınavı geçerek yetki belgesi almaları gerekecek. İnternet üzerinden satış ve reklam yapamayacaklar.

Tüketiciler ve Vatandaşlar:
Ev,bahçe gibi alanlarda kullanılmak üzere bu tür kimyasalları artık kolayca bulamayacaklar. Profesyonel olmayan kullanımdan kaynaklanan zehirlenme riski teoride azalacak.

Yeni yönetmelik, sağlık güvenliği ile tarımsal üretim ihtiyaçları arasında bir denge kurmayı hedefliyor. Uygulamanın sahada nasıl işleyeceği ve denetim mekanizmalarının ne kadar etkin olacağı ise önümüzdeki dönemde belli olacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kanlı pusu. Genç kadın aracında katledildi

Yayımlandı

üzerinde

Kanlı pusu. Genç kadın aracında katledildi

 

 

Kahramanmaraş’ta 22 yaşındaki Sultan D., otomobiliyle ikamet ettiği sitenin otoparkına girmeye çalıştığı sırada düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Kaçan saldırganın genç kadının eski erkek arkadaşı olduğu öne sürüldü.

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde seyir halindeki araca düzenlenen silahlı saldırıda 22 yaşındaki sürücü Sultan D. yaşamını yitirdi.

 

Cinayet gece saatlerinde Tekerek Mahallesi’ndeki sitenin girişinde meydana geldi. 23 yaşındaki İ.T.K., aracıyla sitenin otoparkına girmeye çalışan Sultan D.’ye silahla ateş açtı. Saldırgan olay yerinden uzaklaşırken, bölgeye sevk edilen sağlık görevlileri genç kadının hayatını kaybettiğini belirledi.

 

Polisin kısa sürede yakaladığı şüpheli İ.T.K.’nin, Sultan D.’nin bir süre önce ayrıldığı erkek arkadaşı olduğu öne sürüldü.

Okumaya Devam Et

Gündem

Tarihin Seyrini Değiştiren Keşif: Ateş Sanılandan 350 Bin Yıl Daha Önce Yakılmış

Yayımlandı

üzerinde

Tarihin Seyrini Değiştiren Keşif: Ateş Sanılandan 350 Bin Yıl Daha Önce Yakılmış

Tarih: 13 Aralık 2025
Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT: 03:00


İngiltere’deki Barnham bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birine ışık tuttu. Bilim insanları, 400.000 yıl önce Neandertaller tarafından kasıtlı olarak yakılan ateşlere dair şimdiye kadarki en eski kanıtı ortaya çıkardı. Bu keşif, insanın ateşle olan ilişkisinin tarihini yüz binlerce yıl geriye çekiyor.

Dünyanın önde gelen bilim dergilerinden Nature’da 10 Aralık 2025’te yayınlanan bir makale, arkeoloji dünyasını sarsan bir keşfi duyurdu. İngiltere’nin Suffolk bölgesindeki Barnham’da sürdürülen kazılarda, yaklaşık 400.000 yıl öncesine tarihlenen bir ocakta, ısıdan çatlamış taş aletler ve ateş yakmak için kullanıldığı düşünülen demir pirit (aptal altını) parçaları bulundu.

Araştırmayı yürüten British Museum ekibinden arkeolog Nick Ashton, “36 yılı aşkın bir süredir bu bölgede çalışıyoruz. İlk kez, piriti ısı etkisiyle parçalanmış el baltaları ve pişmiş tortuların yanında buluyoruz” dedi.

 Keşfin Anahtar Kanıtları: “Aptal Altını” ve Isınmış Toprak

Keşfin en çarpıcı yanı, bir arada bulunan ve birbirini destekleyen farklı kanıt türleri.

· Demir Pirit (“Aptal Altını”): Altın rengi parlaklığıyla bilinen bu mineral, çakmaktaşına vurulduğunda kıvılcım çıkarabiliyor. Araştırmacılar, Barnham bölgesinde doğal olarak bulunmayan bu mineralin, kasıtlı olarak ateş yakmak için alana getirildiğini düşünüyor.
· Isıdan Çatlamış El Baltaları: Ocak yerinin yakınında bulunan dört adet çakmaktaşı el baltası, yüksek sıcaklığa maruz kaldığı için çatlamış durumda.
· Yanmış Toprak ve Tekrarlanan Kullanım: Yapılan jeokimyasal analizler, toprağın 700 santigrat derecenin üzerinde ısıtıldığını ve aynı noktada defalarca ateş yakıldığını gösteriyor.

Ateşi Kimler Yakıyordu? Muhtemel Cevap: Neandertaller

Keşif alanında henüz insan fosili bulunmamış olsa da, araştırmacılar bulguların erken Neandertallere ait olduğu görüşünde. Yakın bölgedeki Swanscombe’da bulunan ve aynı döneme tarihlenen bir kafatası parçası, bu düşünceyi destekliyor.

Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Prof. Chris Stringer, “Barnham’daki ateşlerin erken Neandertaller tarafından yakıldığını varsayıyoruz” ifadelerini kullandı.

Ateş Kontrolünün İnsan Evrimine Etkileri

Bu keşif, ateşin sadece bir icat değil, insanın biyolojik ve sosyal evrimini şekillendiren temel bir teknoloji olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

· Beyin Gelişimi: Yiyecekleri pişirmek, besinlerin daha kolay sindirilmesini ve daha fazla enerji açığa çıkmasını sağladı. Uzmanlar, bu artan enerji kaynağının, insanlarda daha büyük beyinlerin evrimleşmesi için kritik bir rol oynamış olabileceğini belirtiyor.
· Sosyal Yaşam: Kamp ateşleri, erken insan toplulukları için bir araya gelme, iletişim kurma, hikaye anlatma ve bilgi aktarma merkezleri oldu.
· Coğrafi Yayılım: Ateş sayesinde ısınabilen ve yırtıcılardan korunabilen atalarımız, daha soğuk iklimlere yayılma imkanı buldu.

Bilim Dünyasında Tartışmalar ve Farklı Görüşler

Keşif büyük heyecan yaratsa da, tüm bilim insanları aynı derecede ikna olmuş değil. Bazı uzmanlar kanıtları “dolaylı” buluyor.

· Destekleyen Görüş: Simon Fraser Üniversitesi’nden arkeolog Dennis Sandgathe, araştırmayı “oldukça zorlayıcı” olarak nitelendirerek, grupların ateş yakmayı bildiğine dair güçlü bir durum oluşturduğunu söyledi.
· Temkinli Yaklaşan Görüş: Leiden Üniversitesi’nden Wil Roebroeks ise, 50.000 yıl öncesine ait başka alanlardaki aletler üzerinde ateş yakmaya dair “sigara tabancası” niteliğinde aşınma izleri bulunduğunu, ancak Barnham’da böyle bir kanıt olmadığını belirterek daha temkinli yaklaştı.

Bu bulgu, insanlığın en büyük başarılarından birinin modern insandan (Homo sapiens) çok daha önce, kuzenlerimiz Neandertaller tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini göstererek, insanlık tarihine dair algıları kökten değiştirme potansiyeli taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar