Teknoloji
Sürücüsüz taksi uygulaması hayata geçiyor

Şirket, yeni hizmetini mevcut platformu olan Waymo One uygulaması üzerinden sunmayı planlıyor. Kullanıcılar, uygulama aracılığıyla sürücüsüz araçları çağırabilecek ve istedikleri rotada hizmet alabilecek. Ancak, tamamen sürücüsüz araç kullanımının başlaması için bölgedeki düzenlemelerde bazı değişikliklerin yapılması gerekiyor. Waymo, bu süreçte yerel yönetimlerle yakın iş birliği içinde çalışarak gerekli izinleri almayı amaçlıyor.
OTONOM ARAÇ TEKNOLOJİSİNİN GELECEĞİ
Otonom araç teknolojisi, şehir içi ulaşımda yeni bir çağın kapılarını aralıyor. Bu yenilik, yalnızca bireylerin günlük hayatlarını kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumların çevresel, ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm olma potansiyeli taşıyor. Özellikle robotaksi hizmetlerinin yaygınlaşması, ulaşım sistemleri üzerindeki yükü hafifletirken sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik açısından büyük fırsatlar sunuyor.
Otonom araçların benimsenmesi, şehirlerde karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir. Elektrikli araç teknolojileriyle birleştirildiğinde, bu hizmetler fosil yakıt kullanımını en aza indirebilir ve hava kirliliği gibi çevresel sorunlara çözüm sunabilir. Ayrıca, otonom araçların trafik akışını optimize etme yetenekleri, yakıt tüketimini azaltarak daha sürdürülebilir bir ulaşım modeli yaratabilir.
Robotaksi hizmetleri, ulaşımın erişilebilirliğini artırarak şehir sakinlerine daha uygun maliyetli ve kullanıcı dostu bir seçenek sunabilir. Özellikle yaşlılar, engelliler veya ulaşım seçeneklerine sınırlı erişimi olan gruplar için bu araçlar, bağımsız hareket kabiliyetini güçlendirebilir. Otonom araçların güvenlik standartlarını yükseltme potansiyeli ise trafik kazalarını ve insan hatası kaynaklı riskleri en aza indirebilir.
Otonom araçların entegre bir ulaşım modeli içinde yer alması, şehirlerin daha verimli ve kullanıcı odaklı sistemlere geçiş yapmasına olanak tanıyabilir. Bu araçlar, toplu taşıma ile entegre çalışarak ulaşım ağlarını daha güçlü hale getirebilir. Örneğin, kullanıcıların robotaksi hizmetleri ile toplu taşıma noktalarına kolayca erişmesini sağlayan çözümler, şehirlerin trafiğini ve ulaşım ihtiyaçlarını daha dengeli bir şekilde karşılayabilir.
ZORLUKLAR VE POTANSİYEL
Robotaksi hizmetlerinin hayata geçirilmesi, sadece teknolojinin uygulanmasıyla sınırlı olmayan, çok boyutlu bir süreci içeriyor. Waymo’nun bu girişimi, hem teknik hem de yasal zorluklarla karşılaşabilecek olmasına rağmen, teknolojinin topluma sağlayacağı potansiyel faydaları ön plana çıkararak bu sorunları aşmayı hedefliyor.
Otonom araçların tamamen sürücüsüz bir şekilde çalışması için yüksek hassasiyetli sensörler, gelişmiş algoritmalar ve sürekli veri analizi gereklidir. Araçların karmaşık şehir ortamlarında güvenli bir şekilde çalışabilmesi, beklenmedik durumlara hızlı yanıt verebilmesi ve insan sürücülere eşdeğer bir performans sergileyebilmesi için bu teknolojilerin kusursuz olması gerekiyor. Örneğin, yoğun trafik, kötü hava koşulları veya yayaların davranışlarındaki ani değişiklikler gibi senaryolar, robotaksilerin karşılaşabileceği en büyük teknik zorluklardan bazılarıdır.
Robotaksi hizmetleri, yenilikçi ve heyecan verici bir ulaşım modeli sunsa da, toplumsal algı her zaman olumlu olmayabilir. Otonom araçlara dair güvenlik endişeleri, özellikle teknolojiyle ilgili bilgi eksikliği bulunan kullanıcılar arasında yaygın olabilir. Şirketler, bu algıyı dönüştürmek için eğitim kampanyaları düzenleyebilir ve kullanıcı deneyimlerini şeffaf bir şekilde paylaşarak güven oluşturmayı hedefleyebilir.
Tüm bu zorlukların yanı sıra, robotaksi hizmetlerinin topluma kazandırabileceği fırsatlar oldukça geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Trafik yoğunluğunu azaltma, ulaşımı daha ekonomik hale getirme ve çevresel sürdürülebilirliği artırma gibi avantajlar, bu teknolojinin temel kazanımları arasında yer almaktadır. Ayrıca, robotaksi hizmetleriyle birlikte şehirlerde daha akıllı ulaşım altyapılarının geliştirilmesi, teknolojinin gelecekteki rolünü şekillendiren etkili bir faktör olabilir.
Teknoloji
“Depremden Saniyeler Önce Haber Veren Teknoloji: Telefonunuza Gelen Uyarılar Gerçekten İşe Yarıyor mu?”
Açıklaması
Türkiye’de ve dünyada milyonlarca akıllı telefonda aktif olarak çalışan erken deprem uyarı sistemlerinin çalışma prensiplerini, cihaz ayarlarını ve faydalarını bu detaylı rehberde keşfedin.
Bu makalede, telefonlara depremden saniyeler önce gelen erken uyarı bildirimlerinin nasıl çalıştığı, hangi teknolojilere dayandığı ve Türkiye’deki uygulamaları ele alıyoruz. Erken uyarı sistemi, odaktan yayılan P ve S dalgaları arasındaki zaman farkını tespit ederek saniyeler öncesinden kullanıcıya haber veriyor . Google’ın Android’te sunduğu “Deprem Uyarıları” sistemi, ivme ölçer verilerini ışık hızında işleyerek 5–10 saniye öncesinden bildirim gönderebiliyor . iOS cihazlarda “Hayati Uyarı Bildirimi” özelliği aktif edildiğinde benzer bir uyarı mekanizması devreye giriyor . Ancak sistem; yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremlerde, sismik sensörler ve ağ bağlantısının izin verdiği ölçüde uyarı yapabiliyor . Bu nedenle fay hattına çok yakın bir odakta gerçekleşen depremlerde uyarı süresi sıfıra indirgenebiliyor
1. Erken Uyarı Sisteminin Temelleri
Erken uyarı sistemleri, depremin merkez üssünde ilk olarak yayılan P dalgalarını (primer dalgalar) algılayıp, daha yavaş ilerleyen S dalgalarının (sekonder dalgalar) gelmesinden önce kullanıcıları uyarma esasına dayanır . Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz’e göre, odaktan 6–7 km/sn hızla yayılan P dalgası ile 3–4 km/sn hızla ilerleyen S dalgası arasında oluşan zaman farkı sayesinde saniyeler kazanılıyor.
2. Deprem Uyarı Sisteminin Çalışma Prensibi
Android telefonlarda yerleşik ivme ölçerler, sarsıntı başladığında sensör verilerini Google’ın sunucularına gönderir. Sunucular, etkilenen bölgedeki verileri eşleştirip kullanıcılara saniyeler önce “Yakındaki Deprem” başlıklı bildirim ile uyarı yollar . Ücretsiz hizmet, yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremler için aktif oluyor .
3. Cihazlarda Uygulama ve Ayar
Android’te Nasıl Aktif Edilir?
-
Ayarlar > Konum ve Konum Hizmetleri
-
“Deprem Uyarıları” seçeneğini açın
iOS’ta Nasıl Aktif Edilir?
-
Ayarlar > Bildirimler
-
Sayfanın en altında “Hayati Uyarı Bildirimi”ni aktif edin .
4. Türkiye’deki Uygulamalar ve AFAD
Türkiye’de AFAD’ın Deprem Mobil Uygulaması, sarsıntı sonrası bilgi ve radyolojik veriler sunarken, telefonlara otomatik erken uyarı bildirimleri hâlen Google ve Apple çatısı altındaki teknolojiler üzerinden gerçekleşiyor . AFAD’ın altyapısı ise öncelikle kritik tesislerin gaz ve elektrik hatlarını kesmeye odaklanıyor; kullanıcı bildirimleri doğrudan bu sistem üzerinden iletilmiyor .
5. Uyarıların Fırsatları ve Sınırlamaları
-
Fırsatlar: Saniyeler öncesinden gelen uyarı, masanızın altına saklanmak, gazı kapatmak veya merdiven boşluğuna yönelmek için şans veriyor .
-
Sınırlamalar: Odak noktasına çok yakın depremlerde uyarı süresi pratikte sıfıra iniyor, dolayısıyla kapsamlı bir tahliye mümkün olmuyor .
6. Sonuç ve Öneriler
Akıllı telefonlarda erken uyarı sistemlerini aktif tutmak, depreme karşı alabileceğiniz en etkili bireysel önlemlerden biridir. Hem Android hem de iOS kullanıcılarının ayarlarını kontrol etmeleri, aile ve iş yerinde düzenli tatbikatlar yapmaları hayati önem taşır. Depremden önceki bu birkaç saniye; doğru kullanıldığında hayat kurtarabilir.
Teknoloji
Telefonlara deprem bildirimi: Sistem nasıl çalışıyor?

25.04.2025 – 09:46
Son Güncelleme : 25.04.2025 – 09:51
NTV
Teknoloji
Bakan Uraloğlu’ndan GSM Operatörlerine Kırmızı Alarm: Depremde Çöken Hatlar Masada!”
Açıklaması
Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Silivri depremi sonrası İstanbul’da yaşanan GSM iletişim aksamalarını Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom yetkilileriyle masaya yatırdı. Toplantı notları, artış oranları ve geleceğe dönük yol haritası bu yazıda!
Giriş Özeti
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 23 Nisan 2025’te Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan GSM iletişim problemlerini mercek altına aldı. İstanbul’da Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom yetkilileriyle bir araya gelen Uraloğlu; yaşanan aksamaların boyutunu, altyapı kapasitelerini, yaşanan artış oranlarını ve geleceğe dönük önlemleri masaya yatırdı. Bu makalede toplantının detayları, deprem kaynaklı iletişim sorunlarının sebepleri ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yol haritası ele alınacaktır.
Olayın Arka Planı
23 Nisan’da Silivri’de meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası kent genelinde GSM hatlarında ciddi aksamalar yaşandı. Sosyal medyada binlerce kullanıcı, yakınlarına ulaşamamanın yarattığı paniği ve operatörlere yönelik cezai yaptırım çağrılarını dile getirdi . Kamuoyundaki baskının ardından Bakan Uraloğlu, iletişim altyapısını denetlemek ve eksik kalan noktaları tespit etmek için operatör yetkililerini toplantıya davet etti .
Toplantının Detayları
Katılımcılar ve Zamanlama
Tarih & Saat: 24 Nisan 2025, saat 14:00
Yer: İstanbul, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı konferans salonu
Katılımcılar: Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’un teknik ve altyapı yöneticileri .
Görüşülen Başlıklar
Mevcut Altyapı Kapasitesi
İstanbul’da 3 operatörün toplam 20.000 baz istasyonunun deprem anında işlevsel olduğu tespit edildi .
Deprem Anı Trafik Artışları
Ses görüşmelerinde 7–10 kat, internet aramalarında ise 2 kat trafik artışı gözlendi .
Karşılanamayan Talep Oranı
Ses trafiğinin %25’i aşırı yük nedeniyle karşılanamazken, internet trafiğinin tamamı sorunsuz idare edildi .
Depremde Yaşanan İletişim Arızalarının Sebepleri
Aşırı Trafik Yükü
Normal kapasitenin 2,5 katı talep karşısında bazı baz istasyonları kritik eşiklere ulaştı .
Kule Dayanıklılığı ve Konumlandırma
İstanbul’daki kulelerin çelik konstrüksiyonla inşa edilmesine rağmen bazı noktalarda sinyal erişimi zayıf kaldı .
Acil Durum Protokolleri
Operatörlerin “kriz anı trafik yönetimi” prosedürlerinin bazı aşamaları beklenen performansı göstermedi .
Kritik Veriler ve Analiz
Ölçüt Artış Oranı Karşılanan Oran Ses Görüşmesi Trafiği 7–10 kat %75 İnternet Üzeri Arama Trafiği 2 kat %100 Toplam Baz İstasyonu 20.000 %100 (ayakta)
Altyapı Güçlendirme ve Alınacak Önlemler
1. Kapasite Artırımı ve Yedeklilik
Yüksek riskli bölgelerde ek baz istasyonu kurulumu
Trafik dengeleme algoritmalarının optimize edilmesi
Yılda iki kez kapsamlı stres testleri
2. Dayanıklılık ve Konumlandırma
Kule temellerinin güçlendirilmesi
Kentsel alanda mikro hücre (small-cell) yaygınlaştırılması
Kamu arazilerinde yedek istasyon alanlarının belirlenmesi
3. Kriz Yönetimi ve Eğitim
Operatör personeline “kırmızı alarm” senaryolarında düzenli tatbikat
Acil çağrı hatlarındaki önceliklendirme protokollerinin güncellenmesi
Halkın bilinçlendirilmesi için toplu SMS bilgilendirme sistemi oluşturulması
Sonuç ve Beklentiler
Bakan Uraloğlu’nun toplantısı, GSM operatörlerinin sorumluluk alanlarını netleştirmesi ve alınacak önlemler konusunda yol haritası çizmesi açısından kritik önem taşıyor. Operatörlerin yeni altyapı yatırımlarıyla ceza yerine teşvik mekanizmalarıyla desteklenmesi, uzun vadede iletişim güvenliğini artıracak bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor. 2025 içindeki yeni baz istasyonu projeleri ve güncellenmiş kriz protokolleriyle, benzer bir iletişim krizinin yaşanma ihtimalinin en aza indirilmesi hedefleniyor.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem23 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları