Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Selçuk Bayraktar ‘Dünyada bir ilk’ diyerek duyurdu: Yeni bir çağın kapıları aralanıyor

Yayımlandı

üzerinde

28 Ağustos 2025
Saat: 21:49
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma Süresi: 3 dk

Özet: Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Mavi Vatan’da yaptığı açıklamada, Bayraktar TB3’ün kısa pistli gemilerden iniş-kalkış yapabilen dünyadaki ilk SİHA olduğunu ve bunun deniz havacılığında yeni bir çağın kapılarını araladığını duyurdu.


TEKNOFEST Mavi Vatan’da konuşan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yerli ve milli üretim Bayraktar TB3’ün kısa pistli gemilerden iniş-kalkış yapabilen dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) olduğunu duyurdu. Bayraktar, bu başarının Türkiye’nin deniz havacılığı kapasitesinde “yeni bir çağın kapılarını araladığını” vurguladı.

Bayraktar TB3’ün TCG Anadolu gemisi ile yapılan entegrasyon çalışmaları ve saha testlerinin, deniz platformlarından yürütülecek keşif, gözetleme ve taarruz görevlerinde yeni imkanlar sağlayacağı belirtiliyor. Bu gelişme, Baykar ve Türk Deniz Kuvvetleri arasındaki iş birliğinin somut bir ürünü olarak gösteriliyor.

Konuşmasında TB3’ün kısa pistli gemilere iniş-kalkış kabiliyeti sayesinde dünyanın benzer platformlarına kıyasla önemli bir teknoloji üstünlüğü elde edildiğini ifade eden Bayraktar, “Bu alanda birçok ülkenin rüştünü ispat etmesi bekleniyordu; fakat Bayraktar TB3 bu yarışı kazandı” dedi.

TEKNOFEST Mavi Vatan etkinliğinde gerçekleştirilen gösterimler ve kamuya açık test uçuşları, TB3’ün deniz platformlarında güvenli ve tekrarlanabilir iniş-kalkış manevralarını tamamladığını gösterdi. Uzmanlar, kısa pistli gemilerden İHA operasyonlarının deniz denetimini ve bölgesel caydırıcılığı artıracağını belirtiyor.

Bayraktar’ın açıklamaları, yerli üretim hava-kara-platform entegrasyonunun yalnızca askeri kapasiteyi değil, aynı zamanda savunma sanayi ihracat potansiyelini de güçlendireceğine işaret ediyor. Baykar yetkilileri, TB3’ün platform stabilitesi, iniş teknolojisi ve yerli motor entegrasyonu gibi altyapı unsurlarında kayda değer ilerlemeler kaydedildiğini aktarıyor

Teknik arka plan

Bayraktar TB3, Baykar tarafından geliştirilen, taşıyıcı tabanlı görevler için tasarlanmış bir orta irtifa uzun süreli (MALE) sınıfı insansız hava aracıdır. TB3’ün tasarımında kısa pistten kalkış-inişi mümkün kılan aerodinamik düzenlemeler, iniş takımı ve gelişmiş kontrol yazılımları ön plana çıkıyor. Platformun katlanan kanat ve gemi güvertesine uygun iniş taktikleri, Baykar mühendisleri tarafından uzun süren simülasyon ve saha testleriyle doğrulandı.

TCG Anadolu ve deniz entegrasyonu

Türkiye’nin amfibi hücum gemisi TCG Anadolu, TB3 gibi platformların konuşlandırılmasına olanak sağlayacak şekilde planlandı. TCG Anadolu’nun SİHA platformlarına ev sahipliği yapması, geminin bölgesel güç projeksiyonunda yeni bir rol üstlenmesini mümkün kılıyor. Bayraktar’ın açıklamaları, TB3 ile TCG Anadolu entegrasyonunun hem deniz hem de hava operasyonları açısından önemli bir sıçrama yarattığını vurguluyor

Ekonomik ve stratejik etkiler

Savunma sanayindeki bu tür bir ilerleme, Türkiye’nin teknoloji ihracatını ve askeri iş birliği fırsatlarını artırabilir. Uzmanlar, TB3’ün başarılı bir platform haline gelmesi durumunda benzer ihtiyaçları olan ülkelerin ilgisinin artacağını ve Baykar’ın ihracat potansiyelinin güçleneceğini belirtiyor. Yerli üretimin tedarik zincirine etkisi ise iç piyasada istihdam ve yan sanayi gelişimini tetikleyebilir.

Tepkiler ve tartışmalar

Bununla birlikte, deniz tabanlı insansız sistemlerin yaygınlaşması operasyonel, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, denizde İHA kullanımında emniyet prosedürleri, hava-deniz trafik entegrasyonu ve uluslararası hukuk çerçevesinde uyum konularına dikkat çekiyor. Baykar yetkilileri, test ve sertifikasyon süreçlerine uyumlu olarak ilerleyeceklerini belirtiyor.


FatihDoganMedya Notu: Bu haber, TEKNOFEST Mavi Vatan’da yapılan canlı açıklamalar ve resmi/bağımsız haber kaynaklarından derlenen bilgiler doğrultusunda hazırlanmıştır. Gelişmeler oldukça FatihDoganMedya tarafından güncellenecektir.

Gündem

Adli Tıp kesinleştirdi: Altay bebek, yasa dışı kullanılan tarım ilacı nedeniyle zehirlenerek öldü

Yayımlandı

üzerinde

Adli Tıp kesinleştirdi: Altay bebek, yasa dışı kullanılan tarım ilacı nedeniyle zehirlenerek öldü

HABER: Fatih Doğan | 10 Aralık 2025, Çarşamba – 13:30 | Okuma Süresi: 4 dk.

İzmir’in Konak ilçesinde, geçen yıl bir apartmanda yapılan tahtakurusu ilaçlaması sonrası hayatını kaybeden 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı’nın, kullanılması yasak olan tarım ilacına bağlı zehirlenme sonucu öldüğü kesinleşti .

Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nun kesin mütalaası, soruşturma dosyasına girdi. Raporda, bebeğin “kalmakta olduğu binada böcekleri öldürmek amacıyla uygulanan ilaca bağlı zehirlenme sonucu” hayatını kaybettiği oy birliğiyle belirtildi . İddialara göre, aynı ilaçlama firması İstanbul’da da benzer bir vakada 3 yaşındaki bir çocuğun ölümüne neden olmuştu .

Tarihi Geçmiş Olayın Acılı Kronolojisi

Olay, 11 Kasım 2024’te Konak’ın Kahramanlar Mahallesi’ndeki bir apartmanda meydana geldi. Bir dairede tahtakurusu için yapılan ilaçlamanın ardından, alt katta yaşayan 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı, anne babası Raziye ve Recep Kınalı ile bir komşu zehirlenme belirtileri gösterdi .

· 12 Kasım 2024: Haşere ilaçlaması yapıldı.
· 14 Kasım 2024: Bebekte solunum sıkıntısı, kusma ve genel durum bozukluğu başladı. Aile, Altay’ı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Zehirlenme ön tanısıyla hastaneye yatırılan Altay Toprak, aynı gün tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti .
· 14 Kasım 2024 Saat 11.30: Apartmandan diğer zehirlenme ihbarları gelmesi üzerine AFAD ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Bina ve çevresi acilen tahliye edildi .

Bilirkişi Raporu ve Yetkisiz Tarım İlacı İddiası

Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi ve resmi kurum raporları, büyük ihmalleri ve yasa dışı uygulamaları ortaya koydu.

Kullanılan ilaçların niteliği:

· Kullanılan ilaçların, büyük kapasiteli tahıl ve bakliyat depolarında kullanılması gereken tarımsal fumigantlar olduğu tespit edildi .
· Fumigasyon operatör belgesi gerektiren bu ürünlerin, ilaçlama firması tarafından satılması ve uygulanmasının yasal yetkisi bulunmuyordu .
· AFAD ekiplerinin, olaydan günler sonra apartmanda yaptığı ölçümlerde, hidrojen siyanür, hidrojen sülfür ve karbonmonoksit değerleri o kadar yüksekti ki ölçüm cihazları “OVER” (üst sınır aşıldı) alarmı verdi .

İlaçlama firmasının ihmalleri (Bilirkişi Raporundan):

· Binadaki insanlar tam olarak tahliye edilmeden ilaçlama yapıldı.
· İlaçlanan daire ile diğer daireler arasında gaz sızıntısını önleyecek izolasyon tedbirleri alınmadı.
· İlaçlama öncesi ve sonrasında bina sakinlerine yeterli bilgi verilmedi, gerekli uyarılar yapılmadı.
· İlaçlamanın ertesi günü binada zehirli gaz ölçüm ve kontrolleri yapılmadı .

“Özel İzne Tabi İlaçları Biliyorduk” İtirafı

19 sayfalık bilirkişi raporuna göre, gözaltına alınan ilaçlama firması sahibi ziraat mühendisi B.Ö., savcılık ifadesinde çarpıcı bir itirafta bulundu. B.Ö., kullandıkları ilaçların “özel izne tabi olduğunu ve ev tipi kullanıma uygun olmadığını bildiklerini” söyledi . Şüpheli, “İl Tarım Müdürlüğü’ne bildirim yapılarak karantina ile gerçekleştirilmesi gereken bu uygulama için yazılı bildirim yapmadık” ifadelerini kullandı .

Adli Süreç ve Benzer Bir Vaka

Olayın ardından, ilaçlamayı yapan ziraat mühendisi B.Ö. (47) ve yardımcısı E.G. (44) tutuklandı, bir süre sonra serbest bırakıldı. İşe aracılık eden diğer şüpheli E.G. (46) ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı .

Aynı firma iddiası: Milliyet gazetesinin bir haberine göre, söz konusu ilaçlama firmasının, 18 Nisan 2025’te İstanbul’da bir evde yaptığı ilaçlama sonrası 3 yaşındaki Karan Yazıcı’nın da hayatını kaybettiği iddia edildi. Adli Tıp raporu, Karan’ın da böcek ilacı zehirlenmesi sonucu öldüğünü belirledi .

Uzmanlar Uyarıyor: Evde İlaçlama Yaptırırken Bunlara Dikkat Edin

Yaşanan bu acı olaylar, kapalı alanlarda ilaçlama yaptırırken dikkat edilmesi gereken kuralları bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, vatandaşların aşağıdaki hususları mutlaka sorgulamasını öneriyor :

· Biyosidal ruhsat ve TSE hizmet yeterlilik belgesi olmayan firmalarla asla çalışmayın.
· Kullanılacak ilacın konutlarda kullanıma uygun olup olmadığını sorun. Fare öldürücü gibi ağır gaz çıkaran fumigant ilaçlar evlerde kullanılmamalıdır .
· İlaçlama öncesi firmadan yazılı talimat isteyin. Eve ne zaman girilebileceği (2 saat mi, 96 saat mi) net olarak belirlenmeli.
· İlaçlama yapılacak alanın tamamen boşaltılması ve komşu dairelere gaz sızdırmazlık önlemleri alınması şarttır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Dünya Trafik Skorunu Açıklandı: İstanbul, 118 Saatle Zirvedeki Yerini Korudu

Yayımlandı

üzerinde

Dünya Trafik Skorunu Açıklandı: İstanbul, 118 Saatle Zirvedeki Yerini Korudu

Haber Tarihi: 9 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKIKA -SAAT:19:00

Fatih Doğan Medya — Ulaşım veri analiz şirketi INRIX’in 2025 Küresel Trafik Raporu’na göre, İstanbul, sürücülerin yılda ortalama 118 saatini trafikte kaybettiği dünyanın en yoğun trafiğine sahip şehri oldu. Türkiye’den şehrin, bu unvanı art arda ikinci kez koruduğu raporda, İstanbul’daki trafik yoğunluğunun bir önceki yıla göre %12 arttığı belirtildi.

Rapor, dünya genelinde 36 ülkeden 900’ü aşkın şehri mercek altına aldı. İstanbul’u, 112 saatle Chicago ve 108 saatle Mexico City takip etti.

Dünyanın En Çok Zaman Kaybettiren 10 Şehri

Aşağıda, INRIX 2025 raporuna göre sürücülerin en fazla zamanını trafikte kaybettiği şehirler ve ortalama yıllık gecikme süreleri listelenmiştir:

· 1. İstanbul, Türkiye: 118 saat
· 2. Chicago, ABD: 112 saat
· 3. Mexico City, Meksika: 108 saat
· 4. New York City, ABD: 102 saat
· 5. Philadelphia, ABD: 101 saat
· 6. Cape Town, Güney Afrika: 96 saat
· 7. Dublin, İrlanda: 95 saat
· 8. Londra, İngiltere: 91 saat
· 9. Paris, Fransa: 90 saat
· 10. Los Angeles, ABD: 87 saat

Raporu Yorumlayan Uzman: “Kısa Vadeli Çözümler Yetmez”

INRIX Ulaşım Analisti Bob Pishue, İstanbul’un trafik sorununun temelinde, iki kıtayı birleştiren benzersiz coğrafi konumu, hızlı kentleşme ve 16 milyonu aşan nüfusun yarattığı baskının yattığını vurguladı.

Pishue, trafik ışığı optimizasyonu gibi kısa vadeli önlemlerin yetersiz kalacağını belirterek, çözümün yol kapasitesinin stratejik olarak artırılması ve trafiğin kilitlendiği darboğaz noktalarının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Trafik Sadece Altyapı Sorunu Değil: Sürücü Davranışları da Etkili

Rapor ve saha gözlemleri, İstanbul’daki kilitlenmenin yalnızca altyapı yetersizliğinden değil, sürücü davranışlarından da kaynaklandığına işaret ediyor. Özellikle çifte park, kırmızı ışık ihlalleri, şerit ihlalleri ve ters yönde araç kullanımı gibi kurallara uyulmaması, trafik akışını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, altyapı yatırımlarının yanı sıra denetimlerin artırılması ve sürücü disiplininin sağlanmasının da kritik olduğunun altını çiziyor.

Güncel Durum: Yoğunluk %81’e Ulaştı

Küresel raporun uzun vadeli verileri, İstanbul’da her gün yaşanan gerçeği doğruluyor. Daha dün (9 Aralık 2025) akşam iş çıkış saatlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Yoğunluğu Haritası verilerine göre şehir genelindeki trafik yoğunluğu %81 seviyesine ulaştı. Özellikle E-5 Karayolu ve ana arterlerde oluşan uzun araç kuyrukları, sürücüleri zor durumda bıraktı.

Gelecek Tahminleri ve Çözüm Arayışları

Uzmanlar, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde İstanbul’daki günlük seyahat sayısının 2040 yılında 38 milyona çıkabileceğini öngörüyor. Bu da mevcut altyapının bu talebi karşılamakta çok daha fazla zorlanacağı anlamına geliyor.

İstanbul’un dünya trafik ligindeki bu lider konumu, sorunu aşmak için yalnızca altyapı yatırımlarını değil, aynı zamanda toplu taşımanın etkin şekilde teşvik edilmesini, akıllı ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılmasını ve sürücü eğitimi ile bilinçlendirme çalışmalarını içeren bütüncül ve sürdürülebilir bir ulaşım politikasının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

İzmir’in iki ilçesine 24 saat su verilemeyecek

Yayımlandı

üzerinde

İzmir’in Narlıdere ve Güzelbahçe ilçelerinde, boru hattındaki arıza nedeniyle 24 saat süresince su kesintisi yapılacak.

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından yapılan açıklamada, Narlıdere ilçesinde Liman Reis Mahallesi, Mithatpaşa Caddesi ile Hasan Ali Yücel Sokak kavşağında meydana gelen 800’lük çelik boru hattındaki arıza nedeniyle yarın saat 10.00’dan 10 Aralık Çarşamba günü saat 10.00’a kadar su kesintisi uygulanacağı belirtildi.

 

Kesintiden Narlıdere ilçesi Limanreis Mahallesi ile Güzelbahçe ilçesinin tamamının etkileneceği kaydedildi.

 

Arızanın onarılmasının ardından depo seviyeleri ile su isale hatlarındaki basıncın istenilen seviyeye gelmesinin zaman alabileceği, ayrıca kullanım yoğunluğu nedeniyle suyun hanelere ve iş yerlerine ulaşma saatinin arızanın bitiş saatinden farklılık gösterebileceği uyarısında bulunuldu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar