Aydın Nazilli’de eşi ve iki çocuğunu kaybeden itfaiye eri Turgay Gezgin, tutuklu bulunduğu cezaevinde ranzaya asılı halde ölü bulundu. Olayın ayrıntıları ve soruşturma süreci burada.”

Olayın Özeti

Aydın’ın Nazilli ilçesinde 18 Mart 2025’te çıkan ev yangınında eşi Fatma Gezgin ile 11 yaşındaki kızı Deniz ve 4 yaşındaki oğlu Toprak Gezgin yaşamını yitirmişti. Yangının kundaklama şüphesiyle yürütülen soruşturmada Nazilli İtfaiye Amirliği personeli Turgay Gezgin, 13 Mayıs 2025’te “yangını çıkarma ve bilerek ölüme neden olma” suçlamasıyla tutuklanmıştı. 20 Temmuz 2025 sabahı nakledildiği Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki koğuşunda, ranzaya asılmış halde ölü bulundu

Yangının Çıkışı ve İlk Müdahale

Yeşil Mahalle 372. Sokak’taki apartmanın ikinci katında yer alan Gezgin ailesine ait dairede, 18 Mart sabahı henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın başladı. Olay yerine sevk edilen itfaiye, polis ve sağlık ekipleri yangını kontrol altına alırken, evde eşi ve iki çocuğunun cansız bedenleri tespit edildi. Gece mesaisinden dönen Turgay Gezgin ise evinin önünde baygınlık geçirmişti. İlk müdahalesinin ardından Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Gezgin, soruşturma kapsamında daha sonra gözaltına alınıp tutuklanmıştı.

Soruşturma Süreci ve Tutuklama

Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, itfaiye eri Gezgin’in eşi ve çocuklarının öldüğü yangını kasten çıkardığı ileri sürüldü. Olayın ardından nişanlandığı hemşire F.T. de kısa süreli gözaltına alınmış, ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Sulh Ceza Mahkemesi, 13 Mayıs 2025’teki duruşmada Turgay Gezgin’in tutuklanmasına karar vermiş, cezaevi nakli için Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmişti.

Cezaevindeki İntihar

20 Temmuz 2025 sabahı, koğuş arkadaşları tarafından ölü olarak bulunan Turgay Gezgin’in, ranzaya asıldığı belirlendi. Ölüm raporu intihar olarak kaydedilirken, cezaevi yönetimi ve savcılık soruşturmanın genişletilmesi için çalışma başlattı. Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak incelemenin ardından kesin ölüm sebebi netleşecek.

Gelişmeler ve Kamuoyu Tepkisi

Yangın faciası duyulduğu günden bu yana kamuoyunda derin üzüntü ve tepkiyle karşılandı. Tutuklama kararı itfaiye camiasında şaşkınlık yaratırken, cezaevindeki intihar haberiyle olay bir kez daha gündeme taşındı. Hem iddiaların hem de cezaevi şartlarının mercek altına alındığı soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı, adli süreç ve Adli Tıp incelemeleri tamamlanınca netlik kazanacak.

Açıklaması:
Kocaeli İzmit’te 25 yaşındaki Fatmanur Okur, aldatma suçlamasıyla tartıştığı eşi Şükrü Okur’u av tüfeğiyle öldürdü. Emniyetteki ifadesinde yaşadıkları şiddet dolu süreç ve pişmanlığını anlattı. Olayın ayrıntıları, tutuklama süreci ve mağdurun son anları bu makalede.

Olayın Perde Arkası

Kocaeli’nin İzmit ilçesi Alikahya Fatih Mahallesi Keleşler Sokak’ta 19–20 Temmuz 2025 gecesi kan donduran bir cinayet yaşandı. İddiaya göre, 25 yaşındaki Fatmanur Okur, eşi 29 yaşındaki Şükrü Okur tarafından uzun süredir evde aldatılmakla suçlanıyor, zaman zaman darp ediliyordu. Gece saatlerinde çıkan tartışma sırasında, Fatmanur Okur evde bulunan babasına ait av tüfeğini alarak eşine bir el ateş etti. Şükrü Okur olay yerinde yaşamını yitirirken, Fatmanur Okur gözaltına alındı ve tutuklandı .

Emniyetteki İlk İfade: Şiddet ve Korku Dolu Günler

Kadının emniyette verdiği ifadeye göre;

• Yaklaşık bir yıl önce eşi Şükrü Okur’un uyuşturucu kullanmaya başladığını,

• Maddi imkânsızlıklar nedeniyle babasına ait eve taşındıklarını,

• Şükrü Okur’un hem alkol hem de uyuşturucu etkisindeyken eve sarhoş gelip “Sen beni aldatıyorsun” diyerek kadını dövdüğünü,

• O sabah da yine aynı suçlamayla uyanınca kendini savunmak için tüfeğe sarıldığını anlattı

Bu ifadelere dayanarak, kadının uzun süredir hem fiziksel hem de psikolojik şiddet altında yaşadığı ve kendini ölümcül şekilde savunduğu değerlendiriliyor.

Adli Süreç ve Tutuklama

Olayın ardından bölgeye sevk edilen sağlık ekipleri, Şükrü Okur’un hayatını kaybettiğini tespit etti. Cenaze, otopsi için Kocaeli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis ekipleri Fatmanur Okur’u olay yerinde gözaltına alarak emniyete götürdü. Yapılan işlemlerin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi

Toplumsal Tepki ve Uzman Görüşleri

Bu cinayet, aile içi şiddetin ve “savunma” iddialı cinayetlerin tartışılmasına yol açtı. Hukukçular, kadının “meşru müdafaa” savunmasını değerlendirirken; psikologlar ise uzun süreli şiddetin bireyde yarattığı travmatik etkileri gündeme taşıdı. Uzmanlara göre, benzer vakaların önlenmesi için şiddet mağdurlarına yönelik psikososyal destek ve acil başvuru hatlarının güçlendirilmesi şart.

Sonuç ve Beklentiler

• Meşru Müdafaa İddiası: Savunma hattı, kadının hayatının tehlikede olduğu anda silaha sarılması üzerine kurulacak.

• Adli Süreç: Uzun bir soruşturma ve yargılama süreci bekleniyor; karar duruşması ilerleyen aylarda yapılacak.

• Politika ve Önlemler: Aile İçi Şiddet Yasası’nda revizyon talepleri yeniden gündeme gelebilir.

Bu korkunç olay, toplumun aile içi şiddet ve bireysel silahlanma konularını yeniden konuşmasına neden olurken, benzer trajedilerin önüne geçmek için bütün kesimlerin sorumluluk alması elzem görünüyor.

Manisa İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran 70 yaşındaki M.G., bilinmeyen bir numaradan arayan kişilerin “adının terör örgütüne karıştığı, evindeki altın ve paraları kontrol edecekleri” bahanesiyle 1 milyon 200 bin lira dolandırdığını beyan edip şikayette bulundu.

Çalışma başlatan ekipler, olaya karıştığı tespit edilen 6 şüpheliyi gözaltına aldı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen şüphelilerden R.Ö. (20) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

H.Y. (29), E.A. (33), H.O. (20), N.K. (20) ve S.E. (20) ise çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı.