Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Prof. Naci Görür: Kayseri fayın kucağında 7’nin üzerinde deprem üretir

Yayımlandı

üzerinde

Naci Görür, Erciyes Üniversitesi Kültür Sitesi’nde düzenlenen ‘Güvenli bir gelecek için deprem dirençli kentler’ konferansında konuştu.

Jeolog ve Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremin beka sorunu olduğunu hatırlatarak deprem sorununun çözülmediği taktirde binlerce insanın kaybetmenin yanında ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının da kayıp olacağını vurguladı. Cumhuriyet dönemindeki depremlerde 200 binlere yakın insanın kaybedildiğini belirten Görür, depreme dayanıklı kentler kurma konusunda uyarısını yineledi.

Devletin depreme dayanıklı kentler yapması gerektiğini aksi taktirde yaşanan kayıplarla bunun bir beka sorununa dönüşecegini belirten Görür şunları söyledi:

“Neyi bekliyoruz, daha ne olmasını bekliyoruz? Eğer böyle gidersek geleceğimiz yok. Bizim depremlerle baş etmemiz lazım. Nasıl baş edeceğiz; deprem dirençli kentler kurarak. Kimi kentlerin deprem tehlikesi daha azdır, kiminin daha fazladır ama hepsinde yöntem aynıdır. Bunları yapmalıyız, bunları da birinci derecede devlet yapmalı. Parti, iktidar demiyorum, devlet yapmalı. Sahibi olduğumuz devlet, bizim isteğimizle yapmalı. Kendi devletimize kendimiz talep etmeliyiz, ‘benim yaşadığım kentleri deprem dirençli yap’. Millet bilincine eriştiğimiz zaman depremi halledeceğiz. Yoksa binlerce insanımızı kaybedip siyasi ve ekonomik bağımsızlığımızı da önümüzdeki zamanda yitireceğiz. Devletin gerçekten beka meselesi bu depremdir. Bunu halletmediğimiz sürece ‘nin geleceği yoktur” ifadelerini kullandı.

“ECEMEŞ FAYI 7’NİN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETİR”

Prof. Naci Görür, Kayseri ve çevresindeki fay hatlarıyla ilgili bilgiler de verdi. Şehrin üzerinde bulunduğu fayların aktif ve canlı olduğunu hatırlatan Görür, “Kayseri ve etrafındaki faylar canlı, aktif faylar. İster yavaş olsun, ister hızlı olsun, ister çok, ister az deprem üretsin birinin çıkıp da bilgiçlik taslamasına gerek yok bu faylar günün birinde deprem üretecektir. İster küçük ister büyük deprem üretsin, Kayseri bundan etkilenecektir. Kayseri; Orta Anadolu’nu en büyük fay sistemlerinden biri olan Ecemiş Fayı’nın üzerinde, tam kucağında oturuyor. Öyle yakınında, biraz uzağında da değil kucağında oturuyor. Bu fay er ya da geç bir deprem üretir. Boyu, posu, özelliği itibariyle 7’nin üzerinde bir deprem üretir. Zaman vermiyorum, zaman önemli değil. Benim insanım önemli; bugün olursa ben ölürüm, yarın olursa çocuklarım ölür, öbür gün olursa torunum ölür, öbür gün olursa neslim ölür. Zamana takılmayın, zamanı biri söylese kaçıp kurtulacak mısınız? Kayseri bir fay sisteminin üzerinde oturuyor nokta” şeklinde konuştu.

“KAYSERİ FAYIN KUCAĞINDA EN ÇÜRÜK ZEMİNDE OTURUYOR”

Kayseri’nin üzerine kurulduğu zemine de dikkat çeken Görür; “Kayseri fayın kucağında oturuyor, bir de olabilecek en çürük zeminde oturuyor. Ve bunu düşünmeden 10 kat, 15 kat yarışma halinde gökdelenler yapıyorsunuz. Kayseri faylı bir bölge, zemini çürük bir bölge sen öyle bir deprem dirençli Kayseri yapacaksın ki bilim ve teknolojiye göre yapman lazım. Kayseri’de tarihte yazılmış depremler var. Bir yerde deprem olmuşsa, aynı yerde aynı büyüklükte deprem belli bir zaman sonra tekrar olur” dedi.

Depreme dayanıklı şehirler yapılmasının önemine dikkat çeken Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sıvılaşan zeminler oluyor, buralara ek bina yapma. Şehri bu taraflarda geliştirme, yeşil alan yap, park yap gibi. Bir yer ne kadar hızlı sallanır, sarsılırsa o kadar yıkım olur. Desem ki; Kayseri’nin nereleri, hangi mahalleleri en fazla deprem hızına uğrayacak. Depremin en hızlı olacağı yerler nereler biliyor musunuz? Eğer belediye başkanı da ‘ben de bilmiyorum’ derse halimiz harap. Depremi deprem zamanı düşünün, bu günden bakarak depremi düşünmeyin. Olacakları düşünün.”

PROF ALTUN: YAPILAR ACELEYE GETİRİLMEMELİ

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ise, yapıların tasarım ve inşaat sürecinde aceleye getirilmemesi ve özenle yapılması gerektiğini belirterek “Bulunduğumuz yapının özelliklerinin ortaya konulması son derece önemlidir. Belediyelerimizin ortaya koyduğu süreçleri, bunun dışında vatandaşımızın bu süreçleri yönetmesi açısından Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün ortaya koymuş olduğu bu süreçlerde bence ihmal etmemek gerekiyor. Çünkü şundan eminiz; deprem maalesef yine olacak. Yaptığımız yapılara yüklediğimiz kapasiteye göre 7,9-7,5 için bir tasarım yapılıyor ise 8.0 üzeri deprem büyüklüğünde davranış göstermesi de beklediğimiz sonuç olarak görüyoruz. Çünkü biz şunu diyoruz; yapılar toptan göçmeye ulaşmamalı, tasarım depreminde dahi insanların yapı tahliyesi için gerekli güvenliği sağlamalıdır. Bunları alt alta koyduğumuzda hep binaları konuşuyoruz ama mühendislik yapılarının tasarlanması, yapılması süreçleri bence çok da aceleye getirilmemeli. Özel bir itina ile dikkat ederek analizler yapılmalı ve bunun uygulamasında da sağlanması kaçınılmazdır” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Banka şubesine tüfekle girip kredi istedi! İfadesi ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Tepebaşı ilçesi İsmet İnönü-2 Caddesi üzerindeki bir banka şubesine, dün 41 UE 595 plakalı otomobille gelen Selim T., araçtan aldığı tüfekle içeri girdi.

BÜYÜK PANİK YAŞANDI

İddiaya göre; çok borcu olduğunu söyleyerek isteyen Selim T., olumsuz yanıt alması üzerine elindeki tüfeği gösterdi. Bankada büyük panik yaşanırken, banka görevlilerinin sakinleştirdiği Selim T., ihbarla gelen polis ekiplerince yakalandı.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Sağlık kontrolünden geçirilen Selim T., işlemleri için Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ne götürüldü. Selim T.’nin ifadesinde, “Çok borcum vardı, ödeyemedim. Ben de böyle bir yol denedim” dediği öğrenildi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan Selim T., adliyeye sevk edilerek savcılık sorgusuna alındı. Soruşturma sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.

İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti

Yayımlandı

üzerinde

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.

Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle ’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef ‘dir.” dedi.

Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 1 MHP lideri Devlet Bahçeli

yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.

Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.

Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.

Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.

Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.

Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.

Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.

Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.

Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.

Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir ’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 2 MHP lideri Devlet Bahçeli

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.

İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.

Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.

Gelişmelerin püf noktasında elbette vardır.

İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.

Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.

İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.

İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.

Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.

ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.

Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.

Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.

Zira başka bir seçenek kalmamıştır.

Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.

Video:  İsrail’de misilleme hazırlığı!

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar