Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Nükleer atıkla şarj edilen pil üretildi

Yayımlandı

üzerinde

PROTOTİPTE BAŞARI SAĞLANDI

JAEA tarafından geliştirilen bu pil, zayıflatılmış uranyumu aktif malzeme olarak kullanıyor. Yapılan testlerde, pilin 1.3 voltluk enerji üretimi sağladığı ve on kez şarj edilip boşaltılmasına rağmen performansında kayda değer bir düşüş yaşanmadığı belirtildi. Bu sonuçlar, uranyumun enerji depolama çözümlerinde güvenilir bir malzeme olabileceğini gösteriyor.

Uranyumun şarj edilebilir pillerde kullanımı, nükleer atıkların değerlendirilmesi açısından önemli bir yenilik sunuyor. Zayıflatılmış uranyumun enerji kaynağı olarak değerlendirilmesi, yalnızca sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik faydalar sağlama potansiyeli açısından da umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

POTANSİYEL KULLANIM ALANLARI VE SINIRLAMALAR

Uranyum bazlı şarj edilebilir piller, enerji sektöründe çeşitli ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış yenilikçi bir çözüm sunuyor. Bu pillerin en önemli kullanım alanları arasında yenilenebilir enerji santralleri yer alıyor. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi kaynaklar, üretim sürecinde değişkenlik gösterdiği için şebeke istikrarını sağlamak adına etkili depolama çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Uranyum bazlı piller, yüksek enerji yoğunlukları ve uzun ömürlü performansları sayesinde bu santrallerde kesintisiz enerji sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca, bu pillerin radyoaktif atıklardan elde edilen malzemelerle üretilmesi, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de maliyet verimliliği açısından önemli bir avantaj sağlıyor.

Bununla birlikte, bu tür pillerin kullanılabileceği alanlar, uranyumun radyoaktif doğası sebebiyle belirli sınırlamalara tabi. Uranyum bazlı pillerin, radyasyon kontrollü ve güvenli bir şekilde yönetilen endüstriyel ortamlarda kullanılması gerekiyor. Örneğin, nükleer enerji santralleri, uranyum bazlı pillerin güvenli bir şekilde depolanıp kullanılabileceği ideal alanlar olarak öne çıkıyor. Ancak bu sınırlamalar, geniş çapta ev tipi veya bireysel kullanım uygulamalarını zorlaştırıyor. Bu nedenle, pillerin yaygınlaştırılmasından önce radyasyon güvenliği ve uygun depolama standartlarının belirlenmesi kritik önem taşıyor.

Bu , enerji sektöründe yeni fırsatlar yaratmakla birlikte, uygulama sürecinde dikkate alınması gereken önemli etik, çevresel ve güvenlik sorularını da gündeme getiriyor. JAEA’nın geliştirdiği bu pillerin güvenli bir şekilde kullanılması, inovasyonun daha geniş bir etki alanına yayılması için gerekli temel adımlardan biri olarak görülüyor.

Gelişme, nükleer enerji ve enerji depolama teknolojileri arasındaki bağlantıyı güçlendirme potansiyeline sahip. Nükleer atıkların yeniden değerlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlarken, enerji sektöründe daha güvenilir ve uzun vadeli çözümler sunabilir. JAEA’nın bu inovasyonu, enerji sektörünün geleceğini şekillendirme noktasında önemli bir rol oynayabilir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Telefonlara deprem bildirimi: Sistem nasıl çalışıyor?

Yayımlandı

üzerinde

25.04.2025 – 09:46

Son Güncelleme : 25.04.2025 – 09:51

NTV

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Bakan Uraloğlu’ndan GSM Operatörlerine Kırmızı Alarm: Depremde Çöken Hatlar Masada!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Silivri depremi sonrası İstanbul’da yaşanan GSM iletişim aksamalarını Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom yetkilileriyle masaya yatırdı. Toplantı notları, artış oranları ve geleceğe dönük yol haritası bu yazıda!

Giriş Özeti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 23 Nisan 2025’te Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan GSM iletişim problemlerini mercek altına aldı. İstanbul’da Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom yetkilileriyle bir araya gelen Uraloğlu; yaşanan aksamaların boyutunu, altyapı kapasitelerini, yaşanan artış oranlarını ve geleceğe dönük önlemleri masaya yatırdı. Bu makalede toplantının detayları, deprem kaynaklı iletişim sorunlarının sebepleri ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yol haritası ele alınacaktır.


Olayın Arka Planı

23 Nisan’da Silivri’de meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası kent genelinde GSM hatlarında ciddi aksamalar yaşandı. Sosyal medyada binlerce kullanıcı, yakınlarına ulaşamamanın yarattığı paniği ve operatörlere yönelik cezai yaptırım çağrılarını dile getirdi . Kamuoyundaki baskının ardından Bakan Uraloğlu, iletişim altyapısını denetlemek ve eksik kalan noktaları tespit etmek için operatör yetkililerini toplantıya davet etti .


Toplantının Detayları

Katılımcılar ve Zamanlama

  • Tarih & Saat: 24 Nisan 2025, saat 14:00

  • Yer: İstanbul, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı konferans salonu

  • Katılımcılar: Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’un teknik ve altyapı yöneticileri .

Görüşülen Başlıklar

  1. Mevcut Altyapı Kapasitesi

    • İstanbul’da 3 operatörün toplam 20.000 baz istasyonunun deprem anında işlevsel olduğu tespit edildi .

  2. Deprem Anı Trafik Artışları

    • Ses görüşmelerinde 7–10 kat, internet aramalarında ise 2 kat trafik artışı gözlendi .

  3. Karşılanamayan Talep Oranı

    • Ses trafiğinin %25’i aşırı yük nedeniyle karşılanamazken, internet trafiğinin tamamı sorunsuz idare edildi .


Depremde Yaşanan İletişim Arızalarının Sebepleri

  1. Aşırı Trafik Yükü

    • Normal kapasitenin 2,5 katı talep karşısında bazı baz istasyonları kritik eşiklere ulaştı .

  2. Kule Dayanıklılığı ve Konumlandırma

    • İstanbul’daki kulelerin çelik konstrüksiyonla inşa edilmesine rağmen bazı noktalarda sinyal erişimi zayıf kaldı .

  3. Acil Durum Protokolleri

    • Operatörlerin “kriz anı trafik yönetimi” prosedürlerinin bazı aşamaları beklenen performansı göstermedi .


Kritik Veriler ve Analiz

Ölçüt Artış Oranı Karşılanan Oran
Ses Görüşmesi Trafiği 7–10 kat %75
İnternet Üzeri Arama Trafiği 2 kat %100
Toplam Baz İstasyonu 20.000 %100 (ayakta)

Altyapı Güçlendirme ve Alınacak Önlemler

1. Kapasite Artırımı ve Yedeklilik

  • Yüksek riskli bölgelerde ek baz istasyonu kurulumu

  • Trafik dengeleme algoritmalarının optimize edilmesi

  • Yılda iki kez kapsamlı stres testleri

2. Dayanıklılık ve Konumlandırma

  • Kule temellerinin güçlendirilmesi

  • Kentsel alanda mikro hücre (small-cell) yaygınlaştırılması

  • Kamu arazilerinde yedek istasyon alanlarının belirlenmesi

3. Kriz Yönetimi ve Eğitim

  • Operatör personeline “kırmızı alarm” senaryolarında düzenli tatbikat

  • Acil çağrı hatlarındaki önceliklendirme protokollerinin güncellenmesi

  • Halkın bilinçlendirilmesi için toplu SMS bilgilendirme sistemi oluşturulması


Sonuç ve Beklentiler

Bakan Uraloğlu’nun toplantısı, GSM operatörlerinin sorumluluk alanlarını netleştirmesi ve alınacak önlemler konusunda yol haritası çizmesi açısından kritik önem taşıyor. Operatörlerin yeni altyapı yatırımlarıyla ceza yerine teşvik mekanizmalarıyla desteklenmesi, uzun vadede iletişim güvenliğini artıracak bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor. 2025 içindeki yeni baz istasyonu projeleri ve güncellenmiş kriz protokolleriyle, benzer bir iletişim krizinin yaşanma ihtimalinin en aza indirilmesi hedefleniyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

DeepSeek krizi büyüyor: Kullanıcı komutlarını da sızdırmış

Yayımlandı

üzerinde

Kişisel Bilgileri Koruma Komisyonu (PIPC), merkezli firmanın geliştirdiği yapay zeka modeli DeepSeek’in “üçüncü kişilere” sızdırdığı kişisel veriler arasında, kullanıcıların uygulamaya girdiği komutların da olduğunu açıkladı.

Yonhap’ın haberine göre, PIPC, Güney Koreli kullanıcılara ait bilgilerin DeepSeek tarafından “üçüncü kişilere” gönderilmesine ilişkin açıklama yaptı.

DeepSeek’in Güney Koreli kullanıcıların verilerini, rızaları olmadan Çin ve ABD’deki şirketlere aktardığı belirtilen açıklamada, bu veriler arasında kullanıcıların uygulamaya girdiği komutların da yer aldığı ifade edildi.

Açıklamada, buna ek olarak, kullanıcıların cihazları ve uygulamaları konusundaki bilgilerin de sızdırıldığı vurgulandı.

PIPC, 17 Şubat’ta, “veri toplama metotlarına” yönelik endişeler nedeniyle DeepSeek’in ülke çapında indirilmesini “geçici olarak” durdurmuş, bu yasağın Güney Kore’nin kişisel veri koruma kanunlarına uygun düzenlemeler yapılmasının ardından kaldırılacağını bildirmişti.

Daha sonra 18 Şubat’ta PIPC, DeepSeek’in, Güney Koreli kullanıcıların verilerini TikTok’un çatı şirketi Çinli ByteDance’e sızdırdığını duyurmuştu.

DEEPSEEK NEDİR? 

Çin’de High-Flyer Capital Management fonunun desteklediği DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1’i, 20 Ocak’ta piyasaya sürmüştü.

Dünya çapında kısa sürede yoğun şekilde kullanılmaya başlanan yapay zeka modeli, uygulama mağazalarında ABD merkezli ChatGPT’yi de geride bırakarak en fazla indirilen yapay zeka uygulaması olmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar