Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Namık Tan kimdir? (CHP Parti Meclisi Üyesi Namık Tan’ın özgeçmişi)

Yayımlandı

üzerinde

Aslen Hataylı olan Namık Tan, 1956 yılında Mardin’de dünyaya geldi. Bürokrat olan babası Mehmet Rami Tan, Namık Kemal’e olan hayranlığı nedeniyle oğluna Namık ismini verdi.Tan, ilköğrenimine Hatay’da başlayıp, 4. sınıftan itibaren Ankara’da devam etti.

Galatasaray Lisesi’ni kazanmasına rağmen, ailesinden ayrılmamak için Ankara’da kaldı ve TED Ankara Koleji’nden mezun oldu. Daha sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girerek, 1978 yılında lisans eğitimini tamamladı.Üniversiteden sonra bir sene Ticaret Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü’nde çalıştı.

Askerlik hizmeti devam ederken, Dışişleri Bakanlığı’nın açtığı sınavları kazanarak, 1982 Temmuz’unda bakanlığın Denizcilik Sorunları Dairesi’nde ilk görevine başladı. Sırasıyla Moskova ve Abu Dabi elçiliklerinde kâtip olarak çalıştı. 1989’da Personel Dairesi’’nde başkâtip olarak görev yapan Tan, 1990’da Cumhurbaşkanlığı’nda görevli bakanlık memuru olarak başkâtip ve özel kalem müdür yardımcılığı görevinde bulundu. 1991-1995 yılları arasında Washington Büyükelçiliği’nde önce başkâtiplik 1997-2001 yılları arasında ise müsteşar olarak görev yaptı. 1996-1997 yılları arasında Dışişleri Bakanları Emre Gönensay, Tansu Çiller ve İsmail Cem’in özel kalem müdürü oldu.

2001’de Dışişleri Bakanlığı’nın Amerika Genel Müdür Yardımcılığında daire başkanı olan Namık Tan, 2002’de Enformasyon Dairesi Başkanlığında daire başkanı olarak görev aldı. Abdullah Gül’ün Dışişleri bakanlığı döneminde ise bakanlık sözcülüğü ve elçi sıfatıyla Enformasyon Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulundu.

BÜYÜKELÇİLİK GÖREVLERİ

Namık Tan, Aralık 2006’da Feridun Sinirlioğlu’nun yerine ‘nin Tel Aviv büyükelçiliği’ne atandı. 22 Ocak 2007’de güven mektubunu İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav’a sunarak, yeni görevine başladı. Büyükelçilik görevi sırasında İsrail ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler normal düzeyde seyrederken, Recep Tayyip Erdoğan’la Şimon Peres arasında 2009 yılının başında yaşanılan Davos Krizi ile darbe aldı. Tan, Temmuz 2009’da Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi.

Namık Tan, Washington büyükelçisi Nabi Şensoy’un Aralık 2009’da istifa etmesinden sonra, bu göreve atandı. Dört yıllık görevinin ardından 17 Mart 2014 tarihli kararname ile merkeze alındı. Merkeze alındıktan sonra emekli olan Tan, inşaat şirketi STFA Grubu’nun yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Askere gitmeden önce 25 yaşındayken Fügen Tan ile evlendi. Çiftin bir erkek, bir kız olmak üzere iki çocukları vardır.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.

İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti

Yayımlandı

üzerinde

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.

Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle ’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef ‘dir.” dedi.

Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 1 MHP lideri Devlet Bahçeli

yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.

Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.

Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.

Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.

Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.

Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.

Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.

Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.

Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.

Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir ’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 2 MHP lideri Devlet Bahçeli

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.

İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.

Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.

Gelişmelerin püf noktasında elbette vardır.

İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.

Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.

İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.

İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.

Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.

ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.

Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.

Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.

Zira başka bir seçenek kalmamıştır.

Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.

Video:  İsrail’de misilleme hazırlığı!

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et

Gündem

İZSU 13 Haziran su kesintisi programı: İzmir’de sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) günlük programını paylaştı. Prograam göre, Torbalı, Urla, Karabağlar, Karaburun, Buca, Çiğli ilçelerine su verilemeyecek. Kesintilerden etkilenen vatandaşlar, programın ayrıntılarını merak ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar