Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Murat Kurum’dan Sazlıdere Çıkışı: “Hiçbiri Araplara Satılmadı, Tamamen Sosyal Konut”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Arnavutköy Sazlıdere sosyal konut projesiyle ilgili “Araplara ya da başka ülke vatandaşlarına satış yapılmadı” açıklamasını yaptı. Projenin sosyal niteliği, su kaynaklarına etkisi ve Kanal İstanbul bağlantısı hakkındaki yaygın iddiaları çürüten detaylar bu makalede.

Özet

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Arnavutköy Sazlıdere’de inşa edilen sosyal konut projesiyle ilgili “Araplara ya da başka bir ülke vatandaşına satış yapılmadı” açıklamasını net bir şekilde dile getirdi. Bakan Kurum, dar gelirli vatandaşlar için planlanan 24.000 konutun tamamının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kurayla tahsis edildiğini vurguladı. Ayrıca projenin Kanal İstanbul veya Sazlıdere Barajı gibi su kaynaklarıyla hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirterek, üç yaygın yanlış iddiayı çürüttü.

Sazlıdere Sosyal Konut Projesi

Arnavutköy Sazlıdere’de, dar gelirli ailelerin “ev sahibi olmayan kardeşlerimiz” olarak nitelendirildiği 24.000 sosyal konutluk kampanya yürütülüyor. Proje, TOKİ ile Bakanlık iş birliğinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlelerinden biri olarak tasarlandı. Kurum, “250 bin sosyal konut” kapsamındaki İstanbul ayağı için ayrılan bölümde inşa edilen konutların yalnızca kurayla belirlenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tahsis edildiğini açıkladı .

Çıkan İddialar ve Tepkiler

Lüks Konut İddiası

Muhalefet çevreleri, Sazlıdere Projesi’ni “lüks konut” olarak tanımlayarak sosyal boyutunu gölgede bırakmaya çalıştı. Bakan Kurum, “Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir; bu birinci yalan” diyerek bu iddiayı yalanladı .

Araplara Satılacak İddiası

En yaygın çarpıtmalardan biri ise konutların “Arap yatırımcılara” satılacağı yönündeki iddialardı. Bakan Kurum, “Konutlar Araplara ya da herhangi bir ülke vatandaşına satılmadı. Alanların hepsi evi olmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır” sözleriyle bu ikinci yalanı çürüttü .

Kanal İstanbul ve Su Kaynakları Bağlantısı

Üçüncü yanlış bilgi, projenin Kanal İstanbul veya Sazlıdere Barajı’nı etkileyeceği yönündeydi. Kurum, “Kanal İstanbul’la ilgili bir konu şu an gündemimizde yok; bu projelerin Kanal İstanbul’la yakından, uzaktan hiçbir ilgisi yoktur” ifadesini kullandı. Ayrıca, “Sazlıdere Barajı tam yerinde duruyor ve burası aktif bir su havzası değil; imar planı ve yönetmeliklere tam uyumla inşa ediliyor” diyerek su kaynaklarına zarar vereceği iddialarını da reddetti.

Bakan Kurum’un Açıklamalarından Öne Çıkanlar

  • Sosyal Konut Vurgusu: “250 bin sosyal konut” bütçesinin İstanbul’daki bölümünde Sazlıdere’ye ayrılan 24.000 konut, tamamen dar gelirli vatandaşlar için planlandı .

  • Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Şartı: Projedeki hak sahiplerinin hepsi TC vatandaşı ve evi olmayanlar arasından kura ile belirlendi .

  • Polemik ve Dezenformasyon Uyarısı: “Polemiğe ve dezenformasyona dayalı asılsız iddialar milletimiz nezdinde karşılıksız kalacaktır” uyarısı yapıldı .

Projenin Türkiye İçin Önemi

Bu sosyal konut kampanyası, dar gelirli ailelerin konut edinme hakkını desteklemenin yanı sıra inşaat sektörü ve yan sanayiye de önemli bir canlılık kazandıracak. Deprem riski yüksek İstanbul’da güvenli, planlı yapılar inşa edilmesi, vatandaşların refahı için kritik görülüyor. Ayrıca proje, TOKİ’nin daha önceki deneyimleriyle vatandaş memnuniyetini artıracak şekilde tasarlanıyor.

Sonuç

Bakan Murat Kurum’un Sazlıdere çıkışı, üç ana efsaneyi yok ederek projenin sosyal niteliğini, yerli vatandaşa yönelik olduğunu ve su kaynaklarına zarar vermeyecek koşullarda planlandığını net biçimde ortaya koydu. Bu açıklama, sosyal konut hamlesine ilişkin dezenformasyonun son bulmasını hedeflerken, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olma umudunu pekiştirmektedir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BOSNA HERSEK’TE HUZUREVİNDE YANGIN FACİASI: EN AZ 9-10 ÖLÜ, YAKLAŞIK 20 YARALI

Yayımlandı

üzerinde

BOSNA HERSEK’TE HUZUREVİNDE YANGIN FACİASI: EN AZ 9-10 ÖLÜ, YAKLAŞIK 20 YARALI

Yayın: 05 Kasım 2025 | Saat: 03:20 (TSİ) · Okuma süresi: ~3 dakika

FatihDoganMedya — Tuzla (Bosna Hersek) — Bosna Hersek’in kuzeydoğusundaki Tuzla kentinde bir kamu huzurevinde akşam saatlerinde çıkan yangın, faciayla sonuçlandı. İlk gelen raporlara göre en az 9–10 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 20 kişi yaralandı ve çok sayıda sakin çeşitli hastanelere kaldırıldı


Olayın kısa özeti

Yangının, huzurevinin üst katlarında akşam saatlerinde başladığı, itfaiye ekiplerinin hızla bölgeye sevk edildiği ve kısa süre içinde alevlerin kontrol altına alınmaya çalışıldığı bildirildi. Olay yerine sevk edilen ekiplerin yaptığı tahliyeler sırasında çok sayıda yaşlının duman zehirlenmesi ve yanık şüphesiyle hastanelere götürüldüğü aktarıldı. Kesin can kaybı ve yaralı sayısı üzerinde çalışmalar sürüyor.

Yetkililerin açıklamaları

Tuzla kanton başkanı Irfan Halilagić, bazı ölü ve yaralı bilgileri aldıklarını doğrularken, sayıları en kısa sürede netleştireceklerini söyledi. Üniversite Klinik Merkezi Tuzla’dan yetkililer ise hastanelerinde karbonmonoksit zehirlenmesi ve yanık vakalarıyla ilgilenildiğini açıkladı; bazı yaralıların yoğun bakımda olduğu bildirildi. Yangının kesin nedeni henüz belirlenmedi; soruşturma başlatıldı.

Kurtarma ve sağlık müdahalesi

Tuzla itfaiye ekiplerine komşu belediyelerden de destek ekipleri gönderildi. Kurtarma çalışmaları kapsamında bina içindeki yaşlıların tahliyesi öncelikli olarak yürütüldü; yaralıların dağıtıldığı hastanelerde tedavi süreci devam ediyor. Sağlık merkezleri ve belediye yetkilileri, yakınlarına yardım ve bilgi sağlanması için irtibat noktaları oluşturdu.

Görgü tanıklarının ifadeleri

Olay yerinden gelen görüntüler ve görgü tanıklarının anlatımlarına göre, alevler kısa sürede üst katlara yayıldı ve yoğun duman bina içinde panik yarattı. Bazı sakinler camlardan atlayarak ya da balkonlara çıkarak kurtulurken, itfaiye ve sağlık ekiplerinin müdahalesiyle daha fazla can kaybı önlenmeye çalışıldı

Soruşturma ve olası neden

Resmi makamlar yangının çıkış nedenini belirlemek için teknik inceleme başlattı. İlk raporlarda kasti müdahale yönünde bir bilgi paylaşılmazken, yangın güvenliği uygulamaları, binanın elektrik tesisatı ve ateşin yayılma biçimi incelemeye alındı. Bölge yetkilileri, vatandaşlardan spekülasyonlardan kaçınmalarını ve yetkililerin açıklamalarını takip etmelerini istedi.


Arka plan (kısa)

Balkanlar’da huzurevi ve bakımevi yangınlarına dair geçmişte de endişe verici olaylar yaşanmıştı; bazı ülkelerde ihmale bağlı soruşturmalar açılmış, denetimler gündeme gelmişti. Uzmanlar, yaşlı bakım merkezlerinde yangın güvenliği yatırımlarının ve denetimlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor. (İlgili geçmiş vakalar ve soruşturmalar için uluslararası haber kaynakları takip ediliyor.)


Ne yapılıyor — Resmi talepler

  • Yerel makamlar, yaralıların tedavisi ve tahliye sonrası barınma ihtiyacı için koordinasyon sağlıyor.

  • Polis ve itfaiye ekipleri yangının kesin nedenini tespit etmeye yönelik araştırmayı sürdürüyor.


Gelişmeler oldukça haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yer: Diyarbakır — Kasap dükkanında vahşet: Tartışma meydan savaşına döndü — 2 ÖLÜ, 2 YARALI

Yayımlandı

üzerinde

Yer: Diyarbakır — Kasap dükkanında vahşet: Tartışma meydan savaşına döndü — 2 ÖLÜ, 2 YARALI

Haber Tarihi: 04 Kasım 2025 | İlk saat: 17:47
Güncelleme: 04 Kasım 2025, akşam saatleri (soruşturma devam ediyor).
Byline: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: ~2 dk

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesi’ndeki bir kasap dükkanında, iki grup arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek silahlı çatışmaya dönüştü. Olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi ise yaralandı. Polis ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi; soruşturma başlatıldı.

Olayın ayrıntıları

Edinilen ilk bilgilere göre tartışma, dükkan içinde sözlü münakaşaya başladı; kısa süre sonra dışarıda silahlar çekildi ve çatışma yaşandı. Olay sırasında 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı; sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen iki kişi yaşamını yitirdi. Yaralılar hastanelere kaldırıldı, hayatını kaybedenlerin kimlikleri ve otopsi işlemleriyle ilgili resmi prosedürler uygulandı.

Kimler etkilendi? (Ne biliniyor)

Birkaç yerel kaynak, ölenlerin isimlerini ve yaralı sayısını aktardı; ölenlerin isimleriyle ilgili olarak yayınlanan ilk haberlerde Zülfü Coşan ve Ensari Coşan adları yer aldı. Resmi makamların yapacağı açıklamalar ve Adli Tıp sonuçları bekleniyor.

Görgü tanıkları ve görüntüler

Bölgedeki güvenlik kameraları ve cep telefonu görüntüleri bazı yayınlarda paylaşıldı; olay anına ilişkin görüntüler polis incelemesine sunulduğu belirtiliyor. Olay yerindeki görgü tanıkları panik anlarını anlatırken, polis şeridi ve delil toplama çalışmaları akşam saatlerinde sürdü.

Güvenlik ve soruşturma

Kayapınar İlçe Emniyeti olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı; kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma sürüyor. Olay yeri incelemesi ve görgü tanıklarının ifadeleri soruşturmanın ana hattını oluşturuyor. Soruşturma devam ederken resmi açıklamalar geldiğinde haber güncellenecektir.

Ne bilinmiyor / Beklenen gelişmeler

  • Tartışmanın kesin nedeni (kişisel husumet, işyeri anlaşmazlığı vb.) henüz resmi olarak doğrulanmadı.

  • Ele geçirilen delillerin niteliği ve olaya karışan kişi/kişilerin sayısı hakkında resmi bir bilanço bekleniyor.

  • Adli tıp raporları ve emniyet açıklamaları netleştikçe FatihDoganMedya haberini güncelleyecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Atlantik’te Tarihi Operasyon: 1,7 Ton Kokain Taşıyan Narkotik Denizaltı Ele Geçirildi

Yayımlandı

üzerinde

Atlantik’te Tarihi Operasyon: 1,7 Ton Kokain Taşıyan Narkotik Denizaltı Ele Geçirildi

Haber: Fatih Doğan
Son Güncelleme: 05 Kasım 2025 – 14:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Portekiz yetkilileri, Atlantik Okyanusu’nda 1,7 ton kokain taşıyan bir “narkotik denizaltıyı” ele geçirdi. Operasyonda dört Güney Amerikalı şüpheli gözaltına alındı.

İber Yarımadası’na yönelik olan ve yarı dalgıç tipi bir denizaltı olduğu belirtilen araç, Portekiz Donanması’na ait bir gemi tarafından yaklaşık 1.000 deniz mili açığında tespit edildi. Portekiz polisinin uyuşturucuyla mücadele biriminin başkanı Vítor Ananias, operasyonun, farklı milletlerden suçluların yer aldığı bir organizasyonu hedef aldığını belirtti .

🚨 Operasyonun Kritik Detayları

Operasyon Detayı Bilgi
Ele Geçirilen Madde 1,7 ton kokain
Yakalanan Şüpheliler 2 Ekvadorlu, 1 Venezuelalı, 1 Kolombiyalı
Operasyon Bölgesi Lizbon sahillerinden 1.000 deniz mili açık, Atlas Okyanusu
Gözetim Süresi 15-20 gün
Yargı Süreci Şüpheliler tutuklanarak Azorlar’da mahkemeye çıkarıldı

Operasyon, Lizbon merkezli Deniz Analiz ve Operasyon Merkezi (MAOC) tarafından istihbarat bilgisi alınmasının ardından başlatıldı. Portekiz gemisinin denizaltıyı bulmasının ardından, zorlu hava koşullarına rağmen güvenlik güçleri denizaltıya başarıyla çıkartma yaptı. Ancak aracın hassas yapısı ve kötü hava şartları nedeniyle karaya çekilemeyerek açık denizde battığı bildirildi .

Ananias, mürettebatın seyahat koşullarını “içerideki sıcak, teknenin dumanları ve yüksek dalgalar ile zorlu hava koşullarında sadece bir gün bile geçirmek zorlu” sözleriyle anlattı .

🔍 Narkotik Denizaltılar ve Avrupa Rotası

“Narko denizaltı” olarak adlandırılan bu araçlar, genellikle tamamen dalabilen denizaltılar değil, sadece kokpit ve egzoz borusu gibi küçük kısımları su yüzeyinde kalacak şekilde tasarlanan yarı dalgıç teknelerdir. Bu tasarım, onları radar ile tespit etmeyi oldukça zorlaştırır .

Bu yöntem, onlarca yıldır uyuşturucu kaçakçılığında kullanılıyor olsa da, son dönemde Güney Amerika’dan Avrupa’ya yönelik transatlantik seferlerde bir artış gözlemleniyor. İlk başarılı transatlantik geçiş 2019’da kanıtlanmış, o tarihten bu yana on ikiye yakın girişim engellenmiştir . Sadece 2025 yılı Mart ayında, yine Azorlar açıklarında ele geçirilen bir başka narko denizaltıda 6,5 ton kokain bulunmuştu .

Bu tekneler, uzun ve tehlikeli yolculuklar için inşa ediliyor. İlkel koşullara sahip olan araçlarda mürettebat, haftalar boyunca zehirli egoz gazları, aşırı sıcak ve temel ihtiyaç malzemelerinin yokluğu gibi koşullarda hayatta kalma mücadelesi veriyor .

🤖 Kaçakçılık Teknolojideki Yeni Trend: İnsansız Denizaltılar

Yetkilileri endişelendiren bir diğer gelişme ise, kaçakçılık teknolojisindeki hızlı dönüşüm. Geçtiğimiz Temmuz ayında Kolombiya donanması, ülke karasularında insansız ve otonom bir narkotik denizaltıyı ele geçirdi. İçinde mürettebat bulunmayan ve Starlink uydu interneti ile iki kamera ile donatılan araç, kaçakçıların operasyonel riskleri azaltmak için teknolojiye yatırım yaptığının net bir göstergesi .

Uzmanlar, insansız sistemlerin, organize suç gruplarının en büyük zaaflarından biri olan “insan faktörünü” ortadan kaldırdığı uyarısında bulunuyor. Mürettebatın yakalanması ve ifadesi gibi riskler olmadığında, yetkililer için organize yapıyı çökertmek çok daha zorlaşıyor .

Kolombiya donanması komutanı Amiral Juan Ricardo Rozo Obregón, bu keşfin, uluslararası deniz güvenliğine yönelik artan bir zorluk teşkil eden ve “suç manzarasını dönüştüren” insansız sistemlere doğru bir geçişi yansıttığını ifade etti .

Bu haber, FatihDoğanMedya için özgün olarak hazırlanmıştır. Alıntı yapılamaz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar