Gündem
İsrailli emekli albaydan çarpıcı itiraf: “Onlarla savaşmaya hazır değiliz — Türk Ordusu muazzam, güçlü”
05.09.2025 — 16:30 (TRT) · Okuma süresi: 4 dakika
Özet (lead): Kudüs merkezli TV7 kanalının Jerusalem Studio programında konuşan emekli Albay Dr. Eran Lerman, İsrail’in Türkiye ile doğrudan askeri çatışmaya girmeye hazır olmadığını söyledi ve Türk Kara Kuvvetleri’ni “muazzam” ifadeleriyle nitelendirdi. Lerman’ın değerlendirmesi, bölgedeki gerilim ve Suriye’deki denklemler çerçevesinde dikkat çekti.
Haber metni
Emekli Albay Dr. Eran Lerman (Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü – JISS), TV7’de yayımlanan Jerusalem Studio programında yaptığı açıklamada, “İsrail ordusu NATO’nun ikinci büyük gücü olan Türk ordusuyla (land forces) savaşa kesinlikle hazır değil” diyerek olası doğrudan bir çatışmanın hem İsrail hem de bölge için riskli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Lerman, Türk Kara Kuvvetleri’nin kapasitesini “muazzam” sözleriyle değerlendirdi ve iki ülke arasındaki gerilimin özellikle Suriye sahasında vekâlet çatışması şeklinde kalmasının daha muhtemel olduğunu ifade etti.
Dr. Lerman’ın uzman kimliği ve geçmiş görevleri de değerlendirildiğinde sözleri daha fazla ağırlık kazanıyor: Lerman, uzun yıllar İsrail güvenlik kurumlarında görev yapmış, Shalem College ve JISS gibi kuruluşlarda akademik ve stratejik görevler üstlenmiş bir isim. Bu geçmiş, yaptığı değerlendirmelerin askeri ve stratejik bir perspektiften ortaya konduğunu gösteriyor.
Neden bu sözler önemli?
Bölgedeki son dönemdeki gerginlik ve Suriye’deki güç dengeleri, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri de hassaslaştırdı. Her iki taraf da doğrudan bir savaş istemediğine dair açıklamalar yapıyor; ancak saha uygulamaları ve askeri hareketlilik zaman zaman tırmanma riski oluşturuyor. Bu çerçevede Lerman’ın ifadeleri, İsrail içinde sahaya ilişkin stratejik hesapların yeniden gözden geçirildiğine işaret ediyor.
Türk medyasında yankı
Lerman’ın TV7’deki sözleri, Türkiye’de birçok haber sitesi ve sosyal medya hesabı tarafından dakika dakika aktarıldı; haber başlıklarında “hazır değiliz”, “muazzam kara gücü” gibi ifadeler öne çıkarıldı. Türk kamuoyunda bu tür yorumlar hem memnuniyet hem de dikkatle takip edilme şeklinde karşılandı.
Analiz: Ne anlama geliyor?
-
Askeri denge mesajı: Lerman’ın sözleri, doğrudan bir çatışmanın maliyetinin her iki taraf için çok yüksek olacağı mesajını taşıyor; bu, diplomatik gerilimin tırmanmasını caydıracak bir söylem olarak okunabilir.
-
Suriye ve vekâlet savaşı riski: Gerçek çatışma yerine vekâlet savaşları, deniz ve hava operasyonları ya da bölgesel nüfuz mücadeleleri daha olası senaryolar olarak öne çıkıyor.
-
Haberin stratejik etkisi: Böyle bir açıklama, hem askeri çevrelerde hem de kamu diplomasisinde karşı taraf üzerinde psikolojik/stratejik etki yaratma amacı taşıyabilir.
Gündem
İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı
İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı
İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı
Yeni yayımlanan veriler ve “Kara Rapor” analizleri, Türkiye’de 2023 ve 2024 yıllarında ince partikül madde (PM2.5) kaynaklı erken ölümlerin toplamının yaklaşık 127 bine ulaştığını gösteriyor. Aynı çalışmalara ve şehir ölçümlerine göre İstanbul’da 2023–2024 döneminde havası en kirli ilçeler Esenyurt, Yenibosna, Şişli ve Kartal, en temiz ilçeler ise Büyükada, Şile ve Sarıyer olarak öne çıktı.
İstatistik: Nereden geliyor bu 127 bin sayısı?
Temiz Hava Hakkı Platformu ve ilişkili “Kara Rapor” çalışmaları PM2.5 maruziyetine bağlı erken ölüm hesaplamalarında AirQ+ gibi yönergeler kullanarak 2023 için 63.851 ve 2024 için 62.644 erken ölüm tahmini ortaya koydu — toplamda yaklaşık 126.495, yuvarlanınca haber başlıklarında geçen ~127 bin rakamına karşılık geliyor. (Rapor metodolojisi ve yıllık dağılımlar raporda ayrıntılı açıklanıyor.
İstanbul’daki tablo: En kirli ve en temiz ilçeler
2023–2024 dönemi ölçümleri ve yerel değerlendirmelere göre İstanbul’da hava kirliliğinin en yoğun izlendiği ilçeler ve aksiyon gerektiren noktalar şunlar:
-
En kirli ilçeler (öne çıkanlar):
Esenyurt, Yenibosna, Şişli, Kartal. Bu ilçelerde trafik yoğunluğu, sanayi kaynakları ve kış aylalarında artan ısınma kaynakları (kömür, katı yakıt vb.) PM10/PM2.5 seviyelerini yukarı çekiyor -
En temiz ilçeler:
Büyükada, Şile, Sarıyer. Bu bölgelerde istasyon verileri, kıyı etkisi, ormanlık alan ve düşük yerleşim yoğunluğunun daha düşük partikül değerleriyle ilişkili olduğunu gösteriyor.
(İBB ve merkezi istasyon verileri, ilçeler arası farklılaşmanın hem mevsime hem de yerel kaynaklara bağlı olduğunu netleştiriyor; anlık istasyon verileri için belediye ve uluslararası hava kalitesi platformları takip edilebilir.
Hangi kirletici en tehlikeli ve sağlık etkileri neler?
Uzmanlar özellikle PM2.5 (çapı 2.5 mikrometreden küçük parçacık) üzerinde duruyor: bu parçacıklar derin akciğerlere ve kana karışarak kalp-damar hastalıkları, KOAH, inme, akciğer kanseri ve nörolojik hastalıkların riskini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri ve bölgesel raporlar PM2.5’in dünya çapında milyonlarca erken ölümle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Neden bu kadar fazla ölüm? (Kısa nedenler)
-
PM2.5 maruziyetinin yüksek olması ve WHO kılavuz değerlerinin üzerinde seyretmesi.
-
Büyük şehirlerin trafik, sanayi ve kış yakıt kullanımının birleşimi.
-
Meteoroloji (inversiyon, yüksek basınç) nedeniyle kirleticilerin dağılmaması.
Vatandaşa ve yetkililere öneriler (özet)
-
Bireyler: yüksek kirlilik günlerinde açık havada ağır egzersizden kaçının, hassas gruplar N95/N99 benzeri maskeleri tercih etsin, iç mekân havalandırmasında dikkatli olun.
-
Yerel yönetimler: toplu taşımayı güçlendirme, ısınmada temiz yakıt ve altyapı teşvikleri, sanayi emisyonlarının sıkı denetimi, kentsel yeşil alan artışı.
-
Ulusal politika: PM2.5’e karşı hedefler belirleme, izleme ağını genişletme ve halk sağlığı kampanyaları.
Kara Rapor ve WHO önerileri, PM2.5 düzeyleri DSÖ kılavuzlarına çekildiğinde on binlerce hayatın kurtarılabileceğini vurguluyor.
Gündem
Umreye gitmek isteyenlere bahisçi tuzağı: Tur parası bahis sitesinden çıktı
Umreye gitmek isteyenlere bahisçi tuzağı: Tur parası bahis sitesinden çıktı
Tarih: 22 Ekim 2025, 14:05 (TSİ)
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 4 dakika
Umre hayali kuran vatandaşları hedef alan bir dolandırıcılık şebekesi, “Diyanet onaylı” umre turu vaadiyle topladığı tur paralarını bahis sitelerine aktarmakla suçlanıyor. Mağdurların sayısı ve toplanan para miktarları çeşitli haberlerde yer alıyor — polis ve tüketici uyarıları artıyor. (FATİHDOGANMEDYA)
Kısa giriş — ne oldu?
Umreye gitmek isteyen vatandaşlardan “Diyanet onaylı umre turu” vaadiyle para toplayan organizatörlerin, toplanan tur ücretlerini bahis/e-oyun hesaplarına aktardığı iddiası gündeme oturdu. Bazı haber kaynaklarına göre onlarca — hatta yüzlerce — kişi mağdur oldu; mağdurlar polise şikâyette bulundu ve soruşturmalar başlatıldı.
Olayın işleyişi — dolandırıcılar nasıl çalışıyor?
İddiaya göre dolandırıcılar şu yöntemleri kullanıyor:
-
Sosyal medyada veya çevrede güven sağlayan tanıtımlar yapıp “Diyanet onaylı”, “kontenjan sınırlı” gibi ifadelerle acele ettiriyorlar.
-
Kişilerden ön ödeme veya tam ücret alınıyor; bazı durumlarda evrak teslimi, pasaport fotokopisi gibi bilgiler de isteniyor.
-
Yolculuk günü yaklaştığında mağdurlara “tur iptal” veya “vize/süreç sıkıntısı” şeklinde mesaj gönderiliyor; firma muhatap olmaktan kaçınıyor.
-
Bazı haberlerde, toplanan paraların bahis/e-oyun hesaplarına aktarıldığı, yani turistlerin paralarının kumar faaliyetlerine yönlendirildiği iddiası yer aldı. Bu iddiayı medyada görsel/inceleme haberleri ve televizyon programları gündeme taşıd
Not: Bu haberlerde yer alan “bahis sitesine aktarma” iddiası, soruşturma ve delil tespitine bağlı olarak doğrulanabilir. Şu an için farklı haber kaynakları mağdur sayısı ve yöntemler hakkında benzer, ancak tam olarak çakışmayan bilgiler aktarıyor.
Kimler mağdur oldu? Ne kadar para toplandı?
Bazı yerel ve ulusal kaynaklara göre olayın ölçeği şu şekilde bildirildi:
-
Bir haberde 84 kişinin şikâyetçi olduğ, kişi başına alınan ücretlerin 1.100–2.325 ABD Doları arasında değiştiği bildirildi.
-
Diğer haberlerde ise “yüzlerce mağdur” ve daha yüksek meblağlardan söz ediliyor; dolandırıcılık vakalarının şehirler arası olduğu, mağdurların Türkiye’nin farklı illerinden çıktığı belirtili
(Not: Farklı kaynaklar farklı rakamlar veriyor — soruşturmaların ilerlemesiyle tutarlı bir toplamın resmi makamlarca açıklanması bekleniyor
Yetkililer ve uzmanların uyarıları
-
Turizm/umre turları konusunda yetkili kurumlara (Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü vb.) kayıtlı firmalarla çalışılması, yazılı sözleşme alınması ve banka havalesi yerine kredi kartı gibi takip edilebilir ödeme yöntemleri kullanılması tavsiye ediliyor.
-
Mağdurların şikâyetleri üzerine emniyet güçleri soruşturma başlattı; dolandırıcılara karşı tüketici hakları ve ceza davaları gündeme gelebilir. Geçmiş davalarda umre vaadiyle para toplama suçundan mahkumiyet kararları bulunuyor.
Mağdurlar ne yapmalı? (Adım adım yapılacaklar)
-
Belgeleri saklayın: Sözleşme, banka dekontu, SMS/e-mail yazışmaları, reklam görselleri ve iletişim kayıtlarını koruyun.
-
Polise ve savcılığa şikâyet: En yakın karakola giderek resmi şikâyetçi olun; delilleri teslim edin.
-
Tüketici Hakem Heyeti: Hizmet yerine getirilmemişse tüketici şikâyeti kanallarına başvurun.
-
Banka ile görüşün: Havale/eft yapıldıysa bankaya başvurup işlem iptali veya inceleme talep edin (imkân varsa).
-
Resmî kurumlarla teyit: Diyanet veya Hac-Umre yetkilileriyle tur firmasının kayıtlı olup olmadığını kontrol edin.
Uzman görüşü (özet)
Hukuk uzmanları, dini duyguları sömüren bu tür dolandırıcılıkların hem Türk Ceza Kanunu kapsamında dolandırıcılık suçu hem de örgütlü şekilde yapılmışsa ayrı suçlamalara konu olabileceğini belirtiyor. Ön soruşturmalar ve bilirkişi incelemeleri sonucu paranın nereye aktarıldığı (ör. bahis hesabı) tespit edilirse mali deliller ceza davasında kullanılabiliyor.
FATİHDOGANMEDYA’dan uyarı
Umre gibi kutsal görevler için plan yaparken, teklifler cazip gelse bile yetkili kurum kayıtlarını, sözleşmeyi, referansları ve ödeme yollarını sorgulayın. Mağduriyet yaşayanlar için gerekli hukuki yolları atlamadan, delillerle birlikte resmî mercilere başvurmalarını tavsiye ederiz.
Gündem
Mendil kapmaca oyunu kanlı bitti: 16 yaşındaki öğrenciye bıçaklı saldırı

Ölümden dönen lise öğrencisi taburcu edildi. Anne ise isyan etti.
Saldırıya uğrayan çocuğun annesi Gamze Yıldırım, “Çocuk bıçakla çıkıp geliyor, oğluma saldırıda bulunuyor. Bacağına denk geliyor 5 yerinden bıçaklıyor. 30 dikiş var 2 hafta raporluyuz. Elini kolunu sallayarak gezmesini istemiyorum, tutuklu yargılanmasını istiyorum. Benim çocuğuma bunu yapan dışarıdaki herkese aynı şeyi yapar.” dedi.
-
Gündem1 hafta önce
Samsun Bafra’da dehşet: Cezaevinden yeni çıkan kişi, eski kayınbiraderini 8 el ateşle öldürdü
-
Teknoloji6 gün önce
5G ihalesinin kazananları belli oldu
-
Sanat6 gün önce
İlhamı aile mesleği balıkçılıktan aldı: Metal parçalarla sanat eseri üretiyor
-
Teknoloji5 gün önce
ChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Ekonomi1 hafta önce
Japonya, Dünyanın İlk Otonom Hidrojen Yakıt Hücreli Traktörünü Tanıttı — Kubota’dan Sıfır Emisyonlu Tarım Hamlesi
-
Teknoloji1 hafta önce
Ünlü peynir çeşidine mikroçip yerleştirilecek: “Yiyenler endişelenmesin”
-
Gündem1 hafta önce
Limpopo (Louis Trichardt) yakınlarında otobüs şarampole yuvarlandı — En az 42 ÖLÜ, 49 YARALI
-
Spor1 hafta önce
Kosova yenilgisi bardağı taşırdı: İsveç’te Tomasson gönderildi