Gündem
Hakan Fidan: Barışın kaybedeni olmaz

Bakan Fidan, Londra’da düzenlenen Ukrayna konulu toplantıdan önce basına konuştu.
Zirvenin önemli olduğuna ve toplantının ana gündeminin Ukrayna olduğuna dikkati çeken Fidan, Ukrayna’daki muhtemel barış anlaşmasının, ateşkesin ve bunun nasıl mümkün olabileceğinin tartışıldığını, bu konuda farklı fikirlerin olduğunu ifade etti.
“Amerika’nın son haftalarda almış olduğu pozisyon ve bu pozisyonun giderek netleşmesi ışığında bazı farklı görüşler oluştu Avrupa Birliği’nde.” diyen Fidan, bunların Avrupalı liderler tarafından bir masa etrafında tartışıldığına değindi.
Fidan, Türkiye‘nin hem Ukrayna’daki olası barış anlaşmasında hem de Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden inşasında katkısının önemli olduğunun altını çizerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunun hayata geçmesi için büyük bir vizyonu olduğunu kaydetti.
ATEŞKES VE KALICI BARIŞ
“ABD’ye ziyaret düzenleyen Avrupalı liderlerin tekrar bir araya gelip, neleri nasıl yapabileceklerine ilişkin birtakım tartışmalar var.” diyen Fidan, kendi teknik ekiplerini bu konuda görevlendirmiş durumda olduğunu söyledi.
Fidan, “Müteakip toplantılar olacak, ki bu toplantıları anladığımız kadarıyla daha sık aralıklarla ve bir araya gelmek olacak. Burada, 6 ayda bir, iki ayda bir değil de belki iki haftada bir, üç haftada bir yapılacak toplantıları göreceğiz.” diye konuştu.
Bakan Fidan, “Amerika’daki son ortaya konulan politikanın Avrupalı liderlerde, özellikle Ukrayna dosyasında, genel olarak da Avrupa güvenliği konusunda birtakım soru işaretleri oluşturduğu artık malum. Bu açıktan tartışılıyor.” diyerek, bu tartışmaların yakından takip edildiğini belirterek, “Özellikle Ukrayna’da olacak bir barış anlaşması ve buna bağlı olarak Avrupa’nın bu çerçevede yeni bir güvenlik mimarisine kavuşup kavuşmayacağını da hep beraber göreceğiz.” ifadesini kullandı.
Bakan Fidan, hemen ateşkes olmasını ve ardından da kalıcı bir barış anlaşması umduğunu belirtti.
Fidan, “Bunu mümkün kılacak unsurlar nelerdir? O konuda farklı ülkelerin farklı fikirleri var. Ama bizim önceliğimiz, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi barışın kaybedeni olmaz. Onun için önceden çalışmalıyız.” dedi.
Gündem
Peş Peşe İstanbul Depremleri: Vali Gül “Olağan Sürecin Parçası” Dedi, İstanbul’daki Son Durum
Açıklaması:
23–25 Nisan’da İstanbul’da hissedilen artçı sarsıntılar sonrası Vali Davut Gül “Olağan süreç” dedi. AFAD ve uzmanlar uyarıyor; tedbirli olun, panik yapmayın.
İstanbul, 25 Nisan 2025 – 23 Nisan akşamı Marmara Denizi’nde yaşanan 6,2 büyüklüğündeki ana depremin ardından, İstanbul’da art arda hissedilen 154’ü aşkın artçı sarsıntı şehirde paniğe yol açtı. Depremin merkez üssü Silivri açıkları olarak kaydedilirken, 20.33’te Marmara Denizi Büyükçekmece açıklarında meydana gelen 4,3 büyüklüğündeki yeni sarsıntı vatandaşları tekrar sokaklara döktü. AFAD verilerine göre, söz konusu artçı deprem yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti .
Ülkü: “Tedbirli Olalım, Panik Yapmayalım”
İstanbul Valisi Davut Gül, yaşanan yoğun artçı sarsıntılar sonrası sosyal medya ve basın açıklaması yaparak, “Değerli İstanbullular, ilimizde zaman zaman hissedilen artçı sarsıntılar, uzmanlarımızın da belirttiği üzere ana depremden sonra yaşanan olağan süreçlerin bir parçasıdır. Valiliğimize ulaşan herhangi bir olumsuz durum söz konusu değildir” dedi . Gül, ayrıca afet yönetim merkezlerinin 7/24 teyakkuzda olduğunu vurgulayarak, “Tedbirli olmak önemlidir, panik yapmak ise riski artırır” uyarısında bulundu.
Artçı Sarsıntıların Seyri ve Uzman Görüşü
Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, “6,2 büyüklüğündeki depremden sonra 5 büyüklüğün üzerinde iki artçı sarsıntı yaşandı. Böyle büyük bir depremin etkinlik süresi 1,5–2 ay kadar devam edebilir” açıklamasını yaptı Özel’in değerlendirmesi, İstanbul’da artçı sarsıntı hisseden herkesin önümüzdeki haftalarda da benzer sarsıntılarla karşılaşabileceğine işaret ediyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başlığı Altında Hazırlıklar
AFAD il ve ilçe koordinasyon merkezleri, depremzedeler için gerekli altyapı kontrollerini süratle tamamladı. Yol, su, elektrik hatlarında olumsuz bir durum tespit edilmezken, yıkım riski taşıyan binalarda ise çalışmalara başladığı bildirildi. Sağlık Bakanlığı ekipleri de olası yaralanma vakalarına karşı hastanelerde hazır bekletiliyor.
İstanbul’da Güvenlik ve Bilgilendirme
Valilik, asılsız sosyal medya paylaşımlarına karşı da uyarıda bulunarak, “Hiçbir bilimsel veriye dayanmayan iddialara itibar etmeyin; resmi açıklamalar AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından yapılacaktır” hatırlatmasını yaptı. Manipülatif haber ve ses kayıtları yayımlayanlar hakkında yasal işlemler başlatılacağı da bildirildi.
Gündem
Cübbeli Ahmet’ten Şok Fetva: “Depremde Cünüp Ölmek Caizdir” – Şartları ve Tepkiler
Açıklaması
Cübbeli Ahmet’in Instagram paylaşımlı yeni fetvasında “Depremde cünüp ölmek caizdir” dediği, Kâfirûn Suresi okuma, meşru ilişki ve namaz şartlarının neler olduğu, İslâm hukukundaki dayanakları ve eleştirileri bu makalede bulabilirsiniz.
Özet
Son günlerde sosyal medyada büyük yankı uyandıran Cübbeli Ahmet’in “Depremde cünüp ölmek caizdir” fetvası, Kâfirûn Suresi okunması, ilişkinin meşru olması, namaz kaçırılmaması ve gusül alma niyeti şartlarını gündeme taşıdı . Bu makalede, söz konusu fetvanın içeriği, dayanakları, İslâm hukuku çerçevesindeki geçerliliği ve eleştirileri detaylı şekilde ele alınacaktır.
1. Haber Özeti
Cübbeli Ahmet, Instagram’da paylaşılan kısa bir videoda depremde cünüp ölmenin caiz olduğunu belirterek, “Kâfirûn suresini okuması, ilişkinin meşru olması, namaz kaçırmaması ve gusül alma niyetinde olması gerekiyor” demiştir . Cübbeli Ahmet’in resmi web sitesinde benzer içerikli geçmiş sohbetler yer almakla birlikte, bu yeni fetva deprem şartları çerçevesinde verilmiştir .
2. Fetvanın Şartları ve İçeriği
2.1 Cünüplük ve Gusül
– İslam’da cünüp (cinsel ilişki veya meni çıkışı sonrası) hâlinde gusül abdesti almak farzdır
– Guslün farz olduğu haller klasik kaynaklarda; cünüp olma, hayız ve lohusalık hallerinin sona ermesi olarak belirtilir .
– Cübbeli Ahmet’e göre, deprem gibi olağanüstü hâllerde gusül imkânı bulunmayanlar için cünüp ölmenin şehadet hükmünde olduğu yönünde bir kolaylık söz konusudur .
2.2 Kâfirûn Suresi Okuma Şartı
Cübbeli Ahmet, deprem anında cünüp olarak ölen kişinin Kâfirûn Suresi’ni okumasının şart olduğunu vurgulamıştır . Klasik kaynaklarda cünüplük hâlinde mushafa dokunmanın caiz olmadığı konusunda icma bulunsa da , sûrenin okunması veya zikri farklı değerlendirmelerde kolaylık sağlayabilir.
2.3 Meşru İlişki ve Namaz Kaçırmama
Fetvaya göre, ölen kişinin son zamanlarda nikah usulüne uygun cinsel ilişki yaşamış olması ve namazlarını aksatmadan kılması gerekmektedir . İslam hukukuna göre cünüplük hali günlük hayatı engellemez fakat namaz vakti geçmeden guslünü yapmamak önemli bir kusur sayılır
3. Dini ve Hukuki Dayanaklar
3.1 Kur’ân-ı Kerîm
“Ey iman edenler! Namaza durduğunuzda yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edin ve ayaklarınızı topuklara kadar yıkayın. Eğer cünüb iseniz gusledin…” (Mâide, 5:6) .
Bu ayet, guslün cünüplük hâline net bir çözüm sunduğunu açıklar.
3.2 Hadis ve Fıkıh Kaynakları
– “Cünüp olan kimse gusül farzı vaktini geçirmeden önce gerekli işleri yapar, en kısa sürede gusleder” uyarısı vardır
– KSÜ İlahiyat Fakültesi makalesi, cünüp olarak ölmenin büyük günah veya küfür hükmünde olmadığını; ölümün zamanını kimsenin bilemeyeceğini belirtir
4. Eleştiriler ve Toplumsal Tepkiler
– Dinî çevrelerden, deprem gibi afet şartlarında dahi guslün güçlük olarak görülmemesi gerektiği, tehir edilmemesi gerektiği yönünde eleştiriler gelmiştir
– Bazı âlimler, böyle bir fetvanın İslam’ın temel temizlik ve ibadet prensipleriyle çeliştiğini savunmaktadır
– Sosyal medyada, söz konusu fetvanın yanlış anlaşılmalara yol açabileceği ve afetten etkilenenlerin dinî bir zorlukla karşılaşmaması için dikkatli olunması gerektiği vurgulanmıştır.
5. Sonuç
Deprem gibi olağanüstü şartlarda cünüp ölmenin caiz olduğuna dair Cübbeli Ahmet fetvası, hem İslam hukukundaki kolaylık ilkelerine hem de temizlik ve ibadet sorumluluğuna dair tartışmaları alevlendirmiştir. Bu fetvanın yorumlanmasında Kur’an-ı Kerîm, hadis ve mezheplerin kıyas yöntemleriyle birlikte sosyal ve insani boyutun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Gündem
“2025’in En Büyük Sosyal Konut Seferberliği: Murat Kurum’dan Gençlere ve Emeklilere Kapsamlı Konut Müjdesi”
Açıklaması
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yıl sonunda 81 ili kapsayan en kapsamlı sosyal konut kampanyasını başlatacaklarını açıkladı. Evi olmayan gençler ve emekliler kira öder gibi ev sahibi olacak.
Özet
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 25 Nisan 2025’te katıldığı canlı yayında, evi olmayan gençler ve emekliler için yıl sonunda 81 ili kapsayan “bugüne kadar yapılmış en büyük sosyal konut kampanyası”nı başlatacaklarını duyurdu . Kampanya; dar gelirli vatandaşlar, gençler, emekliler, şehit ve gazi yakınlarına ayrı kontenjanlar tanıyarak kira öder gibi ev sahibi olma fırsatı sunmayı hedefliyor .
Kampanyanın Genel Hatları
-
Kapsam: Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı yürütülecek sosyal konut projesi
-
Büyüklük: Cumhuriyet tarihinin en büyük seferberliği olarak nitelendirilen kampanya, bugüne kadar yapılmış en geniş ölçekli sosyal konut hamlesi olacak .
-
Yetkili Kuruluş: Proje, TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirilecek .
Kimler Yararlanacak?
-
Gençler: İlk kez ev sahibi olacak 25 yaş altı gençler, uygun ödeme planlarıyla konut sahibi olabilecek.
-
Emekliler: Evi olmayan emekliler için özel kota ayrılacak ve 20 yıla varan vadelerle avantajlı ödeme imkânı sağlanacak .
-
Dar Gelirliler: Şehit/gazi yakınları ve alt gelir grubu vatandaşlar da ayrı kontenjanlardan yararlanacak .
Kapsam ve Takvim
-
Hazırlık Süreci: Bakanlık, ihtiyaç duyulan arsalar için valiliklere genelge göndererek etüt çalışmalarını tamamladı .
-
Başlangıç Tarihi: Kampanya, 2025 yılının son çeyreğinde tüm illerde eş zamanlı olarak başlayacak
-
Tamamlanma: Projenin ilk aşamasında toplam 1.5 milyon sosyal konutun inşa edilmesi planlanıyor .
Başvuru ve Ödeme Koşulları
-
Şartlar: Aile geliri üst sınırı, önceden evi olmama koşulu ve yaş kriterleri başvuru koşulları arasında yer alacak .
-
Kura Sistemi: Talepler, başvuru sonrasında kura yöntemiyle değerlendirilecek .
-
Vadeler: 20 yıla kadar uzayan vade imkânı, düşük peşinat veya peşinatsız ödeme seçenekleri sunulacak .
Beklenen Etkiler
-
Piyasa Düzenlemesi: Yeni arz, konut fiyatları ve kiralarda denge sağlayarak sektörün hareketliliğini artıracak .
-
Sosyal Etki: Gençlerin ve emeklilerin barınma güvenliğini güçlendirerek sosyal refah düzeyini yükseltecek .
-
Kentsel Dönüşüm: Deprem riskini azaltmaya yönelik kentsel dönüşüm seferberliğiyle entegre bir yaklaşım sunuluyor .
Sonuç
Murat Kurum’un açıkladığı yeni sosyal konut kampanyası, Türkiye genelinde dar gelirli kesimlere yönelik en geniş kapsamlı proje olarak öne çıkıyor. Evi olmayan gençler ve emekliler için kira öder gibi ev sahibi olma fırsatı sağlayacak bu seferberlik, hem sosyal adaleti güçlendirecek hem de inşaat sektörüne yeni bir dinamizm kazandıracak.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem1 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları
-
Son Dakika2 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4