Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Emtia piyasalarında tarife iyimserliği

Yayımlandı

üzerinde

Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve Çin’e yönelik söylemlerinin tonunu yumuşatması dikkati çekti.

Trump’ın, Çin ile tarifeler konusunda müzakerelerin sürdüğüne yönelik açıklamaları Pekin yönetimi tarafından yalanlansa da piyasalarda konuya ilişkin iyimser hava etkisini koruyor. Trump, son yaptığı açıklamada Çin ile görüştüklerini yineledi.

ABD yönetimi tarifeler sonrası diğer ülkelerle de müzakere süreçlerine devam ediyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ve Güney Kore’nin “çok başarılı” ticaret görüşmeleri gerçekleştirdiğini söyleyerek, iki ülkenin ticaret konusunda gelecek hafta gibi erken bir tarihte anlayışa dayalı bir mutabakata varabileceğini belirtti.

Trump’ın uygulamaya koymaya çalıştığı sert tarifeleri hafifletmenin bir yolunu aradığını kaydeden Bessent, “Düşündüğümden daha hızlı hareket ediyor olabiliriz ve teknik terimler hakkında önümüzdeki haftadan itibaren konuşmaya başlayacağız.” ifadesini kullandı.

Fed yetkililerinin açıklamaları yakından takip edilirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, tarifeler nedeniyle işten çıkarmaların başlayabileceğini ve işsizlikte önemli bir artış olması halinde faiz indirimlerinin desteklenebileceğini söyledi.

Bununla birlikte, jeopolitik gelişmeler de yatırımcıların odağında yer aldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, başkent Moskova’da düzenlediği haftalık basın toplantısında, ABD ile Ukrayna krizinin çözümüne yönelik diyaloğu sürdürdüklerini belirterek, “Rusya ve ABD bu aşamada krize uzun vadeli bir çözüm bulmayı hedefliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, dolar endeksinin düşük seviyelerde seyretmesi, emtia piyasasında talep iştahını artırarak varlık fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekledi.

Tahvil piyasalarında alıcılı bir seyir hakim olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 6 baz puan gerileyerek haftayı yüzde 4,27 seviyesinden tamamladı. Dolar endeksi ise haftalık bazda yüzde 0,2 artışla haftanın son işlem gününü 99,6 seviyesinden kapattı.

ALTINDA YENİ REKOR

Değerli metallerde, küresel piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle karışık bir seyir izlendi.

Tahvil faizlerindeki gerileme, faiz getirisi olmayan emtialar için destekleyici bir zemin oluştururken, dolar endeksindeki kısmi güçlenme ise değerli metaller üzerinde baskı yarattı.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın, önceki söylemlerinin aksine, Fed Başkanı Jerome Powell’ın görevine son vermeyi düşünmediğini belirtmesi ve ticaret savaşlarına ilişkin yaptığı ılımlı açıklamalar, risk iştahını artırarak güvenli liman varlıklara olan talebi zayıflattı.

Bu gelişmelerle altının ons fiyatı, rekorunu 3 bin 500 dolara çıkarmasının ardından geri çekilerek haftayı yüzde 0,1 değer kazancıyla 3 bin 319 dolardan kapattı.

Ons bazında fiyatlar, paladyumda yüzde 2,2 azalırken, platinde yatay seyretti, gümüşte yüzde 2,1 arttı.

Baz metallerde ise ABD-Çin ticaret gerilimlerinin yumuşamasının imalat sanayisine pozitif yansıyacağı beklentileriyle nikel hariç pozitif bir seyir izlendi.

Baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar libre bazında bakırda yüzde 3,2, kurşunda yüzde 1,3 alüminyumda ve çinkoda yüzde 2,3 artarken, nikelde yüzde 1,3 azaldı.

PETROLDE ARZ BEKLENTİSİ

Petrol fiyatları, küresel ticaret savaşında yumuşama sinyallerine rağmen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) üretimi artırma planı ve Rusya petrolünün piyasaya dönme ihtimaliyle geriledi.

OPEC ve bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun haziranda üretimi artırma planları ile ABD ile Çin arasında uzlaşma sağlanabileceğine dair beklentiler fiyatlar üzerinde etkili oldu. OPEC+ üyesi 8 ülke, haziranda üretim planlarını görüşmek üzere 5 Mayıs’ta toplanacak.

Öte yandan, ABD’nin, Rusya-Ukrayna anlaşmasına yönelik adımları ile İran ile yürüttüğü nükleer anlaşma müzakereleri de arz fazlası beklentilerini destekledi.

ABD Başkanı Donald Trump, İran ile müzakerelere işaret ederek, “İran konusunda çok iyi gidiyoruz.” ifadesini kullandı.

Bu gelişmelerle bu hafta Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,6 azalırken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 7 değer kaybetti.

TARIM EMTİADA HAVA KOŞULLARI ETKİLİ OLDU

Tarım emtia tarafında da küresel risk iştahının artmasıyla karışık bir seyir izlenirken, özellikle ABD’de ekim gecikmeleri ve olumsuz hava koşulları piyasalar üzerinde etkili oldu.

ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) verilerine göre, eski sezon buğday satışlarında iptaller, yeni yapılan satışlardan daha fazla oldu. Bu durum, eski sezon için talebin zayıfladığını gösterdi. Küresel ölçekte ise Rusya, Ukrayna, Çin ve Avustralya’daki kuraklık riski, arz tarafında endişeleri arttırmaya devam ediyor.

Soya fasulyesinde ise ABD-Çin ticari ilişkilerine dair iyimser beklentiler ve soya yağı fiyatlarındaki sert yükseliş de piyasayı destekledi. Brezilya’nın nisan ayı soya ihracat tahmini bir miktar düşse de genel talep canlılığını korudu.

İklim koşulları tarım emtia üzerinde etkili olurken, Kuzey Amerika’da sıcak hava dalgaları ve fırtına sistemleri tarım alanlarında karmaşık etkiler oluşturdu. Bu durum, toprak nemini artırarak uzun vadeli üretim için olumlu bir zemin hazırlarken, sel ve aşırı yağışlar ekim çalışmalarını aksattı. Güney Amerika’da ise yağışlar Brezilya’da mısır üretimine destek olurken, Arjantin’de kurak hava hasadın erkene alınmasına yol açtı.

Öte yandan, dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı Hindistan’da pirinç stokları rekor seviyelere ulaştı. Ülkede açıklanan verilere göre, 1 Nisan itibarıyla devlet pirinç stokları 63,1 milyon ton ile hükümetin hedeflediği 13,6 milyon tonun üzerinde gerçekleşerek rekor kırdı.

Bu gelişmelerle bu hafta Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar soya fasulyesinde yüzde 1,1 artarken, buğdayda yüzde 3,1, pirinçte yüzde 4 ve mısırda yüzde 1,3 azaldı.

Dünyanın en büyük kahve üreticisi Brezilya’da 2025-2026 dönemi kahve rekoltesinin, geçen yılki kurak havanın etkisiyle önceki mahsule göre düşebileceği öngörülmesiyle değer kazandı.

Bununla ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’te libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 2, kahvede yüzde 7,1, pamukta yüzde 2,3 yükseldi. Kakaonun ton başına fiyatı ise arz endişeleriyle haftayı yüzde 13,6 artışla tamamladı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Kayseri’den yurt dışına gidiyor: Hasat sabahın erken saatlerinde başladı

Yayımlandı

üzerinde

İç piyasada bu kadar rağbet görmüyor. Dış piyasa daha güzel oluyor. Günlük 80’e yakın işçi çalıştırıyoruz. Şu an tarlamızda Otolia, Marabel, Madeleine gibi çeşitlerimiz var. İhracat için Arizona çeşitlerinden ekiyoruz. İç piyasada sofralık olarak Madeleine ekiyoruz. Sanayilik olarak ‘Jelly’ gibi çeşitlerimiz var. Bu sene biraz kurak geçti. Havalarda sıcak geçti. Bu da bizim rekoltemizi biraz düşürdü. Üreten çiftçilerimiz planlı ekimler yapsın. Sözleşmeli ekimlere yönelsin. Çünkü pazar olmadan ekim, çiftçiye yük oluyor. Önce pazarını bulsun sonra eksin” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Süt litre fiyatı 2025: Çiğ süt fiyatı ne kadar oldu, zamlandı mı?

Yayımlandı

üzerinde

Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılan son açıklamaya göre %3,6 yağ ve %3,2 protein içeriğine sahip olan çiğ inek sütü litre başına 19,60 TL oldu. Güncellenen yeni fiyatlar 1 Ekim itibarıyla uygulamaya konacak.

Ayrıca dikkat edilen yağ ve protein oranlarının değişimi durumunda 29 kuruş fark uygulanacak.

Söz konusu tutar, Aralık 2025 tarihinde yeniden değerlendirilecek.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Powell’dan faiz indirimi açıklaması:  “Yaygın bir destek yoktu”

Yayımlandı

üzerinde

​​​​​​​ Merkez Bankası () Başkanı Jerome Powell, politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 4-4,25 aralığına indirmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

İşsizlik oranının düşük kalmaya devam etse de yükseliş gösterdiğini belirten Powell, istihdam artışlarının yavaşladığını ve istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını söyledi.

Powell, istihdam artışındaki yavaşlamanın önemli bir kısmının daha düşük göç ve daha düşük iş gücüne katılım nedeniyle iş gücü artışındaki gerilemeyi yansıtıyor olabileceğini, yine de iş gücü talebinin zayıfladığını ve son dönemdeki istihdam yaratma hızının işsizlik oranını sabit tutmak için gerekli olan “başa baş” seviyesinin altında göründüğünü anlattı.

Ücret artışının da yavaşlamaya devam etse de hala enflasyonun üzerinde seyrettiğine işaret eden Powell, “Genel olarak, hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlama yaşanması olağan dışı bir durum. Daha az dinamik ve bir miktar zayıflamış bu iş gücü piyasasında, istihdama yönelik aşağı yönlü riskler artmış görünüyor.” dedi.

TARİFE ELEŞTİRİSİ

Powell, enflasyonun ise son dönemde hızlandığını ve bir miktar yüksek seyretmeye devam ettiğini belirtti.

Fed Başkanı Powell, hizmet sektöründe ise dezenflasyonun devam ettiğinin görüldüğünü aktardı.

Kısa vadeli enflasyon beklentilerinin bu yıl boyunca tarifelerle ilgili haberler doğrultusunda hem piyasa hem de anket bazlı göstergelerde yansıtıldığı şekilde genel olarak yükseldiğini belirten Powell, uzun vadeli beklentilerin çoğunun ise hala yüzde 2’lik enflasyon hedefiyle uyumlu kalmaya devam ettiğini kaydetti.

“TÜKETİCİ HARCAMALARINDA YAVAŞLAMA VAR” 

Powell, son göstergelerin ekonomik faaliyetteki büyümenin de ılımlı hale geldiğini gösterdiğini belirterek, “​​​​​​​​Büyümedeki yavaşlama büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıtıyor” diye konuştu.

Hükümet politikalarındaki değişiklikler olmaya devam ettiğini belirten Powell, bunların ekonomi üzerindeki etkilerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Powell, “Yüksek tarifeler bazı mal kategorilerinde fiyatları yukarı çekmeye başladı, ancak bunların ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki genel etkileri henüz belli değil” dedi.

Makul bir temel senaryonun tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerinin nispeten kısa süreli olacağı yani tek seferlik bir fiyat artışı yaşanacağı yönünde olduğunu belirten Powell, ancak enflasyonist etkilerin daha kalıcı olma ihtimalinin de bulunduğunu, bunun değerlendirilip yönetilmesi gereken bir risk olduğunu aktardı.

“KISA VADEDE ENFLASYON RİSKLERİ YUKARI YÖNLÜ”

Powell, “Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum.” dedi.

İstihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmasıyla risk dengesinin değiştiğini belirten Powell, “Bu doğrultuda, bu toplantıda daha nötr bir politika duruşuna doğru bir adım daha atmanın uygun olduğuna karar verdik” diye konuştu.

Powell, Banka’nın bugünkü kararıyla olası ekonomik gelişmelere zamanında yanıt vermek için iyi bir konumda olmaya devam ettiğini ifade etti.

⁠”POLİTİKADA HIZLI DEĞİŞİKLİK GEREKTİĞİNİ HİSSETMİYORUM”

Yıl boyunca iş gücü piyasasının sağlam durumda olması dolayısıyla para politikasını kısıtlayıcı bir seviyede tutabildiklerini işaret eden Powell, risk dengesinin enflasyondan istihdama doğru kaydığını ifade etti.

Powell, 25 baz puanın üzerinde bir faiz indiriminin hangi koşullar altında gerekeceğine yönelik soru üzerine, “Bugün 50 baz puanlık bir indirim için hiç de yaygın bir destek yoktu” dedi.

Son 5 yılda büyük faiz artışları ve büyük faiz indirimleri yaptıklarını anımsatan Powell, bunun politikanın hızlı şekilde yeni bir noktaya taşınması gerektiğinde yapıldığını, ancak şu anda böyle bir durum hissetmediğini dile getirdi.

Powell, “Bu yıl şimdiye kadarki politikamızın doğru olduğunu düşünüyorum. Gümrük vergileri, enflasyon ve iş gücü piyasasının nasıl gelişeceğini bekleyip görmekle doğru bir karar verdik. Şu anda, istihdam yaratımındaki düşüş ve iş gücü piyasasındaki diğer zayıflama belirtilerine tepki gösteriyoruz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar