Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ekrem İmamoğlu’nun Kayseri Konuşması: Siyasi Mesajlar, Yerel Yönetim Vizyonu ve Gelecek Perspektifi

Yayımlandı

üzerinde

Ekrem İmamoğlu’nun Kayseri Konuşması: Siyasi Mesajlar, Yerel Yönetim Vizyonu ve Gelecek Perspektifi

Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin önde gelen siyasetçilerinden biri olarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütürken, son dönemlerde gerçekleştirdiği Kayseri konuşmasıyla kamuoyunun ve medya gündeminin dikkatini üzerine çekti. Bu makalede, konuşmanın içeriği, ana mesajları, Kayseri’nin stratejik önemi ve konuşmanın siyasi-yönetim alanında yaratabileceği etkiler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.


Giriş: Kayseri’deki Platformun Önemi

Ekrem İmamoğlu’nun Kayseri’de gerçekleştirdiği konuşma, yalnızca bir siyasi söylem olarak değil, aynı zamanda yerel yönetim vizyonunu ve Türkiye genelindeki kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik stratejilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Kayseri, Türkiye’nin ekonomik ve kültürel dokusunun önemli merkezlerinden biri olması dolayısıyla, İmamoğlu’nun burada yapacağı açıklıkların ve önerilerin, geniş kitleler tarafından ilgiyle takip edilmesi kaçınılmaz hale geliyor.


Konuşmanın Özeti ve Ana Başlıkları

İmamoğlu’nun konuşmasında ön plana çıkan konular arasında:

  • Yerel Yönetim ve Kamu Hizmetleri: İmamoğlu, İstanbul’da hayata geçirdiği projelerin yanı sıra, diğer şehirlerde de benzer model uygulamaları için yerel yönetimlerin rolünü vurguladı. Özellikle vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik hizmetlerin önemine dikkat çekildi.
  • Demokrasi ve Şeffaf Yönetim: Konuşmada, demokratik değerlerin korunması, yerel yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik konularının altı çizildi. Bu bağlamda, kamuoyu ile doğrudan iletişim ve güven inşa etme stratejileri öne çıkarıldı.
  • Sürdürülebilir Kalkınma ve Şehir Planlaması: Ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması, akıllı şehir uygulamaları ve uzun vadeli planlamanın gerekliliği konularında önemli mesajlar verildi.
  • Vatandaş Odaklı Hizmet: İmamoğlu, yerel yönetim anlayışının merkezinde vatandaşın beklentilerinin, ihtiyaçlarının ve yaşam standartlarının yükseltilmesinin yer aldığını ifade etti.

Kayseri’nin Stratejik Konumu ve Seçim Perspektifi

Kayseri: Ekonomik ve Kültürel Bir Merkez

Kayseri, Türkiye’nin Anadolu coğrafyasında ekonomik, sanayi ve kültürel açıdan önemli bir şehir olarak öne çıkmaktadır. İmamoğlu, bu şehrin dinamik yapısına ve potansiyeline değinerek, Kayseri’nin modern Türkiye’nin gelişiminde oynadığı rolün altını çizdi. Bu bağlamda, Kayseri’deki konumlandırmanın, yerel yönetim modellerine örnek teşkil edeceği ve diğer şehirlerde de benzer politikaların uygulanmasına ilham vereceği vurgulandı.

Siyasi Mesajlar ve Seçimlere Yönelik Stratejiler

Konuşmanın siyasi boyutu, seçim dönemleri yaklaşırken daha da önem kazandı. İmamoğlu, yerel yönetim başarılarını ve şeffaflık ilkesini öne çıkararak, siyasi arenada vatandaşın güvenini kazanmayı hedefledi. Konuşmada;

  • Güçlü yerel yönetim modelleri,
  • Demokrasinin derinleşmesi ve
  • Vatandaş odaklı politikalar konularında net mesajlar verildi.
    Bu stratejiler, seçim dönemlerinde yerel halkın beklentilerine doğrudan hitap eden ve güven tazeleyen bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

Siyasi ve Ekonomik Etkiler

Ekrem İmamoğlu’nun Kayseri konuşması, sadece yerel yönetim uygulamalarını değil, aynı zamanda ülke genelinde siyasi söylem ve kamuoyu dinamiklerini de etkileme potansiyeline sahip. Konuşmanın ardından sosyal medyada ve basında geniş yankı uyandırması, bu mesajların ne kadar geniş kitlelere ulaştığının göstergesi. Ayrıca, konuşmada vurgulanan projelerin ve vizyonun, gelecekteki belediye yönetimlerinin de benzer bir şeffaflık ve vatandaş odaklılıkla hareket etmesine öncülük etmesi bekleniyor.

Ekonomik açıdan, sürdürülebilir kalkınma ve akıllı şehir uygulamalarına verilen önem, hem yerel ekonomilerde hem de ulusal düzeyde pozitif etkiler yaratabilir. Böylece, şehirlerin modernizasyonu ve yaşam kalitesinin artırılması, uzun vadede bölgesel ve ulusal kalkınmaya katkıda bulunabilir.


Vatandaş Tepkileri ve Medyanın Yorumları

Konuşmanın ardından sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde yapılan yorumlar, Ekrem İmamoğlu’nun mesajlarının geniş kesimler tarafından benimsendiğini gösteriyor. Bir yandan, yerel yönetimde şeffaflık ve vatandaş odaklı hizmet anlayışının desteklenmesi, öte yandan ise eleştirel sesler de mevcut. Bu durum, demokratik bir ortamda farklı görüşlerin varlığının sağlıklı bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Özellikle, genç seçmenlerin ve kentli vatandaşların, geleceğe yönelik yenilikçi politikaları desteklediği gözlemlenirken, tartışma ortamının da yerel ve ulusal medyada geniş yer bulduğu ifade ediliyor.


Sonuç: Geleceğe Yönelik Bir Vizyon

Ekrem İmamoğlu’nun Kayseri konuşması, yerel yönetim anlayışını, demokratik değerleri ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini bir araya getiren kapsamlı bir vizyon sunuyor. Konuşmada ortaya konulan stratejiler, yalnızca İstanbul gibi büyük şehirlerde değil, tüm Türkiye’de yerel yönetim uygulamalarının güçlendirilmesine yönelik önemli ipuçları barındırıyor.
Sonuç olarak, bu konuşmanın, yerel yönetim modellerine ve siyasi söyleme yeni bir soluk getirmesi, vatandaşların beklentilerine daha yakın ve şeffaf hizmet anlayışının hayata geçirilmesine katkı sağlaması bekleniyor.

Gündem

Kastamonu’da Kaybolan Anne ve Oğlunun Otopsi Sonucu Açıklandı: Hipotermi ve Düşme

Yayımlandı

üzerinde

Kastamonu’da Kaybolan Anne ve Oğlunun Otopsi Sonucu Açıklandı: Hipotermi ve Düşme

Tarih: 11 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 dakika

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde, 2 Kasım’da kaybolduktan 9 gün sonra cansız bedenlerine ulaşılan anne ile 5 yaşındaki oğlunun ölüm nedenleri, Adli Tıp Kurumu’nun tamamlanan otopsi raporuyla kesinleşti. Rapora göre anne hipotermi nedeniyle, oğul ise kayalıklardan düşmeye bağlı travma sonucu hayatını kaybetti.

Otopsi Raporundan Çarpıcı Ayrıntılar

Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan ve İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen raporda, anne ve çocuğun ölüm süreçlerine ilişkin tıbbi detaylar kamuoyu ile paylaşıldı.

AW596843

Huriye Helvacı (43) için belirlenen ölüm nedeni:

· Raporda, annenin vücudunda zehirlenme veya başka bir travmaya işaret eden tıbbi bir delil bulunmadığı vurgulandı.
· Hipotermi (aşırı soğuğa maruz kalma) nedeniyle vücut ısısını düzenleyen merkezin işlevinin bozulduğu belirtildi.
· Bu durumun, kişide “paradoksal soyunma” olarak bilinen, vücut sıcaklığında yükselme hissiyle giysilerini çıkarmasına yol açtığı tespit edildi.
· Vücuttaki travmatik izlerin, soğuk ortamda bu şekilde yürürken oluşabilecek nitelikte olduğu ve doğrudan ölüme sebebiyet verecek düzeyde olmadığı kaydedildi.
· Yapılan incelemelerde, Huriye Helvacı’nın bedeninde veya kıyafetlerinde farklı bir kişiye ait DNA izine rastlanmadı.

Osman Yaşar Helvacı (5) için belirlenen ölüm nedeni:

· Çocuğun ölüm nedeninin “künt kafa travması” olduğu açıklandı.
· Travmanın, kafa kırıkları, kafa içi kanama, beyin kanaması ve beyin dokusunda harabiyet meydana getirdiği belirtildi.
· Bu yaralanmaların, olay yerindeki kayalıklardan düşme ile uyumlu olduğu raporda oy birliğiyle ifade edildi.

Soruşturmada Diğer Gelişmeler

Olayla ilgili soruşturma İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülürken, savcılık ekibi tarafından ormanlık alanda bulunan annenin cep telefonu da incelendi.

· Telefonun şarjının bittiği için kapandığı anlaşıldı.
· Yapılan dijital incelemede ise herhangi şüpheli bir duruma rastlanmadığı öğrenildi.

Olayın Kronolojisi

İlçe merkezinde 2 Kasım’da evlerinden ayrılan Huriye Helvacı ve oğlu Osman Yaşar’dan uzun süre haber alınamayınca geniş çaplı arama çalışmaları başlatılmıştı. 11 Kasım’da önce küçük Osman’ın cansız bedeni, Köseali köyü sınırlarındaki ormanlık arazide bir şelale tabanında bulundu. Yaklaşık 50 metre üst tarafta ise anne Huriye Helvacı’nın cesedine ulaşıldı. Cenazeler, otopsi incelemesi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, incelemenin ardından Bozkurt ilçesinde defnedilmişlerdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart

Yayımlandı

üzerinde

Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart

10 Aralık 2025 – 12:48 • Son Güncelleme: 10 Aralık 2025 – 13:08 • Okuma Süresi: 3 dk

Hong Kong’un Tai Po bölgesinde, yenileme çalışması devam eden bir konut sitesinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 159’a ulaştı. 40 kişi ise hala kayıp. Felaket, dünya genelinde yüksek katlı yapıların güvenlik zaafiyetlerini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne sererken, gözler Türkiye’de ve özellikle de çok sayıda yüksek binaya ev sahipliği yapan İstanbul’a çevrildi.

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, benzer bir facianın Türkiye’de yaşanmaması için kritik uyarılarda bulundu. Yasa’nın açıklamalarının odağında ise 50,5 metre sınırı yer aldı.

 

Hong Kong’da Yaşananlar: İhmal ve Sonuçları

Hong Kong’daki yangın, 26 Kasım 2025’te başladı ve 40 saatten uzun bir sürede kontrol altına alınabildi. Sekiz binadan oluşan Wang Fuk Court sitesindeki yangın, yedi binaya sıçrayarak büyük bir yıkıma yol açtı.

Olayla ilgili soruşturmalar, derin bir ihmal ve yönetim zafiyeti tablosunu ortaya çıkardı:

· Alt yapısal Sorunlar: Soruşturma kapsamında, binadaki bazı yangın alarmlarının tadilat çalışmaları sırasında devre dışı bırakıldığı tespit edildi ve bu sorumlulukla ilgili 6 kişi tutuklandı.
· Yanıcı Malzemeler: Yetkililer, yangının bu kadar hızlı yayılmasında, binaları saran iskelelerdeki standart altı naylon ağların ve pencerelere takılan köpük panellerin etkili olduğunu açıkladı.
· Gizlenen Geçmiş: Reuters’ın haberine göre, yenileme işini alan müteahhitlik şirketinin, geçmişteki 15 güvenlik ihlali ve para cezaları site sakinlerinden gizlenmişti. Sakinler, proje boyunca güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dair defalarca şikayette bulunmuş, ancak bu uyarılar etkili olmamıştı.

Küçük bir bebekten 97 yaşındaki bir kişiye kadar geniş bir yaş aralığındaki insanın hayatını kaybettiği bu felaket, sadece sistemlerin değil, denetim ve şeffaflık mekanizmalarının da hayati önemini gösterdi.

Uzmanlar İstanbul İçin Uyarıyor: 50,5 Metre Kritik Eşik

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, Hong Kong’daki facianın Türkiye için önemli dersler içerdiğini belirterek, özellikle İstanbul’daki yüksek yapılar için acil önlem çağrısı yaptı.

Yasa’nın vurguladığı en kritik nokta, 50,5 metreden yüksek binalarda iki kapalı kaçış kovanı (merdiven boşluğu) bulunması zorunluluğu. Bu kovanlardan birinin basınçlandırılmış olması gerektiğini ifade eden Yasa, “Bu sayede içeriye dumanın girmesi engellenir ve insanlar, dumanın zehirli etkilerine maruz kalmadan binayı hızla terk edebilir” dedi.

Yasa’ya göre yangın güvenliği, binanın tasarım aşamasında başlayan bütüncül bir sistem. Bu sistemdeki tek bir eksiklik, tüm güvenlik önlemlerini işlevsiz hale getirebiliyor. Bu bütüncül sistem şu bileşenleri kapsıyor:

· Kaçış yolları ve merdivenleri
· Sprinkler ve yangın söndürme sistemleri
· Duman tahliye sistemleri
· Acil durum yönlendirme aydınlatmaları

Türkiye’deki Mevcut Tehlikeler: Depo Haline Gelen Kaçış Yolları

Uzman, Türkiye’deki en büyük pratik sorunlardan birine de dikkat çekti. Birçok binada, kaçış merdivenleri ve hollerinin depo olarak kullanıldığını belirten Yasa, bu durumun yangın anında geçişi tamamen engelleyebileceğini ve bu malzemelerin hızla tutuşabileceğini vurguladı.

Ayrıca, yangın güvenlik sistemlerinin bakım ve onarımlarının ihmal edildiğini, arızaların maliyet nedeniyle giderilmediğini, bu durumda sistemlerin tamamen devre dışı kaldığını söyledi.

Yönetmelik Değişti: Site ve Apartman Yöneticileri İçin Son Tarih 31 Aralık 2025

Hong Kong’daki felaketin ardından gündeme gelen bu uyarılar, Türkiye’deki yasal zeminle de örtüşüyor. 1 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik değişikliği, mevcut tüm binalar için yeni zorunluluklar getirdi.

Söz konusu değişikliğe göre, 31 Aralık 2025 sonuna kadar aşağıdaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu tarihten sonra yetkili idareler (belediyeler, itfaiye) denetim yapabilecek ve eksiklikler için idari yaptırım uygulanabilecek.

Kapsam: Hangi Binalar Etkileniyor?

· Yapı yüksekliği 30,5 metreyi geçen konut binaları (apartman, rezidans).
· İçinde 200’den fazla kişinin yaşadığı toplu konut alanları ve siteler.
· 50 kişiden fazla insan bulunan konut dışı yapılar (okul, hastane, otel, AVM vb.).

Getirilen Yeni Zorunluluklar:

· Yangın söndürme ve müdahale ekipmanlarının (TSE standartlarına uygun yangın tüpleri, hortumlar, ilk yardım çantaları vb.) temin edilmesi.
· Acil durum organizasyon ekiplerinin oluşturulması.
· Düzenli tatbikat ve eğitimlerin yapılması.

Yasa da tatbikatların önemine dikkat çekerek, “İçinde 200 kişiden fazla ikamet olan binalarda yılda en az bir kez tatbikat yapılması şart. Bu tatbikatlardan bina yöneticileri ve bina sahipleri sorumludur” ifadelerini kullandı.

Bina Sakinleri Ne Yapmalı?

Uzmanlar ve yönetmelik, sorumluluğun büyük kısmını bina yönetimlerine ve malik temsilcilerine yüklüyor. Bina sakinlerinin ise talepkar ve takipçi olması hayati önem taşıyor. Kaçış yollarının açık tutulması konusunda bireysel olarak hassasiyet göstermek, yönetimi yangın güvenlik önlemleri, ekipman kontrolleri ve tatbikatlar konusunda sorgulamak alınabilecek temel önlemler arasında.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı

Yayımlandı

üzerinde

Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı

Tarih: 1O Aralık 2025 – Okuma Süresi: 3 dakika

Kırıkkale yangın, Bahadır Kimya, OSB yangını, 70 işçi tahliye, Borsa İstanbul, hisse askıya alma

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde bulunan Bahadır Kimya Fabrikası’nda çıkan yangın, büyük bir operasyonla kontrol altına alındı. Olayda can kaybı yaşanmazken, fabrikadaki 70 işçi güvenli bir şekilde tahliye edildi. Yangın haberi, şirketin Borsa İstanbul’daki hisselerinin geçici olarak işleme kapatılmasına neden oldu.

Yangının Detayları ve Müdahale

Olay, 10 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 11.30 sıralarında, Kırıkkale 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) meydana geldi. Madeni yağ üretimi yapan Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘ye ait fabrikada, henüz belirlenemeyen bir nedenden yangın çıktı.

Yangın, kısa sürede büyüyerek geniş bir alana yayıldı. İhbar üzerine bölgeye Kırıkkale Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. Riskin büyüklüğü nedeniyle, Ankara, Çankırı, Çorum ve Kırşehir gibi çevre illerden de önemli sayıda itfaiye ekibi ve araç takviyesi yapıldı.

Müdahale Eden Ekip ve Araç Sayısı

· Toplam İtfaiye Aracı: 50
· Toplam Personel: 170
· Koordinasyon: AFAD Acil Durum Yönetim Merkezi
· Destek: TÜPRAŞ ve Makine Kimya’dan uzman ekipler

Can Kaybı Yok, Tahliye Başarıyla Tamamlandı

Yangının en önemli sonucu, fabrikada çalışan 70 işçinin tamamının zamanında ve güvenli bir şekilde tahliye edilmiş olması. Konuyla ilgili açıklama yapan Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, “Şükürler olsun hiçbir can kaybımız yok. Yangının başlamasıyla beraber fabrikamızda gerekli tahliye işlemleri yapıldı” ifadelerini kullandı.

Vali Makas, yangının özellikle patlama riski taşıyan tankların bulunduğu bölümde tehlikenin bertaraf edildiğini, yangının büyük oranda kontrol altına alındığını duyurdu. Söndürme çalışmalarının ardından soğutma işlemine geçileceği bildirildi.

Hisseler Geçici Olarak İşleme Kapatıldı

Yangın haberi, şirketin finansal piyasalardaki durumunu da etkiledi. Borsa İstanbul (BIST) tarafından yapılan açıklamada, Bahadır Kimya’nın (BAHKM) hisselerinin, şirketin talebi üzerine geçici olarak işleme kapatıldığı duyuruldu.

Yangın haberinin ardından şirketin hisselerinde yüzde 10’a varan düşüş görülmüştü. İşlem askısı kararı, Pay Piyasası Prosedürü kuralları çerçevesinde alındı.

OSB’de İkinci Bir Yangın Daha Yaşandı

Ana yangın devam ederken, aynı organize sanayi bölgesinde ikinci bir yangın haberi geldi. Elektrik kesintisi nedeniyle devreye giren akülerin bulunduğu bir fabrikanın akü besleme odasında yangın çıktı.

Vali Makas, bu yangının da kısa sürede kontrol altına alındığını ve büyümeden söndürüldüğünü açıkladı. Ayrıca, AFAD ve KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) ekiplerinin bölgede gerekli ölçümleri yaparak kimyasal risk olmadığını tespit ettiğini belirtti.

Fabrikanın Sigortalı Olduğu Açıklandı

Yetkililerden edinilen bilgilere göre, yangın zarar gören Bahadır Kimya Fabrikası’nın tam sigorta ve kasko güvencesine sahip olduğu öğrenildi.

İşletmenin, üretim faaliyetlerine en kısa sürede yeniden başlayabilmesi için gerekli desteklerin sağlanacağı ifade edildi. Vali Makas, fabrikanın 70 kişiye ekmek kapısı olduğunu vurgulayarak, “Ana kütleleri duruyor. İnşallah en kısa zamanda tekrar faaliyete başlayacaktır” dedi.

Özet: Yangına İlişkin Kritik Bilgiler

· Olay Yeri: Kırıkkale Yahşihan 1. Organize Sanayi Bölgesi
· Şirket: Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
· Zaman: 10 Aralık 2025, saat 11.30
· Tahliye: 70 işçi güvenle tahliye edildi
· Can Kaybı: Yok
· Müdahale: 50 araç, 170 personel
· Borsa: Hisseler (BAHKM) geçici olarak işleme kapatıldı
· Sigorta: Fabrikanın tam sigortalı olduğu belirtildi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar