Gündem
Büyükçekmece’de Tüyler Ürperten Cinayet: İş İnsanı Lüks Aracıyla Birlikte Kayboldu, “Dayı” Lakaplı Engin Güney Tesadüfen Çözdü
Açıklaması
2009 yılında Büyükçekmece’de kaybolan iş insanı, lüks aracıyla birlikte gizemli şekilde ortadan kayboldu. İki gün boyunca aranan araç, “Dayı” lakaplı emekli dedektif Engin Güney’in tesadüfi keşfiyle bulundu; bagajda iş insanının vahşice öldürülmüş bedeni çıktı. Soruşturma, bir telefon görüşmesinin izini sürerek aydınlatıldı. Bu makalede, cinayet detayları, soruşturma süreci ve cinayetin çözülme anahtarı adım adım aktarılmaktadır.
1. Olayın Perde Arkası
2009’un Mayıs ayının son günlerinde, Türkiye gündemi hâlen Münevver Karabulut cinayetinin şokunu yaşarken, İstanbul’da ikinci bir dehşet vakası sessiz sedasız işlenecekti. İş insanı ve Büyükçekmece merkezli 6.000 çalışanı olan tekstil firmasının sahibi, lüks aracını da yanına alarak bir anda ortadan kayboldu. Ailesi, kaybolduğunu düşündükleri eşleri için Gayrettepe Kayıp Şahıs Büro Amirliği’ne başvuru yaptı. Ne telefonundan bir sinyal alınabiliyor, ne de aracı herhangi bir yerde görülüyordu. Olayın hemen başından itibaren “kaçırılma veya gasp” ihtimali üzerinde duruldu.
2. Soruşturmanın Başlangıcı ve İlk Bulgular
Olay, Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’ne intikal etti. Dosya, gasp ve narkotik alanında deneyimli dedektiflere teslim edildi. Emekli polis memuru ve gasp dedektifi Engin Güney’in de katıldığı ekip, kamera kayıtlarını incelemekle birlikte iş insanının son görüştüğü kişileri tespit etmek, husumetlileri ayıklamak ve finansal durumunu detaylandırmak için eş zamanlı olarak çalıştı. Evde yapılan ön incelemede, para kasasına zor anlaşılan bir şekilde müdahale edildiği, güvenlik kameraları ve bilgisayarların alındığı; ayrıca olay yerindeki halının çekildiği belirlendi. Bu bulgular, iş insanının ya yaralı halde götürüldüğüne ya da öldürülerek aracıyla birlikte aktarılmış olabileceğine işaret ediyordu.
2.1 Evdeki İzler
-
Para Kasasına Müdahale: Eve girişte, para kasasının zorlandığı, kilit mekanizmasının tahrip edilmeye çalışıldığı tespit edildi.
-
Eksik Dijital Ekipman: İki adet bilgisayar ve bir güvenlik kamerasının yerinde olmaması, delil karartma amacını düşündürdü.
-
Çalınan Halı: Halının üzerindeki muhtemel kan izlerinin kaybolmaması için katiller tarafından çekildiği değerlendirildi.
-
Araç Kameraları: Olay anına kadar herhangi bir yerden geçmediği kesinleşen lüks otomobilin izine ulaşılamıyordu.
3. Kaybolan Araç ve “Dayı” Lakaplı Dedektifin Tesadüfi Keşfi
Aracın bulunması iki günü buldu. Tüm şehrin giriş ve çıkış noktalarındaki kameralar, otoyol kontrol noktaları ve otopark güvenlik sistemleri didik didik edildi. Ancak lüks otomobil, adeta yer yarılmış gibi kaybolmuştu. Böylesine pahalı bir aracın izine bir türlü rastlanılamayınca “kaçırılma” öncelikli teori haline geldi.
İşte bu kritik noktada, soruşturmada yer alan “Dayı” lakaplı emekli gasp dedektifi Engin Güney, olayla doğrudan ilgisi olmayan bir ziyaret sırasında olayın seyrini değiştirdi. Aile dostuna çorba içmeye giden Güney, tesadüfen, şehrin kenarında park halinde duran lüks otomobili fark etti. Araç, gencecik bir altın kaplama gibi güneşin altında otururken, çevresinde kimse yoktu; sanki bilinmeyen bir güç tarafından oraya bırakılmış gibiydi.
3.1 Araçta Bulunan Dehşet
Güney, içgüdüsel olarak otomobile yaklaştı ve kapıları kontrol etti. Bagajı açtığında karşılaştığı manzara, kısa süre önce izlenene benziyordu: Vahşice öldürülmüş iş insanının cansız bedeni, kan izleriyle dolu bir şekilde bagajın içinde yatıyordu. Güney, hemen polise haber vererek bölgeyi güvenlik çemberine aldı. Şüphelilerin, cinayetten sonra aracı bilinçli olarak “kaçırılma izi” bırakmak maksadıyla yan yola terkettiği ve ardından hareketsiz bıraktıkları anlaşıldı.
4. Cinayetin Çözülme Anahtarı: Telefon Görüşmesi
Aracın bulunmasının ardından soruşturma, telefon kayıtları ve dinleme raporlarına yönlendirildi. Katillerin en kritik hatasını, yakın zamanlı yapılan bir telefon görüşmesiydi. İş insanının son günlerinde bir tanıdığıyla yaptığı görüşmenin içeriği, soruşturmayı aydınlatan en önemli ipucu oldu. Polis, bu görüşme kayıtlarında geçen belirli kod kelimeleri ve adreste anlık yer değişikliği bilgilerinin peşine düştü.
-
Kodlu Mesaj: Yapılan teknik incelemelerde, “gözden çıkarıldı” anlamına gelen belirli bir deyim kullanıldığı tespit edildi.
-
Adres Bilgisi: Katiller, bagajdaki cesedi teslim edecekleri yakın bir depoyu haber vermek için belirli bir lokasyon adını şifreli biçimde iletmişti.
-
İz Sürme ve Yer Tespiti: Polis, Hücresel Baz İstasyon (HBS) verileri üzerinden katilin araçla geçtiği güzergâhı belirledi; hemen ardından ilk sorgulamaları yaparak şüphelileri adım adım köşeye sıkıştırdı.
Bu telefon görüşmesi, hem cinayet sırasındaki bazı önemli adımların hem de organize suç bağlantılarının perdesini araladı. Polis, kısa sürede şebeke liderine ve organize suçtan beslenen aracı kullanıcılara ulaştı.
5. Soruşturmanın Adli Süreci ve Şüpheliler
Cinayetin çözülmesinin ardından, dört farklı şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, iş insanını planlı bir şekilde kaçırıp, gasp edip, boynunu kırarak vahşice öldürdüklerini itiraf etti. Suç örgütüne mensup bu şahısların aynı zamanda uyuşturucu ve hırsızlık gibi birden çok fiilden kayıtları bulunduğu belgelendi.
-
Birinci Şüpheli: İş insanına yakın bir muhasebeci, borç-alacak ilişkisi üzerinden şüpheleri üzerine çekti.
-
İkinci Şüpheli: Araç temininden sorumlu olup, daha önce de benzer tarzda “otoyol gasp” olaylarına karışmıştı.
-
Üçüncü ve Dördüncü Şüpheli: Organize suç bağlantılı, narkotik ticaretiyle ilişkili iki isim olarak tespit edildi.
Tüm deliller birleştirildiğinde, “telefon görüşmesi” ve “araç izleme raporları” birleşik bir suç zinciri ortaya koydu. Mahkemede bilirkişi raporları, telefon trafiği kayıtları, HBS verileri ve Adli Tıp Kurumu otopsi raporu kilit rol oynadı.
5.1 Adli Tıp Raporu
-
Ölüm Nedeni: Başına şiddetli bir cisimle defalarca darbe sonucunda beyin kanaması.
-
Zamanlama Tespiti: Ölümün, kaybolma tarihinin hemen ertesinde gerçekleştiği, cesede yakın tarihte zarar verildiğini ortaya koydu.
-
Delil Değeri: Organizmanın vücudunda tespit edilen uyuşturucu kalıntısı, olay anındaki bilinç bulanıklığını işaret ederek fail profili açısından kritik bilgiler sağladı.
6. Engin Güney’in Öne Çıkan Rolü
“Dayı” lakaplı dedektif Engin Güney, organize suç ve gasp alanındaki deneyimiyle soruşturmanın dönüm noktasını oluşturdu:
-
Tespit Hızı: Evdeki ilk bulgular ışığında aracı öncelikli hedef olarak belirleyip, 48 saat içinde “tesadüfi keşif” şansını artırdı.
-
Sahadaki İçgüdü: Aile dostuna çorba içmeye giderken bile çevredeki araçları not etmesi, mesleki ayrıcalıklarının baskın göstergesi oldu.
-
Kalıcı İletişim Ağı: Eski meslektaşları ve sivil devriye elemanları arasındaki koordinasyonu kısa sürede sağlaması, delillere hızlı ulaşmayı mümkün kıldı.
-
Teknik Takip: Telefon ve HBS analizlerine verdiği önem, cinayetin aydınlanmasında kritik rol oynadı.
Bu sayede, İstanbul Emniyeti’ne bağlı Gasp ve Narkotik Suçlarla Mücadele ekiplerinin koordinasyonunu daha da güçlendirerek, cinayeti Hollywood filmlerini aratmayan bir çalışma ile çözdü.
7. Hukuki Süreç ve Sonuç
Şüphelilerin ifadelerinin ardından iş insanının katillerine yönelik iddianame hazırlandı. Yargılama sürecinde şu gelişmeler yaşandı:
-
Müebbet Hapis Talepleri: Birinci derece ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, suçun planlı ve vahşice işlenmiş olması vurgulandı.
-
Sanıkların Suç Unvanları: “Kasten Öldürme,” “Gasp,” “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma,” “Delil Karartma” gibi birden çok fiilden yargılandılar.
-
Mali ve Sicil Araştırması: Katillerin suçtan sağladıkları yasa dışı gelirler, soruşturma aşamasında el konularak eroin ticaretine giden paraların izinin sürülmesi adına mal varlığı incelemesi başlatıldı.
-
Aileyi Temsil Eden Avukatlar: Taraftarlar, delil yetersizliğinden şikâyet etmedi ve yargılamanın kısa sürede tamamlanmasını talep etti.
-
Karar ve Cezalar: 2021 yılında sonuçlanan dava neticesinde her iki lider isim ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı; diğer şüphelilere ise 25–30 yıl arası hapis cezaları verildi.
8. Olayın Türk Polisi ve Kamuoyuna Yansımaları
Bu cinayet, Türkiye’de gasp ve organize suçla mücadelede bir dönüm noktası olarak değerlendirildi:
-
“Dayı” Modeli: Engin Güney gibi emekli ve tecrübeli dedektiflerin aktif görevlere dahil edilmesinin önemi yeniden gündeme geldi.
-
Teknik Alt Yapı: HBS verileri, cep telefonu dinlemeleri ve Adli Tıp hızlı analizleri, emniyetin alt yapısının gücünü gösterdi.
-
Kamuoyunda Güven Artışı: Böyle karmaşık ve korkutucu bir cinayetin kısa sürede aydınlatılması, vatandaşın polise olan güvenini perçinledi.
-
Medyanın Rolü: Habertürk ve diğer ulusal basın organları, olayın her aşamasını yakından takip ederek şeffaflığa katkı sundu.
Gündem
Diyarbakır Kayapınar’da 13 Katlı Binada Feci Yangın: 2’si Çocuk 3 Kişi Hayatını Kaybetti, 17 Yaralı
Açıklaması
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi’ndeki 13 katlı binada çıkan yangında 2’si çocuk 3 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi dumandan etkilendi. Yangının çıkış nedeni, müdahale süreci ve yetkililerin açıklamaları bu detaylı makalede.
Giriş: Diyarbakır’daki Korkunç Yangın Faciası
05 Haziran 2025 akşamı Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi’nde bulunan 13 katlı Rojava Sitesi’nde çatı katında çıkan yangın, kısa sürede korkunç bir tabloya dönüştü. Yoğun duman ve alevler, binadaki birçok daireyi etkisi altına alarak 3 kişinin (2’si çocuk) hayatını kaybetmesine, 17 kişinin ise dumandan yaralanmasına yol açtı . Olay, sadece ailelerin değil, tüm kent halkının yüreğini dağladı. Bu makalede yangının çıkış şekli, can kaybı ve yaralı sayısı, müdahale süreci, yetkililerin açıklamaları ve sonrasında alınması gereken tedbirler başlıklarıyla ele alınacaktır.
1. Yangının Meydana Geldiği Yer ve Zaman
-
Tarih ve Saat
Yangın, 05 Haziran 2025 Perşembe günü saat 18:30 civarında çıktı . -
Yer Bilgisi
Olay, Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi, Fırat Mahallesi 564. Sokak’taki Rojava Sitesi’ne ait 13 katlı apartmanın en üst katında (çatı katı) başladı . -
Binanın Özellikleri
Rojava Sitesi, 200’ün üzerinde hanenin yaşadığı, merkezi konumlu ve yoğun nüfus barındıran bir apartman kompleksiydi. 13 katlı yapının özellikle üst katları ahşap tavan ve izolasyon malzemeleriyle döşeli olduğu için alevler hızla yayıldı.
2. Yangının Çıkış Nedeni ve İlk Görgü Tanıklarının İfadeleri
-
Kesin Sebep Henüz Belirlenemedi
Diyarbakır Valiliği ve Kayapınar Kaymakamlığı tarafından yapılan ilk açıklamalara göre yangının çıkış nedeni henüz kesinleşmedi. Soruşturma ekipleri, binanın çatı katında bulunan elektrik tesisatı, izolasyon malzemeleri ve olası ihmal etkenlerini araştırmaya başladı -
Görgü Tanıklarının İfadeleri
Bazı apartman sakinleri, çatıdan yükselen dumanı gördükten kısa süre sonra evini boşaltmak zorunda kaldığını belirtti. Bir görgü tanığı, “Kapıyı açtığımızda yoğun dumanla karşılaştık, merdivenler tamamen duman doluydu. Kimse neye uğradığını anlayamadı” dedi .
3. İçeride Mahsur Kalanlar ve Kurtarma Süreci
-
İlk İhbar ve Ekiplerin Sevkiyatı
Yangının duyulmasıyla birlikte 112 Acil Sağlık, itfaiye, AFAD ve polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi. AFAD ve UMKE ekipleri olay yerine ilk varan ekipler oldu. İtfaiyenin olay yerine ulaşması, Kayapınar’ın merkezi olmasına rağmen yoğun trafik nedeniyle yaklaşık 7–8 dakikayı buldu -
Yoğun Duman ve Tahliye Zorluğu
Çatı katından başlayarak alt katlara doğru inen duman, merdiven boşluklarını tamamen kapladı. Binada mahsur kalanların bir kısmı sepetli vinçlerle dışarı çıkarıldı, bazıları ise balkonlardan komşu dairelere geçerek kurtarıldı -
Tahliye Edilen Kişi Sayısı
Bütün tahliye çalışmaları sonucunda 1’i bebek olmak üzere 38 kişi binadan güvenli şekilde çıkartıldı . Ancak dumandan etkilenen 17 kişi çeşitli hastanelere sevk edildi.
4. Can Kaybı ve Yaralı Durumları
-
Hayatını Kaybedenler (3 Kişi)
Yangında, dumandan zehirlenme ve alevlerin etkisiyle 2’si çocuk olmak üzere 3 kişi yaşamını yitirdi:-
Ahmet Kaya (32) – Dumandan etkilenenlerden, olay yerine yakın bir hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı.
-
Zeynep Aktaş (8) – Ailesiyle birlikte tatildeyken apartmanı ziyaret etmeye gelmişti. Yangın sırasında çatı katından dumanla boğuştu. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
-
Mehmet Karaca (1) – Aile yakınlarını ziyarete gelen bebeğin yoğun dumandan dolayı hayatını kaybettiği öğrenildi .
-
-
Yaralı Sayısı (17 Kişi)
Dumandan etkilenen 17 kişi ambulanslarla yakın hastanelere sevk edildi. Yaralılardan bazılarının durumu kritik olmakla birlikte yapılan tedavilere olumlu yanıt verdiği, hiçbirinin hayati tehlikesinin kalmadığı ifade edildi .
5. Resmi Makamların ve Yetkililerin Açıklamaları
-
Vali Murat Zorluoğlu’nun İlk Değerlendirmesi
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yangın bölgesine gelerek şu bilgileri paylaştı:“Yaklaşık saat 18:30’da haber aldık. İlk belirlemelere göre 17 vatandaşımız dumandan etkilendi, 3’ü ne yazık ki vefat etti. Bunlardan 2’si çocuk. İncelemelerimiz sürüyor. İhmal varsa en üst düzeyde hesap sorulacaktır.”
-
Kaymakamlık ve İl Emniyet Müdürlüğünün Açıklamaları
Kaymakamlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, soruşturmanın adli makamlarca yürütüldüğü, olay yerinde emniyet ve itfaiye ekiplerinin çalışma başlattığı bildirildi ve “Yangının kesin çıkış sebebi bilirkişi raporu sonrasında kamuoyuyla paylaşılacak.” denildi . -
İtfaiye ve AFAD Ekiplerinin Müdahalesi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı, “Binanın çatı katında başlayan yangın, izolasyon malzemeleri ve rüzgârın etkisiyle hızla tüm merdiven boşluklarını dumanla doldurdu. Mahsur kalan vatandaşları sepetli vinç ve merdivenlerle tahliye ettik. Soğutma çalışmalarının devam ettiği alanda risk tamamen ortadan kalktıktan sonra hasar tespiti yapılacak.” şeklinde bilgi verdi .
6. Yangının Toplumsal Etkileri ve Vatandaş Tepkileri
-
Mahalle Sakinlerinin Endişesi
Fırat Mahallesi sakinleri, “Dar sokak yapısı ve yanında üst üste inşa edilmiş binaların yangına karşı risk oluşturduğunu” belirterek, yetkililerden yangın güvenliğinin artırılmasını talep etti -
Diğer Bina Sakinlerinin Görüşleri
Rojava Sitesi’nde oturan bazı aileler, “Apartmanın eskiyen izolasyon malzemeleri ve bakımsız kalan elektrik tesisatı bu facianın fitilini ateşlemiş olabilir. Denetim eksikliğinin sonucu bu oldu” diyerek yetkilileri uyardı -
Sosyal Medya ve Yerel Basın Yansımaları
X (Twitter) ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında “#DiyarbakırYangını” etiketiyle paylaşım rekorları kırıldı. Birçok kullanıcı, benzer yapıların kentin risk haritasına alınması gerektiğini savundu. Yerel basın ise yangının nedenlerini irdeleyen özel haberler yayımladı ve uzman görüşlerine başvurdu.
7. Olası Sebepler ve Önleyici Tedbirler
7.1 Olası Sebepler
-
Elektrik Tesisatı Arızası
Uzmanlar, 13 katlı binalarda sıkça rastlanan iç tesisat aşınması veya kaçak akım nedeniyle yangın çıkma ihtimaline dikkat çekti. Yüklü elektrikli cihazların çatı katındaki dağıtım panosuna fazla yüklenmesi de olası nedenler arasında görülüyor. -
İzolasyon Malzemeleri ve Yanıcılık
Çatı katı izolasyonu için kullanılan strafor, ahşap ve yalıtım malzemeleri alev alıcı özellik taşıyabiliyor. Bir kıvılcım veya küçük bir kıvılcım, kısa sürede büyük yangına dönüşebilir. -
İhmal/İnsan Faktörü
Brahim Usta gibi bazı tanıklar, “Çatı katında elektrik kontağı ya da unutulmuş bir sigara izmariti” gibi küçük ihmallerin yangını tetiklemiş olabileceğini belirtti.
7.2 Alınması Gereken Önleyici Tedbirler
-
Düzenli Denetimler ve Periyodik Bakım
Belediye ve ilgili kurumlar, yüksek katlı binalarda periyodik olarak elektrik tesisatı, izolasyon malzemeleri ve yangın söndürme sistemlerini denetlemeli. Her dairede yangın söndürücü bulundurulması zorunlu hale getirilmeli. -
İtfaiye Erişimini Kolaylaştıracak Altyapı Düzenlemeleri
Dar sokaklarda yangın araçlarının rahat manevra yapabileceği alanlar oluşturulmalı; itfaiye bağlantı noktaları ve su dolum alanları üretim/tesis planlarında mutlaka yer almalı. -
Halkı Bilinçlendirme Kampanyaları
Özellikle yaz aylarında artan risklere karşı apartman sakinleri, mahalle bazında düzenlenen seminerlerle yangın söndürme teknikleri, tahliye planı hazırlama ve dumanın tehlikeleri konusunda bilgilendirilmeli. -
Erken Uyarı ve Alarm Sistemleri
Kat kaseti ve ortak kullanım alanlarına konulan duman dedektörleri, erken uyarıyla dumanın yoğunlaşmasını engelleyebilir. Bu sistemler, hem sesli hem de mobil/uygulama tabanlı bildirimle binada yaşayanları hızlıca haberdar edebilir. -
Yüksek Katlı Binalarda Zorunlu Sprinkler Sistemi
13 katlı ve üzeri binalarda otomatik sprinkler sistemi kurulumu zorunlu hale getirilmeli. Uluslararası standartlara uygun sprinklerler, yangının başlangıç aşamasında söndürülmesine yardımcı olur.
8. Yangının Ardından Son Durum ve Soruşturma Süreci
-
Soruşturmanın Kapsamı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, yangınla ilgili “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan resen soruşturma başlattı. Savcılık, binanın bakım – onarım kayıtları, elektrik tesisat raporları ve itfaiye tutanaklarını incelemeye aldı -
Binanın Hasar Tespiti ve Yeniden İskan Süreci
Yangın kontrol altına alındıktan sonra hasar tespit ekipleri binada kapsamlı inceleme yaptı. Çatı katı ve 12. kat başta olmak üzere alevlerin doğrudan temas ettiği katlardaki daireler “yaşanamaz” raporu aldı. Belediye, zarar gören aileleri geçici olarak Göç İdaresi Yurdu ve öğrenci yurtlarında konaklamaya yönlendirdi. -
Sigorta ve Mali Yükümlülükler
Rojava Sitesi’ndeki birçok dairenin “Zorunlu Deprem Sigortası (DASK)” ve konut yangın sigortası poliçeleri bulunuyordu. Sigorta şirketleri, ölümler ve yaralanmalar dışında maddi hasar için tazminat ödemelerini hızlandırdıklarını duyurdu.
9. Sonuç ve Değerlendirme
Diyarbakır Kayapınar’daki 13 katlı Rojava Sitesi’nde meydana gelen yangın, kentin kentleşme sorunları, yüksek katlı binalarda denetim eksiklikleri ve hızlı büyüyen nüfusun getirdiği riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. 2’si çocuk 3 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 17 kişinin dumandan etkilendiği bu acı olay, hem yerel yönetimleri hem de vatandaşları önleyici tedbirler konusunda harekete geçmeye zorladı.
Gelecekte benzer faciaların önlenmesi için
-
Düzenli denetim ve bakım,
-
Akıllı erken uyarı sistemleri,
-
Sprinkler ve yangın söndürme altyapısının güçlendirilmesi
gibi adımlar acil olarak hayata geçirilmelidir. Ayrıca, halkın bilinçlendirilmesi için mahalle ve apartman bazlı eğitim programlarının yaygınlaşması, can ve mal güvenliğini artırmada en önemli etkenlerden biri olacaktır.
Bu felaket, sadece Fırat Mahallesi’ndeki bir apartmanın meselesi değil, bütün Diyarbakır’ın ve benzer yerleşim yerlerinin ortak sorunudur. Sorumluların titiz bir soruşturma yürütmesi, eksiklerin mutlaka tespit edilmesi ve bir daha tekrarlanmaması adına gerekli tüm yasal, idari ve teknik tedbirlerin alınması elzemdir.
Gündem
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti
Açıklaması:
Almanya doğumlu iş insanı ve hayırsever Bernd Kebbel, Namibya’daki Hoanib Skeleton Coast Camp yakınlarında aslan saldırısında hayatını kaybetti. Olayın tüm ayrıntıları ve son durumu bu makalede öğrenin.
Olayın Özeti ve Tarihçesi
30 Mayıs 2025 sabahı, Namibya’nın kuzeybatısında Sesfontein bölgesine bağlı Hoanib Skeleton Coast Camp yakınlarında, Alman iş insanı ve hayırsever Bernd Kebbel (59), kamp alanında konakladığı tente tipi çadırından tuvaleti kullanmak üzere çıktığı esnada bir dişi aslan (lokal isimle “Charlie”) tarafından boğazına saldırıldı. Arkadaşlarının ve güvenlik görevlilerinin müdahalesine rağmen alınan ölümcül yaralar nedeniyle Kebbel olay yerinde yaşamını yitirdi.
Yetkililer, saldırıyı gerçekleştiren aslanın 1 Haziran 2025 tarihinde insan ve turist güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle avlandığını ve etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.
Bernd Kebbel Kimdir?
Bernd Kebbel, 1965 doğumlu Almanyalı bir iş insanı ve hayırseverdi. Üniversite yıllarını Almanya’da geçirdikten sonra 1990’lı yılların ortalarında Namibya’ya yerleşerek “Offroad Centre” adlı şirketini kurdu. Bu şirket, Safari ve off-road araç donanımları sağlayarak bölgedeki ekoturizme önemli katkılarda bulundu.
Kebbel, ayrıca Namibya’daki çöl aslanlarının korunmasına yönelik başlattığı projelerle de tanınıyordu. Yerel halk ve uluslararası toplum nezdinde, nesli tükenme tehlikesi altındaki bu aslanlar için yaptığı bağışlar ve finansal desteklerle biliniyordu. Hatta yerel bir koruma uzmanı, Kebbel’in onuruna bir aslana “Bernd” adını vermişti.
Saldırı Anı ve Kamp Koşulları
Olay, hafta sonu tatilini geçirmek üzere Kebbel’in eşi Conny (57) ve bir grup arkadaşıyla birlikte kurduğu kamp alanında yaşandı. Kebbel’in konakladığı tente çadır, zemin üstü platforma kurulmuş olup, tuvalet ihtiyaçları için özel bir araç veya sabit bir yapı yerine basit bir çadır çıkışı kullanılıyordu.
Saldırı, gece yarısını takip eden sabah erken saatlerde meydana geldi. Kebbel, henüz gün ışığı tam doğmadan çadırdan çıkarak tuvaleti kullanmak üzere yürüyüşe geçtiği sırada, gözlerden uzak bir noktada bekleyen dişi aslan tarafından boğazına saldırıldı. O sırada eşine ve arkadaşlarına görünmeyen aslan, ani bir hareketle Kebbel’e saldırdı. Karşı koyma imkânı bulamayan Kebbel, aşırı kan kaybı ve boğaz bölgesindeki ölümcül yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.
Kamp arkadaşları ve güvenlik görevlileri, saldırıyı durdurmak için aslanı kovaladı ve silah kullanmak zorunda kalarak aslanı bölgeden uzaklaştırdı. Ancak bu müdahale, Kebbel’in hayatta kalmasını mümkün kılmadı. Olay yerine ulaşıldığında, tüm müdahalelere rağmen Kebbel’in kalp atışları durmuştu.
Aslanın Euthanasia Kararı ve Yetkili Açıklamaları
Namibya Çevre, Orman ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan resmi açıklamada, saldırıyı gerçekleştiren dişi aslanın (Charlie) 1 Haziran 2025 tarihinde “sürdürülebilirlik ve topluluk güvenliği” gerekçesiyle avlandığı belirtildi. Bakanlık sözcüsü Ndeshipanda Hamunyela, aslanın yakın bölgede risk oluşturmaya devam ettiğini, bölgedeki turist ve yerel halk için tehlike arz ettiğini açıkladı.
Hamunyela ayrıca, kamp alanına yakın noktalarda insanların yürümesinin aslanlar için bilinen bir durum olduğunu, ancak Kebbel’in gece saatlerinde tek başına hareket etmesinin tehlikeyi artırdığını vurguladı. Saldırının gerçekleştiği bölge, 2023 yılı verilerine göre yaklaşık 60 erişkin çöl aslanına ev sahipliği yapan bir ekosistem içinde yer alıyordu.
Namibya’da Çöl Aslanları ve Koruma Çabaları
Namibya’daki çöl aslanları (Panthera leo bleyenberghi), diğer aslan alt türlerine kıyasla zorlu koşullara adapte olmuş nadir kedigil türlerinden biridir. Hoanib Nehri çevresi ve Kunene bölgesi gibi kurak alanlarda yaşayan bu aslanların sayısı, 2023 sonu itibarıyla 60 erişkin birey civarında tahmin edilmektedir.
Çöl aslanları, gece avlanmaya adapte olmuş, su kaynakları kıtlığına rağmen küçük av hayvanlarıyla beslenerek hayatta kalabilen nadir türlerden biridir. Ancak iklim değişikliği, insan yerleşimleri ve kaçak avcılık gibi faktörler, bu türün geleceğini tehdit etmektedir. Namibya hükümeti ve sivil toplum kuruluşları, bu aslanları korumak için bölgesel komünite temelli programlar yürütmekte, aslanların hareketini izlemek için uydu takip cihazları takmakta ve yerel halkı bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirmektedir.
Son yıllarda, “Lion Rangers” adı verilen koruma timleri, köylerde yaşayan halkı aslanların varlığı hakkında erken uyarı sistemleri aracılığıyla bilgilendirerek insan-aslan çatışmalarını minimize etmeye yönelik projeler yürütüyor. Ayrıca ekoturizm gelirlerinin bir kısmı, koruma çalışmaları ve yerel toplulukların kalkınması için ayrılıyor.
Aile, Toplumsal Tepkiler ve Soruşturma Süreci
Bernd Kebbel’in ani ve trajik ölümü, Namibya’daki Alman konsolosluğu ve Almanya’daki medyada geniş yankı uyandırdı. Kebbel’in eşi Conny ve iki yetişkin çocuğu, olayın haberini aldıktan sonra Namibya’ya dönerek yetkililerle iş birliği yaptı ve cenaze işlemlerini organize etti.
Namibya polisi ve Çevre, Orman ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, saldırıyla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlattı. Kamp alanındaki güvenlik protokolleri, aslan bölgesinde gece yürüyüşü yapan turistlerin korunması için yetersiz miydı, yoksa Kebbel’in bireysel tercihi mi bu kazayı tetikledi soruları araştırılıyor. Güvenlik kameraları ve tanık beyanları, olay anını detaylı olarak ortaya koymaya yardımcı olacak.
Çevre Bakanlığı, benzer olayların tekrarlanmaması için kamp işletmecilerine daha katı yönergeler ve eğitimler verilmesi kararını değerlendirdiğini açıkladı. Bunun yanı sıra uluslararası safari turizmi acentaları, konaklama ve güvenlik standartlarını gözden geçirme taahhüdünde bulundu.
Sonuç ve Güvenlik Uyarıları
Alman iş insanı Bernd Kebbel’in ölümü, safari turizminin ne kadar büyüleyici olduğu kadar ölümcül riskler de barındırdığını gösterdi. Uzmanlar, özellikle çöl aslanları gibi vahşi hayvanların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, gece veya gündüz fark etmeksizin mutlaka uzman rehber eşliğinde hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Namibya, ekoturizm açısından cazibesini korurken, turistlerin güvenliği için sıkı önlemler almayı sürdürüyor. Safari sırasında izlenmesi gereken temel kurallar şöyle özetlenebilir:
-
Bölgedeki yaban hayatının davranışlarını öğrenin: Özellikle gece aktif hayvan türlerinin alışkanlıklarına dikkat edin.
-
Rehbersiz kamp dışına çıkmayın: Çadıra en yakın sabit tuvalet tesislerini kullanın veya mutlaka bir rehberden refakat alın.
-
Gürültü ve ışık kullanımına özen gösterin: Ani ışık açma veya yüksek ses, aslanların dikkatini çeker.
-
Grup hâlinde hareket edin: Yalnız yürümek, koruma içgüdüsünü tetikleyebilir ve saldırı riskini artırır.
-
Rehber ve güvenlik talimatlarına harfiyen uyun: Yerel rehberler, hayvan davranışları ve bölgedeki güvenli rotalar hakkında en doğru bilgiye sahiptir.
Gündem
Yunan Genelkurmay Başkanı’na MSB’den yanıt

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık bilgilendirme toplantısını düzenlendi.
Son bir hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 4 PKK’lı terörist daha teslim oldu.
Tel Rıfat bölgesinde 146, Menbic bölgesinde ise 124 kilometre uzunluğundaki tünel imha edildi.
YUNAN GENELKURMAY BAŞKANI’NIN FENER RUM KİLİSESİ PATRİĞİNE VERDİĞİ HARİTA
27 Mayıs Salı günü 18. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı nedeniyle İstanbul’a gelen Hupis, Fener Rum Kilisesi’ni de ziyaret etti.
Burada Bartholomeos’la görüşen Hupis, İstanbul’un eski Helen coğrafyasında yer aldığı bir Trakya haritası hediye etti.
Bakanlık kaynakları konuya ilişkin şunları söyledi:
“Geçmişin mesaj vermek için araçsallaştırılması nostaljik bir avuntudan ibarettir. İki ülkenin liderleri tarafından ortaya konan yapıcı yaklaşımları sekteye uğratmaya, Türk ve Yunan halkları arasına fitne sokmak suretiyle siyasi kariyer yapmaya çalışanları nostaljik avuntulardan vazgeçerek gerçekleri görmeye, anlamaya ve kabul etmeye davet ediyoruz.”
UKRAYNA’NIN RUSYA’YA YÖNELİK DRONE SALDIRISI
Bakanlık kaynakları, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik gerçekleştirdiği drone saldırısı sonrasında Türkiye’nin de drone saldırılarına yönelik hazırlık durumuna ilişkin şunları söyledi:
“Sürekli değişen muharebe sahasında ülkeler teknolojinin gelişimiyle birlikte yeni teknik ve taktikler geliştirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Rusya ve Ukrayna savaşı ile birlikte harbin doğasında meydana gelen değişim ve dönüşümleri yakından takip etmekte, alınan dersler kapsamında yerli ve milli yüksek teknoloji ürünü insanlı ve insansız silah sistemleri ile savunma altyapısını güçlendirmeye devam etmektedir.”
TÜRKİYE’NİN SOMALİ’YE HELİKOPTER VERDİĞİNE DAİR HABERLER
Bakanlık kaynakları, Türkiye’nin Somali’ye Atak ve Genel Maksat Helikopteri teslim ettiğine dair haberlerle ilgili olarak “İki ülke arasında yürürlükteki Anlaşmalar kapsamında Somali Federal Cumhuriyeti’nde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik olarak eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimiz sürdürülmektedir.” dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
Bu kapsamda; özellikle ortak ekonomik faaliyetlere yönelik gerçekleşebilecek terörist faaliyetleri önlemek ve bu maksatla bölgede bulunan birlik ve unsurlarımızın öz güvenliğini sağlamak maksadıyla aldığımız standart tedbirlerdir.”
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Evren Öziş’in Cansız Bedeni Ağaçta Bulundu: Ailesi Televizyon Programlarına Başvurmuştu
-
Teknoloji1 hafta önce
Gizemli Uzay Nesnesi ASKAP J1832−091: Dünya’ya Her 44 Dakikada Bir Radyo ve X-Işını Sinyali Gönderiyor
-
Gündem7 gün önce
Hamilelikte Mucize Görüntü: 8 Aylık Amanda Foster’ın Ultrasonunda “Tanrı’nın Eli” Belirdi
-
Gündem1 hafta önce
Papara’ya Yasa Dışı Bahis Operasyonu: 8 Şirkete Kayyum Atandı
-
Gündem1 hafta önce
Konya’da 10 Yaşındaki Öğrencinin Boğazını Sıkma Faciası: Küçük Yusuf Yoğun Bakımda Hayat Mücadelesi Veriyor
-
Gündem3 gün önce
19 Yaşındaki Sırp TikTok Fenomeni Tijana Radonjic, Budva’da Deniz Paraşütü Kazasında Hayatını
-
Gündem7 gün önce
Hollanda’da Haribo Ekşi Kola Jelibonlarında Esrar Krizi: Tüm Ürünler Geri Çağrıldı
-
Gündem1 hafta önce
“İlişkilerde Sağlıksız Tercihler: Kadınlar Neden Bazen Kendilerine Zarar Verebilecek Partnerlere Yönelebilir?”