Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

ABD Başkanı Trump, Çin’e Uygulanan Gümrük Vergisini %125’e Yükseltti

Yayımlandı

üzerinde

“ABD Başkanı Trump, Çin’e uygulanan gümrük vergisini yüzde 125’e yükseltti. Bu makalede, Trump’ın ticaret savaşı politikaları, yüksek tarifelerin detayları, küresel piyasalara ve ekonomik etkilerine dair kapsamlı analiz yer alıyor.”

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e uygulanan gümrük vergisini yüzde 125’e çıkararak, uzun süredir devam eden ticaret savaşı kapsamında sert bir adım attı. Bu karar, Trump’ın özellikle Çin’in ticari uygulamalarındaki “saygısızlık” ve “adil olmayan ticaret” iddialarına yanıt olarak gündeme gelirken, küresel finans piyasalarını ve ticareti yeniden sarsacak potansiyel etkileriyle dikkat çekiyor


Arka Plan

Ticaret Savaşı ve Trump’ın Tariff Politikaları

Trump’ın ilk döneminde de uygulamaya koyduğu ve ulusal güvenlik, fikri mülkiyet hakları ihlalleri ile haksız ticaret uygulamalarına karşı bir önlem olarak kullanılan tarifeler, yeniden gündeme gelmiş durumda.

  • Önceki Uygulamalar: Trump, seçim kampanyası sürecinde ABD’nin ticaret açığını ve Çin’in “zorla teknoloji transferi” gibi uygulamalarını eleştirerek, tarifelerle müdahale edeceğini vaat etmişti.

  • Ticaret Savaşı: 2018’den bu yana ABD ve Çin arasında başlayan ticaret savaşı, iki ülke arasında karşılıklı tarifelerin uygulanmasına, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara ve piyasalarda volatilitenin artmasına neden oldu.

Gümrük Vergilerinde Son Gelişme

Trump yönetiminin yakın tarihli yaptığı açıklamalarda, dünyanın “saygısızlık” örneği olarak nitelendirdiği Çin’e yönelik tarifelerin hemen yürürlüğe girdiği bildirildi. Bu karar, diğer ülkelerle yapılan ticari pazarlıklarda sağlanan 90 günlük tarifelerin askıya alınmasının aksine, Çin için farklı bir yaklaşım sergilenmesine yol açtı.

  • Karar Gerekçesi: Başkan Trump, Çin’in küresel piyasa değerlerine yeterince saygı göstermediğini iddia ederek, bu sert önlemin bir pazarlık aracı olduğunu belirtti.


Yeni Tarife Uygulamanın Detayları

Yürürlük Tarihi ve Kapsam

  • Hemen Yürürlüğe Girdi: Trump, Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, Çin’e yönelik verginin “derhal yürürlüğe gireceğini” duyurdu.

  • Tarife Oranı: Önceden belirlenmiş tarifeler arasında yer alan oranlardan farklı olarak, Çin’e uygulanan gümrük vergisi yüzde 125’e çıkarıldı.

  • Diğer Ülkeler ile Karşılaştırma: Aynı dönemde, 90 günlük bir süre için diğer ülkelerden gelen ürünlere uygulanacak tarifeler yüzde 10’a düşürülürken, Çin için bu ayrıcalık sağlanmadı.

Temel Gerekçeler

  • Ticaret Açığı ve Fikri Mülkiyet: Trump yönetimi, Çin’in Amerikan teknolojilerine ve fikri mülkiyetine yönelik haksız uygulamalarını durdurmanın, uzun vadede ABD ekonomisine büyük fayda sağlayacağını savundu.

  • Stratejik Baskı Unsuru: Bu tarife artışı, Çin ile yapılacak müzakerelerde daha güçlü bir pazarlık konumu elde etmek amacıyla stratejik bir baskı unsuru olarak değerlendiriliyor.


Küresel ve Ekonomik Etkiler

ABD Piyasaları Üzerindeki Etkiler

  • Piyasa Dalgalanmaları: Tarifenin açıklanmasının ardından ABD borsalarında ani dalgalanmalar görüldü; bazı yatırımcılar endişeli, bazıları ise kısa vadeli alım fırsatları olarak değerlendirdi.

  • Tüketici Üzerindeki Yük: Ülkeler arası ticari gerilim ve yüksek tarifeler, Amerikan tüketicilerinin ödeyeceği fiyatlarda artışa yol açabilir; bu durum en nihayetinde enflasyona ve yaşam maliyetlerinde artışa neden olabilir.

Çin ve Diğer Ülkeler Üzerindeki Yanıtlar

  • Çin’in Retaliasyonu: Çin, ABD’nin uyguladığı yüksek tarifelere karşılık olarak yüzde 84 oranında misilleme vergileri uygulamaya koydu. Bu durum, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da gerilmesine neden olabilir.

  • Uluslararası Tepkiler: Avrupa Birliği ve diğer ABD’nin ticari ortakları, benzer adımların küresel ticaret düzenini bozabileceği ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceği endişelerini dile getirmiştir.


Stratejik ve Geleceğe Yönelik Değerlendirmeler

Müzakereler ve Olası Çözümler

  • Pazarlık Masası: Trump’ın yüksek tarife uygulaması, Çin ile yapılacak müzakerelerde taviz aranmaması gerektiğini vurgulayan bir sinyal niteliğinde. Ancak, müzakerelerin ilerleyen süreçte hem ABD hem de Çin için hangi sonuçları doğuracağı henüz netlik kazanmış değil.

  • Tarife İstisnaları ve Uygulama Süreçleri: Diğer ülkeler için uygulanan 90 günlük tarifelerin askıya alınması, uluslararası ticarette bir esneklik sağlasa da Çin ile ilişkilerde benzer bir uygulama görülmemesi, sorunun çözümünde farklı bir boyut oluşturuyor.

Uzun Vadeli Ekonomik Senaryolar

  • Rekabetçi Üretim ve Tedarik Zincirleri: Yüksek tarifeler, ABD’de bazı yerli üreticiler için rekabet avantajı yaratabilir; ancak, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması ve ürün fiyatlarının artması, uzun vadede ekonomik dengesizliklere yol açabilir.

  • Jeopolitik Gerilim: Ticaret savaşlarının artması, ABD ile Çin arasındaki jeopolitik gerilimi de artırarak, her iki ülkenin de dış politikasında sertleşmeye neden olabilir.


Sonuç

Trump’ın Çin’e uygulanan gümrük vergisini yüzde 125’e yükseltmesi, hem ABD ekonomisi hem de küresel ticaret için dönüm noktası niteliğinde bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu sert önlem; ticari dengenin sağlanması, fikri mülkiyet ihlallerinin önüne geçilmesi ve müzakerelerde güçlü bir pazarlık konumu elde edilmesi amacıyla alınsa da, yüksek vergilerin yol açabileceği tüketici fiyatlarındaki artış ve piyasalardaki belirsizlik, uzun vadede riskleri de beraberinde getiriyor.

Özetle, tarife artışı hem ABD içindeki ekonomik dengeler hem de uluslararası ticaret ilişkilerinde geniş çaplı etkiler yaratacak; bu durum, ülkelerin birbirleriyle olan ticari ilişkilerinde stratejik yeniden değerlendirmeler yapmalarına yol açabilir.

Ekonomi

Sudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor

Yayımlandı

üzerinde

Sudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: 14:00 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk

Sudan’da çatışmaların üçüncü yılında, ülkenin en verimli bölgelerinde toplanamayan veya pazara ulaştırılamayan mahsuller tarlada ya da depoda çürümeye terk ediliyor. Bu durum hem iç gıda arzını baltalıyor hem de milyonlarca insanı yetersiz beslenme ve açlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor.


Giriş — verimli topraklar, tükenen umutlar

Sudan’ın “ekmek sepeti” olarak anılan alanlarında —özellikle El Gezira (Gezira Scheme) ve bazı Orta-Kuzey (Kordofan) bölgelerinde— savaş ve şiddet hatları, sulama altyapısını, hasat dönemini ve tedarik yollarını felce uğrattı. Çiftçiler tarlaya gidemez, depolama tesislerine erişilemez veya yollar güvenli olmadığı için ürünler pazara ulaştırılamıyor; bunun sonucu olarak tonlarca ürün çürümeye terk ediliyor.

Neden mahsuller çürüyor?

Uzun süreli çatışma; işgücü kaybı, yakıt ve tarım girdi eksikliği, sulama kanallarının hasar görmesi ve elektrik/soğutma sistemlerinin çalışmaması gibi zincirleme etkiler yaratıyor. Ayrıca güvenlik gerekçesiyle kapatılan yollar ve engellenen insani konvoylar, mahsulün zamanında toplanmasını ve taşınmasını engelliyor; hasattan sonra uygun depolama ve işleme yapılamadığı için ürünler çürümeye başlıyor. Bu durum özellikle hububat, sebze ve meyve gibi çabuk bozulan ürünlerde ağır kayıplara yol açıyor.

Bölgeler ve insani tablo

  • El Gezira: Sudan’ın en büyük sulama projesi ve tahıl üretim merkezlerinden biri olan Gezira’da birkaç mevsimdir üretim düşüşü ve hasat aksaklıkları yaşanıyor; bazı alanlarda ekim yapılmadı veya ürün hasat edilemeden çürüme başladı.

  • Kordofanlar ve Darfur: Aktif çatışmalar, zorunlu yer değiştirmeler ve ablukalar nedeniyle bu bölgeler hem üretim hem de pazarlama açısından ağır yara aldı; bazı yerlerde kıtlık ve kıtlığın etkileri doğrulanmış durumda.

Ölçekteki gerçekler

Uluslararası kuruluşların raporları, Sudan’daki gıda krizinin boyutunu çarpıcı biçimde ortaya koyuyor: çatışma yüzünden milyonlar yerinden edildi, ülke genelinde on milyonlarca insan akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve 2024’te bazı bölgelerde kıtlık/famine durumları tespit edildi. Uzun süreli hasat kayıpları, yerel gıda arzını azaltırken fiyatları yükseltiyor ve yoksulların erişimini daha da daraltıyor.

Sağlık ve salgın riski — bozulmuş gıdalar hastalık demek

Zamanında toplanamayan veya uygun koşullarda saklanamayan gıdalar yalnızca ekonomik kayıp değil; aynı zamanda besin zehirlenmeleri, su kaynaklarının kirlenmesi ve salgın hastalık risklerini (ör. kolera) de artırıyor. Yağmur sezonu, çürümüş organik maddelerin su yollarına karışmasıyla hijyen krizlerini tetikliyor; bu da sahadaki sağlık hizmetlerini zorluyor.

Uluslararası yardım ve engeller

BM ajansları, FAO, WFP ve diğer yardım kuruluşları erişim sağlamak için çağrıda bulunuyor; ancak güvenlik kısıtları, lojistik problemler ve finansman eksikliği yardımın geniş ölçekte ulaşmasını engelliyor. Aidatlar ve koridorlar açılmadan, topraklardaki mahsul kaybının önlenmesi ve depolama/işleme kapasitelerinin onarılması mümkün görünmüyor.

Ne yapılmalı? (Uzmanların ortak çağrısı)

  1. Acil insani koridorlar açılarak hasat döneminde güvenli nakil sağlanmalı.

  2. Yerel depolama/işleme altyapısına hızlı müdahale ile bozulma azaltılmalı (soğuk zincir, kurutma, toplu depolama)

  3. Çiftçilere acil mali/girdi desteği (tohum, gübre, yakıt) verilmeli; sulama altyapısı onarılmalı.

  4. Uzun vadede barış, altyapı rehabilitasyonu ve tarımsal yatırım şart.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Kilosu 50 liraya kadar düştü: Tezgah önünde kuyruk oluyor

Yayımlandı

üzerinde

Kilosu 50 liraya kadar düştü: Tezgah önünde kuyruk oluyor

FatihDoganMedya — Güncel Haber
25 Ekim 2025 · 13:25 · Okuma süresi: 2 dk

Yeni av sezonu ve bölgesel bolluk nedeniyle bazı illerde hamsi fiyatları 50 TL/kg seviyelerine geriledi. Ucuz ve taze hamsi gören vatandaşlar sabah erken saatlerden itibaren balık tezgahları önünde sıra oluşturuyor.


Hangi illerde ve neden düşüyor?

Karadeniz açılarında artan av miktarı ve yeni sezonun başlamasıyla birlikte hamsi üretiminde yerel bolluk yaşanıyor. Bazı balıkçılar kilosunu 50 TL’ye kadar çekti; bu düşüş, tezgahların önünde yoğunluğa yol açtı. Bazı ilçelerde fiyatlar mevsime göre daha da düşük seviyeler gördü.

Yerel örnekler

  • Sinop: Bazı balıkçılar, bol av nedeniyle hamsi fiyatını 50 TL’ye çektiğini açıkladı; esnafın amacı taze ve ucuz balığı halka ulaştırmak.

  • Ordu / Fatsa: Bazı noktalarda hamsi 25–70 TL bandında satışa sunuldu; yoğun talepten dolayı bir kişiye satış sınırı uygulayan tezgahlar oldu.

  • Zonguldak: Tezgahlarda 50 TL etiketleri görüldü, vatandaşlar ucuz protein kaynağı olarak hamsiye yöneldi.


Vatandaş ve esnaf tepkisi

Vatandaşlar, özellikle et fiyatlarının yüksek seyrettiği dönemde hamsinin daha ulaşılabilir hale gelmesinden memnun; tezgah önlerinde uzun kuyruklar oluşuyor. Esnaf ise bol avın fiyatı düşürdüğünü, ancak piyasanın bölgeden bölgeye değişiklik gösterebileceğini belirtiyor.


Ne kadar sürer? (Kısa değerlendirme)

Balık fiyatları mevsimsel olarak, hava ve avlanma koşullarına göre kısa vadede dalgalanabiliyor. Uzun vadeli eğilimler için av miktarları, yakıt ve nakliye maliyetleri ile talep seviyesi belirleyici olacaktır. (Bu bölüm genel piyasa bilgisine dayanır; yerel fiyatlar hızla değişebilir.)


Tüketici için pratik notlar

  • Ucuz olan hamsiyi alırken taze olmasına dikkat edin: parlak göz, diri doku ve deniz kokusu iyi göstergelerdir.

  • Satın aldığınız hamsiyi kısa süre içinde tüketemeyecekseniz, temizleyip porsiyonlayarak derin dondurucuya koymak hem ekonomik hem pratiktir.

  • Salça, ızgara, tava (mısır unlu) veya fırında baharatlı versiyonları popülerdir.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Bakan Ömer Bolat’dan “reeskont kredi” açıklaması

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye Cumhuriyet (TCMB), 1 Kasım 2025 tarihinden geçerli olmak üzere ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri günlük limitlerini 4 milyar liradan 4,5 milyar liraya yükseltti.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TCMB’nin düzenlemesine ilişkin NSosyal hesabından açıklama yaptı.

Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçılarımızın desteklenmesi, finansmana ulaşma imkanlarının genişletilmesi noktasındaki çalışmalar devletimizin bütün ilgili kurum ve kuruluşları ile koordinasyon içinde yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bilindiği üzere, ihracatçılarımızın finansman ihtiyacının karşılanması noktasında en etkili araçlardan biri, TCMB tarafından Türk Eximbank ve diğer bankalar aracılığı ile sunulan reeskont kredileri olup, geçtiğimiz dönemde yapılan değişiklik ile reeskont kredisi faiz oranlarının hesaplanmasında yeni bir formül belirlenmiştir. Bu sayede söz konusu kredilerin Merkez Bankası politika faizi oranının altında avantajlı oranlar ile sunulması sağlanmıştı. Nitekim, son olarak 23 Ekim 2025 tarihinde politika faizinde yapılan indirim ertesinde ihracat reeskont kredilerinin faiz maliyeti yüzde 24,89’a düşürülmüştür. Diğer taraftan, ihracatçılarımızın finansman ihtiyacının karşılanması noktasında en etkili araçlardan biri olan reeskont kredilerinin daha fazla ihracatçıya ulaşmasını teminen söz konusu hacmi ihtiyaçlar doğrultusunda kademeli olarak arttırılmıştır” ifadelerini kullandı.

“REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAK UYGULAMALAR DEVAM EDECEK”

Daha önce 300 milyon TL olan reeskont kredilerinin günlük limitinin, önce 1,5 milyar TL’ye, daha sonra 3 milyar TL’ye, sonra ise 4 milyar TL’ye çıkartıldığını belirten Bolat, “Son olarak, 24 Ekim 2025 tarihinde TCMB tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde söz konusu limit, 1 Kasım 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere günlük 4,5 milyar TL’ye çıkarılmıştır. Ayrıca, bu tutarın önemli bir kısmının emek yoğun sektörlere kullandırmak suretiyle bu sektörlerimizin ihracat rekabetçiliklerine katkı sağlanması önceliklerimizden biri olarak gelecektir. Bu itibarla, finansman imkanlarının çeşitlendirilmesi başta olmak üzere, ihracatçılarımızın gelişimini desteklemeye, firmalarımızın uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artıracak politika ve uygulamaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar