Gündem
5 yaşındaki Melike’yi işkence ederek öldürüp göle attılar: Baba ve üvey anne ilk kez hakim karşısında

Arnavutköy’deki Sazlıbosna Baraj Gölü’nde 2018 yılında poşete konulmuş halde cesedi bulunan 5 yaşındaki kız çocuğu hakkındaki soruşturma, o tarihte kimliği tespit edilemediği için Daimi Suçlar Bürosu’na devredilmişti.
2024 yılının Kasım ayına kadar faili meçhul olarak kalan dosya, 12 yaşındaki E.E.’nin Esenyurt’taki okulundaki rehber öğretmenine, “Babam kardeşim Melike’yi öldürüp, poşete koydu. Onu da götürüp göle attı” demesi üzerine yeniden açıldı. Öğretmenin durumu polise bildirmesi sonrasında çocuğun pedagog eşliğinde alınan ifadesinden yola çıkan polis ekipleri, cesedi bulunan Melike Eşiyok’un babası Cahit Eşiyok, annesi Meryem Ataman ve Cahit Eşiyok’un eski eşi Zehra Öztürker’i gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanını ilk duruşması bugün görüldü. Duruşma salonunda tutuklu sanık Meryem Ataman ve avukatlar hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklar Cahit Eşiyok ve Zehra Öztürkler duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi(SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
ANNE: “DİĞER ÇOCUKLARIMI KORUMAK İÇİN SUSTUM”
Kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada ilk olarak savunması alınan anne Meryem Ataman, “Ben diğer çocuklarımı korumak için sustum. 2018’de Melike’nin öldüğünü öğrendim. Bana Cahit söyledi. Zehra evden gidince, beni arayıp çocuklara bakamadığını söyledi. Eve gittiğimde Melike’nin öldüğünü öğrendim. Vücudunda morluklar vardı. ‘Polise gitsem bizi suçlarlar’ diyerek korkusundan gitmediğini söyledi. ‘Eğer polise gidersen seni de öldürürüm’ dedi. Çocuklarıma zarar vermesin diye sustum. Zaten çocuklar büyüyünce onlar anlatsın istedim. Çocukların öğretmene anlattığını öğrenince Melike’nin kimliğini yanımda taşımaya başladım. Çünkü çocuklar öğretmene anlatmıştı ve olayı pazartesi ortaya çıkaracaklardı. Çocukların saçları kesilmişti, gözlerinin altı mosmordu. Aç susuz bırakılmışlar. Gidip şikayet edemedim. Çünkü tehdit edildim. Gidecek yerim de yoktu” dedi.
SANIK CAHİT EŞİYOK: VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
Daha sonra savunması alınan sanık Cahit Eşiyok, “Üstüme atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Ben polis ekiplerine her şeyi anlattım. Ölen çocuk benim çocuğum. Vicdan azabı çekiyorum. 2017 yılında Meryem ile boşandık. O sırada diğer sanık Zehra ile birlikte 7-8 ay kadar çocuklarla birlikte yaşadık. Çocuklarıma düşkün olduğum için velayeti ben aldım. Çocuklar Zehra ve ben, başka bir eve taşındık. İlk başta her şey çok güzeldi, ama sonra Zehra çocuklara kızmaya başladı” dedi.
“Bu sebeple Zehra ile tartışmalarımız artmaya başladı” diyen Cahit Eşiyok, “Bana, ‘Çocukları anneye ver. Bizim huzurumuz kalmadı’ dedi. Ben de, ‘Olmaz’ dedim. Bir gün Zehra beni arayıp, ‘Çocuklardan bıktım. Yine altına kaçırdılar. Ben artık bakmayacağım’ dedi. Ben de, ‘Bakmazsan bakma’ dedim. Bir gün oğlum H. ile kızım E. bana, Zehra’nın Melike’yi çarşafla peteğe bağladığını söyledi. Bunun üzerine Zehra ile kavga ettik ve çocukları alıp evden çıktım. O gece arabada yattık. Melike bana, ‘Ben o kadını sevmiyorum. Eve geri dönmeyelim’ dedi. Ben de yaşı küçük diye dikkate almadım. H.E ve E.E’ye, ‘Kadın size kötü davranıyor mu?’ diye sordum. Onlar da, ‘Yok’ dediler. O yüzden onları dinleyip, eve geri döndüm. Eve döndükten 2-3 gün sonra Zehra beni arayıp, çocuklardan şikayetçi oldu. Salona tuvaletini yaptıkları için kızıp, çocukları dövdüm. 2 gün sonra, bu sefer de Melike altına kaçırmış. Gittim, üstünü değiştirdim. Yine bir gün yemek yerken kusmaya başladılar. Zehra, ‘Benim inadıma yapıyorlar’ deyip bağırıp çağırdı ve biz yine tartıştık” dedi.
MELİKE’NİN NASIL ÖLDÜĞÜNÜ ANLATTI
Melike’nin öldüğü günü anlatan sanık Cahit Eşiyok, “Kızım Melike’nin öldüğü gün işteydim. Sabah ben işe gittikten 2 saat sonra Zehra beni arayıp, Melike’nin nefes almadığını ve eve gelmem gerektiğini söyledi. Ağabeyime rica ettim. Beni eve bıraktı. Eve vardığımda Zehra kapıyı açtı. Melike’nin yattığı odaya gittim. Yatağında sırt üstü yatıyordu. Tepki ve cevap alamadım. Kalp atışını dinledim, nabız yoktu. Kalp masajı yapmaya çalıştım. Öldüğüne emin olduktan sonra, bağırarak ağlamaya başladım. Hastaneye götürmek istedim, ama Zehra bana, ‘Sakin ol. Çocuk ölmüş. Hastaneye götürsek de geri gelmeyecek’ dedi. ‘Nasıl oldu bu?’ diye sorduğumda, bana Melike’nin kendisinden su istediğini, içerken öksürüp, fenalaştığını söyledi. Zehra bana, ‘Hastaneye götürsek bizi hapse atarlar. Bizim öldürdüğümüzü düşünürler. Denize atalım’ dedi. Ben de, ‘Öyle olmaz gömelim’ dedim. Kızımı yıkarken dizinde morluklar vardı. Zehra’ya sorduğumda, ‘Parkta düştü’ dedi. Bu morluklar ölmeden 10 gün önce vardı. Çocuğumu banyoya götürdüm. Yıkadım, yatak çarşafıyla kefen niyetine sardım. Büyük bir poşet vardı onun içine koydum. ‘Nasıl götüreceğiz?’ diye sorduğumda Zehra, ‘Birisi var, araç kiralıyor’ dedi. Beraber gidip, arabayı aldık. Melike’nin cansız bedeni odadaydı. Kapıyı kilitledik. Sonra eve geldik. Akşam havanın kararmasını bekledik. Hava kararınca yola çıktık. Bir mezarlığa gittik. Dolu mezarı kazmaya çalıştım, ama sinirim boşaldı. Kazamadım. Sonra farklı bir mezarlığa gittik, ama benim araçtan inecek durumum yoktu. Pes edip eve geldik. Ertesi gün oldu. Biz Sazlıbosna Barajına gittik. Cesedi araçtan çıkardım. Gölün ortasına denk gelecek şekilde poşeti getirdim. 2 taş koyarak suya bıraktım. Kendime geldikten sonra pişman oldum. Ağlamaya başladım. Zehra, ‘Başka eve taşınalım’ dedi. Biz de taşındık” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARA EZİYET ETTİĞİNİ FARK ETTİM”
Savunmasında diğer sanık Zehra’nın çocuklarına eziyet ettiğini fark ettiğini söyleyen Cahit Eşiyok, “Ben Zehra’dan, ‘Acaba o mu öldürdü?’ diye şüphelenmeye başladım. Bir türlü çocuklarımla baş başa kalmamıza izin vermiyordu. Bir gün Zehra’nın evden çıktığını öğrendim. Hemen eve döndüm. Eve gittiğimde, oğlum H.E. ve kızım E. E’nin saçlarını kestiğini, ikisini de dövdüğü için oğlumun altına kaçırdığını ve çocukları tazyikli soğuk suyla yıkadığını gördüm. Zehra’yı arayıp, eve çağırdım. Geldiğinde her şeyi bildiğimi söyleyip, ‘Nasıl böyle bir şey yaparsın?’ dedim. Dizlerime kapandı, özür diledi. Ben de ona vurmaya başladım Saçlarından tutup balkona sürükledim. Balkondan atmaya çalıştım. Bana direndi. Beni itti, ben yere de düşünce kaçıp, dışarı çıktı. Zehra’nın gitmesinden sonra Meryem’i arayıp, eve dönmesini istedim. Bu aşamada amacım çocukları Meryem’e bırakıp, Zehra’yı öldürmekti. Meryem’i ablasından aldım. Evin önüne gelene kadar Melike’nin öldüğünü söylemedim. Evin önünde her şeyi anlattım. Ağlamaya başladık beraber. Çocuklar Meryem’i görünce çok sevindiler” dedi.
“TEK BAŞINA ARABAYA KOYDU VE GÖTÜRDÜ”
Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen sanık Zehra Öztürker ise savunmasında, “Melike yemeğini yemediği için Cahit elini kaldırdı. Ben engel oldum, sonra işe gitti. O gün Melike tüm gün yattı. Hiçbir şey yemedi. O gün Cahit odaya girdi. Melike’nin eli, ayağı buz gibiymiş. Ben o sırada mutfakta kahvaltı hazırlıyordum. Yanıma geldi, ‘Melike hareket etmiyor’ dedi. Cahit, tek başına Melike’yi arabaya bindirdi ve götürdü. Nereye gömdü bilmiyordum. ‘Hastaneye gidelim’ dediğimde, ‘Sen karışma. Seni de öldürürüm, çocuklarını da’ dedi.
“KARDEŞİMİN ÖLÜMÜNÜ KAPI ARALIĞINDAN İZLEDİK”
Duruşmada hayatını kaybeden Melike Eşiyok’un kardeşleri H.E. ve E.E.’nin de pedagog eşliğinde ifadeleri alındı. H.E. ifadesinde, “Biz kapı aralığından gördük. Kardeşim koltukta yatıyordu. Ayağında ve kolunda kesik vardı. Babamın bacağının yanında çekiç vardı. Zehra da babamın yanına sürekli buz götürüyordu. Biz o zaman bir şey yapamadık, küçüktük. Bizi babam da, Zehra da dövüyordu. Annem, Melike’yi babamın öldürdüğünü bilmiyordu. Biz söyleyince, babam onu tehdit etti. Bana ve kardeşlerime çok işkence yaptılar. Zehra benim ayağıma çekiçle vuruyordu. Bizi sürekli dövdükleri için altımıza kaçırıyorduk. Diğer kardeşim E.’yi, soyarak yağmurda beklettiler. Günlerce susuz ve aç kaldık. Melike’ye hiç yemek vermiyorlardı” dedi.
Diğer kardeş E.E. ise, “Babamla Zehra, Melike’yi öldürdü. Babam Melike’yi zincirle elinden tutup, sırtüstü yatırıp öldürdü. Tüm sinirlerini Melike’den çıkarıyorlardı. Kıyafetlerimizi çıkarıp bizi soğuk suyla yıkıyorlardı. Bizi sopayla her gün dövüyorlardı” dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Tüm tarafların savunma ve ifadelerinin tamamlanmasının ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanıklar Cahit Eşiyok ve Zehra Öztürker’in ‘Altsoydan çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına, çocukların annesi Meryem Ataman’ın ise yargılandığı ‘Suçluyu kayırma’ suçundan beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi. Mütalaayı değerlendiren mahkeme heyeti, sanık Meryem Ataman’ın tahliye edilmesine karar vererek, sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmesi amacıyla duruşmayı 2 Mayıs tarihine erteledi.
Gündem
Türkiye-İtalya Zirvesi: Erdoğan ve Meloni’den Savunmada Ortak Üretime ve 40 Milyar Dolarlık Ticaret Hedefine Vurgu
Açıklaması
29 Nisan 2025’te Roma’da buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Meloni, savunma sanayii iş birliğini derinleştirip insansız hava araçlarında ortak üretimi başlatarak ikili ticaret hacmini 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
Özet
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 29 Nisan 2025’te Roma’da bir hükümetlerarası zirvede bir araya gelerek savunma sanayii iş birliğini derinleştirme, yıllık 40 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşma ve insansız hava araçları ortak üretimi gibi somut adımları resmiyete döktüler . Zirve kapsamında 400’den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla düzenlenen iş forumunda bakanlıklar arası sektör özelinde mutabakat muhtıraları imzalandı . Savunma sanayii alanında Leonardo ve Baykar ortaklığındaki yeni girişimin, hem Türkiye’nin teknolojik kapasitesini hem de İtalya’nın Avrupa pazarlarındaki gücünü pekiştireceği vurgulandı . İki lider, 2024’te 32 milyar dolar olarak gerçekleşen ticaret hacmini 2025 sonunda 40 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini duyurdular .
Giriş
Nisan ayı başında Roma’da yapılması planlanan Erdoğan–Meloni zirvesi, İtalyan tarafının programa ilişkin talepleri nedeniyle ertelenmişti Ancak iki lider, 29 Nisan 2025’te Villa Doria Pamphili’de düzenlenen hükümetlerarası toplantıda bir araya gelerek ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlattılar .
Zirvenin Temel Konuları
Savunma Sanayii İş Birliği
Erdoğan ve Meloni, Türkiye–İtalya savunma sanayii alanında mevcut iş birliklerini daha ileri taşımak için yeni projelere imza atacaklarını açıkladılar . Mart ayında duyurulan Leonardo–Baykar ortak girişimi çerçevesinde insansız hava araçlarının ortak üretiminin hız kazanacağı ifade edildi .
Ticaret Hacmi ve Ekonomik Hedefler
Liderler, 2024 yılında 32 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmini, ortak atılacak adımlarla 2025 yılı sonunda 40 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını duyurdular . İtalya’da faaliyet gösteren 400’den fazla Türk ve 400’den fazla İtalyan şirketiyle ticari ilişkilerin çeşitlendirileceği belirtildi .
Ortak Girişimler ve İnovasyon
Zirvede, enerji, ulaşım ve gıda gibi stratejik sektörlerde yeni yatırımları hızlandıracak bir dizi memorandum da imzalandı . İş forumunda, iki ülkenin özel sektörü temsilcileri büyüme fırsatlarını değerlendirme imkânı buldu
İkili İlişkilerde Yeni Dönem
Erdoğan ve Meloni, görüşme öncesi yaptıkları telefon diplomasisinde de bölgesel ve uluslararası krizlere ilişkin koordinasyonu artırma taahhüdünde bulunmuşlardı .
Toplantı Ardından
Zirve sonunda her iki hükümetin ilgili bakanlıkları detaylı eylem planları hazırlamak üzere çalışma grupları oluşturdu .
Sonuç
Roma zirvesi, Türkiye–İtalya ilişkilerinde savunma, ticaret ve inovasyon ekseninde somut adımlar atılmasını sağlayarak stratejik ortaklıkta kritik bir eşik oluşturdu
Gündem
Türkiye Tarihinin En Büyük Sahte İçki Operasyonu: 2,08 Milyon Litre Ele Geçirildi, 3,7 Milyar TL Vergi Kaybı
Açıklaması
Antalya merkezli 4 ilde gerçekleştirilen tarihi operasyonla 2.081.000 litre sahte içki ve 272.000 şişe ele geçirildi. 33.000 m²’lik alanda 11 yıldır üretim yapan suç örgütü, 3,7 milyar TL’lik vergi kaybına sebep oldu. 25 şüpheli gözaltında. Detaylar ve etkileri.
Özet:
Antalya merkezli Manisa, İstanbul ve Ankara’daki eş zamanlı operasyonla, Cumhuriyet tarihinin en büyük sahte içki üretim ve dağıtım ağı çökertildi. Operasyonda 13 lüks otel, 1 fabrika, çok sayıda depo ve iş yerinde yapılan aramalarda 272.000 şişe ve 2.081.000 litre sahte alkol ele geçirildi . Soruşturma, 2014 yılında 33.000 m²’lik alanda kurulan tesiste 11 yıl boyunca üretim yapıldığını ve 3,7 milyar TL’nin üzerinde vergi kaybına neden olunduğunu ortaya koydu . Operasyonda 25 şüpheli gözaltına alındı ve Türkiye tarihinin en büyük alkol kaçakçılığı organizasyonu sonlandırıldı .
Operasyonun Detayları
Kapsam ve Yerler
-
Eş zamanlı baskınlar Antalya merkezli Manisa, İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirildi .
-
29 farklı adreste arama yapıldı; bunlar arasında 13 lüks otel, 1 ana üretim fabrikası, depolar ve çeşitli iş yerleri yer aldı .
Ele Geçirilen Miktarlar
-
272.000 adet şişe sahte içki ele geçirildi
-
Toplamda 2.081.000 litre sahte alkol bulundu .
Üretim Süreci ve Alana Dair Bulgular
-
Fabrika 2014 yılında, 33.000 m²’lik geniş bir alanda faaliyete geçirildi .
-
11 yıl boyunca kesintisiz üretim yapıldığı tespit edildi .
-
Üretilen içkiler, şirketler bünyesinde yasal ürün gibi etiketlenerek piyasaya sürüldü .
Vergi Kaybı ve Mali Etki
-
Sahte içki üretimi ve dağıtımı nedeniyle devlete olan vergi kaybı 3,7 milyar TL’yi aştı .
-
Bu, Türkiye’de bir sahte içki örgütünün neden olduğu en yüksek vergi kaybı olarak kayıtlara geçti .
Şüpheliler ve Yasal Süreç
-
Operasyonda 25 kişi gözaltına alındı; soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor .
-
Şüpheliler, sahte üretim, bandrol sahteciliği ve organizasyon suçlarından yargılanacak.
Operasyonun Etkileri ve Değerlendirmeler
-
Yetkililer, operasyonun içki kaçakçılığıyla mücadelede emsal teşkil edeceğini belirtti.
-
Tüketici güvenliği açısından riskli pek çok sahte ürünün piyasadan kaldırılması sağlandı .
Sonuç
Bu operasyon, sadece rekor miktardaki sahte içki ve vergi kaybıyla değil, aynı zamanda organize suçla etkin mücadelede atılan önemli bir adımla da gündeme oturdu. Yetkililerin işbirliği ve koordineli çalışması, ülke güvenliğine ve kamu sağlığına yönelik ciddi bir tehdidi ortadan kaldırdı.
Gündem
Türkiye ile İtalya arasında 11 anlaşma imzalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin başkanlığında yapılan Türkiye-İtalya Dördüncü Hükümetlerarası Zirvesi’nin ardından iki ülke arasındaki anlaşmalara imzalar atıldı.
Türkiye ile İtalya arasında imzalanan anlaşmalar şöyle;
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı arasında İkili Ticaret İlişkilerinin Geliştirilmesine Dair Ortak Bakanlık Açıklaması’nı Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakan Yardımcısı Edmondo Cirelli imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti İşletmeler ve Made in Italy Bakanlığı arasında Bilim, Teknoloji, Yenilik, Sanayi ve Yatırım Alanlarında İşbirliği Mutabakat Zaptı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile İtalya İşletmeler ve Made in Italy Bakanı Adolfo Urso tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile İtalya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Kültürel Mirasın Geliştirilmesi Dairesi Arasında Müzeler Arası İşbirliği ve Arkeolojik Mirasın Tanıtımı Hakkında Mutabakat Zaptı da Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile İtalya Kültür Bakanı Giuli tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Arşivler Genel Müdürlüğü Arasında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Muhammet Ahmet Tokdemir ile İtalya Kültür Bakanı Giuli imzaladı.
Türkiye Uzay Ajansı ile İtalya Uzay Ajansı arasında Barışçıl Amaçlı Uzay Faaliyetlerinde İşbirliği Yapılmasına Dair Mutabakat Zaptı’na Bakanlar Kacır ve Urso imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İtalya Kültür Bakanlığı arasında Kültürel Varlıklarının Yasa Dışı Ticareti ile Mücadele Hakkında Mutabakat Zaptı’nı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile İtalya Kültür Bakanı Alessandro Giuli imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanlığı Spor Dairesi ve Gençlik Politikaları ve Evrensel Kamu Hizmeti Dairesi Arasında Gençlik ve Spor Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’na Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile İtalya Spor ve Gençlik Bakanı Andrea Abodi imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanlığı Engelliler Bakanı Arasında Sosyal Hizmetler Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile İtalya Engelliler Bakanı Alessandra Locatelli tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı Arasında Uluslararası Ulaştırma Koridorlarının Kullanımı Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’na, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ile İtalya Ulaştırma Bakan Yardımcısı Edoardo Rixi imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İtalya Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Arasında Sosyal Hizmetler Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı’nı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş ile İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi imzaladı.
Türkiye’nin önde gelen insansız hava araçları üreticisi Baykar ile Avrupa’nın en büyük savunma firmalarından İtalyan havacılık ve savunma sanayi firması Leonardo arasındaki ön protokol, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ile Leonardo CEO’su Roberto Cingolani tarafından imzalandı.
-
Ekonomi7 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem5 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem6 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Gündem4 gün önce
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt
-
Son Dakika6 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4
-
Gündem6 gün önce
İstanbul’da 6.2’lik Deprem Korkuttu: Aynısı Anadolu’da Meydana Gelse Sonuçlar Nasıl Olurdu?
-
Gündem1 hafta önce
Adana Çukurova’da Ayrılık Tartışması Kanlı Bitti: 24 Yaşındaki Mehmet Ayaz Öldü, 17 Yaşındaki Nazlısu C. Yaralı Kurtuldu
-
Gündem4 gün önce
Bahçelievler Kur’an Kursunda Cinsel İstismar Skandalı: Tutuklanan Belletmen İbrahim K. ve 17 Çocuğun Pedagog Eşliğinde İfadesi