Gündem
5 yaşındaki Melike’yi işkence ederek öldürüp göle attılar: Baba ve üvey anne ilk kez hakim karşısında

Arnavutköy’deki Sazlıbosna Baraj Gölü’nde 2018 yılında poşete konulmuş halde cesedi bulunan 5 yaşındaki kız çocuğu hakkındaki soruşturma, o tarihte kimliği tespit edilemediği için Daimi Suçlar Bürosu’na devredilmişti.
2024 yılının Kasım ayına kadar faili meçhul olarak kalan dosya, 12 yaşındaki E.E.’nin Esenyurt’taki okulundaki rehber öğretmenine, “Babam kardeşim Melike’yi öldürüp, poşete koydu. Onu da götürüp göle attı” demesi üzerine yeniden açıldı. Öğretmenin durumu polise bildirmesi sonrasında çocuğun pedagog eşliğinde alınan ifadesinden yola çıkan polis ekipleri, cesedi bulunan Melike Eşiyok’un babası Cahit Eşiyok, annesi Meryem Ataman ve Cahit Eşiyok’un eski eşi Zehra Öztürker’i gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanını ilk duruşması bugün görüldü. Duruşma salonunda tutuklu sanık Meryem Ataman ve avukatlar hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklar Cahit Eşiyok ve Zehra Öztürkler duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi(SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
ANNE: “DİĞER ÇOCUKLARIMI KORUMAK İÇİN SUSTUM”
Kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada ilk olarak savunması alınan anne Meryem Ataman, “Ben diğer çocuklarımı korumak için sustum. 2018’de Melike’nin öldüğünü öğrendim. Bana Cahit söyledi. Zehra evden gidince, beni arayıp çocuklara bakamadığını söyledi. Eve gittiğimde Melike’nin öldüğünü öğrendim. Vücudunda morluklar vardı. ‘Polise gitsem bizi suçlarlar’ diyerek korkusundan gitmediğini söyledi. ‘Eğer polise gidersen seni de öldürürüm’ dedi. Çocuklarıma zarar vermesin diye sustum. Zaten çocuklar büyüyünce onlar anlatsın istedim. Çocukların öğretmene anlattığını öğrenince Melike’nin kimliğini yanımda taşımaya başladım. Çünkü çocuklar öğretmene anlatmıştı ve olayı pazartesi ortaya çıkaracaklardı. Çocukların saçları kesilmişti, gözlerinin altı mosmordu. Aç susuz bırakılmışlar. Gidip şikayet edemedim. Çünkü tehdit edildim. Gidecek yerim de yoktu” dedi.
SANIK CAHİT EŞİYOK: VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM
Daha sonra savunması alınan sanık Cahit Eşiyok, “Üstüme atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Ben polis ekiplerine her şeyi anlattım. Ölen çocuk benim çocuğum. Vicdan azabı çekiyorum. 2017 yılında Meryem ile boşandık. O sırada diğer sanık Zehra ile birlikte 7-8 ay kadar çocuklarla birlikte yaşadık. Çocuklarıma düşkün olduğum için velayeti ben aldım. Çocuklar Zehra ve ben, başka bir eve taşındık. İlk başta her şey çok güzeldi, ama sonra Zehra çocuklara kızmaya başladı” dedi.
“Bu sebeple Zehra ile tartışmalarımız artmaya başladı” diyen Cahit Eşiyok, “Bana, ‘Çocukları anneye ver. Bizim huzurumuz kalmadı’ dedi. Ben de, ‘Olmaz’ dedim. Bir gün Zehra beni arayıp, ‘Çocuklardan bıktım. Yine altına kaçırdılar. Ben artık bakmayacağım’ dedi. Ben de, ‘Bakmazsan bakma’ dedim. Bir gün oğlum H. ile kızım E. bana, Zehra’nın Melike’yi çarşafla peteğe bağladığını söyledi. Bunun üzerine Zehra ile kavga ettik ve çocukları alıp evden çıktım. O gece arabada yattık. Melike bana, ‘Ben o kadını sevmiyorum. Eve geri dönmeyelim’ dedi. Ben de yaşı küçük diye dikkate almadım. H.E ve E.E’ye, ‘Kadın size kötü davranıyor mu?’ diye sordum. Onlar da, ‘Yok’ dediler. O yüzden onları dinleyip, eve geri döndüm. Eve döndükten 2-3 gün sonra Zehra beni arayıp, çocuklardan şikayetçi oldu. Salona tuvaletini yaptıkları için kızıp, çocukları dövdüm. 2 gün sonra, bu sefer de Melike altına kaçırmış. Gittim, üstünü değiştirdim. Yine bir gün yemek yerken kusmaya başladılar. Zehra, ‘Benim inadıma yapıyorlar’ deyip bağırıp çağırdı ve biz yine tartıştık” dedi.
MELİKE’NİN NASIL ÖLDÜĞÜNÜ ANLATTI
Melike’nin öldüğü günü anlatan sanık Cahit Eşiyok, “Kızım Melike’nin öldüğü gün işteydim. Sabah ben işe gittikten 2 saat sonra Zehra beni arayıp, Melike’nin nefes almadığını ve eve gelmem gerektiğini söyledi. Ağabeyime rica ettim. Beni eve bıraktı. Eve vardığımda Zehra kapıyı açtı. Melike’nin yattığı odaya gittim. Yatağında sırt üstü yatıyordu. Tepki ve cevap alamadım. Kalp atışını dinledim, nabız yoktu. Kalp masajı yapmaya çalıştım. Öldüğüne emin olduktan sonra, bağırarak ağlamaya başladım. Hastaneye götürmek istedim, ama Zehra bana, ‘Sakin ol. Çocuk ölmüş. Hastaneye götürsek de geri gelmeyecek’ dedi. ‘Nasıl oldu bu?’ diye sorduğumda, bana Melike’nin kendisinden su istediğini, içerken öksürüp, fenalaştığını söyledi. Zehra bana, ‘Hastaneye götürsek bizi hapse atarlar. Bizim öldürdüğümüzü düşünürler. Denize atalım’ dedi. Ben de, ‘Öyle olmaz gömelim’ dedim. Kızımı yıkarken dizinde morluklar vardı. Zehra’ya sorduğumda, ‘Parkta düştü’ dedi. Bu morluklar ölmeden 10 gün önce vardı. Çocuğumu banyoya götürdüm. Yıkadım, yatak çarşafıyla kefen niyetine sardım. Büyük bir poşet vardı onun içine koydum. ‘Nasıl götüreceğiz?’ diye sorduğumda Zehra, ‘Birisi var, araç kiralıyor’ dedi. Beraber gidip, arabayı aldık. Melike’nin cansız bedeni odadaydı. Kapıyı kilitledik. Sonra eve geldik. Akşam havanın kararmasını bekledik. Hava kararınca yola çıktık. Bir mezarlığa gittik. Dolu mezarı kazmaya çalıştım, ama sinirim boşaldı. Kazamadım. Sonra farklı bir mezarlığa gittik, ama benim araçtan inecek durumum yoktu. Pes edip eve geldik. Ertesi gün oldu. Biz Sazlıbosna Barajına gittik. Cesedi araçtan çıkardım. Gölün ortasına denk gelecek şekilde poşeti getirdim. 2 taş koyarak suya bıraktım. Kendime geldikten sonra pişman oldum. Ağlamaya başladım. Zehra, ‘Başka eve taşınalım’ dedi. Biz de taşındık” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARA EZİYET ETTİĞİNİ FARK ETTİM”
Savunmasında diğer sanık Zehra’nın çocuklarına eziyet ettiğini fark ettiğini söyleyen Cahit Eşiyok, “Ben Zehra’dan, ‘Acaba o mu öldürdü?’ diye şüphelenmeye başladım. Bir türlü çocuklarımla baş başa kalmamıza izin vermiyordu. Bir gün Zehra’nın evden çıktığını öğrendim. Hemen eve döndüm. Eve gittiğimde, oğlum H.E. ve kızım E. E’nin saçlarını kestiğini, ikisini de dövdüğü için oğlumun altına kaçırdığını ve çocukları tazyikli soğuk suyla yıkadığını gördüm. Zehra’yı arayıp, eve çağırdım. Geldiğinde her şeyi bildiğimi söyleyip, ‘Nasıl böyle bir şey yaparsın?’ dedim. Dizlerime kapandı, özür diledi. Ben de ona vurmaya başladım Saçlarından tutup balkona sürükledim. Balkondan atmaya çalıştım. Bana direndi. Beni itti, ben yere de düşünce kaçıp, dışarı çıktı. Zehra’nın gitmesinden sonra Meryem’i arayıp, eve dönmesini istedim. Bu aşamada amacım çocukları Meryem’e bırakıp, Zehra’yı öldürmekti. Meryem’i ablasından aldım. Evin önüne gelene kadar Melike’nin öldüğünü söylemedim. Evin önünde her şeyi anlattım. Ağlamaya başladık beraber. Çocuklar Meryem’i görünce çok sevindiler” dedi.
“TEK BAŞINA ARABAYA KOYDU VE GÖTÜRDÜ”
Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen sanık Zehra Öztürker ise savunmasında, “Melike yemeğini yemediği için Cahit elini kaldırdı. Ben engel oldum, sonra işe gitti. O gün Melike tüm gün yattı. Hiçbir şey yemedi. O gün Cahit odaya girdi. Melike’nin eli, ayağı buz gibiymiş. Ben o sırada mutfakta kahvaltı hazırlıyordum. Yanıma geldi, ‘Melike hareket etmiyor’ dedi. Cahit, tek başına Melike’yi arabaya bindirdi ve götürdü. Nereye gömdü bilmiyordum. ‘Hastaneye gidelim’ dediğimde, ‘Sen karışma. Seni de öldürürüm, çocuklarını da’ dedi.
“KARDEŞİMİN ÖLÜMÜNÜ KAPI ARALIĞINDAN İZLEDİK”
Duruşmada hayatını kaybeden Melike Eşiyok’un kardeşleri H.E. ve E.E.’nin de pedagog eşliğinde ifadeleri alındı. H.E. ifadesinde, “Biz kapı aralığından gördük. Kardeşim koltukta yatıyordu. Ayağında ve kolunda kesik vardı. Babamın bacağının yanında çekiç vardı. Zehra da babamın yanına sürekli buz götürüyordu. Biz o zaman bir şey yapamadık, küçüktük. Bizi babam da, Zehra da dövüyordu. Annem, Melike’yi babamın öldürdüğünü bilmiyordu. Biz söyleyince, babam onu tehdit etti. Bana ve kardeşlerime çok işkence yaptılar. Zehra benim ayağıma çekiçle vuruyordu. Bizi sürekli dövdükleri için altımıza kaçırıyorduk. Diğer kardeşim E.’yi, soyarak yağmurda beklettiler. Günlerce susuz ve aç kaldık. Melike’ye hiç yemek vermiyorlardı” dedi.
Diğer kardeş E.E. ise, “Babamla Zehra, Melike’yi öldürdü. Babam Melike’yi zincirle elinden tutup, sırtüstü yatırıp öldürdü. Tüm sinirlerini Melike’den çıkarıyorlardı. Kıyafetlerimizi çıkarıp bizi soğuk suyla yıkıyorlardı. Bizi sopayla her gün dövüyorlardı” dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Tüm tarafların savunma ve ifadelerinin tamamlanmasının ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanıklar Cahit Eşiyok ve Zehra Öztürker’in ‘Altsoydan çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına, çocukların annesi Meryem Ataman’ın ise yargılandığı ‘Suçluyu kayırma’ suçundan beraatine ve tahliyesine karar verilmesini istedi. Mütalaayı değerlendiren mahkeme heyeti, sanık Meryem Ataman’ın tahliye edilmesine karar vererek, sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmesi amacıyla duruşmayı 2 Mayıs tarihine erteledi.
Gündem
ekirdağ Ergene’de Anestezi Gazı Fabrikasında Feci Patlama: Vardiya Amiri ve Elektrikçi Hayatını Kaybettİ
“03 Ağustos 2025’te Tekirdağ Ergene’deki anestezi gazı üretim tesisindeki kazan patlamasında 2 işçi yaşamını yitirdi. Teknik inceleme ve geniş çaplı soruşturma başlatıldı.”
ekirdağ Ergene’de Anestezi Gazı Fabrikasında Feci Patlama: Vardiya Amiri ve Elektrikçi Hayatını Kaybetti
Olayın Özeti
03 Ağustos 2025 tarihinde saat 14:00 sularında Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde yer alan Avrupa Serbest Bölgesi’ndeki anestezi gazı üretim tesisinde büyük bir patlama meydana geldi. Kazanın, tesisin nitroz oksit (azot protoksit) kazanında henüz belirlenemeyen bir sebeple gerçekleştiği bildirildi .
Patlamanın Ayrıntıları
-
Tarih ve Saat: 03.08.2025, yaklaşık 14:00
-
Yer: Avrupa Serbest Bölgesi, Ergene, Tekirdağ
-
Fabrika: Anestezi gazı (nitroz oksit) üretim tesisi
-
Patlama Noktası: Kazan bölümünde meydana gelen basınç artışı sonucu .
Patlama, çevrede büyük bir gürültüyle birlikte hissedilirken, tesis içerisindeki bütün güvenlik hatları devre dışı kaldı ve çevrede panik yaşandı.
Can Kaybı ve Kimlik Bilgileri
Olayda iki işçi hayatını kaybetti. Yapılan açıklamaya göre, ölenlerin kimlikleri şu şekilde belirlendi:
-
Hacı Ali Delal (45): Vardiya Amiri
-
Mehmet Aktaş (25): Elektrik Ustası .
İlk müdahaleyi olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri gerçekleştirdi; ancak maalesef her iki işçinin de ağır yaralı oldukları ve olay yerinde yaşamını yitirdikleri belirlendi.
Müdahale ve Kurtarma Çalışmaları
Patlama ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi:
-
Sağlık ekipleri
-
İtfaiye ve AFAD
-
Polis ve jandarma birlikleri
Ekipler, öncelikle yangın riskini kontrol altına aldı, ardından patlama kaynaklı diğer tehlikelere karşı gaz sızıntısı ve basınç riskine yönelik önlemler aldı. Olay yeri incelemesi için jandarma ve emniyet birimleri tarafından güvenlik şeridi oluşturuldu.
Soruşturma ve Teknik İnceleme
Tekirdağ Valiliği koordinesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı uzman ekiplerin katıldığı geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Kazanın sebebini tespit etmek amacıyla;
-
Kazan ve boru hatlarının basınç testleri
-
CCTV ve tesis içi kayıtların incelenmesi
-
İmalat, bakım ve periyodik kontrol raporlarının gözden geçirilmesi
gibi adımlar atılıyor. İlk belirlemelere göre, üretim hattındaki teknik bir aksaklık veya hatalı basınç tahliye sisteminin devreye girmemiş olması olası sebepler arasında yer alıyo.
İş Güvenliği ve Önleyici Tedbirler
Türkiye’de iş kazaları ve sanayi tesislerindeki patlamalar, özellikle basınçlı kap ve kimyasal işlemlerde yeterli önlemler alınmadığında ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Uzmanlar,
-
Düzenli basınç tahliye ventili bakımı,
-
Periyodik teknik personel eğitimi,
-
Gerçek zamanlı proses izleme sistemleri
gibi tedbirlerin hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Sonuç ve Beklentiler
Tekirdağ’daki bu elim olay, iş güvenliği kültürünün kurumlarda ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Soruşturma tamamlandığında;
-
Sorumlululuk dereceleri,
-
Teknik eksiklikler,
-
Alınması gereken yasal ve idari önlemler
gibi başlıklar netlik kazanacak. Ayrıca fabrika yönetiminin ve ilgili denetim birimlerinin, benzer kazaların önüne geçmek için atacağı adımlar da yakından takip edilecek.
Gündem
Türkiye’yi Korkutan Kuraklık Alarmı: Alaçatı Barajı’nda Su Seviyesi %3’e Düştü, Eski İzmir-Çeşme Yolu Gün Yüzüne Çıktı
AÇIKLAMA=”İzmir’in Çeşme ilçesindeki Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda su seviyesi kuraklık nedeniyle %3,13’e geriledi. Barajda yıllar önce su altında kalan eski İzmir-Çeşme kara yolu yeniden ortaya çıktı. İZSU’nun su kesintisi uygulamaları ve kuraklığın etkileri detaylı olarak ele alınıyor.”
Giriş
Türkiye genelinde artan sıcaklıklar ve azalan yağış miktarları, özellikle turizm bölgelerinde su krizini derinleştiriyor. İzmir’in Çeşme ilçesindeki Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda son aylarda yaşanan alarm verici düşüş, hem su kıtlığını gözler önüne serdi hem de geçmişten bir iz bıraktı. Barajdaki su seviyesi o kadar alçalttı ki, yıllardır sular altında kalan eski İzmir-Çeşme kara yolu yeniden gün yüzüne çıktı.
Baraj Doluluk Verileri ve Kuraklık Gerçeği
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı 1 Ağustos 2024 tarihinde %22,39 iken, 1 Ağustos 2025 itibarıyla yalnızca %3,13’e geriledi . Bu dramatik düşüş, bölgedeki azalan yağışlar ve yaz aylarındaki yükselen su tüketiminin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Tarihi Yol Gün Yüzüne Çıktı
Baraj inşa edilmeden önce ana ulaşım yolu olarak kullanılan İzmir-Çeşme kara yolu, su seviyesinin kritik eşiğin altına inmesiyle yeniden görünür hale geldi. Dron görüntülerine yansıyan eski asfalt, yürüyerek karşıya geçmeyi mümkün kıldı ve ziyaretçiler tarafından kayıt altına alındı . Bu manzara, kuraklığın boyutunu somutlaştırırken, gelecekte benzer tehlikelerin yaşanmaması adına acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor.
İZSU’nun Su Kesintisi Uygulamaları
Baraj doluluk oranının %5’in altına düşmesi üzerine İZSU, 25 Temmuz 2025 tarihinden itibaren her gece 23:00–06:00 saatleri arasında zorunlu su kesintisi uygulamaya başladı . 31 Temmuz’dan sonra su kesintisi süresi, artan talep ve azalan rezervler nedeniyle 10 saate çıkarıldı. Bu önlemler, önümüzdeki dönemde içme ve kullanma suyu ihtiyacının sürdürülebilir yönetimi için kaçınılmaz görünüyor.
Kuraklığın Sosyoekonomik Etkileri
-
Tarım ve Hayvancılık: Çeşme ve çevresindeki tarım arazileri, sulama suyunun kısıtlı olması nedeniyle verim kaybı riskiyle karşı karşıya.
-
Turizm: Yaz sezonunun en yoğun dönemini yaşayan bölge, su kesintileri ve kuraklık haberleri nedeniyle turist memnuniyetinde azalma yaşayabilir.
-
Yerel Halk: Günlük su ihtiyacını karşılamakta zorlanan Çeşme sakinleri, marketten şişe su alımına yöneliyor; ekonomik yük artıyor.
Uzman Görüşleri ve Alınması Gereken Tedbirler
-
Yağmur Hasadı ve Yeraltı Suyu Yönetimi: Kurak dönemde alternatif su kaynaklarının harekete geçirilmesi.
-
Su Tasarrufu Kampanyaları: Turistik tesisler ve yerel halk için bilinçlendirme programları.
-
Altyapı Yatırımları: Su kayıplarını önleyecek modern şebeke çalışmaları ve baraj kapasite artırımı.
Sonuç
Türkiye’yi ilgilendiren bu haber, iklim krizinin etkilerinin günbegün ağırlaştığını bir kez daha hatırlatıyor. İzmir-Çeşme hattındaki eski yolun ortaya çıkması, sadece geçmişe dair bir görüntü sunmuyor; aynı zamanda geleceğe yönelik ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi için hem kamu kuruluşlarına hem de bireylere büyük görev düşüyor.
Gündem
Foça’yı Şoke Eden Kayıp: “Efsane Başkan” Ahmet Nihat Dirim’in Oğlu Kerem Dirim Sazlıkta Ölü Bulundu – Vücudunda Derin Kesikler Tespit Edildi!
Açıklaması:
Eski Foça Belediye Başkanı Ahmet Nihat Dirim’in 38 yaşındaki oğlu Kerem Dirim, Eski Gediz mevkiindeki sazlık alanda karın, bilek ve boğaz bölgesinde kesikler ile ölü olarak bulundu. Jandarma cinayet ihtimalini araştırıyor, otopsi raporu merakla bekleniyor.
Giriş
İzmir’in Foça ilçesinde 1989–1999 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yaparak “Efsane Başkan” unvanını kazanan Ahmet Nihat Dirim’in oğlu Kerem Dirim (38), dün akşam saatlerinde sazlık alanda ölü bulundu. Vücudunda karın, bilek ve boğaz bölgesinde derin kesikler tespit edilen Dirim’in ölümü, intihar mı yoksa cinayet mi olduğu sorusunu gündeme taşıdı
Olayın Seyri
-
Kayıp Başvurusu:
-
Dün sabah evden çıkan Kerem Dirim’den haber alamayan yakınları, Foça İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusunda bulundu.
-
Polis ve jandarma ekipleri, ilçe merkezi ve çevresinde geniş çaplı arama başlattı.
-
-
Otomobilin Bulunması:
-
Saat 22.00 sularında, Foça merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktaki Eski Gediz mevkiinde Dirim’in otomobili keşfedildi.
-
Araç etrafındaki incelemelerin ardından aramalar sazlık alanlara kaydırıldı.
-
-
Cansız Bedene Ulaşılması:
-
Otomobilin yaklaşık 500 m ilerisinde, yoğun sazlık içinde Kerem Dirim’in cansız bedeni bulundu.
-
İlk belirlemelere göre karın, bilek ve boğazında kesikler tespit edildi.
-
Ceset, savcı ve jandarmanın olay yerindeki incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
-
Soruşturma ve İhtimaller
-
Cinayet Şüphesi mı?
Kesiklerin dağılımı ve şiddeti, olayın bir saldırı sonucu meydana gelmiş olabileceğini düşündürüyor. Jandarma ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı, olay yeri delillerini topluyor. -
İntihar İhtimali:
Bir süredir psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen Dirim’in, intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda netlik kazanmamışken, savcılık otopsi raporuna odaklandı.
Ahmet Nihat Dirim ve Toplumun Tepkisi
-
“Efsane Başkan”ın Mirası:
1989–1999 döneminde Foça’da sosyal projeleriyle tanınan Ahmet Nihat Dirim, ilçede derin izler bıraktı. Oğlu Kerem’in ani ölümü, hem ailesini hem de Foça halkını derin yasa boğdu. -
Yerel Yorumlar:
Mahalle muhtarları ve bölge sakinleri, olayın aydınlanmasını beklerken, geniş katılımlı soruşturmanın en kısa sürede sonuçlanmasını talep ediyor.
Sonuç ve Beklentiler
Olayın “cinayet” mi yoksa “trajik intihar” mı olduğu, otopsi ve adli inceleme raporuyla netlik kazanacak. Jandarma, bölgedeki tüm görgü tanıklarını tekrar dinleyerek delilleri birleştiriyor. Kamuoyu, özellikle “vücutta kesikler” bulgusu nedeniyle yaşanan bu trajedinin ardındaki gerçek sebebi merakla bekliyor.
Not: Autopsi raporunun açıklanması ve soruşturma gelişmeleri, bu sayfada güncellenecektir.
-
Gündem7 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem4 gün önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
Gündem2 gün önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
Gündem22 saat önce
“Banyoda Boğazından Bıçaklanarak Öldürüldü: Trans Birey Nida Nazlıer Cinayeti ve Ardındaki Gerçekler”
-
HAVA DURUMU4 gün önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Gündem2 gün önce
Denizli’de Polis Dehşeti: Ailesini Katleden Memur İntihar Etti, Şok Gerçekler Ortaya Çıktı
-
Gündem4 gün önce
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
-
Gündem2 gün önce
MİT Akademisi’nden “12 Gün Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” Raporu: “Savaş Yakın, Hazırlanın” İddiası Doğru mu?