Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Ritüel tarihi: Mayalara ait bin 700 yıllık gizemli sunak bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Ritüel tarihi: Gizemli Maya sunağı

Antik bir Maya kentinde çalışan arkeologlar, dönemin karmaşık jeopolitiğini çözmenin anahtarı olabilecek bin 700 yıllık gizemli bir sunak ortaya çıkardı.

Arkeologlar, Guatemala’da yer alan harabe bir Maya şehri olan Tikal’de gizemli bir sunak buldu.

Ancak sunağı burada bulmalarına rağmen, Mayalar tarafından dekore edilmediğine inanıyorlar. Bunun yerine, günümüz Mexico City’sine yakın, bölge üzerinde güçlü bir etkisi olan güçlü bir şehir olan Teotihuacan’da 630 mil uzakta eğitilen sanatçıların eseri olduğunu söylüyorlar.

Antiquity dergisinde yayınlanan bu keşiften önce, arkeologlar iki kültürün etkileşim içinde olduğunu zaten biliyorlardı, ancak ilişkinin niteliği tartışmalıydı.

CNN International’da yer alan habere göre Brown Üniversitesi’nde Maya kültürü üzerine uzmanlaşmış profesör Stephen Houston, Teotihuacan’dan zengin liderlerin Tikal’e gelip kendi şehirlerinde var olan ritüel tesislerinin kopyalarını yarattıklarını doğruluyor.

Houstin, “Bu önemli krallıkların diğerlerini kontrol etmek için nasıl uzandıklarını anlatan bir imparatorluk hikayesi. Bu yeni bulgu, bunun hafif bir temas ya da sadece ticaret olmadığı görüşüne güçlü bir ağırlık kazandırıyor. Yerel kraliyet sarayına yakın bir yerleşim bölgesi inşa eden savaşçı güçleri içeriyordu” dedi.

“FIRTINA TANRISI”NIN TEMSİLLERİNİ ANDIRIYOR

Houston ile ABD ve Guatemala’dan ortak yazarları, daha önce doğal bir tepe olduğunu düşündükleri alanın altındaki yapıları ortaya çıkaran taramaların ardından 2019 yılında kazı çalışmalarına başladı. Houston, şunları söyledi: “Bu sarayın sadece bir kısmı yüzeyde görülebiliyor. Geri kalanına ve özellikle de daha derin katmanlara yalnızca arkeologlar tarafından kazılan tüneller aracılığıyla erişilebiliyor. Tipik olarak bir zemin ve duvarlar buluyoruz ve bunları takip ederek gömülü binaları ortaya çıkarıyoruz.”

Araştırmacılar yaptıkları incelemeler sonucunda, her panelde tüylü başlık takmış bir kişinin silik hatlarını ve parlak kırmızı, siyah ve sarı boyaların izlerini taşıyan bu sunağı keşfettiler. Böyle bir tasarım, Teotihuacan’da Maya sanatından daha yaygın olan “Fırtına Tanrısı” olarak bilinen bir tanrının diğer temsillerini andırıyor.

BEBEKLER KURBAN EDİLMİŞ

Sunağın altına iki ceset gömüldüğü, birinin muhtemelen yetişkin bir erkek, diğerinin ise Teotihuacan’da Tikal’den çok daha sık görülen oturur pozisyonda gömülmüş 2 ile 4 yaşlarında küçük bir çocuk olduğu belirtildi.

Sunağın çevresinde, Teotihuacan’daki diğer bebek mezarlarına benzer şekilde gömülmüş üç bebeğin cesedi daha bulundu. Yazarlar ölümlerine neyin sebep olduğunu belirtmedi. Houston, CNN’e e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, “Sunak, Tikal’in tam merkezinde Teotihuacan ritüellerinin kullanıldığını ve yabancı tanrıları tasvir etmek için tamamen yabancı, Teotihuacan resim stillerini kullanan insanları içerdiğini doğruluyor” dedi.

Kalıntıların bir kısmının Maya bireylerine ait olabileceğini belirten Houston, “Ancak mezar buluntuları Teotihuacan ile yakın temas ve belki de Teotihuacan kökenli olduğunu gösteriyor. Bebeklerin kurban edilmesi Meksika uygulamalarına uymaktadır” diye ekledi.

“MAYALARIN KARMAŞIK DUYGULARINA İŞARET EDİYOR”

Araştırmacılar makalelerinde, bu kültürel uygulamaların Tikal’de Teotihuacan etkisinin arttığına işaret ettiğini belirtiyor. Brown’da antropoloji ve arkeoloji profesörü olan ortak yazar Andrew Scherer, bu binaların daha sonra gömülmüş ve bir daha asla üzerine inşa edilmemiş olmasının “muhtemelen (Mayaların) Teotihuacan hakkındaki karmaşık duygularına işaret ettiğini” söyledi.

Scherer yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Mayalar düzenli olarak binaları gömer ve üzerlerine yeniden inşa ederlerdi. Ancak burada sunağı ve çevresindeki binaları gömmüşler ve yüzyıllar sonra burası en önemli gayrimenkul olacak olmasına rağmen öylece bırakmışlar. Buraya neredeyse bir anıt ya da radyoaktif bir bölge gibi davranmışlar.”

“KRALI ALDILAR, YERİNE KUKLA GETİRDİLER”

Bu son keşif, son zamanlarda yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı iki kültür arasındaki karmaşık ilişkinin bir başka katmanını ortaya çıkarıyor. Houston, 1960’larda araştırmacıların Maya ve Teotihuacan arasındaki bir çatışmayı anlatan bir yazıt taşıyan bir taş bulduklarını ve “MS 378 civarında Teotihuacan’ın aslında bir krallığın başını kestiğini” öğrendiklerini söyledi.

“Kralı görevden aldılar ve yerine Teotihuacan için yararlı bir yerel araç olduğunu kanıtlayan bir kukla kral getirdiler” dedi.

“ZAMAN KADAR ESKİ BİR HİKAYE”

Scherer, bu sunağın muhtemelen darbeye benzer bir zamanda inşa edildiğini ve sonunda Maya krallığını MS 900 civarında gerilemeden önce en güçlü noktasına taşıdığını söyledi.

Houston, bu kazıda elde edilen bulguların “zaman kadar eski bir hikâyeyi” gösterdiğini belirterek, imparatorlukların kültürel nüfuz için çekişip rekabet ettiklerini ifade etti.

“İspanyollar geldikten sonra Aztek uygarlığına ne olduğunu herkes biliyor… Orta Meksika’nın bu güçleri Maya dünyasına ulaştılar çünkü burayı olağanüstü zenginliklerin, tropik kuşlardan elde edilen özel tüylerin, yeşim taşının ve çikolatanın olduğu bir yer olarak gördüler” dedi. “Teotihuacan söz konusu olduğunda, burası süt ve bal ülkesiydi.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

SON DAKİKA: Mehmet Akif Ersoy ve Ela Rumeysa Cebeci’nin Uyuşturucu Test Sonuçları Pozitif Çıktı

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA: Mehmet Akif Ersoy ve Ela Rumeysa Cebeci’nin Uyuşturucu Test Sonuçları Pozitif Çıktı

15  Aralık 2025 -20:00

SON DAKİKA HABERİ – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ve 9 şüpheliye yapılan testlerin sonuçları açıklandı. Ersoy ve spiker Ela Rumeysa Cebeci’nin de aralarında bulunduğu 7 kişinin test sonucunun pozitif olduğu öğrenildi.

· Olay: Uyuşturucu soruşturmasında test sonuçları.
· Sonuç: 10 şüpheliden 7’sinin testi pozitif.
· Öne Çıkan İsimler: Mehmet Akif Ersoy (kokain), Ela Rumeysa Cebeci (esrar, sentetik uyuşturucu, kokain).
· Kurumsal Tepki: TMSF, Ersoy ve Cebeci’nin işine son verdi.
·

 Test Sonuçlarının Detayları

İşte Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) alınan kan ve saç örneklerinin çarpıcı sonuçları:

Mehmet Akif Ersoy

· Saç Örneği Sonucu: Pozitif. “Kokain ve metabolitleri” tespit edildi.
· Kan Örneği Sonucu: Temiz çıktı. Herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadı.

Ela Rumeysa Cebeci

· Saç Örneği Sonucu: Pozitif. “Esrar ile sentetik uyuşturucu, kokain ve metabolitleri” maddeleri bulundu.
· Kan Örneği Sonucu: Temiz çıktı. Uyuşturucu madde içeren bulgu bulunmadı.

Diğer Şüpheliler
Test sonucu pozitif çıkan diğer isimler arasında Ufuk Tetik,Şevkiye Dilara Yıldız, Mustafa Manaz, Ebru Gülan ve Buse Öztay’ın da yer aldığı bildirildi. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan spiker Meltem Acet’in test sonucunun ise negatif olduğu açıklandı.

 Savcılık İddianamesinden Çarpıcı Ayrıntılar

Test sonuçları, soruşturma dosyasındaki ciddi iddialarla paralellik gösteriyor. Şüpheliler hakkında hazırlanan sevk yazısında, “uyuşturucu madde kullanılması için yer ve imkan sağlamak” ve “kadınları ilişkiye sokarak sektörel ve maddi menfaat sağlamak” gibi ağır suçlamalar yer alıyor. İddianamede, şüphelilerin uyuşturucu kullandıktan sonra grup halinde cinsel ilişkiye girdikleri de öne sürülüyor.

 Sürecin Kronolojisi

Olaylar, medya ve hukuk dünyasını sarsacak şekilde hızla gelişti.

· 10 Aralık: Mehmet Akif Ersoy ve 7 şüpheli, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ersoy, Habertürk TV’deki Genel Yayın Yönetmenliği görevinden TMSF tarafından derhal alındı.
· 14 Aralık: Habertürk spikeri Ela Rumeysa Cebeci ve Görsel Yönetmen Abdullah Çebi’nin de TMSF tarafından işten çıkarıldığı iddia edildi. Cebeci, telefonunda Ersoy’un uyuşturucu kullanılan bir ortamda çekilmiş fotoğrafı bulunduğu iddialarını yalanladı.
· 15 Aralık: Adli Tıp Kurumu’nda alınan saç ve kan örneklerinin sonuçları açıklandı. Ersoy ve Cebeci de dahil 7 şüphelinin testi pozitif çıktı.

İddialara Tepkiler ve İnkarlar

Test sonuçları, şüphelilerin daha önceki açıklamalarıyla tezat oluşturuyor.

· Mehmet Akif Ersoy, savcılık ifadesinde, “Hayatında hiç uyuşturucu kullanmadığını” ve iddiaların “çok çirkin” olduğunu söylemişti. Grup seks iddialarını da “hepsi yalan” diyerek reddetmişti.
· Ela Rumeysa Cebeci ise, Mehmet Akif Ersoy ile ilişkisi olduğu iddialarını reddederek, onunla sadece bir etkinlikte kısa bir konuşma yaptığını, iş dışında hiçbir görüşmelerinin olmadığını belirtmişti.

Soruşturmanın Boyutları ve Beklentiler

Soruşturma, ilk gözaltıların ardından genişleyerek devam ediyor. Daha önce de spikerler Hande Sarıoğlu ve Meltem Acet aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, Adli Tıp Kurumu’nda örnek verdikten sonra serbest bırakılmıştı. Test sonuçlarının ardından, pozitif çıkan şüphelilerin yargılanma süreçlerinin hız kazanması bekleniyor. Uyuşturucu madde kullanmak ve kullanılmasına yer ve imkan sağlamak suçlamaları, Türk Ceza Kanunu’nda ağır cezai yaptırımlar öngörüyor.

 

Okumaya Devam Et

Magazin

Manifest müzik grubunun cezası belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Manifest müzik grubunun cezası belli oldu

Tarih – Saat: 15 Aralık 2025, 16:30
Okuma süresi: ~3 dakika

: İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, +18 olarak düzenlenen KüçükÇiftlik Park konserindeki görüntüler nedeniyle “teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma” suçlamasıyla yargılanan Manifest adlı müzik grubunun her bir üyesine ayrı ayrı 3 ay 22 gün hapis cezası verdi; mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verdi ve daha önce uygulanan bazı adli kontrol tedbirleri (yurt dışına çıkış yasağı vb.) kaldırıldı.


Kararın satırbaşları

  • Verilen ceza: Her bir grup üyesine ayrı ayrı 3 ay 22 gün hapis. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını uyguladı; bu, yükümlülüklere uyulması halinde cezanın kesinleşmeyeceği anlamına geliyor.

  • Suçlama: Üyeler hakkında iddianamede “teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma” iddiası yer aldı; soruşturmanın temeli, 6 Eylül’de KüçükÇiftlik Park’ta yapılan +18 konser sırasında çekilen görüntüler oldu.

  • Adli kontrol: Duruşma sonrasında daha önce uygulanan bazı adli kontrol tedbirlerinin (ör. yurt dışına çıkış yasağı) kaldırıldığı bildirildi.

6 Eylül 2025’te İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta düzenlenen +18 konserin ardından sahne kıyafetleri ve koreografi bazı kesimlerin tepkisini çekmiş, görüntüler sosyal medyada hızlı yayılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen soruşturma başlatmasına yol açmıştı. Grup üyeleri ifadelerinin ardından adli kontrolle serbest bırakılmış; sonrasında dava süreci devam etmişti.

Mahkeme kararının ardından sosyal medyada ve basında iki kutuplu bir tartışma dikkat çekiyor: bir yanda sanatçıların sahne özgürlüğü ve ifade hakkı savunulurken; diğer yanda toplumun ortak edep anlayışını koruma iddiası öne çıkıyor. Kararın HAGB ile sonuçlanması, cezanın fiilen ertelenmesi anlamına geldiği için hukuki süreç ve olası yükümlülükler (denetim süresi, belirlenen kurallara uyum vb.) önümüzdeki dönemde gündemde kalac

Bu dava, son dönemde sahne-estetik, gençlik kültürü ve medya-siyaset gerilimlerinin somutlandığı davalardan biri oldu. Hem müzik endüstrisi hem de hukuk çevreleri açısından “örgütlü kamuoyu baskısı”, “erişim engellemeleri” ve “sanatın sınırları” tartışmalarında emsal teşkil edebilecek bir vaka olarak değerlendiriliyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.

Tarih: 9 Aralık 2025
Okuma Süresi: 4 dakika

Ünlü sanatçı Güllü’nün (gerçek adı Gül Tut) 26 Eylül 2025’te Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan şüpheli ölüm soruşturmasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun savunma tarafında başlattığı hukuki hamleler ve ortaya çıkan yeni bir ses kaydı, davayı yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı.

 Soruşturmanın Seyri

Soruşturmada, bir ses kaydının dosyaya girmesiyle yeni bir döneme girildi. Ayrıca, sanatçının kızı ve arkadaşı, kendileri hakkında “asılsız iddialarda” bulunduklarını öne sürdükleri kişilere karşı suç duyurusunda bulunarak savunma pozisyonu aldı.

 Ses Kaydındaki Kritik Diyalog

Soruşturma dosyasına giren ve medyada yayınlanan bir ses kaydı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Kayıtta, Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Bircan Dülger arasında geçen, soruşturmayla ilgili gergin bir konuşma yer alıyor.

· Bircan Dülger kayıtta, “Mesajların ifşa oldu. Ben savcılıkta ne söyleyeceğim?” diyerek endişesini dile getiriyor.
· Tuğyan Ülkem Gülter ise “Ben çıktım aslanlar gibi ifademi verdim” yanıtını veriyor.
· Diyaloğun en çarpıcı kısmında Bircan Dülger, “Ben bu işte hiçbir suçum yokken yanacağım belli ki ama ben seni yarın savcılıkta yakacağım Tuğyan” ifadesini kullanıyor.

Bu kayıt, daha önce ortaya çıkan ve Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine ilişkin “bu kadın ölsün” içerikli mesajlarının ardından, soruşturmanın odağındaki ilişkileri bir kez daha sorgulatıyor.

 Savunma Tarafından Karşı Hamle: Suç Duyurusu

Savunma tarafı, soruşturmanın seyrini değiştirecek bir hamle yaptı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun avukatı Merve Uçanok, 9 Aralık 2025’te Yalova Adliyesi’ne giderek müvekkilleri aleyhine “asılsız iddialarda” bulunduklarını iddia ettikleri bazı tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

· Suç Duyurusunun Gerekçesi: Avukat Uçanok, yaptığı açıklamada, müvekkillerinin bilgisi dışında ses kayıtları alındığını ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini öne sürdü.
· Hedeflenen Kişiler: Suç duyurusu, baş harfleri B.D., R.Y., Ç.K., F.A. olarak belirtilen kişilerin yanı sıra, üç avukat ve Gülter’in erkek arkadaşı K.E. ile F.A.’yı kapsıyor.
· Sosyal Medya İddiaları: Açıklamada, bazı kişilerin sosyal medyada, özellikle gece yarısı sonrası yayınlarda linç kampanyası yürüttüğü ve algı operasyonu yapıldığı iddia edildi.

Savunma Tarafının İddiaları:

· Müvekkiller hakkında asılsız iddialar öne sürüldüğü
· Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği
· Sosyal medyada linç ve algı operasyonu yapıldığı

Savcılığın Soruşturma Konuları:

· Güllü’nün şüpheli ölümü
· Ortaya çıkan “bu kadın ölsün” içerikli mesajlar
· Yeni delil olan ses kaydı

 Soruşturma Sürecinde Yaşananlar

Güllü’nün 26 Eylül 2025’teki vefatından bu yana soruşturma kapsamında pek çok adım atıldı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, Kasım 2025’te Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek kendi rızalarıyla saç ve kan örnekleri vermişti.

Bu konuda açıklama yapan avukat Hakan Sezer, “Müvekkillerin daha önce de yaptığı beyanlarda gizledikleri bir durum yoktur. Kendileri bugüne kadar bir madde kullanmamışlardır” ifadelerini kullanmıştı. Avukat Rahmi Çelik ise o dönemde herhangi bir gözaltı veya tutuklama işleminin söz konusu olmadığını belirterek, sürecin rutin soruşturma çerçevesinde devam ettiğini vurgulamıştı.

 Tuğyan Ülkem Gülter Kimdir?

· Yaşı: 2025 itibarıyla 27 yaşındadır (1998, İstanbul doğumlu).
· Mesleği: Sağlık sektöründe çalıştığı bilinmektedir.
· Babası: Güllü’nün eski eşi Gürol Gülter’dir.
· Medyadaki Görünümü: Çocukluğunu ve özel hayatını medyadan uzak tutmuş, sosyal medyada daha çok annesiyle olan anlarını paylaşmıştır.

Yargı Sürecinin Geleceği ve Beklentiler

Olayla ilgili soruşturma, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Ortaya çıkan yeni ses kaydı ve tarafların birbirleri hakkında yaptığı suç duyuruları, davayı daha da karmaşık hale getiriyor. Savcılık, tüm bu iddiaları, delilleri ve tanık ifadelerini değerlendirerek bir fezleke (iddianame) hazırlayıp hazırlamayacağına karar verecek.

Hukuk çevreleri, özellikle “azmettirici” iddiasına ilişkin diyaloğun içeren ses kaydının ve sanatçının vefatından önceki saatlerde yaşananların netleştirilmesinin, yargılama sürecinin en kritik aşamaları olacağı görüşünde.

Son Gelişmelerin Kısa Kronolojisi:

· 26 Eylül 2025: Şarkıcı Güllü, Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetti.
· Eylül-Ekim 2025: Soruşturma başlatıldı. Tuğyan Ülkem Gülter hakkındaki mesajlar ve ilk suç duyuruları gündeme geldi.
· Kasım 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, kendi rızalarıyla hastanede saç ve kan örneği verdi.
· 9 Aralık 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
· 10 Aralık 2025: Soruşturmaya dahil edilen ses kaydı medyada geniş yer buldu.

Kamuoyu ve medya, Türk müziğinin bu sevilen isminin ölümündeki sır perdesinin tamamen aralanmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyor. Fatih Doğan Medya olarak, bu hassas soruşturmanın tüm gelişmelerini tarafsızlık ve gerçeklik ilkeleri çerçevesinde aktarmaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar