Gündem
Gazze’deki bombalar durduğunda, asıl acı başlar
KÖŞE YAZISI : FATİHDOGAN
Ateşkes, Gazze’nin en derin yaralarını, savaşın sadece gömdüğü kederi, kaybı ve bitkinliği gözler önüne seren bir sessizliği beraberinde getirdi.

Perşembe sabahı, Başkan Donald Trump, ABD’nin Mısır, Türkiye ve Katar ile birlikte çalışarak Gazze için nihayet bir ateşkes anlaşmasına vardığını duyurdu. Bir an için Gazze’nin uzun kâbusu sona eriyormuş gibi göründü.
Ancak ateşkes barış getirmedi; sadece acıyı daha sessiz, daha sinsi bir hale getirdi ve enkazın gerçek hasarı Gazze’nin yorgun ruhuna yerleşmeye başladı. Yıllardır süren amansız bombardıman, hiçbir yabancının silemeyeceği bir korku ve yürek burkan bir acı yaratmıştı.
Bombalama ve neredeyse tam bir yıkımla geçen o iki acımasız yıl boyunca, Gazze’deki herkes tek bir şeye odaklanmıştı: Hayatta kalmak. Her dakika mücadele ediyor, yıkılmamak, aç kalmamak veya öldürülmemek için çabalıyorduk. Hayat, bitmek bilmeyen bir terör döngüsüne ve bir sonraki saldırıyı beklemeye dönüşmüştü. Kimsenin yarını hayal etme, hatta kaybettiğimiz insanlar için yas tutma lüksü yoktu. Eğer bir sığınak varsa, ki bu büyük bir “eğer”di, amaç sadece bir parçalanmış sığınaktan diğerine, bir ipliğe tutunarak geçmekti. Ölümün her an gelebileceği gerçeğinin bu sürekli farkındalığı, her günü bir hayatta kalma eylemine dönüştürdü.
Sonra, patlamalar nihayet dindiğinde, daha sessiz bir acı çöktü: Kaosun içinden geçmek için gömdüğümüz tüm keder. Neredeyse herkesin birileri elinden alınmıştı ve o kenara itilmiş anılar, nefesimizi kesen bir güçle geri geldi. Roketler susar susmaz, insanların göğüslerinde yas, geçmişe dönüşler ve amansız zihinsel ızdırapla dolu yeni bir savaş başladı. Yüzeyde savaş bitmiş gibi görünüyordu, ama bitmemişti. Durum bundan çok daha karmaşıktı. Bombardıman dindiğinde bile, duygusal yaralar kanamaya devam etti.
Gürültü nihayet dindiğinde, insanlar kendilerini görmezden gelmeye zorladıkları soruları sormaya başladılar. Cevapları zaten biliyorlardı – kim gitmişti, kim geri dönmeyecekti – ama kelimeleri yüksek sesle söylemek, gerçeği gerçeğe dönüştürdü. Ardından gelen sessizlik, hayatta kaldıkları herhangi bir patlamadan daha ağırdı. Bu sessizlik, gerçeğin kaçınılmazlığını ortaya koydu. Kaybın kalıcılığını ve kaybolan şeyin boyutunu gözler önüne serdi. Her yerde delikler vardı; evlerde, sokaklarda, kalplerde ve onları doldurmanın bir yolu yoktu.
Gazze halkı, ateşkes haberi geldiğinde rahat bir nefes aldı, ancak önümüzdeki günlerin savaşın kendisinden daha fazla acı verebileceğini biliyorlardı. Haritadan silinmişlik hissiyle geçen 733 günün ardından, gözlerinin ardındaki yaşlar nihayet akmaya başladı ve gömülü acının her zerresini de beraberinde taşıdı. Her gözyaşı, katlandıkları şeyin kanıtıydı. Ateşkesin acıyı sona erdirmediğini, sadece farklı bir tür azaba kapı araladığını hatırlatıyordu.
Silahlar sustuğunda, Gazze halkı yıkımın tüm boyutlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Yüzlerinde görebiliyordunuz – şok, öfke, keder – ateş altında geçen yılların ağırlığı.
Bir zamanlar hayatla uğuldayan yollar sessizliğe gömülmüştü. Ailelere ev sahipliği yapan evler toza dönüşmüş, çocuklar harabelerde dolaşıp büyüdükleri sokakları tanımaya çalışıyordu. Her yer, her şeyi yutan bir boşluk gibiydi; bastırılmış keder patlayıp herkesi çaresizlik içinde çırpınırken. İşgalciler, saldırı sırasında Filistinlilerin yas tutmak için bile durmalarına izin vermemişti. Ancak ateşkesle birlikte, gerçekte ne kadar çok şeyin kaybedildiği, sıradan hayatın nasıl silindiği dayanılmaz bir şekilde fark edildi. Sevdiklerinin yokluğuyla yüzleşmek, silinmeyecek yaralar bıraktı ve sonunda gözyaşları döküldü. O gözyaşları, hatırlanan her şeyin tüm ağırlığını taşıyarak bitkin yüzlerden ve kırık kalplerden aşağı aktı.
Acı çeken sadece zihinleri değildi. Filistinlilerin fiziksel ve sosyal dünyası da harabeye dönmüştü. Bombardıman hafiflediğinde, insanlar derme çatma çadırlarından sürünerek çıktıklarında evlerini ve kasabalarını moloz yığınına dönmüş halde buldular. Bir zamanlar huzur veren yerler yok olmuş, bir zamanlar hayat dolu olan sokaklar artık enkaz yığınlarına dönüşmüştü.
Aileler, eski yaşamlarının izlerini, kaybolmuş yolları ve tabelaları, hâlâ enkaz altında kalmış akrabalarını bulmak için enkazın arasında çaresizce kazıyorlardı. Enkazın ortasında şu sorular beliriyordu: Bundan nasıl yeniden inşa edeceğiz? Nerede bir umut ışığı bulabiliriz? Koca bir dünya yerle bir olmuşken, nereden başlamalı? İsrail’in stratejisi açıktı ve sonuçları apaçık ortadaydı. Bu bir kaos değildi; Gazze’yi çorak bir araziye çevirmek için kasıtlı bir çabaydı. Hastaneleri, okulları ve su şebekelerini -hayatta kalmanın temellerini- vurarak amaç, yaşamı mümkün kılan şeyi paramparça etmekti. Bu grevler her şeye sızan bir umutsuzluk ekti, topluluk bağlarını kopardı, güveni aşındırdı ve aileleri kendilerini yok etmek için kurulmuş bir sisteme dayanıp dayanamayacaklarını sorgulamaya zorladı.
Yıkım, tuğlalardan ve bedenlerden daha derinlere işledi. Ölümün sürekli gölgesi, her yere düşebilen bombalar ve psikolojik yıkım, korkuyu sıradan, umudu aptalca kıldı ve toplum çözülmeye başladı. Çocuklar öğrenmeyi bıraktı, para kayboldu, sağlık çöktü ve toplulukları bir arada tutan kırılgan tutkal çözüldü. Filistinliler sadece her gün hayatta kalmak için mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceklerinin yavaş yavaş çürümesiyle de mücadele ediyorlardı; bu, zihinlere ve ruhlara nesiller boyu kazınacak bir hasardı.
Gündem
Eski Muhtar, Köy Meydanında Av Tüfeğiyle Vurularak Hayatını Kaybetti
Eski Muhtar, Köy Meydanında Av Tüfeğiyle Vurularak Hayatını Kaybetti
Edirne’nin Enez ilçesine bağlı Şehitler Köyü’nde, eski muhtar Alaaddin Yaman (55), eşinin akrabası Fethi Aktaş (58) ile yaşadığı tartışmanın ardından av tüfeğiyle vurularak hayatını kaybetti.
Oluşturma Tarihi: 26 Kasım 2025
Son Güncelleme: 26 Kasım 2025
Okuma Süresi: 3 dakika
Kanlı Olayın Detayları
Edirne’nin Enez ilçesine bağlı Şehitler Köyü’nde dün akşam saatlerinde silahlı bir olay meydana geldi. İddiaya göre, eski köy muhtarı Alaaddin Yaman (55) ile eşinin akrabası Fethi Aktaş (58) köy meydanında karşılaştı. İki kişi arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesi üzerine Fethi Aktaş, yanında bulunan av tüfeği ile Alaaddin Yaman’a ateş etti. Silah sesleri üzerine köylüler durumu jandarmaya bildirdi.
Olay Yerine Gelen Ekipler Çaresiz Kaldı
İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları ilk incelemede Alaaddin Yaman’ın hayatını kaybettiğini belirledi.
Zanlı Teslim Oldu, Soruşturma Başlatıldı
Olaydan kısa bir süre sonra Fethi Aktaş, av tüfeğiyle birlikte jandarmaya teslim oldu. Zanlı gözaltına alınırken, Alaaddin Yaman’ın cenazesi nöbetçi savcı ve jandarmanın incelemelerinin ardından otopsi yapılmak üzere Edirne Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ederken, iki kişi arasında çıkan tartışmanın nedeni ve olayın ayrıntıları henüz tam olarak aydınlatılamadı.
Benzer Olaylar ve Önlem Çağrısı
Araştırmalar, Enez ilçesinde bu tür olayların maalesef nadir yaşanmadığını gösteriyor. Ekim 2025’te Enez’in Hasköy’de yaşanan bir başka silahlı olayda Necati Sunar ve Erman Korkmaz adlı iki kişi yine bir tartışma sonucu av tüfeğiyle öldürülmüştü. Bu tür olaylar, toplumda şiddetin önlenmesi ve silah kullanımının denetimi konularında daha etkili politikalar geliştirilmesi ihtiyacını bir kez daha ortaya koyuyor.
Gündem
Çinli kadının Türk erkekle evlendikten sonraki hali sosyal medyayı salladı
Çinli kadının Türk erkekle evlendikten sonraki hali sosyal medyayı salladı
Okuma Süresi: 3 DAKİKA- 26 Kasım 2025
FATİHDOGANMEDYA HABER SERVİSİ
Bir Türk vatandaşının, Çin’de tanışıp evlendiği eşinin Türkiye’ye gelmeden önceki ve sonraki fotoğraflarını paylaşması sosyal medyada fırtına kopardı. Çinli gelinin giyim tarzındaki şaşırtıcı değişim ve Türk kültürüne hızlı adaptasyonu kullanıcılar tarafından büyük ilgi gördü.
BamBaşka Birine Dönüştü
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, genç Çinli kadının Türkiye’ye yerleştikten sonra giyim tarzında belirgin bir dönüşüm göze çarpıyor. Türkiye’de günlük yaşamda yaygın olan kıyafetlere hızla uyum sağlayan gelinin, kısa sürede Türk kültürüne adapte olduğu görüldü .
Paylaşılan karelerde, kadının stili ve günlük yaşam tercihlerindeki değişim net bir şekilde fark ediliyor. Bu kişisel uyum hikayesi, sosyal medya kullanıcıları tarafından binlerce beğeni ve yorum alarak kısa sürede viral oldu .

Sosyal Medyada Viral Etki
Gönderi, kısa sürede binlerce beğeni ve yorum toplayarak birçok sosyal medya platformunda yayıldı. Kullanıcıların bir kısmı çiftin uyumunu takdirle karşılarken, bir kısmı da iki farklı kültürün birbirini etkileme biçimine dikkat çekti .
Bu kişisel paylaşım, uluslararası evliliklerde kültürel entegrasyon sürecine ilginç bir örnek teşkil etti. Sosyal medya kullanıcıları, gelinin Türk yaşam tarzına bu denli hızlı adapte oluşunu yorumlayarak hikayenin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı .
Araştırmalar Ne Diyor?
Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, Türk erkekleriyle evlenip Türkiye’ye yerleşen Çinli kadınların sosyal uyum süreçlerini inceledi. Çalışmaya göre, bu kadınlar Türk toplumuna uyum sağlama sürecinde dil öğrenme, yemek kültürü, dini inanç ve yaşam tarzı gibi alanlarda çeşitli zorluklarla karşılaşıyor .
Araştırmaya katılan Çinli kadınlar, Türk eşleriyle genellikle “aşk” ve “duygusal bağ” nedeniyle evlenme kararı aldıklarını belirtirken, partnerlerinin kişiliği, aile yapısının uyumu ve benzer yaşam görüşlerinin bu kararda etkili olduğunu vurguladı .
Uluslararası Evliliklerde Yasal Süreç
Türk vatandaşlarının yabancı uyruklu kişilerle evlilik sürecinde birtakım yasal prosedürler bulunuyor. Yabancı uyruklu gelin veya damat adaylarının bekarlık belgesi, evlenme ehliyet belgesi, doğum belgesi gibi çeşitli belgeleri temin etmesi gerekiyor .
Aşağıdaki tabloda, Türkiye’de uluslararası evlilik için gerekli temel belgeleri inceleyebilirsiniz:
Belge TÜRÜ Açıklama Geçerlilik Süresi
Bekarlık Belgesi Kişinin kendi ülkesinden alacağı evli olmadığını gösteren belge 6 ay
Evlenme Ehliyet Belgesi Kişinin kendi ülkesinden veya Türkiye’deki konsolosluktan alınır 6 ay
Sağlık Raporu Aile hekimi veya devlet hastanesinden alınacak –
Apostil Onaylı Belgeler Türkiye dışından alınan belgeler için valilik/kaymakamlık onayı –
Kültürel Uyum Süreci
Türkiye’ye yerleşen Çinli kadınlar, kültürel uyum sürecinde entegrasyon ve ayrışma stratejilerini bir arada kullanarak Türk sosyal yaşamına adapte olabiliyor. Araştırmalar, bu kadınların Türk toplumuyla bütünleşmede güçlü bir kimlik hissi geliştiremese de mevcut yaşam durumlarından memnun olduklarını gösteriyor .
İlginç bir şekilde, bu kadınların çoğunluğu gelecekte Türkiye’de yaşamaya devam etmeyi, Çin’e dönmeye tercih ediyor. Bunun nedeni olarak Türkiye’deki yaşam koşullarının cazibesi ve edindikleri sosyal çevre gösteriliyor .
Gündem
DİLOVASİ’DA FECİ KAZA: MOTOSİKLETİN YAYAYA ÇARPIP OTOMOBİLE SÜRÜKLENMESİ SONUCU 2 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
DİLOVASİ’DA FECİ KAZA: MOTOSİKLETİN YAYAYA ÇARPIP OTOMOBİLE SÜRÜKLENMESİ SONUCU 2 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
FatihDoganMedya / Dilovası
Tarih: 26 Kasım 2025 · Saat: 00:30
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde D-100 karayolunda trafik kazası meydana geldi. İstanbul istikametinde seyreden 26 yaşındaki H.U.’nun kullandığı motosiklet, yolun karşısına geçmek isteyen 65 yaşındaki Z.S.’ye çarptı.

MOTOSİKLET SAVRULUP OTOMOBİLE ÇARPTI
Çarpışmanın şiddetiyle devrilen motosiklet, sürüklenerek seyir halindeki 35 CLT 653 plakalı otomobile çarptı. Olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.
-
Gündem3 gün önceGenç Rümeysa, nişanlısının evinde silahlı saldırıda hayatını kaybetti
-
Magazin1 gün önceİlknur Dadaş: İlahi Aşk, Doğa Sevgisi ve İstanbul Şiirleriyle Güfte Yolculuğunda Yükselen İsim
-
Teknoloji1 hafta önceSamsung’a şok iddia: Galaxy A/M serilerinde “kaldırılamayan” İsrail yapımı AppCloud tartışması
-
Gündem1 hafta önceKörfez’de dehşet: Eski eşini darbedip, ilişkisi olduğunu iddia ettiği arkadaşını cadde ortasında bıçaklayarak öldürdü — Şüpheli tutuklandı
-
Magazin1 hafta önceMuazzez Abacı’ya veda: Torunu konuşmasında gözyaşlarına boğuldu — AKM’de duygusal tören
-
Sağlık1 hafta önceAnkara’da ‘sigara’ kabusu: 35 yıl içti, 3. evre gırtlak kanseri çıktı — Gırtlağının yarısı alındı, sesini korudu
-
Teknoloji1 hafta önceSamsung ve Hyundai, ABD–Güney Kore ticaret anlaşmasının ardından yurt içi yatırımlarını açıkladı
-
Teknoloji1 hafta önceBalığın tazeliğini anında söyleyen cihaz tescillendi: “TVB-N/TMA PROB” Erzurum’dan çıktı

