Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Zeki Alasya aramızdan ayrılalı 10 yıl oldu

Yayımlandı

üzerinde

Zeki Alasya vefatının 10. yılında anılıyor

Yaşamı boyunca çok sayıda tiyatro, film ve dizide rol alan, canlandırdığı karakterlerle gönüllerde yer edinen Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Zeki Alasya’nın vefatının üzerinden 10 yıl geçti.

Sanat hayatı boyunca 75 filmde rol alan, yer aldığı tiyatro oyunları ve dizilerle akıllarda yer eden Zeki Alasya, vefatının 10. yılında anılıyor.

Tam adı Zeki Şenol Alasya olan sanatçı, Seniha ve Prof. Ahmet Reşat Alasya çiftinin oğlu olarak 18 Nisan 1943’te İstanbul Şehzadebaşı’nda doğdu. Aslen Kıbrıslı olan sanatçı, Beyazıt İlkokulunun ardından Robert Kolejine devam etti. Alasya, 15 yaşındayken babasını kaybedince rehberlik, marangozluk ve tabelacılık işlerinde çalışmaya başladı. Alasya, sanat hayatına 1959’da Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Tiyatrosu’nda amatör olarak başladı. MTTB’de tanıştığı Metin Akpınar ile ayrılmaz ikili haline geldi. Tiyatro, turizm rehberliği ve dekoratörlük gibi pek çok işte çalışan sanatçı, yaz tatillerinde terzi çıraklığı yaparak, birinci sınıf erkek terzisi kadar iyi dikiş dikmeyi öğrendi, kimi oyunların kostümlerini de kendisi hazırladı. YÖNETMEN ERTEM EĞİLMEZ’İN ISRARIYLA SİNEMAYA AĞIRLIK VERDİ

Zeki Alasya, profesyonel oyunculuğa başladığı İstanbul’daki Arena Tiyatrosu’nda “Mister Nato” ve “Kargalar Okulu” adlı oyunlarda rol aldı. Daha sonra girdiği Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hababam Sınıfı” oyunu ile 1965’te adından söz ettirmeye başladı. Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile 1967’de Devekuşu Kabare Tiyatrosunu kuran sanatçı, bu tiyatronun tüm oyunlarında oyuncu, yazar ve yönetmen olarak görev yaptı. Taner ve Gülhan’ın ilerleyen yıllarda Devekuşu Kabare Tiyatrosundan ayrılması üzerine Alasya ve Akpınar, kabaredeki çalışmalara devam etti. Sinemaya ilk olarak 1972’deki “Karaoğlan Geliyor” filminde “Çalık” karakterini canlandırarak adım atan Alasya, aynı yıl “Sev Kardeşim” filmindeki rolünden sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez’in ısrarıyla sinema kariyerini sürdürdü. Usta oyuncu, bir yılda 7’nin üzerinde filmde rol alarak Yeşilçam’a başarılı giriş yaparken, Metin Akpınar ile 1973’ten itibaren Türk sinemasında yeni beraberlik oluşturdu ve ikili, rol aldıkları filmlerle sinemaseverlerin gönlünde önemli yer edindi. Alasya ve Akpınar ikilisi, 37 yıl komedi ağırlıklı filmlerde beraber rol aldı, “Hastane” dizisinde uzun süre birlikte oynadı.

75 FİLMDE ROL ALDI, 25 FİLM YÖNETTİ Kartal Tibet, Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit, Emel Sayın ve Halit Akçatepe gibi birçok ünlüyle rol arkadaşlığı yapan Alasya, canlandırdığı rollerde mağdur, savurgan ve mülayim karakterlerle öne çıktı. Zeki Alasya, 1977’de film yönetmenliğine başladı ve “Aslan Bacanak”, “Sivri Akıllılar”, “Cafer’in Çilesi”, “Petrol Kralları”, “Doktor”, “Köşe Kapmaca”, “Vay Başımıza Gelenler” ile “Elveda Dostum” filmlerinde yönetmenliği üstlendi. Yönettiği yapımların çoğunda oyuncu olarak da yer alan Alasya, 56 yıllık sanat hayatında 75 filmde rol aldı, 10 filmin senaryo yazarlığını ve 25 filmin ise yönetmenliğini üstlendi. Zeki Alasya, 1998’de Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Devlet Sanatçısı” ünvanına layık görülürken, 1999’da Akpınar ile yollarını ayırdığını açıkladı. Daha sonra Metin Akpınar ile yeniden bir araya gelen Alasya, eski dostuyla son kez 2002 yapımı “Rus Gelin” filminde oynadı. Kariyerinin son döneminde daha çok dizilerde görülen, oynadığı karakterlerle özdeşleştirilen Alasya, uzun yıllar canlandırdığı rollerle bir komedi ustası olarak anıldı.

VEFATINDAN ÖNCE “KÜÇÜK AĞA” DİZİSİNDE ROL ALDI

Sanatçının rol aldığı son film 2009 yapımı “Aşk Geliyorum Demez”, son dizi ise 2014’te ekranlara gelen “Küçük Ağa” oldu. Alasya, 2010’da “Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü” ile 2011’de 30. İstanbul Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”ne değer görüldü. “Tarkan Altın Madalyon” filminde ilk ve son kez kötü adam rolünde yer alan sanatçının heykel ve araba koleksiyonları vardı. Karaciğer rahatsızlığı sebebiyle 2 Nisan 2015’te hastaneye kaldırılan sanatçı, 8 Mayıs 2015’te tedavisi devam ederken hayatını kaybetti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. “BİZ BİRBİRİMİZİ ÇOK SEVDİK”

Metin Akpınar, yaptığı bir açıklamada, Alasya ile çok iyi doğaçlama yaptıklarını belirterek, şunları söylemişti: “Biz birbirini çok seven ama çok ayrı yapıda insanlardık. Kafa yapısı olarak da inanç olarak da siyaset olarak da ayrı düşünen insanlardık ama biz birbirimizi çok sevdik hakikaten. Hani yarin yanağından başka bir ortaklık vardır ya, her şeyimiz ortaktı Zeki ile. O sevgi de yansıdı. Sinema ile de pekişti. Bu yüzden başrolleri oynadık. Hatta bazen yanlış oynadık. Sahnede bir uçta o dururdu, bir uçta ben dururdum. Seyirci tenis maçı izler gibi yorulurdu. Sonra beraber ortada oynamaya başladık. Bu ikili biraz da hem diyalektik felsefeden hem de güzel Türkçeden, beraberliklerinden her insanın manyetik alanının ortada kesiştiği bir alan vardır. Ortadaki elipsi biz iyi yarattık. Seyirci de bizi o yüzden kavradı.” Usta oyuncu “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”, “Vatan Kurtaran Şaban”, “Astronot Niyazi”, “Ha Bu Diyar”, “Haneler”, “Keşanlı Ali Destanı”, “Aşk Olsun”, “Deliler”, “Geceler”, “Yasaklar”, “Beyoğlu Beyoğlu”, “Reklamlar”, “Dün Bugün” adlı oyunlarda rol aldı. Alasya’nın rol aldığı bazı filmler ise şöyle: “Şaka Yapma”, “Garibin Çilesi Ölünce Biter”, “Vah Başımıza Gelenler”, “Köşe Kapmaca”, “Petrol Kralları”, “Cafer’in Çilesi”, “Sivri Akıllılar”, “Aslan Bacanak”, “Her Gönülde Bir Aslan Yatar”, “Hasip ile Nasip”, “Nereye Bakıyor Bu Adamlar?”, “Beş Milyoncuk Borç Verir misin?”, “Nereden Çıktı Bu Velet?”, “Mavi Boncuk”, “İmparator”, “Mirasyediler”, “Köyden İndim Şehre”, “Şenlik Var”, “Salak Milyoner”, “Yalancı Yarim”, “Kaynanam Kudurdu”, “Hamsi Nuri”, “Karaoğlan Geliyor Çalık”, “Tarkan Altın Madalyon”, “Tatlı Dillim”, “Sev Kardeşim”, “Emine”.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar