Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü dava: “Ya ben ya Nigar dedi, kovuldum”

Yayımlandı

üzerinde

Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin davada yargılama sürüyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı.

Duruşmaya doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.

SAVCIYI TEHDİT EDEN ZENGİN SAVUNMA YAPACAK

Davanın görülmeye devam edilen dördüncü duruşmasında savcı Yavuz Engin’i tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in savunma yapması bekleniyor.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü dava: "Ya ben ya Nigar dedi, kovuldum" - 1 Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin dava Bakırköy Adliyesi’nde görülüyor

HEMŞİRE NİGAR SAVUNMA YAPTI

Davada tutuklu sanıklardan hemşire Nigar Kubilay savunma yaptı. Başhemşire olarak çalıştığı dönemde Fırat Sarı ile çalıştıklarını ancak anlaşamadıklarını söyleyen Kubilay, “Fırat Sarı ile anlaşamadık beni yönetime şikayet etmiş. Yönetim bana ‘Fırat Bey ile aynı ortamda bulunma’ dedi. Bir süre sonra da kovuldum. Yönetime gidip ‘Ya ben Ya Nigar’ demiş.” ifadelerini kullandı.

“BANA ‘SORUN YOK’ DEDİLER

Bu işten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı yeni hastanenin yenidoğan biriminde de Fırat Sarı’nın ilgilendiğini söyleyen Nigar Kubilay, Hatta yönetime gidip daha önce yaşadığımız olayları anlattım. ‘Sorun yok’ dediler.” şeklinde konuştu.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü dava: "Ya ben ya Nigar dedi, kovuldum" - 2 Davanın tutuklularından Fırat Sarı

Kubilay şöyle devam etti:

“Ben epikriz yazmadım hemşirenin sorumluluğunda değildir. Hasta öldüğünde epikriz yazılması gerekir ama sistemde yazılmamış görünüyordu. Ben de yazılması gerektiğini hatırlattım.”

FIRAT SARI’NIN ESKİ MESAJI SORULDU

Fırat Sarı’nın mesaj geçmişinde Nigar Kubilay hakkında “İşine geleni yapıyor. Buna niye yüz veriyorsun. Kanlı Nigar” dediği öğrenildi. Bunun üzerine Nigar Kubilay, “Aramızda husumet vardı böyle demeleri çok normal. Ancak ben epikriz yazmadım.” dedi.

“BANA HASTA BULUN” SÖZÜ SORULDU

Mahkeme başkanının, “Konuşma kayıtlarında ‘Bana hasta bulun’ dediğiniz görüyor bunun hakkındaki savunmanız ne?” sorusu üzerine Kubilay şu yanıtı verdi:

“Hastane yönetimi bizden hasta bulmamızı istiyordu bu nedenle ben de hasta bulmamız gerektiğini söyledim.

Sanık Nigar Kubilay’ın savunmasının devamında, mesul müdürün ve başhekimin ayrı ayrı kişiler olduğunu ve görevlerinin farklı olduğunu belirtmesi üzerine, mahkeme başkanı, “Bu bilgiyi ilk kez sizden duyuyorum. Kaç celsedir böyle bir bilgiyi kimse söylemedi.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü dava: "Ya ben ya Nigar dedi, kovuldum" - 3 Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamında İstanbul’da çok sayıda özel hastane kapatıldı

YENİDOĞAN ÇETESİ NEYLE SUÇLANIYOR?
 
112 sevk zincirinin dışına çıkarak bebekleri yoğun bakım ünitelerine sevk etmek, SGK’dan fazla para alabilmek için yatış sürelerini uzatmak, ihmal sonucu ölümlerine neden olmak, hastanede kullanılması gereken ilaçları satmak…

47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davası kapsamında kan donduran suçlamalar var.

Dava geçen yıl 18 Kasım’da görülmeye başladı. İlerleyen haftalarda da tüm sanıklar ve avukatlar savunmalarını tamamladı.

Sanıkların büyük bölümü bebek ölümleri ile ilgili suçlamaları reddetti. Zaman zaman suçu birbirlerinin üzerine attılar. Duruşmalarda tape kayıtları ve şüpheli ifadeleri de önemli bir yer tuttu.

Yoğun bakımda nöbetçi doktor bulundurulmadığı, işlerin hemşirelere kaldığı, sahte epikiriz raporları yazıldığı tespit edildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Deprem Sonrası İstanbul’a 2 Saatte 20 000 Kişilik Sıcak Çorba: Hızır 41 Afet Mutfağı’nın Başarı Hikayesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Marmara Depremi’nden hemen sonra Hızır 41, 2 saatte İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırdı. Afet anında beslenme desteğinin örnek operasyonu.

Özet

23 Nisan 2025 günü Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin ardından İstanbul’da binlerce vatandaş, evlerine giremeyerek toplanma alanlarına yöneldi. Bu kritik saate hızlı müdahale eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Hızır 41 Afet Mutfağı”, sadece 2 saat içinde İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırarak afet anında beslenme desteğinin ne denli insan odaklı ve etkili olabileceğini gösterdi. Türkiye’nin en büyük afet mutfağı unvanına sahip tesisin altyapısı, mobil afet tırları ve deneyimli personeli sayesinde, afet altyapısı planlamasında örnek bir başarı hikâyesi ortaya konuldu.

1. Giriş: Depremin Ardından Beslenme İhtiyacı

23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da, Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul’da büyük korku ve tahliye süreçleri başlattı . Güvenlik endişesiyle evlerine giremeyen vatandaşlar, parklar ve cami avluları da dâhil olmak üzere birçok toplanma alanına yönlendirildi .

Afet anlarında ilk saatler, hayatta kalma ve moral açısından kritik önem taşırken, sıcak yemek ve özellikle çorba dağıtımı, hem bedensel hem de psikolojik destek sunuyor.


2. Hızır 41 Afet Mutfağı: Türkiye’nin En Büyük Tesisi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat 2025’te hizmete açılan Hızır 41 Afet Mutfağı, planlı kapasitesiyle günde 150 000 kişilik çorba ve 20 000 kişilik 3 öğün yemek hazırlayabiliyor .

  • Kuruluş Amacı: Olası büyük Marmara Depremi başta olmak üzere çevre illere yardım etmek amacıyla tasarlandı

  • Mobil Afet Tırları: Tesiste hazırlanan yemekler ve ekmekler, 3 yemek tırı ve 1 fırın tırı aracılığıyla afet bölgesine hızlıca sevk edilebiliyor .


3. 2 Saatte 20 000 Kişilik Çorba Operasyonu

Depremin hemen ardından 2 saat içinde hareket gecikmeden Haydarpaşa’daki toplanma alanlarına sevk edilen 20 000 kişilik sıcak çorba, Hızır 41 personeli ve mobil tırlarla ulaştırıldı .

“2 saat içerisinde afet tırımızı personellerimizle birlikte bölgeye gönderdik. 20 000 kişiye sıcak çorba hizmetinde bulunduk,”
diyor Hızır 41 Üretim Müdürü Yasemin Talaş .

Aynı operasyonda, tırlarda ekmek ve su da taşınarak farklı mobil ikram noktalarında toplam 10 000 kişilik destek sağlandı .


4. Lojistik ve İnsan Kaynağı

  • Personel: Saha ekiplerinde 70 gönüllü ve personel görev aldı .

  • Araç Filosu: Mobil tırlar, bağımsız 5 gün çalışabilecek altyapı ve 15 dakikada kurulum özelliği ile 24/7 faaliyete hazır .

  • Tesis Altyapısı: 5 300 m² kapalı, 10 350 m² açık alana yayılmış olup tam donanımlı yemek ve fırın üretim hattına sahip.


5. Etki ve Geri Bildirim

  • Vatandaş Memnuniyeti: Tahliye alanlarında çorba ve sıcak yemek ikramı, belirsizlik içindeki vatandaşlara moral desteği sağladı.

  • Yerel İşbirlikleri: Kocaeli Büyükşehir’in yanı sıra ilçe belediyeleri ve STK’lar da destek vererek toplam 6 000 kişiye ek çorba dağıtımı gerçekleştirdi.

Afet mutfağının esnek yapısı, normal zamanlardaki sosyal hizmet faaliyetlerine de katkı sunuyor.


6. Çıkarımlar ve Öneriler

  1. Erken Hazırlık: Afet mutfakları, önceden belirlenen lojistik ve personel planlaması ile acil durumlarda kritik roller üstleniyor.

  2. Mobil Çözümler: Sahada üretim yapabilen mobil tırlar, ana mutfaktan bağımsız çalışarak dağıtım ağını güçlendiriyor.

  3. Toplum Katılımı: STK’lar ve yerel yönetimlerin koordine desteği, operasyonun ölçeğini genişletiyor.


7. Sonuç

Hızır 41 Afet Mutfağı’nın 2 saat içinde 20 000 kişilik çorba operasyonu, afet yönetiminde hız, etkin lojistik ve insan odaklı yaklaşımın başarılı bir örneği oldu. Bu model, gelecekteki afet senaryoları için standart bir referans niteliğinde.

Okumaya Devam Et

Gündem

Osman Boyner kimdir, öldü mü? İş insanı Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Osman Boyner, 1926 yılında Kastamonu’nun Tosya ilçesinde dünyaya geldi. İş insanı Cem Boyner’in babasıdır. Hasan, Fazıl ve Güzide isimli 3 kardeşi olan Osman Boyner eğitim hayatına İstanbul’da başladı. Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni ve ardından Yüksek Ticaret Okulu’nu tamamladı.

1952 yılında Ahmet Sadıkoğlu, Hasan Boyner ve Fazıl Boyner ile birlikte Altınyıldız’ı kurdu. İlk ihracatını 1956 yılında gerçekleştiren şirket, Türk kumaşının dünyaya tanıtımında büyük rol oynamıştı.

1960’lı yılların sonunda ‘de henüz bulunmayan hazır giyim sektörüne adım atma çalışmalarına başlayan Osman Boyner, modacı arkadaşı Kerim Kerimol ve İtalyan moda evi sahibi Silvano Corsini’nin işbirliğiyle Beymen markasının temellerini attı. Beymen’in ilk mağazası, 1971 yılında İstanbul Şişli’de açıldı. Önce erkek koleksiyonu ile büyük ilgi gören Beymen, zamanla kadın koleksiyonunu ve 1985 yılında spor giyimde farklı bir yaklaşım sunan Beymen Club koleksiyonunu da eklemiştir.

Ali Osman Boyner, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle de tanınıyordu. TÜSİAD’ın kurucuları arasında yer almış ve 2010 yılına kadar Boyner Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmüştü.

Osman Boyner’in eşi Ayten Boyner 2021 yılında vefat etmişti.

Okumaya Devam Et

Gündem

6 aydır takip ediliyorlardı: Düzce’de fuhuş operasyonu

Yayımlandı

üzerinde

‘de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 23 Ekim ve 22 Aralık 2024’te Beçiyörükler bölgesinde fuhuş yapıldığı, bazı kişilerin kadınları zorla tuttuğu, fuhşa teşvik ve aracılık yapıldığı yönünde ihbar yapıldı.

Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, ihbarın geldiği dönemde evlere baskınlar yaptı, ancak yeterli delile ulaşamadı. Polis daha sonra şüphelendikleri kişileri teknik ve fiziki takibe aldı.

Şüphelilerle ilgili deliller elde edildikten sonra önceki gün 20 polisin katılımıyla 10 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda H.U., M.K., K.K., Y.U. ve B.B. gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı tespit edilen 12 cep telefonu, 23 bin 980 TL para, bir laptop, iki hard disk ve 18 telefon hattı ele geçirildi.

5 şüpheli, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Diğer yandan T.R., G.B. ve C.N. isimli fuhşa sürüklenen 3 kadın kurtarıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar