Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Uşak halısı yeniden ait olduğu topraklarda

Yayımlandı

üzerinde

Uşak halısı, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde

Yüzyıllar önce dokunan Uşak halısı, 30 yıllık ayrılığın ardından doğduğu topraklara yeniden kavuştu. Halı, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergileniyor.

Osmanlı halıcılığının nadide örneklerinden biri olarak yaklaşık 5 asır önce Uşak’ta dokunan bu nadide halı, uzun yıllar süren bir kayboluşun ardından yurtdışında bir koleksiyonda ortaya çıktı. Osmanlı zanaatının taşıyıcısı bu tarihî dokuma şimdi yeniden ait olduğu topraklarda, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergileniyor.

DESENDEN BORDÜRE, ZANAATİN GÜCÜ Desenleri, renkleri ve işçiliğiyle dikkat çeken halı, stilistik özellikleriyle Uşak’ta dokunmuş olduğunu ortaya koyuyor. Her santimetresine ince ince işlenen Türk düğümleri, halıya Osmanlı zanaatının zarafetini kazandırıyor. Uzmanlara göre küçük bir karenin içine bile binin üzerinde düğüm sığdırılmış. Zemininde lacivert hâkim. Desenlerde pastel kırmızı, sarı ve kirli beyaz tonlar kullanılmış. Hatayî ve stilize natüralist çiçeklerle bezeli iri madalyonlar, dikkat çekici bir kompozisyon oluşturuyor. Bordürde, gülkurusu zemin üzerine kartuş ve rozet dizilimi uygulanmış. Kullanılan yün ve boyalar doğal, işçilik oldukça ince.

BİR KİTAP SAYFASINDAN BAŞLAYAN DÖNÜŞ YOLCULUĞU Yıllar süren sessizliğin ardından, halı İtalyan vatandaşı Adrian Stefan Ionescu’nun özel koleksiyonunda gün yüzüne çıktı. Koleksiyoner, eseri hayatta olmayan İtalyan sanat tutkunu Ermininio Bottini’den satın almıştı. Ionescu, halının Suzan Bayraktaroğlu’nun “Vakıf Halılar” kitabında yer alan 06.456 envanter numaralı eserle birebir örtüştüğünü fark etti. Türkiye’ye ait olduğunu öğrendiğinde hiçbir talepte bulunmadan, gönüllü olarak iadesi için harekete geçti. Halı, işlemlerin tamamlanmasının ardından 2025 yılında Türkiye’ye getirilerek Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’ne ulaştırıldı.İLMEK İLMEK YENİDEN DOĞDU Eski fotoğraflarda halının bordürlerinden birinin kesildiği ve bazı bölümlerinde ciddi kayıplar olduğu görülüyordu. Türkiye’ye ulaştıktan sonra yapılan restorasyonla eksik bölümler tamamlandı, kompozisyonu özgün hâline kavuşturuldu. Bir dönemin estetik anlayışını ve zanaatkârlık becerisini yansıtan bu eşsiz halı, ait olduğu topraklara dönerek kültürel mirasa yeniden kazandırılmış oldu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar