Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Türkan Şoray: O role hazırlanırken mideme kramplar giriyordu

Yayımlandı

üzerinde

Türkan Şoray, Yılanı Öldürseler filmi hakkında konuştu

Yeşilçam’ın usta oyuncularından Türkan Şoray, yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstlendiği “Yılanı Öldürseler” filmi hakkında konuştu.

Bursa’da Osmangazi Belediyesince “Yılın Aydını Yaşar Kemal” etkinlikleri kapsamında usta oyuncu Türkan Şoray ile Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu’nun katılımıyla “Yılanı Öldürseler” film gösterimi ve söyleşisi düzenlendi. Yazar Yaşar Kemal’in aynı adlı eserinden uyarlanarak 1981 yılında çekilen “Yılanı Öldürseler” filminin yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstlenen Türkan Şoray, gösterime katılarak filmi seyirciyle izledi. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşen etkinlikte Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu’nun filmle ilgili sorularını yanıtlayan Türkan Şoray, Yaşar Kemal‘in dünya çapında eserler kaleme aldığını belirtti. Şoray, Yaşar Kemal’in “Yılanı Öldürseler” filmi için kendisine “Pek çok kitabım filmleştirildi ancak en çok bunu sevdim” dediğini aktardı. Aynı film için daha önce kendisine başka bir yönetmenin başrol teklif ettiğini ancak çıkan aksaklıklardan dolayı çekilemediğini anlatan Şoray, senaryoyu okuduğunda “Esme” karakterini çok sevdiğini ve bu yüzden yönetmen koltuğuna oturmaya karar verdiğini kaydetti.

“O ROLE HAZIRLANIRKEN MİDEME KRAMPLAR GİRİYORDU”

Yaşar Kemal’in romanını beyaz perdeye uyarlarken ona layık olamamaktan çok korktuğunu dile getiren Şoray, “Ülkemizde en sevilen yazarların başında geliyor. Onun romanlarını ben hep soluksuz okudum. ‘Esme’ o kadar güzel bir başrol ki. O role hazırlanırken mideme kramplar giriyordu, heyecanlanıyordum. Filmi ben çekmeye karar verdim. O kadar sevdim bu rolü.” dedi. Şoray, daha sonra Yaşar Kemal ile tanıştığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Hayatımda bu kadar cana yakın, hayat dolu, yaşama sevinci dolu, bu kadar insanları seven, kıymetli, gür sesli, şefkatli biriyle tanışmamıştım. ‘Demek sen yapacaksın bu filmin yönetmenliğini’ dedi. Bir kadına yardımcı olma duygusuyla herhalde ‘Ben yazarım senaryosunu’ dedi.” Yaşar Kemal’in betimlemelerini filme de aktarmak istediğini ve bunun için çabaladığını vurgulayan Şoray, köyde çekimler sürerken çok zorlandıklarını ifade etti. Yazar Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban’ın da katıldığı etkinlikte Türkan Şoray, film bitiminde seyirciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar