Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

TTB’den Sağlık Çalışanlarına Grev Çağrısı: Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün!

Yayımlandı

üzerinde

TTB’den Sağlık Çalışanlarına Grev Çağrısı: Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün!

Meta Açıklama: Türk Tabipleri Birliği (TTB), 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında sağlık çalışanlarını mevcut sağlık sistemine tepki olarak greve çağırdı. Beyaz Yürüyüş ve Büyük Hekim Buluşması ile sağlık sistemindeki sorunlara dikkat çekildi.


Grev Çağrısının Arka Planı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlık çalışanlarının maruz kaldığı güvencesiz çalışma koşulları, ticarileşen sağlık hizmetleri ve yetersiz destek gibi sorunlara dikkat çekmek amacıyla 14 Mart Tıp Bayramı’nda greve gitme çağrısında bulundu. Bu çağrı, mevcut sağlık sistemine yönelik eleştirilerin ve “Başka Bir Sağlık Sistemi” vizyonunun halkla buluşturulması amacıyla yapıldı.

Beyaz Yürüyüş ve Büyük Hekim Buluşması

TTB öncülüğünde 26 Şubat’ta İstanbul’dan Ankara’ya düzenlenen Beyaz Yürüyüş, hekimler, sağlık çalışanları ve halkın bir araya gelerek sağlık sistemindeki aksaklıkları ve talepleri dile getirmesine sahne oldu. Yürüyüşü takiben 1 Mart’ta Ankara’da düzenlenen Büyük Hekim Buluşması, meslektaşların ve sağlık emekçilerinin görüş ve önerilerinin alınmasıyla tamamlandı.

Grev Çağrısının Gündeme Taşınan Talepleri

TTB’nin yayımladığı bildiride, sağlık sisteminin mevcut yapısının;

  • Ticarileşme: Sağlık hizmetlerinin ticari amaçlarla işletildiği,
  • Güvencesiz Çalışma Koşulları: Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının emeklerinin değersizleştirildiği,
  • Nitelikli Hizmet Sunumunun Engellenmesi: Hastalara kaliteli sağlık hizmeti ulaştırılamadığı gibi önemli sorunlara yol açtığı vurgulandı.

Bu kapsamda, grev çağrısı ile;

  • Halkın Sağlık Hakkına Duyarlı Bir Sistem
  • Demokratik ve Barışçıl Bir Çalışma Ortamı
  • Başka Bir Sağlık Sistemi Modeli

konularında farkındalık yaratılması hedefleniyor.

TTB’nin Gelecek Vizyonu

TTB, sadece 14 Mart’ta grev çağrısında bulunmakla kalmayıp, grev sonrası da sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması ve toplum yararına sunulması için meslek örgütleri, sendikalar ve diğer sağlık aktörleriyle birlikte çalışacaklarını açıkladı. Bu çabalar, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların daha adil ve nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşabilmesi için önemli bir adım olarak görülüyor.

Sonuç

TTB’nin 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında yaptığı grev çağrısı, sağlık sistemindeki yapısal sorunların gün yüzüne çıkarılması ve çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi adına büyük önem taşıyor. Grev, sağlık çalışanlarının ve meslektaşlarının yanında, halkın da desteğini alarak “Başka Bir Sağlık Sistemi”nin mümkün olduğunu göstermek amacıyla planlanıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.

Özet

23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.


Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç

Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .


İddianame ve Talep Edilen Cezalar

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .


Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme

  • Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.

  • Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.

  • Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.


Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki

Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.


Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Gündem

Okul Bahçesinde Öğretmeni Darp Etmişti: Hakimden Tutuklama Kararı!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Samsun’da Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde 17 yaşındaki M.F.C. ve arkadaşı A.E.K.’nin nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etmesi sonrası hakim her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderdi. Detaylı haber ve hukuki süreç…

Özet

Samsun’un İlkadım ilçesinde, Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi bahçesinde 17 yaşındaki M.F.C. ile 16 yaşındaki arkadaşı A.E.K., nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etti. Olayı takip eden polis ekipleri şüphelileri kısa sürede yakalayarak adliyeye sevk etti; hakimlik her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderilmesine karar verdi .

Olayın Detayları

Öğrencilerin İhbarı ve İlk Müdahale

  • Dün öğle saatlerinde, okul bahçesinde öğrencisi olmayan iki şahsı gören öğrenciler durumu nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’e bildirdi .

  • Umut Deniz Mert, güvenlik amacıyla M.F.C. ve A.E.K.’yı okuldan çıkarmaya çalıştı .

Saldırı ve Gözaltı

  • Bu esnada M.F.C., öğretmen Mert’e fiziki saldırıda bulunarak darp etti; A.E.K. ile birlikte olay yerinden kaçtı .

  • Polis, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün titiz çalışmasıyla kısa sürede şüphelileri yakalayarak Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim etti. Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen zanlılar, hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi .

Şüphelilerin Geçmişi ve Sabıka Kaydı

  • M.F.C.’nin, geçen yıl aynı lisede bir yıl eğitim gördükten sonra okulu bıraktığı tespit edildi .

  • Ayrıca yaklaşık 5 ay önce, yine okul bahçesinde bir öğrenciyi bıçakla yaraladığı ve hakkında adli işlem yapıldığı ortaya çıktı .

Hukuki Süreç ve Hakim Kararı

  • Şüpheliler M.F.C. (17) ve A.E.K. (16), çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe “suç işlemek amacıyla birlikte hareket etme” ve “yaralama” suçlarından tutuklanarak Samsun T Tipi Cezaevi’ne gönderildi .

  • Hakimlik, benzer olayların önüne geçilmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla tutuklama kararı verd.

Yasal Çerçeve ve Önleyici Tedbirler

  • Millî Eğitim Bakanlığı, “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi 2024/56” ile okul yönetimlerinin şiddet vakalarını önleyici eylem planları hazırlamasını zorunlu kıldı .

  • 2023’te çıkan düzenlemeyle, eğitimcilere yönelik şiddet suçlarının cezaları %50 artırıldı ve tutuksuz yargılanmasının önüne geçildi .

  • Ayrıca 2023–2024 Eğitim–Öğretim Yılı “Şiddetin Önlenmesi ve Azaltılması Strateji ve Eylem Planı” kapsamında, öğretmenlere ve okul personeline yönelik güvenlik eğitimleri ile acil durum protokolleri uygulamaya alındı .

Eğitim Camiası ve Kamuoyu Tepkisi

  • Olay, sosyal medyada “#ÖğretmeneŞiddeteHayır” etiketiyle büyük yankı uyandırdı; öğretmen sendikaları, okullarda güvenlik önlemlerinin artırılması ve caydırıcı cezaların uygulanması çağrısında bulundu.

  • Uzmanlar, okullarda psikolojik danışman ve güvenlik görevlisi sayısının artırılmasını, öğrenci ve veli bilgilendirme programlarının genişletilmesini öneriyor .

Sonuç ve Öneriler

Bu üzücü vaka, okullarda güvenlik açıklarının kapatılması ve öğretmenlerin korunması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Bakanlık ve eğitim kurumlarının;

  1. Fiziki güvenlik önlemlerini sıkılaştırması,

  2. Tüm öğretmen ve öğrencilere yönelik şiddet önleme eğitimleri düzenlemesi,

  3. Veli ve toplum işbirliğiyle erken uyarı sistemleri kurması,
    öncelikli adımlar olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Deprem Sonrası İstanbul’a 2 Saatte 20 000 Kişilik Sıcak Çorba: Hızır 41 Afet Mutfağı’nın Başarı Hikayesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Marmara Depremi’nden hemen sonra Hızır 41, 2 saatte İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırdı. Afet anında beslenme desteğinin örnek operasyonu.

Özet

23 Nisan 2025 günü Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin ardından İstanbul’da binlerce vatandaş, evlerine giremeyerek toplanma alanlarına yöneldi. Bu kritik saate hızlı müdahale eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Hızır 41 Afet Mutfağı”, sadece 2 saat içinde İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırarak afet anında beslenme desteğinin ne denli insan odaklı ve etkili olabileceğini gösterdi. Türkiye’nin en büyük afet mutfağı unvanına sahip tesisin altyapısı, mobil afet tırları ve deneyimli personeli sayesinde, afet altyapısı planlamasında örnek bir başarı hikâyesi ortaya konuldu.

1. Giriş: Depremin Ardından Beslenme İhtiyacı

23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da, Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul’da büyük korku ve tahliye süreçleri başlattı . Güvenlik endişesiyle evlerine giremeyen vatandaşlar, parklar ve cami avluları da dâhil olmak üzere birçok toplanma alanına yönlendirildi .

Afet anlarında ilk saatler, hayatta kalma ve moral açısından kritik önem taşırken, sıcak yemek ve özellikle çorba dağıtımı, hem bedensel hem de psikolojik destek sunuyor.


2. Hızır 41 Afet Mutfağı: Türkiye’nin En Büyük Tesisi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat 2025’te hizmete açılan Hızır 41 Afet Mutfağı, planlı kapasitesiyle günde 150 000 kişilik çorba ve 20 000 kişilik 3 öğün yemek hazırlayabiliyor .

  • Kuruluş Amacı: Olası büyük Marmara Depremi başta olmak üzere çevre illere yardım etmek amacıyla tasarlandı

  • Mobil Afet Tırları: Tesiste hazırlanan yemekler ve ekmekler, 3 yemek tırı ve 1 fırın tırı aracılığıyla afet bölgesine hızlıca sevk edilebiliyor .


3. 2 Saatte 20 000 Kişilik Çorba Operasyonu

Depremin hemen ardından 2 saat içinde hareket gecikmeden Haydarpaşa’daki toplanma alanlarına sevk edilen 20 000 kişilik sıcak çorba, Hızır 41 personeli ve mobil tırlarla ulaştırıldı .

“2 saat içerisinde afet tırımızı personellerimizle birlikte bölgeye gönderdik. 20 000 kişiye sıcak çorba hizmetinde bulunduk,”
diyor Hızır 41 Üretim Müdürü Yasemin Talaş .

Aynı operasyonda, tırlarda ekmek ve su da taşınarak farklı mobil ikram noktalarında toplam 10 000 kişilik destek sağlandı .


4. Lojistik ve İnsan Kaynağı

  • Personel: Saha ekiplerinde 70 gönüllü ve personel görev aldı .

  • Araç Filosu: Mobil tırlar, bağımsız 5 gün çalışabilecek altyapı ve 15 dakikada kurulum özelliği ile 24/7 faaliyete hazır .

  • Tesis Altyapısı: 5 300 m² kapalı, 10 350 m² açık alana yayılmış olup tam donanımlı yemek ve fırın üretim hattına sahip.


5. Etki ve Geri Bildirim

  • Vatandaş Memnuniyeti: Tahliye alanlarında çorba ve sıcak yemek ikramı, belirsizlik içindeki vatandaşlara moral desteği sağladı.

  • Yerel İşbirlikleri: Kocaeli Büyükşehir’in yanı sıra ilçe belediyeleri ve STK’lar da destek vererek toplam 6 000 kişiye ek çorba dağıtımı gerçekleştirdi.

Afet mutfağının esnek yapısı, normal zamanlardaki sosyal hizmet faaliyetlerine de katkı sunuyor.


6. Çıkarımlar ve Öneriler

  1. Erken Hazırlık: Afet mutfakları, önceden belirlenen lojistik ve personel planlaması ile acil durumlarda kritik roller üstleniyor.

  2. Mobil Çözümler: Sahada üretim yapabilen mobil tırlar, ana mutfaktan bağımsız çalışarak dağıtım ağını güçlendiriyor.

  3. Toplum Katılımı: STK’lar ve yerel yönetimlerin koordine desteği, operasyonun ölçeğini genişletiyor.


7. Sonuç

Hızır 41 Afet Mutfağı’nın 2 saat içinde 20 000 kişilik çorba operasyonu, afet yönetiminde hız, etkin lojistik ve insan odaklı yaklaşımın başarılı bir örneği oldu. Bu model, gelecekteki afet senaryoları için standart bir referans niteliğinde.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar