Gündem
Tekel bayii cinayetinde 4 sanığa 2’şer kez müebbet hapis

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar Tarık, Azat, Servet ve Murat Özer tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Müştekiler Solmaz Erzen, Cantürk Erzen ve Yusuf Erzen ile tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya, olayda hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in başka suçtan tutuklu ağabeyi Mehmet Erzen de müşteki olarak katıldı.
Tutuklu sanık Tarık Özer savunmasında, “Yaptığım eylem tamamen içgüdüseldi. Oğlumu, kardeşimi, kendimi müdafaa etmenin peşine düştüm.” dedi.
Öldürme kastının olmadığını öne süren Özer, “Batuhan Bayındır’ı ben öldürmedim, kim öldürdüyse ortaya çıksın. Öldürmediğim bir insan için bana ceza vermeyin. Ben olay nedeniyle maktulün ailesinden özür diliyorum. Kendi canımızı kurtarmak için böyle bir müdahalede bulundum. Kafasına ateş etmedim, öldürmek istesem bunu yapardım. Ayaklarına ateş ettim. Ben birini öldürecek bir insan değilim. Boşu boşuna herkesin hayatı mahvoldu gitti. Ortaya silah çıkınca ben şuurumu kaybettim. Kardeşimi, kendimi, oğlumu korudum.” diye kendini savundu.
Tutuklu sanık Azat Özer, müşteki Cantürk Erzen ile ölen Yunus Emre Erzen’i tanımadığını, olayı hatırlamadığını ve müdahale etmemesi halinde amcasının öldürüleceğini savunarak, olaydan dolayı çok pişman olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Murat Özer, Erzen’in silahı hazır şekilde beklediğini ve kendi canını kurtarmak için olaya dahil olduğunu ileri sürdü.
Tutuklu sanık Servet Özer “Benim Cantürk Erzen ile farklı bir hukukum vardır. Ben oğluyla bir sorun yaşadım. Ona karşı benim ve kardeşimin bir saygısızlığı olmadı. Kurşunlar bana gelseydi araya giren adam öldü diyeceklerdi. Ben hiçbir şey yapmadığım halde tutuklu yargılanıyorum. Benim hakkımda bir delilleri varsa söylesinler.” diye konuştu.
Duruşma sırasında müşteki Mehmet Erzen, duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle salondan dışarı çıkarıldı. Erzen, jandarma eşliğinde dışarı çıkarıldığı sırada sanık avukatlarına su şişesi fırlatıp, tepki gösterdi.
4 SANIĞA İKİŞER KEZ MÜEBBET HAPİS
Kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Tarık, Murat, Azat ve Servet Özer’i, Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır’a yönelik “kasten öldürme” suçunu işledikleri gerekçesiyle 2’şer kez müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Heyet, bu 4 sanığa müşteki Yusuf Erzen’e yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan da 11’er yıl hapis cezası verdi.
Sanıklar Tarık ve Azat Özer’in ayrıca “ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma” suçundan 1’er yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştıran heyet, tutuksuz sanıklar Nimetullah Özer, Hüsamettin Ahmetoğlu, Adem Kılıç ve Erdal Adıyaman’ın da “suçluyu kayırma” suçundan 1’er yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Heyet, tutuksuz sanıklar Ercan Topçu ve Vedat Erkin’in ise “suçluyu kayırma” suçundan beraatlerine hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Tarık, Murat, Azat ve Servet Özer’in tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
NE OLMUŞTU
Güzelyurt Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi’ndeki tekel bayisinde 28 Temmuz 2023’te çakın kavgada, şüpheliler tarafından silahla ateş açılması sonucu Yunus Emre Erzen olay yerinde, Batuhan Bayındır da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş, Yusuf Erzen de yaralanmıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer’in, Yunus Emre Erzen’e yönelik “tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Batuhan Bayındır’a yönelik “kasten öldürme” suçundan müebbet, Yusuf Erzen’e yönelik “tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 13’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyordu.
Sanıkların ayrıca “kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etmek veya patlayıcı madde kullanmak” suçundan 6’şar aydan 3’er yıla kadar, “ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan da 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
İddianamede, tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Erdal Adıyaman, Ercan Topçu, Vedat Erkin, Nimetullah Özer ve Hüsamettin Ahmetoğlu’nun da “suçluyu kayırma” suçundan 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyordu.
Gündem
Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart
Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart
10 Aralık 2025 – 12:48 • Son Güncelleme: 10 Aralık 2025 – 13:08 • Okuma Süresi: 3 dk
Hong Kong’un Tai Po bölgesinde, yenileme çalışması devam eden bir konut sitesinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 159’a ulaştı. 40 kişi ise hala kayıp. Felaket, dünya genelinde yüksek katlı yapıların güvenlik zaafiyetlerini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne sererken, gözler Türkiye’de ve özellikle de çok sayıda yüksek binaya ev sahipliği yapan İstanbul’a çevrildi.

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, benzer bir facianın Türkiye’de yaşanmaması için kritik uyarılarda bulundu. Yasa’nın açıklamalarının odağında ise 50,5 metre sınırı yer aldı.
Hong Kong’da Yaşananlar: İhmal ve Sonuçları
Hong Kong’daki yangın, 26 Kasım 2025’te başladı ve 40 saatten uzun bir sürede kontrol altına alınabildi. Sekiz binadan oluşan Wang Fuk Court sitesindeki yangın, yedi binaya sıçrayarak büyük bir yıkıma yol açtı.
Olayla ilgili soruşturmalar, derin bir ihmal ve yönetim zafiyeti tablosunu ortaya çıkardı:
· Alt yapısal Sorunlar: Soruşturma kapsamında, binadaki bazı yangın alarmlarının tadilat çalışmaları sırasında devre dışı bırakıldığı tespit edildi ve bu sorumlulukla ilgili 6 kişi tutuklandı.
· Yanıcı Malzemeler: Yetkililer, yangının bu kadar hızlı yayılmasında, binaları saran iskelelerdeki standart altı naylon ağların ve pencerelere takılan köpük panellerin etkili olduğunu açıkladı.
· Gizlenen Geçmiş: Reuters’ın haberine göre, yenileme işini alan müteahhitlik şirketinin, geçmişteki 15 güvenlik ihlali ve para cezaları site sakinlerinden gizlenmişti. Sakinler, proje boyunca güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dair defalarca şikayette bulunmuş, ancak bu uyarılar etkili olmamıştı.
Küçük bir bebekten 97 yaşındaki bir kişiye kadar geniş bir yaş aralığındaki insanın hayatını kaybettiği bu felaket, sadece sistemlerin değil, denetim ve şeffaflık mekanizmalarının da hayati önemini gösterdi.
Uzmanlar İstanbul İçin Uyarıyor: 50,5 Metre Kritik Eşik

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, Hong Kong’daki facianın Türkiye için önemli dersler içerdiğini belirterek, özellikle İstanbul’daki yüksek yapılar için acil önlem çağrısı yaptı.
Yasa’nın vurguladığı en kritik nokta, 50,5 metreden yüksek binalarda iki kapalı kaçış kovanı (merdiven boşluğu) bulunması zorunluluğu. Bu kovanlardan birinin basınçlandırılmış olması gerektiğini ifade eden Yasa, “Bu sayede içeriye dumanın girmesi engellenir ve insanlar, dumanın zehirli etkilerine maruz kalmadan binayı hızla terk edebilir” dedi.
Yasa’ya göre yangın güvenliği, binanın tasarım aşamasında başlayan bütüncül bir sistem. Bu sistemdeki tek bir eksiklik, tüm güvenlik önlemlerini işlevsiz hale getirebiliyor. Bu bütüncül sistem şu bileşenleri kapsıyor:
· Kaçış yolları ve merdivenleri
· Sprinkler ve yangın söndürme sistemleri
· Duman tahliye sistemleri
· Acil durum yönlendirme aydınlatmaları
Türkiye’deki Mevcut Tehlikeler: Depo Haline Gelen Kaçış Yolları
Uzman, Türkiye’deki en büyük pratik sorunlardan birine de dikkat çekti. Birçok binada, kaçış merdivenleri ve hollerinin depo olarak kullanıldığını belirten Yasa, bu durumun yangın anında geçişi tamamen engelleyebileceğini ve bu malzemelerin hızla tutuşabileceğini vurguladı.
Ayrıca, yangın güvenlik sistemlerinin bakım ve onarımlarının ihmal edildiğini, arızaların maliyet nedeniyle giderilmediğini, bu durumda sistemlerin tamamen devre dışı kaldığını söyledi.
Yönetmelik Değişti: Site ve Apartman Yöneticileri İçin Son Tarih 31 Aralık 2025
Hong Kong’daki felaketin ardından gündeme gelen bu uyarılar, Türkiye’deki yasal zeminle de örtüşüyor. 1 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik değişikliği, mevcut tüm binalar için yeni zorunluluklar getirdi.
Söz konusu değişikliğe göre, 31 Aralık 2025 sonuna kadar aşağıdaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu tarihten sonra yetkili idareler (belediyeler, itfaiye) denetim yapabilecek ve eksiklikler için idari yaptırım uygulanabilecek.
Kapsam: Hangi Binalar Etkileniyor?
· Yapı yüksekliği 30,5 metreyi geçen konut binaları (apartman, rezidans).
· İçinde 200’den fazla kişinin yaşadığı toplu konut alanları ve siteler.
· 50 kişiden fazla insan bulunan konut dışı yapılar (okul, hastane, otel, AVM vb.).
Getirilen Yeni Zorunluluklar:
· Yangın söndürme ve müdahale ekipmanlarının (TSE standartlarına uygun yangın tüpleri, hortumlar, ilk yardım çantaları vb.) temin edilmesi.
· Acil durum organizasyon ekiplerinin oluşturulması.
· Düzenli tatbikat ve eğitimlerin yapılması.
Yasa da tatbikatların önemine dikkat çekerek, “İçinde 200 kişiden fazla ikamet olan binalarda yılda en az bir kez tatbikat yapılması şart. Bu tatbikatlardan bina yöneticileri ve bina sahipleri sorumludur” ifadelerini kullandı.
Bina Sakinleri Ne Yapmalı?
Uzmanlar ve yönetmelik, sorumluluğun büyük kısmını bina yönetimlerine ve malik temsilcilerine yüklüyor. Bina sakinlerinin ise talepkar ve takipçi olması hayati önem taşıyor. Kaçış yollarının açık tutulması konusunda bireysel olarak hassasiyet göstermek, yönetimi yangın güvenlik önlemleri, ekipman kontrolleri ve tatbikatlar konusunda sorgulamak alınabilecek temel önlemler arasında.
Gündem
Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı
Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı
Tarih: 1O Aralık 2025 – Okuma Süresi: 3 dakika
Kırıkkale yangın, Bahadır Kimya, OSB yangını, 70 işçi tahliye, Borsa İstanbul, hisse askıya alma
Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde bulunan Bahadır Kimya Fabrikası’nda çıkan yangın, büyük bir operasyonla kontrol altına alındı. Olayda can kaybı yaşanmazken, fabrikadaki 70 işçi güvenli bir şekilde tahliye edildi. Yangın haberi, şirketin Borsa İstanbul’daki hisselerinin geçici olarak işleme kapatılmasına neden oldu.

Yangının Detayları ve Müdahale
Olay, 10 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 11.30 sıralarında, Kırıkkale 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) meydana geldi. Madeni yağ üretimi yapan Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘ye ait fabrikada, henüz belirlenemeyen bir nedenden yangın çıktı.
Yangın, kısa sürede büyüyerek geniş bir alana yayıldı. İhbar üzerine bölgeye Kırıkkale Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. Riskin büyüklüğü nedeniyle, Ankara, Çankırı, Çorum ve Kırşehir gibi çevre illerden de önemli sayıda itfaiye ekibi ve araç takviyesi yapıldı.

Müdahale Eden Ekip ve Araç Sayısı
· Toplam İtfaiye Aracı: 50
· Toplam Personel: 170
· Koordinasyon: AFAD Acil Durum Yönetim Merkezi
· Destek: TÜPRAŞ ve Makine Kimya’dan uzman ekipler
Can Kaybı Yok, Tahliye Başarıyla Tamamlandı
Yangının en önemli sonucu, fabrikada çalışan 70 işçinin tamamının zamanında ve güvenli bir şekilde tahliye edilmiş olması. Konuyla ilgili açıklama yapan Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, “Şükürler olsun hiçbir can kaybımız yok. Yangının başlamasıyla beraber fabrikamızda gerekli tahliye işlemleri yapıldı” ifadelerini kullandı.
Vali Makas, yangının özellikle patlama riski taşıyan tankların bulunduğu bölümde tehlikenin bertaraf edildiğini, yangının büyük oranda kontrol altına alındığını duyurdu. Söndürme çalışmalarının ardından soğutma işlemine geçileceği bildirildi.
Hisseler Geçici Olarak İşleme Kapatıldı
Yangın haberi, şirketin finansal piyasalardaki durumunu da etkiledi. Borsa İstanbul (BIST) tarafından yapılan açıklamada, Bahadır Kimya’nın (BAHKM) hisselerinin, şirketin talebi üzerine geçici olarak işleme kapatıldığı duyuruldu.
Yangın haberinin ardından şirketin hisselerinde yüzde 10’a varan düşüş görülmüştü. İşlem askısı kararı, Pay Piyasası Prosedürü kuralları çerçevesinde alındı.
OSB’de İkinci Bir Yangın Daha Yaşandı
Ana yangın devam ederken, aynı organize sanayi bölgesinde ikinci bir yangın haberi geldi. Elektrik kesintisi nedeniyle devreye giren akülerin bulunduğu bir fabrikanın akü besleme odasında yangın çıktı.
Vali Makas, bu yangının da kısa sürede kontrol altına alındığını ve büyümeden söndürüldüğünü açıkladı. Ayrıca, AFAD ve KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) ekiplerinin bölgede gerekli ölçümleri yaparak kimyasal risk olmadığını tespit ettiğini belirtti.
Fabrikanın Sigortalı Olduğu Açıklandı
Yetkililerden edinilen bilgilere göre, yangın zarar gören Bahadır Kimya Fabrikası’nın tam sigorta ve kasko güvencesine sahip olduğu öğrenildi.
İşletmenin, üretim faaliyetlerine en kısa sürede yeniden başlayabilmesi için gerekli desteklerin sağlanacağı ifade edildi. Vali Makas, fabrikanın 70 kişiye ekmek kapısı olduğunu vurgulayarak, “Ana kütleleri duruyor. İnşallah en kısa zamanda tekrar faaliyete başlayacaktır” dedi.
—
Özet: Yangına İlişkin Kritik Bilgiler
· Olay Yeri: Kırıkkale Yahşihan 1. Organize Sanayi Bölgesi
· Şirket: Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
· Zaman: 10 Aralık 2025, saat 11.30
· Tahliye: 70 işçi güvenle tahliye edildi
· Can Kaybı: Yok
· Müdahale: 50 araç, 170 personel
· Borsa: Hisseler (BAHKM) geçici olarak işleme kapatıldı
· Sigorta: Fabrikanın tam sigortalı olduğu belirtildi
Gündem
Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı
Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı
Tarih: 10 Aralık 2025| saat: 07:00
Okuma Süresi: 4 dakika
Suriye’de, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü olan 8 Aralık Hürriyet Günü coşkuyla kutlandı. Kutlamaların en çarpıcı anı ise, 2016’da Halep’te bir hava saldırısı sonrası enkaz altından çıkarılan ve savaşın sembol yüzü haline gelen Ümran Dakneş‘in, Başkanlık Sarayı’nda yaptığı duygusal konuşma oldu.
Artık 13 yaşında olan Ümran, “Kalbimde bir boşluk var” diyerek yaşadığı travmayı anlatırken, “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü” sözleriyle de umudunu paylaştı.

Bir Sembolün Hikayesi: Toz, Kan ve Şok
Ümran Dakneş, 2016 yılında henüz 5 yaşındayken Halep’teki evlerine düzenlenen bir hava saldırısında enkaz altında kalmıştı. Kurtarıldıktan sonra, üstü başı toz, yüzü kan içinde ve şok geçirir halde bir ambulansın arka koltuğunda otururken çekilen görüntüleri, Suriye’deki savaşın ve sivillerin çektiği acıların evrensel bir sembolü haline gelmişti.
O anları çeken gazeteci, Ümran’ın “elini yüzüne götürdüğünü ve kanı gördüğünü, neler olup bittiğine dair hiçbir fikri olmadığını” aktarmıştı. Kendisini tedavi eden doktor ise onun “tam bir şok halinde” olduğunu, çığlık bile atamadığını belirtmişti. Bu saldırıda Ümran, 10 yaşındaki kardeşini de kaybetmişti.

“Hikayemi Videolardan Öğrendim”
9 yıl sonra, bu kez Esad rejiminin sembolik kalbi olan Başkanlık Sarayı’nda konuşan Ümran, duygularını şu sözlerle ifade etti:
· “Bombardıman ve kuşatmayı yaşadığımı söylüyorlar ama hiçbir şey hatırlamıyorum. Büyüdüm ve kalbimde bir boşluk var. Bunun ağlamak mı yoksa korku mu olduğunu bilmiyorum.”
· “Hikayemi o videolardan öğrendim. Kendime baktım, toz ve toprak içindeydim.”
· “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü.”
Ümran’ın bu ifadeleri, saraydaki törene katılan yüzlerce kişiyi ve töreni takip edenleri duygulandırdı.

Coşkulu Kutlamalar ve Yeni Bir Sayfa
Ümran’ın konuşmasına ev sahipliği yapan Hürriyet Günü kutlamaları, Suriye genelinde büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kutlamalar kapsamında:
· Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, aynı gün sabah namazını Şam’daki tarihi Emevi Camii’nde kıldı ve halka “kardeşlik” mesajı verdi.
· Şam’ın Mezze Caddesi‘nde tanklar ve zırhlı araçların yer aldığı askeri bir geçit töreni düzenlendi.
· Emevi Meydanı’nda ise havai fişek gösterileri ve konserlerle halk bayram havasında kutladı.
Savaşın Diğer Çocukları da Unutulmadı
Saraydaki etkinlikte konuşan bir diğer isim de, çocukken çekildiği bir videoda “Biz Beşar Esad’e ne yaptık? Ölünce sizi Allah’a şikayet edeceğim” diyerek hafızalara kazınan Ali Mustafa Muhammed oldu.
Muhammed,”Çocuktum, okulu bilmiyordum ama uçak seslerini ve bombalardan saklanılacak köşeleri öğrendim” diyerek kayıp çocukluğuna vurgu yaptı. “Eskiden gözyaşlarımız hüzün ve korkudandı. Şimdi ise sevinç gözyaşları” sözleriyle de mevcut barış ortamına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geceyi dolduran gözlerle dinlediği gençlerin hepsine tek tek sarılarak, yeni dönemin “birlik ve şefkat” vurgusunu yaptı.
Türkiye’den Kardeşe Destek Mesajı
Suriye’deki yeni yönetim ve barış süreci, uluslararası alanda da destek gördü. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya paylaşımında Suriye halkının Hürriyet Günü’nü kutlayarak, “Türkiye olarak bize düşen bu ışığın sönmemesi için yardım etmek, gerektiğinde evimizi ve ekmeğimizi paylaşmaktı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim BaşkanıBurhanettin Duran da yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, savaşın yıkımından çıkan Suriye’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyoruz” mesajını verdi.
Savaştan Barışa Uzanan Zorlu Yol
61 yıllık Baas rejiminin ardından gelen yeni yönetim, hem ülke içinde yeniden inşa hem de uluslararası ilişkileri normalleştirme sınavı veriyor. Cumhurbaşkanı Şara, dört yıl sonra seçimlere gidileceğini duyurarak demokratik sürece işaret etti.
ABD ile ilişkilerin düzelmesi ve Batı yaptırımlarının büyük ölçüde kalkması,ekonomik toparlanma için umut vaat ediyor. Ancak geçiş döneminde yaşanan çatışmalar ve derin yaralar, Suriye’nin önündeki zorlukların boyutunu da gösteriyor.
Ümran bebeğin tozlar içindeki ambulans koltuğundan, Başkanlık Sarayı’ndaki kürsüye uzanan hikayesi, bir ülkenin yaşadığı trajediyi ve umudu aynı anda simgeliyor. Suriye, sembollerin değiştiği bu yeni dönemde, kayıp nesillerin kalbindeki boşluğu dolduracak bir gelecek inşa etmeye çalışıyor.
-
Gündem3 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Ekonomi1 hafta önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Magazin1 hafta önceSon Dakika: Murat Cemcir iç kanama nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı
-
Teknoloji1 hafta önceCep telefonu aboneliğinde köklü düzenleme: Aktif olmayan hatlar 3 ayda kapanacak, yabancılara özel numara verilecek
-
Magazin1 hafta önceSeçil Erzan hakim karşısında — “Karar bugün çıkabilir” iddiası; savcılık yüzlerce yıla kadar hapis talep etti
-
Ekonomi1 hafta önceLipton, Türkiye’de 39 yıllık üretimini sonlandırdı — Rize’deki iki tesis Öz-Gür Çay’a devredildi
-
Sağlık1 hafta önceHAVAALANLARI VE AVM’LERE YERLİ “OTOMATİK ŞOK” DÖNEM
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe — Galatasaray: Ligin 14. haftasında derbi gecesi
