Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

SpaceX, 4 astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderdi

Yayımlandı

üzerinde

Milyarder iş insanı Elon Musk’ın sahibi olduğu uzay taşımacılığı şirketi SpaceX, Crew-10 görevi kapsamında 4 astronotu ISS’e gönderdi.

Anne McClain, Nichole Ayers, Takuya Onishi ve Kirill Peskov isimli astronotların içinde bulunduğu Dragon uzay aracını yörüngeye taşıyan Falcon-9 roketi, Türkiye saati ile 02:04’te ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden başarılı bir şekilde fırlatıldı.

Falcon-9 roketinin yeniden kullanılabilirlik özelliğine sahip ilk aşama güçlendiricisi fırlatmadan yaklaşık 8 dakika sonra Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndaki 1 numaralı iniş bölgesine (LZ-1) indi.

Crew-10 görevi kapsamında ISS’e gönderilen 4 astronotun, Boeing firmasına ait Starliner uzay aracında meydana gelen arıza nedeniyle yaklaşık 9 aydır ISS’te mahsur kalan NASA astronotları Suni Williams ve Butch Wilmore’un yerini alacağı ve ISS’te geçirecekleri süre boyunca insanlığa faydalı bir dizi bilimsel araştırma yürüteceği açıklandı.

Geçtiğimiz Perşembe günü başlaması beklenen Crew-10 görevi, teknik bir aksaklık nedeniyle son anda ertelenmişti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Uluslararası Uzay İstasyonu yaşlanıyor: “5 yıllık sızıntı tehlikesi”

Yayımlandı

üzerinde

Hindistan, Polonya ve Macaristan’ın onlarca yıl aradan sonra ilk astronotlarını göndereceği kiralık uzay uçuşu, Uluslararası İstasyonu’ndaki sızıntı endişeleri nedeniyle süresiz ertelendi.

RUS SEGMENTİNDE TESPİT EDİLDİ

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) yapılması planlanan Axiom Mission 4’ün, Rus segmentindeki kabin basıncını izlemek amacıyla ertelendiğini duyurdu. Ajans, istasyondaki yedi astronotun güvende olduğunu ve diğer operasyonların bu durumdan etkilenmeyeceğini vurguladı.

Roscosmos’tan yapılan açıklamada, istasyonun Rusya tarafındaki sızıntının onarıldığı bildirildi. Ancak yeni bir fırlatma tarihi henüz belirlenmedi.

DAHA ÖNCE DE ERTELENMİŞTİ

Axiom Space tarafından düzenlenen görev kapsamında, SpaceX’in dört özel astronotu Florida’daki Cape Canaveral üssünden fırlatması planlanıyordu.

Ancak kötü hava koşulları ve roketle ilgili teknik sorunlar nedeniyle görev ertelenmişti. Bu aksaklıkların ardından, ISS’teki basınç sızıntısı gündeme geldi.

BASINÇ ENDİŞELERİ SÜRÜYOR

Rus segmentinde görevli üç kozmonot, 2000 yılında fırlatılan yaşlı Zvezda modülünün iç duvarlarını ve bağlantı tünelini inceleyerek bazı bölgeleri kapattı ve sızıntı oranını ölçtü. NASA, yapılan müdahalenin ardından segmentin artık basıncı koruduğunu açıkladı.

HİNDİSTAN İÇİN BİR İLK

Hindistan Hava Kuvvetleri pilotu Shubhanshu Shukla ekipte yer alıyor. Shukla, Hindistan’ın 2027’de planlanan Gaganyaan görevi için seçilen dört astronot adayından biri.

Görev gerçekleşirse, Hindistan Kolordusu’ndan ISS’ye gidecek ilk kişi olacak.

BEŞ YILI AŞKIN SÜREDİR BÜYÜYEN ÇATLAK

NASA’nın denetim ofisine göre, Rus segmentinde beş yılı aşkın süredir devam eden çatlak ve hava sızıntıları “önemli bir güvenlik riski” oluşturuyor. 

NASA, ISS’i 2030’a kadar faaliyette tutmayı planlıyor. Sonrasında ise özel şirketlere ait istasyonların bu görevi devralması hedefleniyor. Axiom Space de bu alanda öncü şirketlerden biri olarak öne çıkıyor.

ELON MUSK’TAN “EMEKLİLİK” ÇAĞRISI

Öte yandan SpaceX CEO’su Elon Musk, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, uzay istasyonunun iki yıl içinde emekliye ayrılması gerektiğini savundu.

“ISS’nin bazı parçaları çok yaşlandı ve bu risk zamanla artıyor” diyen Musk, her ne kadar SpaceX bu görevlerden milyarlar kazansa da istasyonun yörüngeden çıkarılmasının doğru olacağını ifade etti.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Bilim insanları bir dinozorda kanser buldu: İnsan tümörüyle aynı tür

Yayımlandı

üzerinde

Romanya’dan araştırmacılar, milyonlarca yıl öncesine ait dinozor fosillerindeki yumuşak dokuları incelerken, günümüzde kanserin nasıl işlediğine ve nasıl tedavi edilebileceğine dair ipuçları buldu.

Araştırma ekibi, 66 ila 70 milyon yıl önce bugünkü Romanya topraklarında yaşamış küçük, inek boyutlarında bir otobur olan Telmatosaurus transsylvanicus adlı dinozor türüne ait fosilleri inceledi.

Yüksek çözünürlüklü mikroskoplarla yapılan analizde, daha önce çenesinde tümör tespit edilmiş bir dinozorun kemiklerinde, kırmızı kan hücrelerine (eritrositlere) benzeyen yapılar bulundu.

Eritrositlere benzeyen bu yapılar, dinozorun çenesindeki tümörle ilişkiliydi. Bu tümörlerin yeri, daha önceki bir çalışma sayesinde biliniyordu.

DİNOZORLAR KANSERLE NASIL BAŞA ÇIKTI?

Araştırmacılar, dinozor dokularında bulunan bu yumuşak doku kalıntılarının, kanserin nasıl ortaya çıktığı ve zaman içinde nasıl evrimleştiğine dair ipuçları verebileceğini belirtiyor.

Balinalar ve filler gibi büyük hayvanlar, kansere karşı kendilerini koruyacak biyolojik yollar geliştirmiş durumda. Araştırma, benzer evrimsel stratejilerin dinozorlarda da gelişmiş olabileceğini düşündürüyor. Bu mekanizmaları anlamak, gelecekte insanlarda kanserin önlenmesi ve tedavisi için yeni yaklaşımlar geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Ancak Science Alert’e göre, bu tür değerli bulgulara ulaşmak için fosillerin dikkatli bir şekilde korunması büyük önem taşıyor.

İNSANLARDA DA GÖRÜLEN BİR TÜR

İncelenen dinozorda tespit edilen tümörün türü, günümüzde insanlarda da görülen ameloblastoma’ydı. Dinozorların Dünya’da milyonlarca yıl boyunca varlık göstermesi, kanserin bu uzun süreçte nasıl değiştiğini ve türlerin buna nasıl adapte olduğunu anlamak için önemli bir fırsat sunuyor.

Özellikle kemik gibi kireçleşmiş dokularda bulunan proteinler, DNA’ya kıyasla daha dayanıklı ve bozulmaya karşı daha dirençli. Bu da onları antik hastalıkları, özellikle de kanseri incelemek için ideal aday haline getiriyor.

Araştırmanın bulguları Biology adlı bilimsel dergide yayınlandı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Hint uçağından sağ çıkan tek kişi nasıl hayatta kaldı? “Daha iyi bir açıklamamız yok”

Yayımlandı

üzerinde

’ın Gujarat eyaletinden İngiltere’nin başkenti ‘ya gitmek üzere havalanan Air India uçağının perşembe günü düşmesinin ardından yetkililer uçaktaki yolculardan sadece bir kişinin kurtulduğunu açıklamıştı.

242 kişiyi taşıyan Boeing 787-8 Dreamliner tipi uçak, yaklaşık 200 metre havalandıktan sonra “Mayday” çağrısı yapmış ve ardından düşerek bir pansiyona çarpmıştı.

Şiddetli çarpışma yangına neden olurken, AI171 sefer sayılı uçaktan sağ çıkan tek kişinin nasıl kurtulduğu merak konusu oldu.

11A NUMARALI KOLTUKTA OTURUYORDU

Kazadan sağ kurtulan yolcunun İngiliz bir erkek olduğu öğrenildi. İngiliz adamın tam olarak nasıl sağ çıktı halen açıklanmadı. Ancak yolcunun acil çıkış kapısının yanındaki 11A numaralı koltukta oturduğu biliniyor.

Olay yerinden aktarılan haberlere göre, uçak çarpmanın şiddetiyle ikiye bölündü ve söz konusu yolcu kendini uçağın ön yarısında buldu. Arka taraf ise bu esnada alev almıştı.

Yolcu enkazdan yürüyerek çıktı ve kurtarma ekipleri tarafından bulundu.

Griffith Üniversitesi’nde havacılık alanında kıdemli öğretim görevlisi Guido Carim Junior, The Conversation’da kaleme aldığı yazıda, araştırmaların genelde uçağın arka tarafının daha güvenli olduğunu gösterdiğini aktardı.

“Ancak bu adam ön tarafa oldukça yakındı” diyen akademisyen, şöyle ekledi:

“Şu ana kadar bildiklerimize dayanarak uzman görüşüm, buna şans ya da mucize demekten daha iyi bir açıklamamızın olmadığı yönünde.”

KAZANIN NEDENİ NE ZAMAN BELLİ OLACAK?

Hindistan Soruşturma Bürosu’nun kazayla ilgili soruşturmaya liderlik etmesi bekleniyor. Büro uçaktaki yolcuların ülkelerinden uzmanların da yer alacağı bir ekip kuracak.

Hava kazası soruşturmaları uzun sürebiliyor. Genellikle ön rapor kazadan 3 ila 6 ay sonra yayınlanıyor. Nihai raporun yayınlanması ise iki yılı bulabiliyor.

Enkazda bulunan maddi delillerin yanı sıra, uçağın uçuş kayıt cihazı ve kokpit ses kayıt cihazından gelen verileri içeren kara kutunun incelenmesinin kazayı aydınlatacağı belirtiliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar