Gündem
Sivas’ta KKKA tanısı konulan 8 kişiden 1’i hayatını kaybetti

SCÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı, yaptığı yazılı açıklamada, bahar aylarıyla birlikte KKKA vakalarının yeniden gündeme geldiğini ifade etti.
Hastanelerinin bu tehlikeli hastalığın tanı ve tedavisinde dünya çapında öncü bir merkez olarak dikkati çektiğini belirten Elaldı, Sivas ve bölgedeki illerde hyalomma marginatum türü kenelerin yaygın olduğunu ve bu türün KKKA virüsünü bulaştırdığını bildirdi.
Kenelerin KKKA dışında da virüslere sebep olduğu bilgisini veren Elaldı, “Keneler, KKKA’nın yanı sıra Lyme hastalığı, Riketsiya enfeksiyonları, Anaplazmoz, Q ateşi ve Erlihiyoz gibi 200’den fazla hastalığı insanlara bulaştırabiliyor.” ifadesini kullandı.
8 HASTAYA KKKA TANISI KONULTU, 1 KİŞİ VEFAT ETTİ
Kenelerin özellikle kırsal alanlarda ciddi bir sağlık tehdidi oluşturduğuna dikkati çeken Elaldı, hastanelerinde bu yıl nisan-mayıs aylarında 8 hastaya KKKA tanısı konulduğunu, 1 hastanın vefat ettiğini, 2 hastanın tedavisinin devam ettiğini, 5 kişinin ise taburcu edildiğini belirtti.
Elaldı, kenelerden korunmak için alınması gereken önlemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Keneler insanları sivrisinekler gibi ısırıp kaçmazlar, aksine kan emmek üzere insanların ve hayvanların derilerine yapışırlar ve doyana kadar orada kalıp kan emerler. Kenelerden korunmak için ilk olarak kenelerin bulunduğu kırsal alanlara gitmemek en iyi çözüm olmakla birlikte, bu her zaman mümkün değildir. Eğer gidilecekse de gitmeden önce kenelerin kolaylıkla fark edilip görülebileceği açık renkli elbiseler giyilmelidir. Doğada bulunulduğu zamanlarda sık sık elbise yüzeyleri kene açısından kontrol edilmeli ve kenelerin çıplak deriye ulaşmasını engellemek için pantolon paçaları çorabın içine sokulmalıdır. Günümüzde insanlara kene yapışmasını etkili bir şekilde önleyecek bir kimyasal madde bulunmamaktadır. Kenelerden korunmanın en etkili yöntemi, riskli alanlardan dönüldüğünde, evde ayna karşısında vücutta kene olup olmadığının kontrol edilmesidir.”
“DOĞRU VE HIZLI TANI HASTALIĞIN BULAŞMASINI ENGELLER”
KKKA’nın kene tutunmasından 1-3 gün, en fazla 9 gün sonra halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, ateş, üşüme ve titremeyle kendini gösterdiğini belirten Elaldı, bazı hastalarda ise bulantı, kusma, ishal ve yüzde 15 oranında burun, ağız içi, mide-bağırsak sistemi veya organ içi kanamalar şeklinde görüldüğünü bildirdi.
Hastanelerinin bu konuda uzman kadrosu ve ileri tanı yöntemleriyle önemli bir merkez olduğuna işaret eden Elaldı, “Doğru ve hızlı tanı, hastanın hayatını kurtarmanın yanı sıra hastalığın başkalarına bulaşmasını engeller. Hastanemiz, bu testlerin uygulandığı önde gelen merkezlerden biri.” ifadesini kullandı.
Erkekler tarlalarda daha fazla çalıştığı için kenelerle temaslarının kadınlara göre fazla olduğunu belirten Elaldı, bunun da hastalığın erkeklerde daha sık görülmesine neden olduğunu kaydetti.
Gündem
Papa 14. Leo Kayserili Mi? Gerçek Kökleri ve Setrak Parsehyan İddiası
Açıklaması
Papa 14. Leo’nun soy kütüğü iddiaları Kayseri’ye nasıl dayandırıldı? Ermeni araştırmacı Nurhan Çetinkaya’nın paylaşımlarından, yerel arşiv iddialarına ve uluslararası medyanın ortaya koyduğu gerçek köken analizlerine kadar tüm detayları öğrenin.
Özet
Papa 14. Leo’nun Kayserili olduğuna dair iddialar, sosyal medyada ve yerel basında gündeme oturdu. İddiayı ilk dile getiren Ermeni tarih araştırmacısı Nurhan Çetinkaya, kendi akrabalık bağına dayandırdığı sözde soy kütüğü verilerini paylaştı . Kayseri’nin Develi ilçesindeki bazı ailelerin, “Prevost” soyadına benzeyen Osmanlı arşiv kayıtları üzerinden bu iddiayı güçlendirmeye çalıştığı öne sürüldü Ancak uluslararası medya ve akademik çevreler, Papa Leo’nun kökeninin Louisiana’daki Kreol topluluklarına dayandığını ve Kayseri bağlantısının somut tarihi veya genetik delillere dayanmadığını belirtti.
İddianın Kaynağı ve Sosyal Medya
Nurhan Çetinkaya’nın Paylaşımı
-
İstanbul’da yaşayan Ermeni kökenli tarih araştırmacısı Nurhan Çetinkaya, sosyal medya hesabından Papa 14. Leo’nun atalarının Kayseri’den göç ettiğini ve kendisinin akrabası olduğunu iddia etti .
-
Çetinkaya’ya göre, Papa’nın ataları “Francis Parses Prebis” adıyla da bilinen Faruk Parsehyan Pars soyadlı bir aileye ait ve annesinin dayısı vasıtasıyla akrabalık bağı kurulabiliyor .
Yerel Basındaki Yankılar
-
Kayseri’nin Develi ilçesindeki bazı aileler, eski Osmanlı arşivlerinde “Prevost” veya benzeri isim benzerlikleri tespit ettiklerini savundu .
-
Haber7’nin haberine göre, Reşadiye Mahallesi Muhtarı Yusuf Çelik, “Papa’nın dedelerinin bu mahallede yaşadığı söyleniyor, ‘hayırlısı olsun’ diyoruz” ifadelerini kullandı .
Akademik ve Tarihsel Değerlendirmeler
-
Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Dr. Ahmet Karaca, Osmanlı döneminde Kayseri’nin ticaret merkezi olması nedeniyle pek çok yabancı ailenin bölgede yaşamış olabileceğini ancak Papa’nın somut bir Kayseri bağı olmadığını vurguladı .
-
Tarihçiler, benzer soyadlarının varlığıyla tarihsel bağlantı kurulamayacağını, kesin sonuç için arşiv taramaları ve genetik incelemeler gerektiğini belirtiyor .
ABD Medyasının Gözüyle Gerçek Kökler
-
The New York Times ve diğer Amerikan yayın organları, Papa Leo’nun anne tarafından New Orleans’taki Kreol topluluklarına, baba tarafından ise Fransa kökenine dayanan melez bir aileden geldiğini ortaya koydu.
-
New Orleans’ta “mulatto” olarak kayıtlara geçen büyükanne ve büyükbabasının Seventh Ward bölgesinden gelmesi, Papa’nın kökeninin Karayipler ve Avrupa karışımı olduğunu doğruluyor .
Sonuç
Papa 14. Leo’nun Kayserili olduğu iddiası, sosyal medya ve yerel medyada hızla yayılsa da, ne tarihsel belgeler ne de genetik veya akademik araştırmalar bu iddiayı destekliyor. Uluslararası medya organları, Papa’nın gerçek kökeninin Louisiana ve Fransa’ya dayandığını net biçimde ortaya koyuyor. Kayseri bağlantısı ise şu an için sadece benzer soyadlarına dayalı bir söylemden ibaret.
Gündem
İzmir’de su alarmı: Baraj doluluk oranı yüzde 15’e düştü

“SORUN, YANLIŞ SU YÖNETİMİ”
İzmir’in su krizine ilişkin Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çalışma Kurulu Üyesi, Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları söyledi:
“İzmir’in ana su kaynağı Tahtalı Barajı yüzde 15,19 seviyesine düştü, bu son yılların en düşük oranı. Bu düşüş, Eylül ayında yüzde 3-5 seviyelerine kadar inebilir. Barajların dolum dönemi Kasım-Nisan arasıdır; yazın seviyeler hep düşer. Sorun, yanlış su yönetimidir, kuraklık değil.”
Gündem
Bolu’da İçme Suyunda Zehirlenme: 4 Köyde 80 Kişi Hastaneye Koştu
Açıklama :
14 Mayıs 2025’te Bolu’nun Örencik, Okçular, Ilıcakınık ve Çamyayla köylerinde içme suyundan zehirlenme vakalarıyla 80 kişi hastanelere başvurdu. Laboratuvar incelemeleri başladı, vatandaşlara musluk suyu uyarısı yapıldı.
Özet: 14 Mayıs 2025’te Bolu merkezine bağlı Örencik, Okçular, Ilıcakınık ve Çamyayla köylerinde içme suyuna bağlı zehirlenme vakaları görülmüş, bir haftalık sürede 80 köylü kusma, ishal ve karın ağrısı şikâyetleriyle hastanelere başvurmuştur. Vakaların tamamı ayakta tedavi edilerek taburcu edilirken, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri su deposu ve şebeke hattından numune alarak laboratuvar incelemesi başlatmıştır. Yetkililer, vatandaşlara 2–3 gün süreyle musluk suyu içmeme ve alternatif su temin etme çağrısı yapmış; soruşturma devam etmektedir.
Olayın Detayları
14 Mayıs 2025 tarihinde, Bolu’nun merkeze bağlı dört köyde yaşayanlar evlerindeki çeşme suyunu tükettikten kısa süre sonra rahatsızlanmaya başladı . Olay, Örencik, Okçular, Ilıcakınık ve Çamyayla köylerinde aynı içme suyu hattının kullanıldığı bölgede meydana geldi . Köylüler, tüketimin hemen ardından mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi belirtilerle hastanelere koştu.
Belirtiler ve Tedavi Süreci
Bir haftalık süreçte toplam 80 kişi; mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısı şikâyetleriyle sağlık kuruluşlarına başvurdu . Hastanelerde ayakta tedavi edilen hastaların tümü, tedavi sürecinin ardından taburcu edildi . Vakaların şiddeti ve yaygınlığı, yerel sağlık birimlerini alarma geçirdi.
Soruşturma ve İnceleme
Olayın ardından İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri şebeke hattı üzerinde, İl Sağlık Müdürlüğü ise su deposundan numune alarak laboratuvar incelemesine gönderdi . İlk belirlemelere göre, su deposunda yapılan temizlik çalışmasının ardından hatalı dezenfeksiyon veya dış etkenlerle mikrobiyal kirlenme yaşanmış olabileceği üzerinde duruluyor . İlgili birimler, su kaynağına kanalizasyon veya toprak kaynaklı kirleticilerin karışma ihtimalini de araştırıyor .
Muhtar ve Yetkili Uyarıları
Köy muhtarları, cami hoparlörlerinden ve duyuru yollarıyla “2–3 gün süreyle musluk suyu tüketmeyin, dışarıdan şişe veya tanker su temin edin” uyarısı yaptı . Muhtar Arif Özdemir, “Depodan mı yoksa başka bir sebepten mi bulaştığını bilmiyoruz; çalışmalar sürüyor” diye konuştu .
Uzman Görüşü ve Koruma Önerileri
-
Mikrobiyal risk: İçme suyu kaynaklı salgınlarda genellikle koliform ve E. coli bakterileri rol oynar. Uzmanlar, şebeke suyu temizliği sırasında yeterli klorlama yapılmamasının bu tür vakaları tetikleyebileceğini belirtiyor
-
Acil önlem: Yeni analiz sonuçlarına kadar musluk suyu yerine güvenilir şişe suyu veya kaynatılmış su tüketilmeli.
-
Uzun vadeli çözüm: Su arıtma ve dezenfeksiyon altyapısının yenilenmesi, düzenli bakım ve periyodik numune alımı kritik önem taşıyor.
Sonuç
Bolu’daki dört köyde yaşanan şebeke suyu zehirlenmesi vakası, temiz içme suyunun halk sağlığı için önemini bir kez daha gösterdi. Yetkililerin sürdürdüğü laboratuvar incelemeleri tamamlandığında, kesin etken ve sorumlular netlik kazanacak; sürdürülebilir altyapı ve denetim mekanizmaları güçlendirilecek.
-
Gündem2 gün önce
“Ay Yapım Adıyla Dolandırıcılık: Sahte Yapımcılar Onlarca Kişiyi Mağdur Etti”
-
Gündem2 gün önce
Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama
-
Gündem4 gün önce
Kan Donduran Cinayet: Kütahya’da 1 Yıldır Kayıp Nagihan, Dayısı Tarafından Öldürülüp Betona Gömüldü
-
Gündem1 hafta önce
“Eski Sevgilisini Barışmak İçin Çağırdı, Duşta 2 Erkeği Görünce Dehşete Düştü: ‘Videoyu Aileme Göndeririz!’ Tehdidiyle Kâbus Gecesi”
-
Gündem7 gün önce
“İzmir Bergama’da Çifte Trajedi: Murat Paçalı ve Sevgilisi Ağaçta Asılı Bulundu”
-
Gündem4 gün önce
“Anneler Günü 2025: 11 Mayıs’ta Annelerinize Sevgi Dolu Sürprizler Hazırlayın”
-
Gündem2 gün önce
PKK’nın 47 Yıllık Kanlı Tarihi: Lice’den Eruh’a İlk Kurşun, Öcalan’dan Dağılma Kararına Kritik Adımlar
-
Ekonomi1 hafta önce
“Nureddin Nebati’nin Gözde Mağazaları Kapanıyor: B&G Store 11 Şubesini Neden Yitirdi?”