Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Seven kıskanır mı?

Yayımlandı

üzerinde

Seven kıskanır mı?

Kıskançlık, bir kişinin sahip olmadığı bir şeye başkasının sahip olmasından dolayı hissedilen rahatsızlık duygusu olarak tanımlanır. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, kıskançlığın nedenlerine ve çözüm yollarına dair görüşlerini ntv.com.tr okurlarına özel yazdı.

“Aman ha, efendim, kıskançlıktan sakının! Çünkü kıskançlık, beslendiği şeyle alay eden yeşil gözlü bir canavardır. Mutlu olanlar vardır ki, eşlerinin sefahatini bilmeden, gözlerinin önünde dahi olsa, aldanmış olduklarını bilmezler. Ama aldatıldığını bilip de buna aldırmayanların yürekleri taş kesilmiştir. Ne mutlu o uykusuz şüpheye düşmemiş adama! Kıskanç, uykusunda bile huzur bulamaz; her bakışta bir ihanet, her sessizlikte bir yemin görür.” Shakespeare – Othello (III. Perde, III. Sahne)

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar

Kıskançlık, insan ilişkilerinde yaygın olarak görülen ve oldukça karmaşık bir duygudur. Psikolojik açıdan bakıldığında, kıskançlık; değer verilen bir bağın ya da niteliğin tehdit altında olduğu algısıyla ortaya çıkar. Bu duygu, kişinin düşük özsaygısı, güvensizlik duygusu ve geçmiş yaşantılarının etkisiyle daha da güçlenebilir. Özellikle, sevdiği kişinin ilgisinin başkalarına kaydığını düşünen birey, kendini eksik ve önemsiz hissedebilir. Bu yüzden, değer verdiği bir ilişkiyi ya da sahip olduğu bir özelliği tehdit altında hissettiğinde, kıskançlık bir tür savunma mekanizması olarak devreye girer. Örneğin, romantik ilişkilerde kişinin eşinin ilgisinin başka birine kaymasından endişelenmesi, özgüveninde düşüşe neden olabilir. KISKANÇLIĞIN ÇEŞİTLERİ En yaygın olanı romantik kıskançlıktır. Bu genellikle ilişkideki güvensizlikten veya geçmiş yaşantılardan kaynaklanır. Kıskançlık yalnızca romantik ilişkilerde değil; aile, arkadaşlık ve iş ortamlarında da ortaya çıkar. Bir diğer yaygın tür ise aile içinde, özellikle kardeşler arasında görülen kıskançlıktır. Çocukluk döneminde ebeveyn ilgisini paylaşmak zorunda kalmak, rekabet duygusunu tetikleyebilir. Sosyal hayatta ve iş ortamında ise başkalarının başarısı ve statüsüyle kendimizi kıyasladığımızda rekabetçi kıskançlık ortaya çıkabilir. Örneğin, bir ilişkide partnerin eski sevgilileriyle olan geçmişi ya da iş yerinde terfi beklentisi kıskançlığı artırabilir. NEDEN OLUR? Kıskançlık, insanların duygusal dünyasında sıkça karşılaştığı bir histir ve evrimsel, biyolojik ve psikososyal etkenler başta olmak üzere pek çok nedenle ortaya çıkabilir. İnsan, doğası gereği sevgiye ve ait olma duygusuna gereksinim duyar. Çocukluk dönemindeki yaşantılar, aile içindeki ilgisizlik, ayrımcılık ve sosyal çevreden alınan mesajlar, bu duygunun şekillenmesinde etkili olur. Özellikle geçmişte yaşanan ”ihanet” ya da ”reddedilme”, kişinin gelecekte benzer durumlarla karşılaşacağına dair sürekli bir beklenti oluşturur. Eğer kişi geçmişte aldatılma, reddedilme ya da düşük özsaygı gibi deneyimler yaşadıysa, kıskançlık duygusu daha da yoğunlaşabilir. Her duygu gibi kıskançlığın da olumlu ve sağlıklı bir yanı vardır. Kişinin sahip olduğu ilişkilere değer vermesi, onları koruması, sakınması ve savunması gibi… Bu duygu, bazen ilişki dinamiklerinin düzeltilmesi gerektiğine işaret eder. Ama bazen de doğru anlaşılıp değerlendirilmediğinde yıkıcı sonuçları olabilir. Kontrol edilemediğinde, sürekli zorlanma, kaygı ve çatışmalara neden olabilir. NE YAPALIM? Kıskançlık bazen yapıcı olabilir çünkü kişinin ilişkisindeki sorunları fark etmesine ve çözüm üretmesine yardımcı olabilir. Ancak, kontrolsüz kıskançlık; sürekli gerginlik, kaygı ve ilişkide güven sorunları yaratabilir. Bu nedenle, duygusal farkındalık kazanmak, kendini tanımak ve gerektiğinde bir uzmandan destek almak, kıskançlık duygusunu sağlıklı bir şekilde yönetmek için oldukça önemlidir. Duygularınızı anlamak ve ifade etmek, bu süreçte ilk adımdır. Terapi ya da danışmanlık hizmetleri, kıskançlık duygusunun kökenine inmede ve sağlıklı baş etme stratejileri geliştirmede yardımcı olabilir. Bu duygunun etkilerini azaltmak için, bireyin öncelikle kendini tanıması ve duygularını nesnel olarak gözlemlemesi önemlidir. Kendinize yönelik eleştirel düşünceleri sorgulamak, olumsuz inançları değiştirme sürecinde ilk adımdır. Ayrıca, eşimiz veya çevrenizle dürüst ve açık iletişim kurmak, yanlış anlaşılmaları önler ve güven ortamı oluşturur.

Kıskançlık duyduğunuz anlarda, derin nefes alıp sakinleşmek, beklemek, bu duygunun bizim hangi istek veya idealimize işaret ettiğini fark etmek için bize zaman tanır. Bu yöntemler, hem kişisel gelişiminizi destekler hem de ilişkilerinizde daha sağlam temeller oluşturmanıza yardımcı olur. Zamanla bu yaklaşımlarla duygusal dengeyi sağlamak ve kıskançlık duygusunun aşırıya kaçmasını engellemek mümkündür. Bu süreç, kişisel farkındalıkla birleştiğinde, hem bireysel hem de sosyal yaşam kalitenizi artıracak, uzun vadede daha tatmin edici ilişkiler kurmanıza olanak tanıyacaktır. Bu adımlar, zaman içinde içsel huzurunuzu ve güveninizi de pekiştirecektir. Kıskançlık insan doğasının bir parçası olup, farklı sebeplerden kaynaklanabilen evrensel bir duygudur. Evrimsel kökenleri, biyolojik temelleri ve psikososyal dinamikleri vardır. İyi anlaşılır ve değerlendirilirse yapıcı geliştirici, koruyucu bir işlevi olsa da, aşırı ve kontrolsüz kıskançlık, ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, kıskançlığın farkına varmak ve nedenlerini anlamak, hem bireysel gelişim hem de sağlıklı ilişkiler kurmak açısından önemli bir ilk adımdır.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar