Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Sağlık Bakanlığı’ndan Almanya’ya tepki: Der Spiegel’in Yenidoğan Çetesi haberi

Yayımlandı

üzerinde

Bakanlığın 5 madde halinde sıraladığı Almanca yanıtta, Alman Der Spiegel’de yayımlanan “Erdoğan’ın ‘yenidoğan mafya’ sorunu” başlıklı yazının birçok dezenformasyon ve manipülasyon içerdiği belirtildi.

Yanıtta, Der Spiegel’in yazısında, gazeteciliğin en temel ilkesi olan 5N1K kuralına riayet edilmediği, “Yenidoğan çetesi”ni ortaya çıkartan ve çökerten kamu kurumlarının hedef gösterildiği ifade edildi.

Bakanlık, Alman gazetenin İstanbul’daki sağlık kurumlarına ilişkin paylaştığı verilerin de yanlış olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, “Der Spiegel sağlık hizmeti sunan kamu ve özel hastane sayıları ile yatak sayılarını karşılaştırmak istiyorsa ‘daki tabloya ele almasında yarar vardır.” denildi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı dönemde “Yenidoğan çetesi” soruşturmasını bizzat başlatan kişi olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“‘Yenidoğan çetesi’, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, güvenlik güçleri ve yargı organlarının eş güdümlü çalışması ile çökertilmiştir. Adli makamlar, soruşturma belgelerini 3 Eylül 2024 tarihinde Sağlık Bakanlığı müfettişlerine teslim etmiş, Sağlık Bakanlığı ekipleri, binlerce sayfa belgeyi kısa zamanda inceleyerek bebek ölümleri ile sanıkların ihmalleri arasında illiyet bağı kurmuştur. Dolayısıyla bebek ölümlerinden şüphelilerin sorumlu olduğu da bizzat Sağlık Bakanlığımız tarafından belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, binlerce sayfalık raporu inceleyerek hastanelerin kapatılmasını 18 Ekim 2024 tarihinde önermiş, aynı gün bu hastaneler derhal kapatılmıştır.”

Der Spiegel’in, “Yenidoğan çetesi” ile iktidar arasında bağlantı kurmaya çalışırken örgütün tutuklu sanıkları ile ‘deki siyasi muhalefet arasındaki ilişkiden hiç bahsetmemesi ve bu durumu perdelemesinin manipülatif bir yayın yapıldığını gösterdiği aktarılan cevapta, “Basına yansıdığı üzere ‘Yenidoğan çetesi’ sanıklardan A.A.Y’nin CHP üyesi, CHP’den Belediye Meclis Üyesi ve CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Salgın Hastalıklar Komisyonu Başkanı olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde ‘Yenidoğan çetesi’ lideri ve sanıklarından F.S’nin 2022-2023 yılları arasında İYİ Parti üyesi olduğuna dair çok sayıda haber, basın yayın organlarında yer almıştır. Ancak Der Spiegel’in yazısında bu bağlantılardan hiç bahsedilmemiş, yalnızca iktidar ile bağlantı kurulmaya çalışılmıştır.” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Der Spiegel’in İstanbul’da 234 hastanenin 164’ünün özel sektöre ait olduğuna ilişkin yayınladığı rakam ve yaptığı karşılaştırma ile manipülasyon yaptığı belirtildi.

İstanbul’da 234 değil, 238 hastane bulunduğu ve bunlardan 164’ünün değil 144’ünün özel sektöre ait olduğu vurgulanan açıklamada, “Der Spiegel, kamu ile özel hastane sayılarını adet olarak karşılaştırarak okuyucu kitlesini yanıltıcı bir yayın yapmaktadır. Zira İstanbul’daki toplam 45 bin 962 yatak kapasitesinin yalnızca yüzde 33,58’i (15 bin 435 yatak) özel sağlık tesislerinde bulunmaktadır.” bilgisi paylaşıldı.

Der Spiegel’in, Bakan Memişoğlu’nun İl Sağlık Müdürlüğü yaptığı dönemde eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile kliniklerin denetiminden ortaklaşa sorumlu olduğunu iddia ederek dezenformasyon yaptığı belirtilen yanıtta, şu ifadelere yer verildi:

“Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 24 Ocak 2013-24 Mayıs 2016 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı görevinde bulunmuştur. Sayın Kemal Memişoğlu ise Sayın Recep Akdağ’ın Sağlık Bakanı olarak görev yaptığı dönemde 6 Ekim 2016 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak göreve başlamıştır. Dolayısıyla Sayın Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Bakanlığı görevinde iken, Sayın Kemal Memişoğlu, İl Sağlık Müdürü olarak görev yapmamıştır.”

Der Spiegel’in sağlık hizmeti sunan kamu ve özel hastane sayılarıyla yatak sayılarını karşılaştırmak istiyorsa Almanya’daki tabloyu ele almasında yarar olduğu aktarılan yanıtta şunlar kaydedildi:​​​​​​​

“2022 Eurostat verilerine göre Almanya’da toplam 2 bin 982 hastaneden, yalnızca yüzde 24,91’i (743 hastane) kamuya aittir. Yüzde 45,10’u (1345 hastane) kar amacı güden özel sağlık kuruluşlarıdır. Yüzde 29,97’si (894 hastane) kar amacı gütmeyen özel sağlık kuruluşlarıdır. Yine Eurostat verilerine göre Almanya’da 642 bin 107 yatak kapasitesinden, yalnızca yüzde 39,77’si (255 bin 391 yatak) kamuya aittir. Yüzde ⁠31,92’si (204 bin 979 yatak) kar amacı güden özel sağlık kuruluşlarıdır. Yüzde 28,30’u (181 bin 737 yatak) kar amacı gütmeyen özel sağlık kuruluşlarıdır.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yalova’da 45 İşçi Gıda Zehirlenmesi Şüphesiyle Hastanelik Oldu: Hayati Tehlike Bulunmuyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Yalova’nın Çiftlikköy ilçesindeki ilaç fabrikalarında çalışan 45 işçi, aynı yemek firmasından temin edilen öğle yemeği sonrası gıda zehirlenmesi şüphesiyle Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve özel bir hastaneye kaldırıldı. İşçilerin hayati tehlikesi bulunmazken, olayla ilgili inceleme ve laboratuvar analizleri sürüyor.

Olayın Genel Çerçevesi

29 Temmuz 2025 günü öğle vaktinde, Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde faaliyet gösteren bir yemek firması aracılığıyla öğle yemeği alan 45 işçi, yedikleri yemekler sonrası mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikayetleriyle rahatsızlandı . İşçilerden 40’ı Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, kalan 5’i ise kentteki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı .

Etkilenen Şirketler ve Çalışan Sayısı

Olayda rahatsızlanan işçiler, Çiftlikköy’deki Beno Plastik, Proses, Smak Makine ve Dem İlaç firmalarında istihdam ediliyordu . Farklı sektörlerdeki bu dört fabrikada çalışan 45 kişi, ortak bir yemek firması aracılığıyla dağıtılan menüyü tükettikten sonra benzer semptomlar göstermeye başladı .

Valilik Açıklaması ve Hayati Tehlike Yok

Yalova Valiliği’nden yapılan resmi açıklamada, “Hastaneye başvuran şahısların hayati tehlikelerinin bulunmadığı” belirtilirken, olayla ilgili idari ve adli işlemlerin başlatıldığı vurgulandı . Valilik aynı açıklamada, eğilimlerin küresel gıda güvenliği standartları açısından takipte olduğunu ve benzer vakaların tekrarlanmaması için denetimlerin sıkılaştırılacağını duyurdu .

Laboratuvar İncelemeleri ve Soruşturma Süreci

Rahatsızlanan işçilerin yediği yemeklerden numuneler alınarak Yalova Halk Sağlığı Laboratuvarı’na gönderildi. Numune analizleri, gıda kaynaklı bakteri, toksin veya kimyasal madde varlığı yönünden gerçekleştirilecek; sonuçlar kesin teşhisi sağlayacak . Olayla ilgili yemek firması, üretim ve dağıtım süreçlerine dair belgelerle birlikte soruşturmaya dahil edildi.

Uzman Görüşleri ve İşçi Sağlığına Yönelik Öneriler

Gıda zehirlenmeleri genellikle Staphylococcus aureus, Salmonella veya Clostridium perfringens gibi mikroorganizmaların kontrolsüz çoğalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Uzmanlar, toplu tüketime sunulan yemeklerde hijyen koşullarının, pişirme ve saklama süreçlerinin titizlikle denetlenmesini öneriyor . Ayrıca, işçi sağlığı birimleri tarafından işletmelerde düzenli eğitim ve denetim programlarının hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Benzer Vakalar ve Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de toplu gıda zehirlenmesi olayları son yıllarda denetim mekanizmalarının güçlendirilmesiyle azalma eğilimi gösterse de, gıda işletmelerinin kayıt dışı süreçlerinin devam ettiği vakalar azımsanmayacak düzeyde. Türk Gıda Kodeksi mevzuatına göre, toplu tüketim yapan mutfak ve şirket kantinlerinde her gün en az bir kez numune alma zorunluluğu bulunuyor .

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Yalova’daki 45 işçinin sağlık durumunun stabil olması sevindirici bir gelişme olarak öne çıkarken, vaka sonrası başlatılan laboratuvar incelemeleri ve soruşturmanın sonuçları, hem işletmeler hem de kamu kurumları açısından kritik önemde. Yetkililer, sürecin şeffaf şekilde yürütülerek gıda güvenliğine ilişkin eksikliklerin belirlenmesini ve giderilmesini hedefliyor. Olay, toplu beslenme hizmetlerinde hijyen ve kalite standartlarının korunmasının gerekliliğini bir kez daha göstermiştir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan’dan Sert Çıkış: “Katil Devlet İsrail, Gazzeli Kardeşlerimize Soykırım Uyguluyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu.

Erdoğan’ın “Soykırım” Vurgusu ve Uluslararası Mesajı

1. Gündeme Hızlı Bakış

29 Temmuz 2025’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını “soykırım” olarak niteledi. Erdoğan’ın sert ifadeleri, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buld

2. Toplantının Arka Planı

  • Stratejik Ortaklık: Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkiler, üç yıl önce stratejik ortaklığa yükseltilmişti. İki ülke ticaret hacminde 15 milyar doları hedefliyor.

  • Bölgesel Akademik ve Siyasi İşbirliği: Rusya-Ukrayna savaşı, Afganistan krizi ve Orta Doğu’daki son durum da toplantıda ele alındı

3. Erdoğan’ın Temel Mesajları

  1. “Katil devlet İsrail Gazze’de Soykırım Uyguluyor”
    “Gazzeli kardeşlerimize soykırım uygulanıyor. İnsanlık dışı fotoğraflar geliyor. Bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’de insani durum felaket boyutunda.

  2. Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları İhlali
    Erdoğan, İsrail’in insani yardımları engelleyerek açlığı silah olarak kullandığını, bu eylemlerin uluslararası hukuku çiğnediğini vurguladı

  3. Çağrı: Sesimizi Yükseltelim
    “Barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerin sesini yükseltmesi şarttır.” şeklinde güçlü bir çağrıda bulundu

4. Uluslararası Boyut

  • İslam İşbirliği Teşkilatı’na Mesaj: Erdoğan, İİT ve BM nezdinde Türkiye’nin bu zulme karşı aktif diplomasi yürüteceğini belirtti.

  • Türkiye’nin Diplomatik Adımları: Ankara, insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes çağrıları için Birleşmiş Milletler ve ilgili aktörlerle temaslarını yoğunlaştırıyor.

5. Türkiye’nin Rolü ve Gelecek Adımlar

  • İnsani Yardım Operasyonları: Türkiye Kızılay ve SİHA’lar aracılığıyla sahada aktif operasyonlar düzenliyor.

  • Diplomatik Girişimler: TBMM’de kurulan Filistin Araştırma Komisyonu, rapor ve önerilerini yakında açıklayacak.

  • Kamuoyu ve STK’lar: Sivil toplum kuruluşları, bu açıklamanın ardından protesto ve farkındalık kampanyalarını hızlandırdı.


Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “soykırım” vurgusu, Türkiye’nin Filistin meselesine bakışını bir kez daha ortaya koydu. Ankara, önümüzdeki dönemde hem diplomatik hem de insani cephelerde aktif rol almaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

TikTok Canlı Yayınında Dehşet: Keyla Andreina González Mercado, Arkadaşının Sevgilisi Tarafından Öldürüldü

Yayımlandı

üzerinde

“28 yaşındaki TikTok fenomeni Keyla Andreina González Mercado, 26 Temmuz 2025’te Guayaquil, Ekvador’da canlı yayın sırasında arkadaşının sevgilisi tarafından vurularak hayatını kaybetti. Şüpheli hâlâ aranıyor.”

Olayın Detayları

26 Temmuz 2025 sabaha karşı, Ekvador’un liman kenti Guayaquil’de yaşayan 28 yaşındaki TikTok içerik üreticisi Keyla Andreina González Mercado, evindeyken arkadaşlarıyla birlikte içki içerken canlı yayın başlattı. Yayın sırasında Mercado, arkadaşının erkek arkadaşı Manuel Andrés Álava Lázaro’ya “İki kez kafama sık lütfen, acı çekmek istemiyorum” şeklinde seslendi. Birkaç saniye sonra şüpheli silahını ateşledi ve Mercado anında yaşamını yitirdi. Olay anı saniye saniye izleyicilerin ekranlarına yansıdı, ardından yayın hızlıca kesildi ve arkadaşları durumu Mercado’nun ailesine bildirdi. Şüpheli ise bir motosikletle olay yerinden kaçtı ve hâlâ yakalanamadı .

Şüphelinin Profil ve Yakalanma Çabaları

Olaydan hemen sonra başlatılan soruşturmada, cinayet zanlısı Manuel Andrés Álava Lázaro’nun dört adet “hırsızlık” sabıka kaydının bulunduğu belirlendi. Lázaro’nun yüzünde bir damla (teardrop) dövmesi, boynunda ise tüfek motifi dövmesi olduğu ve bu işaretlerin çete veya hapishane kültürüyle ilişkilendirildiği ifade edildi. Ekvador polis teşkilatı, Lázaro’nun hâlen kaçak olduğunu ve halktan şüpheliyi fark edenlerin en yakın karakola haber vermesini istiyor .

Mercadó’nun Hayatı ve Takipçi Tepkileri

Sosyal medyada “Chubby” lakabıyla tanınan Keyla Andreina González Mercado, üç kardeşin en küçüğüydü. Kendi deyimiyle “sade, mütevazı ve insanlara zarar vermeyen” bir profil çizmeye çalışıyordu. Son TikTok paylaşımında, “Hedefim; iyi bir kadın olarak Tanrı’yla el ele yürümek, güzel bir ruhla gülümsemek” ifadelerini kullanmıştı. Olay anının canlı yayında yer alması, binlerce takipçisinin o dehşet anını anbean izleyip paylaşmasına yol açtı ve “dijital içerik üreticilerin güvenliği” tartışmasını yeniden alevlendirdi .

Canlı Yayınlarda Artan Güvenlik Endişeleri

Latin Amerika’da son dönemde influencer’ların canlı yayın sırasında şiddet olaylarına maruz kalması üzücü bir trend haline geldi. Türkiye saatiyle 13:00 civarında gündeme oturan bu cinayet, Valeria Márquez’in Mayıs 2025’te Meksika’daki salonunda düzenlenen canlı yayında öldürülmesi ve Venezuela’da Jesus Sarmiento’nun hükümet yolsuzluklarını canlı yayında ifşa ettikten sonra vurulması vakalarını hatırlatıyor. Uzmanlar, “gerçek zamanlı” içerik talebinin, içerik üreticileri ve izleyicileri tehlikeli durumlara sürükleyebileceğini belirtiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar