Gündem
Resmi Gazete’de bugün (18 Haziran 2025 Resmi Gazete kararları)

YASAMA BÖLÜMÜ
TBMM KARARI
1455 İsrail’in Saldırganlığıyla Başlayan ve Derinleşen, İran’la Çatışmalı Sürece Karşı Karar
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
YÖNETMELİKLER
– Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Ebu Sehl Numan Efendi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği
– İstanbul Kültür Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
İLÂN BÖLÜMÜ
a – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
b – Çeşitli İlânlar
– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri
Gündem
Yargıtay’dan Emsal “Şezlong” Kararı: “Kıyılar Halkındır” Diyen Yüksek Mahkeme Onadı
Açıklaması:
Yargıtay’ın İzmir Çeşme’deki “şezlong” davasında verdiği “kıyılar halkındır” kararı emsal oluşturdu. Kararın dayanağı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve anayasal düzenlemeler. Plaj işletmelerine şezlong ya da şemsiye dayatılmasının hukuka aykırı olduğuna dair detaylı analiz.
Giriş
Yüksek Mahkeme, yaz sezonlarının tartışmalı konularından biri haline gelen plajlarda “şezlong” dayatmasını hukuka aykırı bularak emsal niteliğinde bir karar verdi. Bu gelişme, herkesin kamuya açık kıyı alanlarından serbestçe yararlanabileceği haklı durumu kesinleştirdi.
Olayın Özeti
İzmir’in Çeşme ilçesinde, Eşref Kaya adlı bir vatandaş, yanına havlusunu alarak denize girmek isteyince özel bir plaj işletmesinin çalışanları tarafından engellendi ve eşyalarının denize atılmakla tehdit edildi. Olay, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan üç sanığın yerel mahkemede 1 yıl 8 ay hapis cezası almasıyla sonuçlandı.
Yerel Mahkeme Kararı ve İtiraz Süreci
Yerel mahkemenin, özel işletmenin azmettirmesiyle gerçekleştiğini belirttiği ceza kararına yapılan itiraz sonrasında dosya Yargıtay’a taşındı. İstinaf talebi, plaj işletmelerinin kıyı hattı üzerindeki uygulamalarının hukuka uygun olup olmadığını tartışmaya açtı.
Yargıtay’ın “Kıyılar Halkındır” Kararı
Yargıtay, kıyıların mülkiyetinin devlete ait olduğunu ve kullanma hakkının anayasal düzenlemeler gereği tüm vatandaşlara eşit ve serbestçe tanındığını vurguladı. Kararda şu hususlar öne çıktı:
-
Hiçbir özel işletme, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı alanlarını kendi özel mülkü gibi kullanamaz.
-
Şezlong ya da şemsiye kiralama zorunluluğu koymak, Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırıdır.
-
Vatandaşlar yanlarında getirdikleri havlu, minderi veya benzeri eşyalarla plaj alanlarını ücretsiz ve serbestçe kullanabilir.
Hukuki Dayanak: 3621 Sayılı Kıyı Kanunu
3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesinde “…kıyıların mülkiyeti Devlet’e aittir; yararlanma bakımından herkesin eşit ve serbest” olduğu açıkça düzenlenmiştir. Yönetmelik hükümleri de bu serbest kullanım hakkını korumaktadır.
Kararın Önemi ve Uygulamadaki Beklentiler
Bu emsal karar, Türkiye genelindeki plaj işletmeleri için bağlayıcı nitelikte olup, yerel yönetimler ve denetleyici kurumların uygulamayı sıkılaştırması bekleniyor. Özellikle turistik bölgelerde vatandaş haklarının korunması ve işletmelerin keyfi uygulamalarına son verilmesi amaçlanıyor.
Toplumsal ve Sektörel Tepkiler
-
Hukukçuların Görüşü: Kararı, anayasal haklar açısından güçlü bir içtihat olarak nitelendiriyorlar.
-
BELEDİYELER: Denetim ve bilgilendirme faaliyetlerinin artırılması çağrısında bulunuldu.
-
Plaj İşletmecileri: Bazı işletmeciler uyum sürecinde rehavete kapılmamak için alternatif iş modelleri araştırıyor.
Sonuç
Yargıtay’ın “Kıyılar Halkındır” vurgulu şezlong kararı, kamuya açık kıyı alanlarından ücretsiz ve serbestçe yararlanma hakkını pekiştirdi. Bu karar, plaj işletmelerine hukuka aykırı dayatmalara son vermesi açısından emsal teşkil edecek ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesine zemin hazırlayacaktır.
Gündem
MİT’ten Kritik Operasyon: FETÖ’nün Üst Düzey Mahrem İmamı Hakan Kahraman Manisa’da Yakalandı
Açıklaması
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) düzenlediği operasyonda, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet ve arama kararı bulunan FETÖ’nün mahrem imamı Hakan Kahraman, Manisa’da yurt dışına kaçma hazırlığındayken ele geçirildi.
Operasyonun Özeti
7 Ağustos 2025 akşamı saat 18:26 civarında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinesinde yürütülen istihbari çalışmalar sonucu FETÖ’nün mahrem yapılanmasında üst düzey pozisyonda yer alan Hakan Kahraman, Manisa’da yurt dışına kaçma hazırlığındayken yakalandı . Olay, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Manisa Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin de katıldığı ortak bir operasyonla gerçekleştirildi .
Hakan Kahraman Kimdir?
Hakan Kahraman, FETÖ’nün “mahrem imam” yapılanmasında sözde üst düzey yönetici olarak görev yapıyordu. Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı ve yakalama emri bulunan Kahraman, uzun süredir aranan terör şüphelileri listesinde yer alıyordu . Örgütün kritik bilgi akışını sağlamak ve üyeleri koordine etmekle suçlanan mahrem imamlar, FETÖ soruşturmalarında öncelikli hedefler arasında bulunuyor.
Operasyon Detayları
MİT’in istihbarat birimleri, Kahraman’ın yurt dışına kaçmak için sahte belge ve gizli güzergâhlar hazırladığı bilgisini aldı. Buna dayanarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Manisa Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlenen operasyon, Kahraman’ın Manisa çıkışında bulunduğu araçta ani müdahale ile gerçekleşti . Operasyon sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadı; Kahraman, kimlik tespiti ve arama işlemlerinin ardından güvenlik güçlerine teslim edildi.
Hukuki Süreç ve Mevcut Durum
Hakan Kahraman hakkında daha önce verilen mahkumiyet kararının infazı için işlemler başlatıldı. Suç örgütü üyeliği ve terör suçlarından yargılanan Kahraman’ın dosyası, yakalama işleminin tamamlanmasının ardından yeniden ilgili ağır ceza mahkemesine sevk edilecek . Kaçma teşebbüsü ve yeni delil durumları da eklenerek mevcut cezai süreç güçlendirilecek.
Terörle Mücadelede MİT’in Rolü
Yakalama, FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelenin ne denli disiplinli ve kararlı bir şekilde sürdürüldüğünü bir kez daha gösterdi. Mahrem imamlar gibi örgütün hiyerarşik yapı taşlarına yönelik operasyonlar, bilgi akışını keserek hücre yapılanmalarını zayıflatmayı hedefliyor . MİT’in koordinasyonundaki bu tip kritik müdahaleler, iç güvenliği sağlamada hayati önem taşıyor.
Gündem
Diploması İptal Edilen Galatasaraylı Profesör Hâlâ Görevde: Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın Hukuki ve Akademik Süreci
Açıklaması:
İstanbul Üniversitesi’nin iptal kararına rağmen Galatasaray Üniversitesi’nde hâlâ kadroda görünmeye devam eden Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın diploma iptali süreci, YÖK kayıtları ve hukuki boyutu detaylıca incelendi.
Giriş
Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle 1990 yılı yatay geçişiyle gelen 28 kişinin lisans diplomalarını iptal etti. Aralarında Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü eski Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı da yer alıyordu . Buna rağmen Saybaşılı, Galatasaray Üniversitesi’nin akademik kadro listesinde ve YÖK’ün çevrimiçi sisteminde hâlâ görünmeye devam ediyor .
Diploma İptalinin Gerekçesi
İstanbul Üniversitesi’nin hazırladığı raporda, Saybaşılı’nın 1990 bahar dönemi bahsinde Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden KKTC’deki İşletme Bölümü’ne kayıt yaptırdığı; ancak diploma için öngörülen en az 30 kredilik iki yarıyıl şartını sadece 21 kredi ile tamamladığı belirlendi. Bu durumun “Yatay Geçiş Yönetmeliği”ndeki bir yıllık öğrenim ve kredi yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle diploma iptaline yol açtığı ifade edildi .
Akademik Pozisyon ve Mevcut Durum
– Görev Süresi: 2008–2018 arasında Doçent, 2018’den bu yana Profesör olarak Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde görev yapıyor
– Yetkiler: 2017–2020 döneminde Bölüm Başkan Yardımcılığı, 2018–2024 döneminde Bölüm Başkanlığı ve 2018’den beri Fakülte Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini sürdürüyor .
– YÖK Kayıtları: İptal kararına rağmen YÖK’ün “Akademisyen Arama” sisteminde adı aktif görünüyor; Galatasaray Üniversitesi’nin resmi sitesindeki “Akademik Kadro” bölümünden çıkarılmadı .
Hukuki Boyut ve Uzman Görüşleri
Avukat Zeki Bulgan’a göre, İstanbul Üniversitesi’nin diploma iptal kararı Galatasaray Üniversitesi’ne resmen tebliğ edilmesine rağmen işleme alınmadıysa, YÖK ve İstanbul Üniversitesi nezdinde “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla idari soruşturma başlatılabilir. Bulgan, yürütmeyi durdurma kararı alınmadığı sürece kararın derhal uygulanması gerektiğini vurguladı .
Üniversite ve İlgililerin Açıklamaları
Galatasaray Üniversitesi’nden resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Öğrenciler diploma iptali kararını protesto etmiş, öğretim üyesi gözyaşları içinde destek görmüştü. Ancak üst yönetimden sürecin nasıl yönetileceğine dair bilgi paylaşılmadı.
-
Gündem4 gün önce
Foça’yı Şoke Eden Kayıp: “Efsane Başkan” Ahmet Nihat Dirim’in Oğlu Kerem Dirim Sazlıkta Ölü Bulundu – Vücudunda Derin Kesikler Tespit Edildi!
-
Gündem1 hafta önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
Gündem1 hafta önce
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
-
Gündem5 gün önce
“Banyoda Boğazından Bıçaklanarak Öldürüldü: Trans Birey Nida Nazlıer Cinayeti ve Ardındaki Gerçekler”
-
Gündem3 gün önce
Yürekleri Dağlayan Cinayet: Cezaevinden İzinli Çıkan Koca, Eşini Canlı Canlı Yaktı
-
Gündem6 gün önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
HAVA DURUMU1 hafta önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Spor3 gün önce
Kaşoba FK, Kızıldağ Yaylası Köylerarası Turnuvasında Penaltılarla Rakibini Eleyerek Yarı Final Biletini Kapıyor