Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

PKK, Öcalan’ın Çağrısına Cevap Olarak Ateşkes İlan Etti

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Öcalan’ın Çağrısına Cevap Olarak Ateşkes İlan Etti

Terör örgütü PKK, uzun yıllardır süregelen çatışmalara son verme umudunu güçlendirecek önemli bir adım atarak, Abdullah Öcalan’ın çağrısına istinaden bugün ateşkes ilan etti. Bu karar, 1984’ten bu yana devam eden çatışmanın acı dolu tarihine ve bölgedeki siyasi dinamiklere dair pek çok soruyu da beraberinde getiriyor.

1. Tarihsel Arka Plan ve Öcalan’ın Rolü

Abdullah Öcalan, PKK’nın kurucusu ve örgüt lideri olarak, yıllardır çözüm sürecine yönelik çeşitli çağrılar yapmış durumda. Özellikle son dönemlerde, barış ve demokratikleşme adına silahların bırakılması yönündeki mesajı, hem Türkiye hükümetinden hem de uluslararası arenadan olumlu yankılar almıştı. Öcalan, İmralı’da bulunduğu cezaevinden yaptığı açıklamalarda, örgütün silahlarını bırakıp kendini feshetmesi çağrısında bulunmuştu. Bu çağrı, bölgedeki çatışmaların sona ermesi ve kurulan diyalog mekanizmalarının güçlendirilmesi için bir dönüm noktası olarak görülüyor.

2. Ateşkesin İlan Süreci ve Açıklamanın İçeriği

PKK, Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı hayata geçirme niyetiyle, kendi açıklamasıyla ateşkes ilan etti. Açıklamada, örgütün “gerekli siyasi ve demokratik ortamın sağlanması durumunda” silahların bırakılacağı ve çatışmanın sona erdirileceği vurgulandı. PKK yetkilileri, “Öcalan’ın çağrısına uyuyor ve barış sürecini destekliyoruz” ifadeleriyle, mevcut ateşkes kararının hemen uygulanacağını belirtti. Bu gelişme, Reuters ve diğer uluslararası basın organları tarafından da aktarılarak, 40 yıllık çatışmanın son bulması yönündeki umutları güçlendirdi

3. Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar

PKK’nın ateşkes ilanı, Türkiye siyasetinde ve uluslararası arenada geniş yankılar uyandırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli gibi isimler, bu adımı “terörle mücadelede atılan önemli bir adım” olarak değerlendirirken, barış sürecine dair iyimser sinyaller verildi. Ayrıca, AB, ABD ve bölge ülkeleri de açıklanan ateşkesi, bölgede kalıcı barış ve istikrar sağlanması açısından olumlu bir gelişme olarak yorumladı. Ancak, bazı grupların ve yerel aktörlerin konuyla ilgili temkinli yaklaştığı, sürecin somut siyasi adımlarla desteklenmesi gerektiği de ifade etti

4. Çatışmanın Kökleri ve Geleceğe Yönelik Beklentiler

PKK ile Türk devleti arasındaki çatışma, on yıllar boyunca bölgedeki etnik, sosyal ve siyasi gerilimlerin simgesi haline geldi. Çatışmanın yüzlerce bin insanın hayatını etkilediği, binlerce kişinin canını kaybettiği bu uzun sürecin sona ermesi, hem bölge halkı hem de uluslararası toplum için büyük bir rahatlama anlamına gelebilir. Ateşkesin uygulanabilmesi için gerekli siyasi irade, demokratik ortamın sağlanması ve tüm tarafların diyalog masasına oturması şart. Özellikle, Öcalan’ın serbest bırakılması ve çatışmanın çözümüne yönelik somut adımların atılması, sürecin kalıcı barışa dönüşmesi açısından kritik önem taşıyor.

Gelecekte, PKK’nın ateşkesi, sadece silahlı çatışmaların durdurulması değil; aynı zamanda, uzun süredir devam eden güven krizi ve sosyal bölünmenin de aşılmasına yönelik adımların habercisi olabilir. Ancak, bu sürecin başarılı olabilmesi için, hem ulusal hem de uluslararası aktörlerin yapıcı diyalog ve iş birliği içerisinde hareket etmesi gerekecek.

Sonuç

PKK’nın Öcalan’ın çağrısına cevap olarak bugün ilan ettiği ateşkes, tarihsel bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Çatışmaların sona erdirilmesi, barışın tesis edilmesi ve bölgede yeni bir demokratik düzenin inşası için umut verici bir adım olsa da, sürecin sürdürülebilirliği ve somut siyasi adımlara dönüşebilmesi için tüm tarafların üzerine düşeni yapması büyük önem arz ediyor.

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye ve bölge, uzun yıllardır süren çatışmanın ardından nihayet barışa doğru emin adımlarla ilerleme fırsatı yakaladı. Ancak, tüm bu süreçlerin başarılı olabilmesi için ulusal diyalog, uluslararası destek ve kapsamlı reformların devreye girmesi gerekeceği unutulmamalıdır.

Gündem

Osman Boyner kimdir, öldü mü? İş insanı Cem Boyner’in babası Osman Boyner’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Osman Boyner, 1926 yılında Kastamonu’nun Tosya ilçesinde dünyaya geldi. İş insanı Cem Boyner’in babasıdır. Hasan, Fazıl ve Güzide isimli 3 kardeşi olan Osman Boyner eğitim hayatına İstanbul’da başladı. Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni ve ardından Yüksek Ticaret Okulu’nu tamamladı.

1952 yılında Ahmet Sadıkoğlu, Hasan Boyner ve Fazıl Boyner ile birlikte Altınyıldız’ı kurdu. İlk ihracatını 1956 yılında gerçekleştiren şirket, Türk kumaşının dünyaya tanıtımında büyük rol oynamıştı.

1960’lı yılların sonunda ‘de henüz bulunmayan hazır giyim sektörüne adım atma çalışmalarına başlayan Osman Boyner, modacı arkadaşı Kerim Kerimol ve İtalyan moda evi sahibi Silvano Corsini’nin işbirliğiyle Beymen markasının temellerini attı. Beymen’in ilk mağazası, 1971 yılında İstanbul Şişli’de açıldı. Önce erkek koleksiyonu ile büyük ilgi gören Beymen, zamanla kadın koleksiyonunu ve 1985 yılında spor giyimde farklı bir yaklaşım sunan Beymen Club koleksiyonunu da eklemiştir.

Ali Osman Boyner, sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle de tanınıyordu. TÜSİAD’ın kurucuları arasında yer almış ve 2010 yılına kadar Boyner Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmüştü.

Osman Boyner’in eşi Ayten Boyner 2021 yılında vefat etmişti.

Okumaya Devam Et

Gündem

6 aydır takip ediliyorlardı: Düzce’de fuhuş operasyonu

Yayımlandı

üzerinde

‘de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 23 Ekim ve 22 Aralık 2024’te Beçiyörükler bölgesinde fuhuş yapıldığı, bazı kişilerin kadınları zorla tuttuğu, fuhşa teşvik ve aracılık yapıldığı yönünde ihbar yapıldı.

Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, ihbarın geldiği dönemde evlere baskınlar yaptı, ancak yeterli delile ulaşamadı. Polis daha sonra şüphelendikleri kişileri teknik ve fiziki takibe aldı.

Şüphelilerle ilgili deliller elde edildikten sonra önceki gün 20 polisin katılımıyla 10 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda H.U., M.K., K.K., Y.U. ve B.B. gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı tespit edilen 12 cep telefonu, 23 bin 980 TL para, bir laptop, iki hard disk ve 18 telefon hattı ele geçirildi.

5 şüpheli, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Diğer yandan T.R., G.B. ve C.N. isimli fuhşa sürüklenen 3 kadın kurtarıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkçe Yerine Danca Konuşmaya Başladı: Beyin Pıhtısı Sonrası Dilini Unutan Nadir Vaka

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Beyninde pıhtı oluşumu sonucu Türkçeyi tamamen kaybedip Danca konuşmaya başlayan hasta vakası. Nedenleri, semptomları, tedavi süreci ve uzman önerileriyle detaylı inceleme.

Konya’da felç geçiren hasta, yıllar sonra unuttuğu dili konuşmaya başladı. Beynine pıhtı atan Rahmi Karademir, müdahale sonrası Türkçeyi unutup Danca konuşmaya başladı. Uzmanlara göre bu durum, nadir görülen vakalardan biri olarak adlandırıldı.

 

Konya’da beynine pıhtı atan 67 yaşındaki Rahmi Karademir’in, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan müdahalenin ardından yıllardır kullanmadığı Danca ile iletişim kurmaya başlaması, etrafındakileri şaşırttı.

Danimarka’da 20 yıl yaşadıktan sonra 10 yıl önce Konya’ya yerleşen 7 çocuk babası Karademir, geçen hafta Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Servisinde dizinden ameliyat edildi.

Özet

Beyninde pıhtı atması sonucu aniden Türkçeyi unutup sadece Danca konuşmaya başlayan hasta vakası, tıp literatüründe çok nadir görülen bir dil bozukluğu tablosunu gözler önüne seriyor. Bu makalede; pıhtı nedenleri, beyin bölgelerindeki hasarın dil becerilerine etkisi, teşhis yöntemleri, tedavi ve rehabilitasyon süreçleri ayrıntılı olarak ele alınacak. Ayrıca benzer olayların uluslararası literatürdeki örneklerine ve geleceğe dönük önerilere de değinilecektir.


1. Beyin Pıhtısının Nedenleri ve Risk Faktörleri

1.1. Beyin Pıhtısı (İskemik İnme) Nedir?

  • Beynin bir bölgesine giden kan akımının tıkanması sonucu ortaya çıkar.

  • Kan pıhtısı (trombus) veya emboli beyni besleyen damarı tıkayarak oksijen ve besin eksikliğine yol açar.

1.2. Başlıca Risk Faktörleri

  • Yüksek tansiyon: Damar sertliğini hızlandırır.

  • Diyabet: Küçük damar hasarını tetikler.

  • Ateroskleroz: Karotid ve intraserebral arterlerin daralması.

  • Yaşam tarzı: Sigara, obezite, hareketsizlik.


2. Vakada Gözlemlenen Belirtiler

2.1. Ani Dil Değişimi

  • Hasta, bilinen tek dili olan Türkçeyi unutup sadece Danca kelimeler kullanmaya başladı.

  • Konuşma akıcılığı ve ses tonunda yabancı dilde bile tutarsızlıklar gözlendi.

2.2. Diğer Nörolojik Bulgular

  • Vücudun sağ tarafında güçsüzlük

  • Baş dönmesi ve dengesizlik

  • Zaman zaman hafıza bulanıklığı


3. Tıbbi İnceleme ve Teşhis Yöntemleri

3.1. Görüntüleme Teknikleri

  • MR (Manyetik Rezonans): Beyin dokusunda pıhtının yeri ve hacmi belirlendi.

  • BT (Bilgisayarlı Tomografi): Akut dönemde hızlı değerlendirme imkânı sağlar.

3.2. Dil ve Bilişsel Testler

  • Afazi Testleri: Hasta dil yeteneği puanlandı (Broca ve Wernicke bölgeleri odaklı).

  • Nöropsikolojik Değerlendirme: Kısa süreli bellek, yürütücü işlevler, dikkat testleri uygulandı.


4. Tedavi ve Rehabilitasyon Süreci

4.1. Akut Dönem Müdahaleleri

  • Trombolitik Tedavi: Pıhtı çözücü ilaçlarla (tPA) ilk 4.5 saat içinde uygulama.

  • Antikoagülanlar: Tekrarlayan pıhtı riskini azaltmak için.

4.2. Uzun Dönem Rehabilitasyon

  • Dil Terapisi: Nörolojik dil terapistleri eşliğinde günde 1–2 saat yoğun seanslar.

  • Fizyoterapi ve Ergoterapi: Kas gücü, koordinasyon ve günlük yaşam aktivitelerinde geri kazanım.

  • Psikososyal Destek: Hasta ve aile eğitimi, psikolojik danışmanlık.


5. Uluslararası Benzer Vaka Örnekleri

  • 2007’de Almanya’da bildirilen bir vakada, beyin tümörü sonrası yabancı dil afazisi gözlemlenmişti.

  • 2015’te Japonya’da geçici global amnezi esnasında diller arası karışıklık raporlandı.


6. Uzman Görüşleri ve Geleceğe Dönük Öneriler

  • Nörolog Prof. Dr. Ahmet Yılmaz: “Erken tanı ve hızlı müdahale, dil fonksiyonlarının korunmasında kritik.”

  • Nöroloji Derneği Rehberi: İnme sonrası rehabilitasyonda çok disiplinli ekip kontrolü öneriliyor.


7. Sonuç

Beyin pıhtısı sonrası ortaya çıkan nadir dil bozuklukları, inme acil servislerinin yanı sıra dil terapistleri ve psikologların da koordineli çalışmasıyla etkin şekilde yönetilebilir. Erken tanı, uygun tedavi ve yoğun rehabilitasyon ile hastaların çoğunda anlamlı iyileşme sağlanmaktadır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar