Sanat
Piri Reis’in hikayesi sahnede

Osmanlı’nın yetiştirdiği önemli değerlerden biri olan Muhyiddin Piri Bey’in hayatını konu edinen “Piri Reis” balesi, Samsun Devlet Opera ve Balesince tekrar sahneye taşınıyor. Dünya prömiyeri 2014’te Mersin Devlet Opera ve Balesince yapılan eserin müzikleri Can Atilla’ya, koreografi ve librettosu Armağan Davran ve Volkan Ersoy’a ait.
Görkem Cengiz yönetiminde sahneye taşınan, dekoru Savaş Camgöz, kostümleri Gülay Korkut imzasını taşıyan eserin video projeksiyonunu Ahmet Şeren, ışık tasarımını ise Oğuz Murat Yılmaz yapıyor.
Son provaları tamamlanan eser, Aydın Gün Salonu’nda yarın yapılacak prömiyerin ardından 28 Nisan Pazartesi günü yeniden beğeniye sunulacak.
“55 KİŞİLİK TEKNİK EKİP GÖREV ALDI”
SAMDOB Sanat Teknik Müdürü Talip Ata, AA muhabirine, çok kıymetli bir esere hazır olduklarını söyledi. Son temsili 2018’de gerçekleştirilen eseri, revizyon yaparak sahneye hazır hale getirdiklerini anlatan Ata, eserde 55 kişilik teknik ekibin görev aldığını bildirdi. Sahnelenecek eser için heyecanlı olduklarını belirten Ata, “Defalarca izlememe rağmen yine oturup izleyeceğim. Bütün sanatseverlerin de beğeneceğine hiç şüphem yok.” dedi.
Sanatseverleri 1 saat 20 dakikalık bir serüvenin beklediğini dile getiren Ata, şu ifadeleri kullandı:
“Can Atilla’nın müzikleriyle esrarengiz bir yolculuğa çıkacağız. Bütün seyircilerimiz kendini sanki Piri Reis’in gemisinin içindeymiş gibi hissederek okyanuslara yol alacak. Bütün sanatseverlerimiz kendini bambaşka bir dünyada hissedecek. Mısır’a gidecek, Afrika ülkelerine gidecek. Bambaşka maceralarla birlikte Piri Reis balemizi izleyeceğiz.”
“DUYGUYU RENK TONLARIYLA İFADE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Işık tasarımcısı Oğuz Murat Yılmaz, eseri daha önce Tayland ile Japonya’da da sahnelediklerini ve çok beğeni aldıklarını kaydetti.
Eserdeki ışık tasarımının öneminden bahseden Yılmaz, “Piri Reis’in hayat hikayesinden verdiğimiz kesitlerde, fırtınalı denizlerde yolculuğu, bu yolları nasıl aştığını, Rodos Kalesi’ne nasıl geldiğini renk tonlarıyla sahneye taşıyoruz ve duyguyu renk tonlarıyla ifade etmeye çalışıyoruz. Bu bizde çok değişik duygular uyandırıyor. O dönem yapılan zor işlerin farkına varıyoruz.” dedi.
Eserde repetitör olarak görev yapan Emre Örgüt de Piri Reis rolünü 2018 yılında kendisinin canlandırdığını, şimdi ise esere sanatçıları hazırladığını söyledi. Çok güzel bir görsel şölenin sanatseverleri beklediğini belirten Örgüt, “Yaklaşık bir aydır çalışıyoruz. Başrol sanatçılarıyla biraz daha önce çalışmaya başladık. Özellikle Piri Reis’in yükü çok ağır. Kızların iş yükü tabii ki ayaklarına giydikleri pointlerden dolayı zor. Bunların yanında Piri Reis zaten başrol olduğu için bütün iş yükü aslında onda. Hikayeyi anlatan da yazan da çizen de o.” diye konuştu.
“Hokka” rolünü üstlenen Merve Gürer, eserde Piri Reis’in dünya haritasını çizerken yaptığı yolculuğa tanıklık edildiğini anlatarak, “Seyircilerimizi bekliyoruz. Daha önce çok sevilmişti eser. Bizim Türk tarihçimiz ve denizcimiz. O yüzden onu tanıtmak bize düştü.” ifadelerini kullandı.
“Piri Reis” rolüne hayat veren Yerkinbek Aubakirov ise büyük bir sorumluluk taşıdığını, muhteşem müziklerle sanatçıların eserde büyük bir performans göstereceğini ve tüm seyircileri heyecanla beklediklerini kaydetti.
PİRİ REİS HAKKINDA
Gelibolu’da doğan Muhyiddin Piri, amcası Kemal Reis’in yanında dünyayı gezdi ve ilerleyen dönemlerde üstün denizcilik yetenekleriyle etkilediği Osmanlı paşaları sayesinde Osmanlı donanmasında yer aldı.
15. yüzyılda yaşayan ünlü denizci, Amerika’yı da gösteren dünya haritaları ve “Kitab-ı Bahriye” adlı denizcilik kitabıyla ölümsüzleşti. Çizdiği haritalarda ve yazdığı kitaplarda gittiği yerleri haritalandırmanın dışında kültürel yapısından da bahseden ünlü denizci, dönemin kültürel coğrafyasına ışık tuttu.
Sanat
Munzur Vadisi’nden topladığı taşları sanat eserine dönüştürüyor

Taşları tuval olarak kullanma fikrinin Munzur Nehri kenarında resim çizerken oluştuğunu belirten Ozan, şöyle konuştu:
“Çocukluğumdan beri resim yapıyorum, hep içimde vardı bu sanat aşkı. İlkokul ve liseden beri devam etti. İlerleyen zamanlarda tuvalin üstüne, kağıdın üstüne resim yapmaya başladım. Zamanla daha da ilerlemeye başladı. Çalışıp emek verdikçe insan ileri gidiyor. Bu keşiflerden bir tanesi de Munzur taşları oldu. Su kenarlarında doğayı resmederken, taşlara bakıp nasıl olabileceğine kafa yordum. Deneme yanılma yoluyla birkaç tane resim yaptıktan sonra ortaya güzel bir şey çıktı.”
Sanat
Şener Şen’in başrolünde yer aldığı Zengin Mutfağı son kez seyirciyle buluştu

Usta oyuncu Şener Şen‘i 40 yıl aradan sonra tiyatro sahnesine döndüren DasDas prodüksiyonu Zengin Mutfağı oyunu, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda son kez seyircilerle buluştu.
Oyun 8 sene boyunca 400’den fazla temsili kapalı gişe oynayarak başarıya imza attı.
Vasıf Öngören’in aynı adlı eserlerinden uyarlanan Zengin Mutfağı, 8 sene usta Şener Şen’in yanı sıra Gizem Ergün, Onay Kaya, Uğur Arda Başkan ve Kutay Sandıkçı’nın yer aldığı kadroyla sahnelendi.
Cumhuriyet tarihinde görülmüş en büyük işçi hareketi olan 15-16 Haziran 1970 olaylarının zengin bir ailenin mutfağına yansımasını konu alan oyunun yönetmenliğini Şener Şen ve Doğu Yaşar Akal birlikte üstlendi.
Sanat
Zeugma Mozaik Müzesi’nde bayram yoğunluğu

Dünyanın en büyük mozaik müzelerinden olan ve “Çingene Kızı” eseri başta olmak üzere önemli eserlerin yer aldığı Zeugma Mozaik Müzesi’nde Kurban Bayramı tatili dolayısıyla ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Gaziantep’te ziyaretçileri ağırlayan Zeugma Mozaik Müzesi, bu bayramda da tercih edilen mekanların başında geliyor.
Kurban Bayramı’nın ilk gününden itibaren ziyaretçi akınına uğrayan Zeugma Mozaik Müzesi’ni gezen ziyaretçiler, gezi esnasında tarihe yolculuk yapıyor. Kente gezmek için gelen yerli ve yabancı turistler müzede yoğunluk oluştururken, müzedeki eserlere hayran kalıyor. Müzeyi ziyaret eden turistler gördükleri eserler karşısında hayranlıklarını gizleyemediklerini, özellikle Çingene Kızı Mozaiği başta olmak üzere Roma dönemine ait mozaikler ve tarihi kalıntılarını çok beğendiklerini dile getirdiler.
Trabzon’dan ailece Gaziantep’e gelen ve Zeugma Mozaik Müzesi’ni çok beğendiğini belirten Duran Pervanlar, “Trabzon’dan geldim. Daha önce de Gaziantep’e gelmiştim. Fakat Zeugma Mozaik Müzesi’ne ilk defa geldim. Müzeyi çok beğendim. Çok keyif aldık. İyi ki müzeyi gezmeye gelmişiz. Gaziantep’te olmayı seviyoruz. Her şey yerli yerinde, sokakları ve tarihi mekanları çok güzel, beğendik. Gaziantep’e geldiğimiz andan itibaren mutluluğu hissediyoruz. Özellikle yemek yerken çok keyif alıyoruz” dedi.
-
Gündem1 hafta önce
TikTok’ta Herkes Uzman! Türkiye’de Filozof Bitmedi, Sadece Fenomenleşmedi
-
Eğlence2 gün önce
SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?
-
Gündem4 gün önce
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Evinde Elektrik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, İBB Soruşturmasında Tutuklama İstemiyle Hakimliğe Sevk Edildi
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı
-
Gündem1 hafta önce
Diyarbakır Narin Cinayetinde Yeni Dönemeç: İstinaf Savcısından Nevzat Bahtiyar İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi
-
Gündem1 hafta önce
Okul Servisinde Cinsel İstismar Skandalı: Şoför Tutuklandı
-
Gündem1 hafta önce
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti