Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Özgür Özel’den Meclis’e Özel Çağrı: “CHP’ye Rağmen Yeni Anayasa Sürecini İşletemezler, Akıllarını Başlarına Toplasınlar!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “yeni çözüm süreci” için Meclis zeminini işaret ederek, “Meclis’te kimse dışlanmadan yasal düzenlemeler yapılmalı; bize rağmen yeni anayasa süreci işlemez, akıllarını başlarına toplasınlar” dedi. Sürecin şeffaf ve demokratik yürümesi için kritik öneriler detaylarıyla bu makalede

Özet

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, PKK’nın silahları bırakma açıklamasıyla hız kazanan “yeni çözüm süreci”nin adresini TBMM olarak belirleyip, toplumun tüm kesimlerinin katılımını öngören bir komisyon kurulmasını önerdi. Özel, “Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz” diyerek, yeni anayasa iddialarına dair “bize rağmen bu süreci işletemezler” vurgusunu yaptı. Ayrıca Devlet Bahçeli ve Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerde bulunarak, sürecin gizli pazarlıklardan arındırılarak şeffaf yürütülmesi gerektiğini ifade etti.


1. Arka Plan ve Sürecin Hızlanması

PKK’nın fesih kararını açıklayıp silahları bırakma mesajı vermesi, Türkiye’de yeni bir “çözüm süreci” tartışmasını yeniden alevlendirdi . Bu gelişme, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin sürecin nasıl yönetileceği konusunda pozisyonlarını netleştirme ihtiyacını doğurdu. Özgür Özel, bu çerçevede “hiç kimse dışlanmadan bu iş yürütülmeli, bunun yeri Meclis’tir” diyerek TBMM çatısı altında demokratik bir zeminin şart olduğunu belirtti .


2. Özel’in Meclis Çağrısı ve Anahtar İfadeleri

2.1 Meclis ve Komisyon Önerisi

  • Komisyon kurulmalı: Özel, “Öncelikle toplumsal mutabakat aranacaksa Meclis’te kurulacak masada şehit aileleri, muhalefet partileri ve tüm kesimler yer almalı” dedi .

  • Yasal düzenleme vurgusu: “Terörü sonlandıracaksak, Meclis zemininde oturup yasal düzenlemelerle ilerlemeliyiz” ifadeleriyle sürecin yasaya dayandırılması gerektiğini vurguladı .

2.2 Toplumsal Mutabakat ve Şeffaflık

Özel’e göre “gizli pazarlıklar ve al-verlerle” sürecin sağlıklı işlemesi mümkün değil; “herkes aklını başına alacak, şeffaflık içinde bu işi götüreceksek götürürüz” açıklaması, sürecin açık ve katılımcı bir yöntemle yürütülmesi gerekliliğini öne çıkardı.


3. Yeni Anayasa İddialarına Karşı Tutum

Özel, basında dolaşan “gizli anayasa pazarlığı” iddialarına sert tepki gösterdi: “Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz” diyerek, anayasa yapma yetkisinin Meclis’teki toplumsal mutabakat zeminine bağlı olduğunu savundu .

  • “Bize rağmen süreç işletemezler”: “Biz buradayız; hem barışın hem Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz” sözleriyle CHP’nin süreci sabote etmeye yönelik herhangi bir baskıya prim vermeyeceğinin altını çizdi .


4. Devlet Bahçeli ve Erdoğan’a Eleştiriler

Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik olarak “Birinin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirmek yerine siyaseti bırakırım” diyerek, “kumanda edilen siyaset” eleştirisinde bulundu . Ayrıca, PKK bildirisinde yer alan “Lozan’a ve soykırım ifadelerine” atıfta bulunarak, “Bu bildirinin iki muhatabı Bahçeli ve Erdoğan’dır” açıklamasıyla iktidar blokunun bu sürece dair rolüne dikkat çekti.


5. Gelecek Perspektifi ve CHP’nin Rolü

Özel, “Cumhurbaşkanı adayı” tartışmalarına da değinerek, “CHP’nin göstereceği aday yüzde 70 oy alırsa, 400’ün üzerinde vekil çıkaracak; anayasa değişikliği gücü elde ederiz” öngörüsünde bulundu T24. Bu hedef doğrultusunda güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü kısa vadeli en önemli amaç olarak belirledi.


Sonuç

Özgür Özel’in Meclis’e yaptığı çağrı, “yeni çözüm süreci”ni Meclis komisyonlarında; şeffaf, katılımcı ve toplumsal mutabakata dayalı bir yöntemle yürütme önerisi taşıyor. “Bize rağmen hiçbir anayasa süreci işlemez” vurgusuyla CHP’nin barışı ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü güvence altına alma iradesi, siyasi tartışmaların merkezine yerleşmiş durumda. Sürecin sağlıklı ilerlemesi için ise Meclis’te tüm kesimlerin yer aldığı bir hazırlık ve koordinasyon mekanizmasının hayata geçirilmesi kritik önem taşıyor.

.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Politika

İsrail Bakanı Amichai Chikli: “Türkiye, bugün İsrail için en ciddi tehdittir” — Ankara’dan tepki geldi

Yayımlandı

üzerinde

İsrail Bakanı Amichai Chikli: “Türkiye, bugün İsrail için en ciddi tehdittir” — Ankara’dan tepki geldi

FATİHDOGANMEDYA | 16 Kasım 2025 — 21:30 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 3 dakika

İsrail Diaspora İşleri ve Antisemitizmle Mücadele Bakanı Amichai Chikli’nin Türkiye’yi “ciddi tehdit” olarak niteleyen söylemi sosyal medyada geniş yankı buldu. Chikli’nin sözleri, hem İsrail-Türkiye ilişkilerindeki gerilim bağlamında hem de Ankara’nın tepkisi açısından dikkat çekiyor. Haberimizde Chikli’nin sözlerinin kaynağı, Ankara’dan gelen resmi açıklamalar ve bölgesel diplomatik bağlamı derledik.


Haber Detayı — Ne söylendi, nerede yayıldı?

İsrail Bakanı Amichai Chikli’ye atfedilen ve sosyal medyada hızla yayılan ifadede, “Türkiye, bugün İsrail Devleti için en ciddi tehdittir. Dış ilişkilerde Türkiye’yi izole etmek için her şeyi yapmalıyız.” denildi. Bu ifade, başta X (eski Twitter) paylaşımları olmak üzere çeşitli sosyal medya hesaplarında dolaşıma girdi; ancak ifadelerin tam metninin ve resmi konuşma metninin büyük haber ajanslarında yayımlanan bir tam transcript’i henüz bulunmuyor. Bu nedenle söz konusu alıntı sosyal medya kaynaklarıyla teyit edilebilir.

Chikli daha önce de Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerde bulunmuş, Erdoğan’ı hedef alan ifadeler ve Türkiye’nin bölgesel politikalarına dair ağır eleştiriler gündeme gelmişti; bu arka plan, söz konusu paylaşımın bağlamını güçlendiriyor.


Ankara’dan açıklama

Türkiye Dışişleri kaynakları ve resmi kanallar geçmişte İsrail makamlarının provokatif açıklamalarına karşı sert tepki göstermiş; özellikle benzer nitelikteki açıklamalar “kınanmış” ve “kışkırtıcı” olarak değerlendirilmişti. Son yıllarda bakanlık, bölgesel istikrarı tehdit eden söylemlere karşı uyarılarda bulundu. Bu haber özelinde de Ankara’dan benzer hassasiyetlerin gösterilmesi bekleniyor (resmi açıklamalar için Türkiye Dışişleri’nin geçmiş tepkilerine bakınız).


Bölgesel diplomasi ve olası sonuçlar

  • İsrail yönetimindeki bazı isimlerin Türkiye’ye yönelik sert açıklamaları iki ülke ilişkilerini gölgeleyebiliyor; diplomatik yıpranma, ekonomik ve güvenlik-işbirliği alanlarında gerilim yaratma potansiyeli taşıyor. Reuters’in daha önce bildirdiği üzere bazı İsrail yetkilileri Ankara’yı uluslararası platformlarda izole etme yönünde çağrılarda bulundu. Bu tür çağrılar, NATO ve bölgesel forumlarda diplomatik çatışma riskini artırıyor.

  • Türkiye’nin bölgesel pozisyonu, NATO üyeliği ve bölgedeki insani / güvenlik rolleri nedeniyle Ankara’ya yönelik tek taraflı izolasyon kampanyalarının küresel diplomasi üzerindeki etkileri karmaşık olacaktır. (Uzman değerlendirmeleri ve geçmiş diplomatik tepkiler bağlamında.

Okumaya Devam Et

Politika

“Çalışanlara Rolex dağıtırdı” iddiası gündemde — Serkan Balbal’ın ifadesi İBB iddianamesinde yer aldı mı?

Yayımlandı

üzerinde

“Çalışanlara Rolex dağıtırdı” iddiası gündemde — Serkan Balbal’ın ifadesi İBB iddianamesinde yer aldı mı?

12 Kasım 2025 — 20:30 | Okuma süresi: 3 dk

: Çocuklar Duymasın dizisindeki “Dar Gömlek Tolga” rolüyle tanınan Serkan Balbal’ın adı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki geniş kapsamlı iddianameyle birlikte gündeme geldi. Bazı internet haberleri ve paylaşımlar “çalışanlara Rolex dağıtırdı” şeklinde bir iddiayı dolaşıma soksa da, bu özel ifadenin iddianame metninde ya da güvenilir ana akım haber kuruluşlarının ilk haberlerinde doğrulanmadığı görülüyor. İddianameye ve aktarılan ifade tutanaklarına dair ilk bilgiler Cumhuriyet’te yayımlanan köşe yazısı ve soruşturmayı haberleştiren diğer gazeteler tarafından gündeme getirildi.


Ne söylendi? Neler ortaya çıktı?

Gazeteci Barış Terkoğlu’nun köşe yazısı ve iddianameyi özetleyen diğer haberler, Serkan Balbal’ın soruşturma kapsamında gözaltına alındığını, yaklaşık 50 gün tutuklu kaldığını ve sonrasında “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanarak tahliye edildiğini aktarıyor. Bu haberlerde Balbal’ın, soruşturmanın öne çıkan isimlerinden Murat Kapki ile ilişkili olduğu ve bazı mali hareketlerde “kasaya yakın” rol üstlendiği iddia ediliyor.

İBB iddianamesi, çok sayıda şüphelinin, tutuklunun ve “etkin pişmanlık”la ifade verenlerin yer aldığı geniş bir dosya olarak kamuoyuna yansıdı; iddianamenin kapsamı, şüpheli sayısı ve dosyadaki detaylar farklı haber kuruluşları tarafından ayrıntılı şekilde aktarıldı.


“Rolex dağıtırdı” iddiası ne durumda?

Sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde dolaşıma giren “çalışanlara Rolex dağıtırdı” başlığı takip dikkat çekti. Ancak yaptığımız taramada bu ifadeyi doğrudan iddianame metninden veya güvenilir ana haber kaynaklarının birinci el haberlerinden teyit eden bir alıntı bulunmadı. Bu tip iddialar halihazırda iddia düzeyindedir ve kesin bir kanıt veya doğrudan alıntı gösterilmeden haber ironik/yalnızca iddia biçiminde aktarılmalıdır. Okuyucuya şeffaflık açısından şunu belirtmek gerekiyor: iddianame ve ifade tutanakları çok sayıda sayfa ve tanık içeriyor; dolaşıma giren bazı ayrıntılar henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmamış olabilir.


Hukuki çerçeve ve gazetecilik notu

İddianame resmi bir adli belge olmakla birlikte, içeriğinin kamuoyuna yansıması sırasında aktarma hataları, özetlemeler veya yorumlar eklenebiliyor. Basına yansıyan “itirafçı” ifadeleri ve tanık beyanları iddianame kaynaklı olabilir; fakat çarpıcı ifadelerin (ör. “Rolex dağıtmak” gibi) kesinleşmesi için ya iddianame metninden doğrudan alıntı ya da mahkeme kayıtlarına dayanan güvenilir haber referansı gereklidir. Bu nedenle haberde yer alan iddiaları “iddia” olarak sunuyoruz; kesin hüküm mahkeme süreci ve resmi belgelerin açıklanmasıyla konulacaktır.


Sonuç — Ne izlemeli?

  1. İddianamenin tamamı ve ilgili ifade tutanakları mahkeme kayıtlarına geçtiğinde, medyanın doğrudan alıntıları ve resmi belgeleri takip etmek en güvenilir yol olacaktır.

  2. Şu an için Serkan Balbal’ın iddianame kapsamındaki adı, tutuklanma ve “etkin pişmanlık” iddiaları çeşitli haber kaynaklarında yer almakta; fakat “Rolex dağıtma” gibi çarpıcı iddialar bağımsız, güvenilir kaynaklarla teyit edilmeden haberleştirilmemelidir

Okumaya Devam Et

Politika

İstanbul Başsavcılığı’ndan Yargıtay’a bildirim: “Sandık verileri” iddiası CHP hakkında gönderildi

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Başsavcılığı’ndan Yargıtay’a bildirim: “Sandık verileri” iddiası CHP hakkında gönderildi

FatihDoganMedya — 11 Kasım 2025, 16:40 (TSİ) · Okuma süresi: 3 dakika

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB iddianamesine eklenen tespitler doğrultusunda seçim sandığı verilerinin usulsüz şekilde yayıldığı iddiasını içeren hususları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Başsavcılık, bildirimde bulunulduğunu doğrularken “kapatmaya yönelik doğrudan talep” ifadeleri konusunda açıklama yaptı. Dosyada CHP’ye ilişkin teknik ve kişisel veri iddiaları ile parti çalışanlarına yönelik işlem adımları yer alıyor.


Haberin ayrıntıları

Ne oldu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün kamuoyuna yansıyan İBB iddianamesinde, “seçim sandık verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı” yönünde tespitlere yer verildi ve bu tespitler gereği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunuldu. İddianamede yer alan değerlendirmeler, Anayasa’nın 68–69. maddeleri ve ilgili siyasi partiler mevzuatı çerçevesinde değerlendirileceği belirtildi.

Savcılığın açıklaması ne diyor?
Başsavcılık metninde, iddianameye ilişkin vurguların ardından “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılmasına yönelik bildirimde bulunulmamıştır; iddianamede de açıkça belirtildiği gibi Siyasi Partiler Kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur” şeklinde bir ifadenin yer aldığı aktarıldı. Bu ayrım, bazı haber kanallarında çıkan “kapatma talebi” haberlerine ilişkin bir düzeltme/ayıklama niteliği taşıyor.

İddiaların dayanağı ne?
Savcılık iddianamesinde, USOM ve bilirkişi incelemeleri gibi teknik raporlara atıf yapılarak, belirli veri setlerinin (İBB “Hanem” uygulamasına ilişkin veriler ve sandık bilgileri) kişisel verilerle eşleştirilerek üçüncü şahıslara aktarıldığı iddia edildi. İddianame metninde bu veri hareketliliğinin tarihçesi ve dosyada yer alan iletişim kayıtlarına dair bulgular özetlendi. İddianamede ayrıca dosyanın kapsamının binlerce sayfaya ulaştığı, bazı kaynaklarda yaklaşık 3.900 sayfa olarak aktarıldığı ifade edil

CHP tarafı ve tepkiler
CHP cephesinden gelen ilk tepkilerde, parti yönetimi ve sözcüler, soruşturmanın hukuki ve siyasi yönlerine dikkat çekerek iddialara itiraz etti; Genel Merkez’den yapılan açıklamalarda parti organlarının konuya ilişkin değerlendirmeleri ve hukukî savunma süreçlerine hazırlık yapıldığı belirtildi. Parti lideri ve yetkilileri ayrıca “siyasi operasyon” iddialarını gündeme taşıdı.

Gözaltı ve soruşturma adımları
Soruşturma kapsamında CHP’de görev yapan bilgi işlem sorumlusu başta olmak üzere bazı kişiler hakkında gözaltı, adli işlemler ve sevkler yapıldığı basına yansıdı. Savcılık belgelerinde, söz konusu kişilerle ilgili teknik tespitler ve veri paylaşımına ilişkin bulguların yer aldığı, bazı şüphelilerin tutuklama talepleriyle adliye sevk edildiği bildirildi.


Hukuki çerçeve — kısa notlar

Anayasa 68–69: Siyasi partiler ve üyelik, siyasal faaliyetlerin çerçevesi.

  • Siyasi Partiler Kanunu (ilgili düzenlemeler): Partilerin uyması gereken usul ve yaptırımlar; bildirimin Yargıtay’a iletilmesi bu kanun çerçevesinde değerlendiriliyor.


Ne takip edilmeli?

  1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın alacağı işlem — bildirimler incelemesini takiben Yargıtay’ın nasıl bir yol izleyeceği (resmî soruşturma/savcılık süreci başlatılması veya reddi) haberin seyrini belirleyecek.

  2. İddianameye ek teknik raporlar ve bilirkişi sonuçları — veri kaynaklı iddiaların teknik ayrıntıları hukuki sürecin kilit noktası olacak

  3. CHP’nin hukuki savunması ve itirazları — parti avukatları ve yetkililerinin sunacağı deliller, dosyanın yönünü değiştirebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar