Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Özgür Özel, iftar sofrasında Erdoğan’a seslendi: Hurmanın fiyatı 335 kat artmış, Tayyip Bey’e selam olsun

Yayımlandı

üzerinde

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu Sofra Hepimizin” iftar programında; “Tayyip Bey’i de üzmemek için altın hesabını bir kenara bırakıyorum. Ve ona hepinizin huzurunda yeni bir hesap yapıyorum. Altın hesabı değil, hurma hesabı. Hurmanın kilosu Sayın Erdoğan geldiğinde 2002 yılında 2 liraymış, bugün 670 TL olmuş. Yani hurmanın fiyatı 22 yılda 335 kat artmış. En düşük emekli maaşı, bu iktidardan önce 108 kilo hurma alırken bugün sadece 21 kilo hurma alıyor. Buradan Tayyip Bey’e selam olsun. Allah orucunu kabul etsin. Ramazanı iyi geçsin. Ama iktidara geldiği gün 108 kilo hurma alan en düşük emekli maaşı, bugün 21 kilo hurma alıyorsa bu emekliler nasıl geçinsin Tayyip Bey, nasıl geçinsin” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Etimesgut Belediyesi’nin ev sahipliğini yaptığı, CHP Kadın Kolları’nın düzenlediği “Bu Sofra Hepimizin” iftar programına katıldı. Özel’e Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar eşlik etti.

Programa ev sahipliği yapan Beşikçioğlu, vatandaşlara hayırlı Ramazanlar diledi. Ardından konuşan Yavaş ise “Hepinize iyi akşamlar diliyorum. Hayırlı ramazanlar diliyorum. Biliyorsunuz toplumumuzun en önemli günlerden birisi Ramazan ayı. Dayanışmanın, paylaşmanın en önemli olduğu günler. Bugünlerde tabii sadece kendimiz oruç tutmakla kalmıyoruz. Kötü sözlere, kötü düşüncelere karşı da oruç tutuyoruz. Ben hepinize nice ramazanlara bayramlara ve güzel günlere ulaşmak dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.

Özgür Özel: “Hiç değilse iftar sofralarındaki konuşmalarda sert siyaset dilini bir terk edelim”

“Hepinize iyi akşamlar. Mübarek Ramazan’ın ilk gününde oruçlar tutuldu. Biraz önce ilk iftarı hep birlikte burada yaptık. Bu organizasyon, bu akşam burada bir arada olmamız Kadın Kolları Genel Başkanımızın, onun yöneticilerinin büyük emeğiyle oldu. İlk iftarda sizlerle bir arada olmak, bugünü sizlerle paylaşmak istedik. Mübarek ramazanın en iyi şekilde geçmesini diliyoruz” diyerek sözlerine başlayan Özel, şunları söyledi:

“Aynı sofrada bir arada oturmaktan büyük mutluluk duyduğum dört güzel evladımızla, anneleriyle sohbet ettik. Herkesin farklı farklı dertleri, hepimizin konuşması gereken çok fazla konu var. Ama iftar sofrası olunca, aylardan ramazan olunca siyaseti çok sert yapmamak, kötü söz söylememek, kötü söz duymamak, duyurmamak, vatandaşın derdi bu kadar boyunu aşmışken bu ayda hiç değilse keskin siyasi tartışmalardan uzak durmak lazım. Geçtiğimiz günlerde rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğluyla bir saat sohbet ettik benim onu ziyaretimde. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda Başbakan rahmetli Ecevit’ti. Yardımcısı rahmetli Erbakan’dı. Taban tabana zıt görüşler. Bir arada oturmuşlardı ve ülkeleri için koalisyon kurmuşlardı. Bu kurdukları koalisyonla dünyanın en zor işini beraber başardılar. Bütün dünya ‘Yapamazsınız’ dediği halde, Amerika’nın tehditlerine rağmen kimseyi dinlemeyip yavru vatandan gelen çığlığı, sesi cesaretle duydular ve gittiler Kıbrıs Barış Harekatı’nı başardılar. Ambargolardan, saldırılardan, tehditlerden, üstten konuşmalardan hiç çekinmediler. Cesaretliydiler ama bu cesaretleri birbirlerine ya da diğer siyasi rakiplerine kötü söz söylemeyi, hakaret etmeyi gerektirmiyordu. Ecevit de Erbakan da nezaketleriyle hatırlanıyorlar, biliniyorlar. Sonrasında da Türkiye’de çok siyasetçi geldi, geçti bu makamlara. Ama siyasetin dilinin bu dönem kadar gitgide gitgide bu dönem kadar kötü ve sert, rekabetin devlet imkanlarıyla birlikte çok acımasız, haksız olduğu bir zemin hiç olmamıştı. Ben Genel Başkanı olduğum süreci bir vesile ettim. 31 Mart büyük seçim başarısını, ki Türkiye’nin rekortmenlerinden biri burada duruyor. Yüzde 60’a yakın oyla Başkent’i kazandı Mansur Başkan. Bunları vesile ettik. Dedik ki, ‘Biz birinci partiyiz artık. Siyasetin diline de siyasi rekabetin şekline de dikkat edilsin, ilk adımları da biz atalım.’ Millet takdir etti, çok doğru buldu. Ama yaşanan o süreci doğru bulmayan, kutuplaşmadan nemalanan, kötü sözle, kavgayla tarafları birbirinden ayırmaya çalışan bir strateji maalesef yine devreye girdi. Bugün de biraz önce Mansur Başkan söyledi. Ramazanı vesile kılıp yine biz hiç değilse iftar sofralarındaki konuşmalarda sert siyaset dilini bir terk edelim bakalım. Belki milletin takdirinden bunu yeniden birilerinin değerlendirme fırsatı olur diye düşünüyoruz.

“Karşıdaki Trump olunca ‘Aman bir şey söylemeyeyim’ derseniz işte bugün olduğu gibi Filistin’i yalnız bırakırsınız”

Burada konuşulacak şey esas olarak, 1,5 yıldan bu yana Filistin’de yaşanan ateşkes anlaşmasıyla birazcık olsun durulan katliamlar. 1,5 yılda 20 bini çocuk 50 bin Filistinli, İsrail tarafından katledildi. Geçtiğimiz ramazanlarda ‘Aman İsrail’le ticareti kesin, İsrail’le ticareti durdurun’ diye yalvarıyorduk. O zamanlar inkar edenler sonra ortaya çıktı ki neler neler olmuş. Şimdi de maalesef dün neler yaptı, neler oluyor görüyorsunuz. Bütün dünya şaşkınlıkla, ibretle izliyor. Ama Amerikan Başkanı Trump bu sefer de ‘Gazze güzel yermiş. Oralara oteller yapacağım, plajlar yapacağım. Gazzelileri de etraftaki diğer ülkelere yollayacağım, orayı boşaltacağım’ diyor. Buna çok net, çok sert, öyle sana – bana burada söylenen sözlerin bir kıymet-i harbiyesi yok. Bu tavra karşı ta Yaser Arafat’la Bülent Ecevit zamanından başlayan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Filistin’in yanında, Filistin halkının dostu, onların mücadelesini sahiplenen tutumu bugün Trump’ın bu akıl dışı, insanlık dışı, vicdan dışı tutumuna karşı 1974 Barış Harekatı’ndaki cesareti göstermeyi gerektirir. Kötü söz söylemek, siyasi rakiplerine hakaretler etmek, siyasi rakiplerini hapse atmak cesaret değildir. Cesaret, durman gereken yerde durmak, söylemen gereken sözü söylemek, karşıdaki Trump olunca ‘Aman bir şey söylemeyeyim, ağzımızın tadı kaçmasın. Amerika’nın desteği her zaman bana lazım. Ülkemden çok partimin çıkarını gözetirim’ derseniz işte bugün olduğu gibi Filistin’i yalnız bırakırsınız. Onun üzerinde hesaplar yapmaya başlarlar.

“Amerikan askerleri, o postallar, Anadolu’yu kirletemedi”

Bugün 1 Mart. Bundan 22 yıl önce TBMM’de bir tezkere oylandı ve reddedildi. Her sene mezarı başına gittiğimizde rahmetli Baykal’ı anıyoruz. Ama 22 yıl önce yapılan 1 Mart oylamasını şöyle çok kısaca hatırlatmam lazım. 22 yıl önce bugünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihte Amerika Birleşik Devletleri’ne verdiği bir sözden ötürü… Amerika Irak’ı işgale hazırlanırken, ki sonra işgal oldu ve milyonlarca Müslüman öldürüldü. Amerikan askerlerini Mersin Limanı’ndan alıp bizim sınırlarımızın içinden Irak’a sokmaya söz vermişti. Bunun tezkeresi Meclis’e geldi, kendi milletvekillerinin sayısı rahatlıkla bu tezkereyi geçirmeye yetiyordu. Meclis’i Sayın Bülent Arınç yönetiyordu ve Deniz Bey, ‘Bu topraklara, Amerikan postalı bir basarsa bir daha gitmez. Biz burada Amerikan askeri istemiyoruz. Irak’ın işgaline Türkiye üzerinden gidilmesini asla izin veremeyiz’ özünde bir konuşmayı çok etkili şekilde yaptı. Sayın Bülent Arınç, birkaç kez konuşması bittiğinde süresini uzattı ve en nihayetinde yapılan oylamada 99 AK Partili milletvekili bütün CHP’li milletvekilleri ile birlikte oy kullandılar. O Amerikan askerleri, gelseler belki de bir daha hiç gitmeyecekti. Amerikan askerleri, o postallar, Anadolu’yu kirletemedi. Irak’taki katliamın bizim üzerimizden yapılmasına engel oldu. O gün bugün, 22 yıldır o tezkerenin içeriği, 10 yıl geçmesi gerekiyordu Meclis kuralları gereğince. 10’uncu yıl ‘Açıklayın’ dendi, oy verdiler ve reddettiler. Her sene isteniyor, her sene reddediliyor. Çünkü şu görülmesin istiyorlar. O gün bizimle birlikte oy kullanan 99 Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilinin hiçbiri bir daha milletvekili olamadı. O gün bugün açıklanmayan tutanaklarda Deniz Baykal’ın o konuşması asla ve asla aleniyet kazanamadı. Ben 22’nci yılında, o gün oyunu kullanıp da bugün hayatta olmayan başta Sayın Baykal olmak üzere tüm milletvekillerini rahmetle, minnetle anıyorum. O noktada irade gösteren milletvekillerinin bugün yaşayanlarına da buradan; Etimesgut’tan, bu mübarek günde Müslüman kanının akmasına Türkiye’nin alet edilmesine engel oldukları için yürekten bir selam gönderiyorum.

“Ramazan kolisi geçen sene bugün 950 liraydı. Şimdi bin 610 lira”

Son sözüm, bizim masada da konu geçim derdiydi. Hiç şüphem yok, bütün masalarda ve Türkiye’nin dört bir yanındaki iftar sofralarında ya da güçlükle yapılan iftarlarda konu hayat pahalılığı ve ekonomi. Biz bunu tüm yönleriyle anlatıyoruz. Biliyorsunuz altın hesabında emeklilerin durumu; 2002’den bugüne 8 çeyrek altın alabilirken en düşük emekli maaşı, bugün 2,5 çeyrek altına düştü. Her emeklinin 5,5 çeyrek altını kayıp. Yine sekiz temel ürünün, yani ayçiçek yağı, bulgur, pirinç, makarna, nohut, un, kıyma ve çayın içinde bulunduğu ramazan kolisi geçen sene bugün 950 liraydı. Şimdi bin 610 lira. Vatandaşlarımıza bu ramazanda Allah yardımcı olsun. Çünkü devlet yardımcı olmuyor. Ama yardımcı olanlar var. Kim var? Etimesgut Belediye Başkanı var. Sayın Mansur Yavaş var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok kıymetli belediye başkanları var. Hiç şüphe yok ki AK Partili, MHP’li, İYİ Partili, DEM Partili belediye başkanlarının da emekleri, çabaları var bu yoksulluğu ortadan kaldırmak için. Parti ayırmadan bu yokluğa, yoksulluğa bu zor günde kim katkı sağlıyorsa… En çok katkı sağlayanlardan biri yanımda, biri karşımda olmak üzere tüm belediye başkanlarına, partileri ne olursa olsun yürekten teşekkür ediyorum.

“Hurmanın kilosu Sayın Erdoğan geldiğinde 2002 yılında 2 liraymış, bugün 670 TL olmuş”

Tayyip Bey altın hesabına çok kızıyor. ‘Bırak altın hesabını’ diyor. Ben de dedim ya ‘Ramazan’da kalp kırmayacağız, kimseyi üzmeyeceğiz.’ Tayyip Bey’i de üzmemek için altın hesabını bir kenara bırakıyorum. Ve ona hepinizin huzurunda yeni bir hesap yapıyorum. Altın hesabı değil, hurma hesabı. Hepimiz bugün elimizi uzattık bir hurma aldık. O bir hurmayla oruçlarınızı açtınız. O hurmanın kilosu Sayın Erdoğan geldiğinde 2002 yılında 2 liraymış, bugün 670 TL olmuş. Yani hurmanın fiyatı 22 yılda 335 kat artmış. En düşük emekli maaşı, bu iktidardan önce 108 kilo hurma alırken bugün sadece 21 kilo hurma alıyor. Buradan Tayyip Bey’e selam olsun. Allah orucunu kabul etsin. Ramazanı iyi geçsin. Ama iktidara geldiği gün 108 kilo hurma alan en düşük emekli maaşı, bugün 21 kilo hurma alıyorsa bu emekliler nasıl geçinsin Tayyip Bey, nasıl geçinsin? Sayın Erdoğan geldiğinde, 2002 yılında ramazan pidesi 2 liraymış. Bugün 80 TL. Tam 40 kat artmış. 2002’de 1 TL’ye 200 gramlık pideden 2,5 tane alınırken, yani 500 gram, bugün 1 TL’ye 12,5 gram yani bir tırnak kadar pide alınıyor. Bir ekmek 20 gram. 12,5 gram pide alınabiliyor. O yüzden bu yokluğun, bu yoksulluğun, bu sıkıntıların bir an önce ortadan kalkması için bizler hepimiz çok çalışmak durumundayız. Sizler de emekliye, asgari ücretliye, esnafa, memura, çiftçiye sahip çıkmayıp zenginleri koruyan kollayanları değil; bundan sonra yoksulun ve sıkıntıda olanın derdini bilenleri, o derdi çözecekleri başa getirmelisiniz. Böyle de olacağına yürekten inanıyorum.”

Politika

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen Partisinden İstifa Etti: Gerekçeler ve Siyasi Yansımalar

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Seda Kaya Ösen, fikir ve görüş ayrılıklarını gerekçe göstererek DEVA Partisi’nden istifa etti. İzmir Milletvekili Ösen’in kararının Meclis’teki sandalye dağılımı ve siyasi geleceği üzerindeki etkilerini detaylı olarak inceliyoruz.

Özet

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla partiden istifa ettiğini duyurdu . Kararını “fikir ve görüş ayrılıkları” olarak açıklayan Ösen, 2020 yılında kurucu İzmir İl Başkanı olarak başladığı ve sonrasında sürdürdüğü milletvekilliği görevine son verdiğini belirtti  Bu gelişme, DEVA Partisi’nin Meclis’teki sandalye sayısını 12’den 11’e düşürdü ve siyaset camiasında geniş yankı uyandırdı

Olayın Gelişimi

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 22 Nisan 2025 akşamı sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla parti üyeliğini sona erdirdiğini bildirdi Cumhuriyet Haber. Ösen açıklamasında, “2020 yılında Kurucu İzmir İl Başkanı olarak başladığım, ardından İzmir Milletvekili olarak sürdürdüğüm görevimi; her kademesinde emek verdiğim DEVA Partisi’nden istifa ederek sonlandırıyorum” ifadelerine yer verdi  Yine aynı paylaşımda kararın temel gerekçesini “fikir ve görüş ayrılıkları” olarak açıkladı

İstifanın Gerekçeleri

Ösen, yaptığı açıklamada parti içindeki bazı politika ve strateji anlayışlarıyla uyumsuzluk yaşadığını belirterek, bu farklılıkların mesai arkadaşlık sınırını aştığını vurguladı . Ayrıca, Ali Babacan ve diğer kurucu isimlere teşekkür ederek, “Beni siyasete katılmaya ikna eden Sayın Ali Babacan başta olmak üzere, tüm parti kurucularına teşekkür ederim” dedi  Bu minnet duygusunun yanında, İzmir teşkilatı ve yol arkadaşlarına da özel bir teşekkür iletti

Seda Kaya Ösen Kimdir?

  • Doğum ve Eğitim: İstanbul doğumlu olan Seda Kaya Ösen, üniversite eğitimini hukuk alanında tamamladı.

  • Siyasi Kariyer Başlangıcı: 2020 yılında DEVA Partisi’nin Kurucu İzmir İl Başkanı olarak siyaset sahnesine giriş yaptı

  • Milletvekilliği: 2023 genel seçimlerinde, DEVA Partisi’nin CHP listelerinden Meclis’e 15 milletvekilinden biri olarak seçildi

  • Öne Çıkan Çalışmaları: Kadın hakları ve yerel kalkınma projeleri üzerine aktif rol aldı.

Meclis’teki Etkisi

Seda Kaya Ösen’in istifasıyla DEVA Partisi’nin TBMM’deki sandalye sayısı 12’den 11’e düştü  Bu durum, küçük partilerin temsil gücünü ve muhalefet blokundaki dengeyi bir kez daha gündeme taşıdı. 2023’ten bu yana DEVA Partisi’nden Burak Dalgın, Mustafa Yeneroğlu ve Selma Aliye Kavaf gibi isimler de çeşitli gerekçelerle ayrılmıştı

Geleceğe Bakış

Ösen, açıklamasının sonunda “Adaletin su gibi berrak, refahın ise eşit dağıldığı bir Türkiye hedefiyle yoluma devam edeceğimi” belirterek yeni siyasi yol haritasına işaret etti . İlerleyen dönemde bağımsız milletvekili olarak mı devam edeceği yoksa başka bir oluşuma katılıp katılmayacağı merak konusu

Okumaya Devam Et

Politika

“Ankara Valiliği’nden CHP’ye Ret Kararı: 23 Nisan Mitingine İzin Verilmedi”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
“Ankara Valiliği, CHP’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM önünde düzenlemek istediği miting ve Anıtkabir yürüyüşü talebini ziyaretçi yoğunluğu, trafik ve yasal uygunluk gerekçeleriyle reddetti. Alternatif meydanlar için çağrı yapıldı.”

Özet

Ankara Valiliği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara İl Başkanlığı’nın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Birinci Meclis binası önünde miting düzenleme ve Anıtkabir’e yürüyüş yapma talebini uygun görmediğini açıkladı. Valilik, TBMM ve çevresinin yoğun ziyaretçi akınına uğrayacağı, trafik akışının olumsuz etkileneceği ve talep edilen alanın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda ilan edilen bölgeler arasında yer almadığı gerekçelerini sıraladı. Valilik, CHP’ye alternatif olarak ilan edilen meydanlardan birinde etkinlik düzenleme çağrısında bulundu.


Gelişmenin Detayları

Valilikten Resmî Açıklama

Ankara Valiliği, CHP Ankara İl Başkanlığı’nın 22 Nisan 2025 tarihli başvurusunu değerlendirerek “1. TBMM binası önünde miting niteliğindeki faaliyet talebi uygun görülmemiştir” ibaresine yer verdi.
Açıklamada, talebin 23 Nisan 2025 Çarşamba günü saat 15.30’da Ulus Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saat 17.00’de Genel Başkan Özgür Özel’in TBMM önünde konuşma yapması ve ardından Anıtkabir’e yürüyüş planını içerdiği belirtildi.

Ret Gerekçeleri

  1. Ziyaretçi Yoğunluğu: 1. TBMM binası ve çevresinin bayram dolayısıyla özellikle öğrenciler başta olmak üzere halkın yoğun şekilde ziyaret edeceği öngörülmektedir. Alanın kapatılması durumunda ziyaretçi akışının engellenebileceği ifade edilmiştir.

  2. Trafik Etkisi: Talep edilen alandaki yoğun trafik yükü nedeniyle mitingin şehir trafiğini olumsuz etkileyeceği ve vatandaşların mağdur olacağı kaydedilmiştir

  3. Yasal Uygunluk: Söz konusu bölgenin 2911 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiş ve ilan edilmiş gösteri alanları arasında yer almaması, miting talebinin geri çevrilmesine yol açmıştır.

CHP’ye Alternatif Alan Çağrısı

Valiliğin açıklamasında, “Usulüne uygun bir şekilde belirlenerek ilan edilen alanlardan (Anadolu Meydanı, Anıtpark, Seymenler Kent Meydanı, Lale Meydanı, Kalaba Kent Meydanı vb.) birine talepte bulunulması halinde her türlü yardım ve kolaylığın sağlanacağı” vurgulandı.


Arkadaşlar ve Siyasî Yansımalar

CHP’den İlk Tepkiler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partililer, izin talebinin reddedilmesine tepki göstererek “demokratik hakların kısıtlandığı” eleştirisinde bulundu. Kararın, Anıtkabir’e ve TBMM’ye yakınlık nedeniyle değil, siyasi nedenlerle alındığı iddia edildi.

Muhalefet Dayanışması

Diğer muhalefet partileri de kararı yakından takip ederek “ifade ve toplanma özgürlüğü” vurgusu yaptı. İYİ Parti ve HDP temsilcileri, benzer taleplerin geçmişte ziyaretçi yoğunluğuna bakılmaksızın kabul edildiğini belirterek çifte standart eleştirisinde bulundu.


Sonuç ve İleriye Dönük Adımlar

Ankara Valiliği’nin açıklaması, 23 Nisan organizasyonlarının planlanmasında alternatif mekan arayışını gündeme getirdi. CHP’nin ilan edilen meydanlardan birinde yeni başvuru yapması bekleniyor. Sürecin demokratik katılım çerçevesinde sürdürülmesi için her iki tarafın da uzlaşı yollarını zorlaması öngörülüyor.

Okumaya Devam Et

Politika

İYİ Parti’de Şok İstifa: İki Bursa Belediye Başkanı AK Parti’ye Geçerek “İhanet” Tartışması Başlattı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İYİ Parti’den istifa eden Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ile Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rozet töreniyle AK Parti’ye katıldı. İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya’nın “ihanet” çıkışı ve sürecin siyasi yansımaları detaylı analizimizde.

Özet

İYİ Parti’den 21 Nisan 2025 tarihinde istifa eden Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ve Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, AK Parti’ye katılarak siyasi rotalarını değiştirdi . Bu geçiş sonrası İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, hem seçmen iradesine karşı yapılmış bir “ihanet” vurgusu yaptı hem de partinin yereldeki varlığının zayıfladığını ifade etti

Giriş

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İYİ Parti’den aday gösterilerek Bursa’nın Karacabey ve Yenişehir ilçelerinde görev almaya hak kazanan Fatih Karabatı ve Ercan Özel, yaklaşık bir yılı aşkın süreyle İYİ Parti saflarında yürüttükleri belediyecilik çalışmalarından sonra partilerinden istifa etmişti  İstifa sürecinin ardından bağımsız olarak görev yapan her iki başkan, bugün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı MKYK toplantısında parti rozetlerini takarak AK Parti saflarına dahil oldu

İstifa Süreci

İYİ Parti saflarından ayrılma kararı, her iki belediye başkanının da parti içindeki belirsizlik ve yönetim anlayışındaki kopukluk gerekçesiyle duyurdukları istifa bildirimleriyle başladı  Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Daha özgür ve kapsayıcı bir anlayışla hizmet” vurgusuyla; Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ise parti içindeki fikir ayrılıklarını gerekçe göstererek İYİ Parti’den çekildiğini açıklamıştı .

AK Parti’ye Katılım ve Rozet Töreni

21 Nisan 2025 tarihinde Ankara’daki MKYK toplantısında gerçekleştirilen törende, AK Parti’ye katılan Ercan Özel ve Fatih Karabatı, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rozetleri takılarak AK Parti üyesi oldul. Erdoğan, törende yaptığı kısa konuşmada, “Ülkemize hizmet yarışına yeni bir ivme katıyoruz” diyerek katılımların önemine vurgu yaptı

İYİ Parti’nin Tepkisi: ‘İhanet’ Çıkışı

İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, gelişme sonrası yaptığı açıklamada seçmen iradesine sahip çıkılması gerektiğini belirterek bu kararı “ihanet” olarak nitelendirdi  Kaya, Ercan Özel’in birkaç gün önce kendisine “İYİ Parti’den herkes gider, ben yine kalırım” dediğini ifade ederek, “Bizi asıl üzen, hemşerilerimizin seçmen iradesine karşı yapılan haksızlıktır, saygısızlıktır, daha da ötesi ihanettir” sözleriyle tepkisini dile getirdi .

Karacabey özelinde ise Kaya şunları ekledi:

“Fatih Karabatı, İYİ Parti çatısı altında değişim ve adalet vaatleriyle Karacabeylilerin karşısına çıkmıştır. Şimdi ise 23 yılda ülkemizi zor duruma getiren AK Parti saflarına geçme niyeti, yalnızca siyasi ahlaka değil, Karacabeyli hemşehrilerimize yapılan açık bir ihanettir.”

Siyasi ve Seçmen Etkileri

Bu geçiş, Bursa’daki İYİ Parti varlığını fiilen sonlandırırken, AK Parti’nin yereldeki gücünü pekiştirdi . Özellikle 2024 seçmen davranışlarının analizinde, aday değişikliklerinin yerel dinamikleri nasıl etkilediği merak konusu oldu. Uzmanlar, partiler arası bu tür geçişlerin seçmen bazındaki güven algısını zedeleyebileceğini belirtiyor.

Sonuç ve Geleceğe Bakış

Ercan Özel ve Fatih Karabatı’nın AK Parti’ye katılımı, İYİ Parti’ye yönelik “yaprak dökümü” eleştirilerini güçlendirdi . İlerleyen günlerde Bursa’da belediye meclisi üyeleri arasında da benzer hareketlilikler gözlemlenebilir. Bu gelişme, yerel siyaset dengelerinin yanı sıra 2026’da yapılması planlanan seçimler için de önemli bir gösterge niteliği taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar